BU SAYFADA SECDE’YE DAİR FARKLI HADİSLER VAR.
باب: التسبيح
والدعاء في
السجود.
139. Secdede İken Tesbih Ve Dua Etmek
حدثنا
مسدد قال:
حدثنا يحيى،
عن سفيان قال:
حدثني منصور،
عن مسلم، عن
مسروق، عن عائشة
رضي الله عنها
أنها قالت: كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يكثر أن
يقول في ركوعه
وسجوده:
(سبحانك اللهم
ربنا وبحمدك،
اللهم اغفر
لي). يتأول
القرآن.
[-817-] Aişe (r.anha )şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem "Allah Teala'nın (Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret
dile) buyruğuna uyarak rükû ve secdelerinde şu duayı çokça okurdu:
سبحانك
اللهم ربنا
وبحمدك،
اللهم اغفر لي [Sübhaneke Allahumme Rabbena ve bi hamdike Allahummağfirli] ‘’
باب: المكث
بين السجدتين.
140. İKİ SECDE ARASINDA BEKLEMEK
حدثنا
أبو النعمان
قال:حدثنا
حماد، عن
أيوب، عن أبي
قلابة: أن
مالك ابن
الحويرث قال
لأصحابه: ألا
أنبئكم صلاة
رسول الله صلى
الله عليه وسلم؟
قال: وذاك في
غير حين صلاة
فقام، ثم ركع
فكبر، ثم رفع
رأسه، فقام
هينة، ثم سجد،
ثم رفع رأسه
هنية، فصلى
صلاة عمرو بن
سلمة شيخنا هذا.
قال أيوب: كان
يفعل شيئا لم
أرهم يفعلونه،
كان يقعد في
الثالثة
والرابعة.
قال: فأتينا النبي
صلى الله عليه
وسلم فأقمنا
عنده، فقال: (لو
رجعتم إلى
أهليكم، صلوا
صلاة كذا في
حين كذا، صلوا
صلاة كذا في
حين كذا، فإذا
حضرة الصلاة،
فليؤذن
أحدكم،
وليؤمكم
أكبركم).
[-818-] Eyyûb es-Sahtiyânî, Ebû Kılâbe (r.a.)'ın şöyle dediğini
nakletmiştir: "Bir gün Malik İbnü'l-Huveyris yanında bulunan cemaate -
göstereceği namazın vakti olmadığı halde 'Size Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'm nasıl namaz kıldırdığını göstermek istiyorum' diyerek kalktı ve namaza
durdu. Sonra tekbir getirerek rükûya gitti, sonra başını kaldırıp rükûdan
doğruldu ve bir süre kıyamda bekledi. Sonra secdeye gitti ve ardından doğrulup
bir süre bekledi. Bize hocamız Amr İbn
Seleme'nin kıldırdığı gibi bir namaz kıldırdı."
Eyyûb şöyle demiştir: "Amr İbn Seleme benim başkalarından
görmediğim bir şey yapardı; üçüncü veya dördüncü rekatta otururdu."
[-819-] Malik İbn Huveyris şöyle demiştir: "Biz
gençler olarak Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip onun yanında
kalmıştık. Bize bir süre sonra şöyle buyurdu; 'Memleketinize ailelerinizin
yanına dönseniz ne kadar güzel olur; onlara namazların nasıl ve hangi
vakitlerde kılınacağını öğretip namaz kıldırın. Namaz vakti girince içinizden
birisi ezan okusun ve yaşça en büyük olanınız da İmamlığa geçip namazı
kıldırsın."
حدثنا
محمد بن عبد
الرحيم قال:
حدثنا أبو
أحمد، محمد بن
عبد الله
الزبيري، قال:
حدثنا مسعر،
عن الحكم، عن
عبد الرحمن بن
أبي ليلى، عن
البراء قال: كان
سجود النبي
صلى الله عليه
وسلم وركوعه،
وقعوده بين
السجدتين،
قريبا من
السواء.
[-820-] el-Berâ (r.a.) şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem namaz kılarken secdelerde, rükûlarda ve iki secde arasındaki oturuşlarda
neredeyse birbirine eşit olacak bir süre kadar beklerdi."
حدثنا
سليمان بن حرب
قال: حدثنا
حماد بن زيد، عن
ثابت، عن أنس
رضي الله عنه
قال:
إني
لا آلو أن
أصلي بكم كما
رأيت النبي
صلى الله عليه
وسلم يصلي
بنا. قال ثابت:
كان أنس يصنع شيئا
لم أركم
تصنعونه، كان
إذا رفع رأسه
من الركوع قام
حتى يقول
القائل قد
نسي، وبين
السجدتين حتى
يقول القائل
قد نسي.
[-821-] Enes İbn Mâlik (r.a.) yanında bulunan cemaate şöyle'demişti:
"Ben sizlere Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize namazı nasıl
kıldırdıysa hiçbir yönünü eksik bırakmadan namaz kıldıracağım."
Enes İbn Mâlik'ten Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in nasıl
namaz kıldırdığını nakleden Sabit şöyle demiştir: "Enes İbn Mâlik namaz
kılarken bir şey yapardı fakat ben sizin bunu yaptığınızı hiç görmedim. O
rükûdan kalktığında o kadar uzun beklerdi ki arkasında bulunanlar, galiba
secdeye gitmeyi unuttu, derlerdi. Yine aynı şekilde iki secde arasında öyle
uzun beklerdi ki arkasında namaz kılanlar, herhalde secdeye gitmeyi unuttu,
derlerdi."
AÇIKLAMA: "Üçüncü veya
dördüncü rekatta otururdu" ifadesi olayı nakleden ravinin bu hususta kesin
bir kanaatinin olmadığını (şek) gösterir. Burada açıklanmaya çalışılan
husus kısa süreli dinlenme oturuşudur (celsetü'l-istirâha). İstirahat oturuşu
ise birinci ve ikinci rekatlar arasında olduğu gibi üçüncü rekattan dördüncü rekata
kalkarken de olur. Bu yüzden ravinin şunu söylediğini varsayabiliriz:
"Üçüncü rekatın sonunda veya dördüncü rekatın başında otururdu." Bu
durumda her iki açıklama da aynı şeyi anlatacaktır. Bu hadis farklı bir
lafızla 142. numara da tekrar ele alınacaktır.
باب: لا
يفترش ذراعيه
في السجود.
141. Secdede İken Dirsekleri Yere Yapıştırmamak
-وقال
أبو حميد: سجد
النبي صلى
الله عليه
وسلم ووضع
يديه غير
مفترش ولا
قابضهما.
Ebû Humeyd şöyle demiştir: "Resûlullah s.a.v. secde ettiği
zaman dirseklerini yere ve böğrüne yapıştırmazdı."
حدثنا
محمد بن بشار
قال: حدثنا
محمد بن جعفر
قال: حدثنا
شعبة قال:
سمعت قتادة،
عن أنس بن مالك،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (اعتدلوا
في السجود،
ولا يبسط
أحدكم ذراعيه
انبساط الكلب).
[-822-] Enes İbn Mâlik (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "Secdeye
vardığınızda vücûdunuzu serbest bırakın; ne iyice yayılın ne de büzülün.
Hiçbiriniz secdede iken köpeğin yatışı gibi dirseklerini yere yapıştırmasın!"