باب: وجوب
القراءة
للإمام
والمأموم في
الصلوات
كلها، في
الحضر
والسفر،
ومايجهر فيها
وما يخافت.
95. İmam'ın Ve Cemaat'in Bütün Namazlarda
-Yolculukta Ve Mukim İken Kılınan Namazlar İle Gizli Ve Açık Okunan Namazların
Hepsinde (Kur'an) Okumasının Gerekliliği
حدثنا
موسى قال:
حدثنا
أبوعوانة قال:
حدثنا عبد
الملك بن
عمير، عن جابر
بن سمرة قال: شكا
أهل الكوفة
سعدا إلى عمر
رضي الله عنه،
فعزله
واستعمل
عليهم عمارا،
فشكوا حتى
ذكروا أنه لا
يحسن يصلي،
فأرسل اليه فقال:
يا أبا إسحق
إن هؤلاء
يزعمون انك لا
تحسن تصلي ؟
قال أبو إسحق:
أما أنا،
والله فإني
كنت أصلي بهم
صلاة رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ماأخرم
عنها،
أصلي صلاة
العشاء،
فأركد في
الاولين، وأخف
في الأخريين.
قال: ذاك الظن
بك يا أبا إسحق.
فأرسل معه
رجلا، أو
رجالا، إلى
الكوفة، فسأل
عنه أهل
الكوفه، ولم
يدع مسجدا إلا
سأل عنه،
ويثنون
معروفا، حتى
دخل مسجدا
لبني عبس،
فقام رجل
منهم، يقال له
أسامة بن
قتادة، يكنى
أبا سعدة،
قال: أما إذ
نشدتنا، فإن
سعدا كان لا
يسير
بالسرية، ولا
يقسم بالسوية،
ولا يعدل في
القضية. قال
سعد: أما والله
لأدعون بثلاث:
اللهم إن كان
عبدك هذا كاذبا،
قام رياءً
وسمعةً، فأطل
عمره، واطل
فقره، وعرضه
بالفتن. وكان
بعد إذا سئل
يقول: شيخ كبيرمفتون،
أصابتني دعوة
سعد. قال عبد
الملك: فأنا
رأيته بعد، قد
سقط حاجباه
على عينيه من
الكبر، وإنه
ليتعرض
للجواري في
الطرق يغمزهن.
[-755-] Cabir İbn Semure (radiyallahu anh) şöyle demiştir: "Kufeliler
Sa'd İbn Ebi Vakkâs'ı Ömer (r.a.)'e şikayet ettiler. - Ömer (r.a.) de onu
görevden alıp yerine Ammâr İbn Yâsir'İ tayin etmişti. - Kufeliler Sa'd'ı
şikayet ederken işi o kadar ileri götürmüşlerdi ki onun namaz'ı iyi
kıldıramadığını söylüyorlardı. Bunun üzerine Ömer (r.a.) Sa'd'a bir elçi
gönderdi. Elçi Sa'd'in yanına varınca şöyle dedi; 'Ebu İshâk! Halk senin namazı iyi
kıldıramadığını iddia ediyor.' Buna karşılık Sa'd'ın cevabı şöyle oldu; 'Beni
mi şikayet ediyorlar, sanırım şimdi söz sırası bana geldi. Allah'a yemin ederim
ki, ben onlara Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem nasıl namaz kıldırdıysa
öyle namaz kıldırıyorum, asla O'nun kıldırmış olduğu namaz'dan bir şey
eksiltmiyorum; yatsı - veya öğle ve ikindi namazlarını kıldırırken ilk iki
rekatta kıraati biraz uzatıyorum ve kıyamda fazla duruyorum ancak son iki
rekatı kısa kıldırıyorum.'
Ömer (r.a.)'in elçisi; 'Zaten onların senin hakkındaki şikayetleri
de bundan kaynaklanıyor fakat biz senin söylediğin gibi doğru davrandığını
düşünüyorduk, Ey Ebû İshak' dedi.
Ömer, Sa'd'ın yanına bir adam göndermişti. Bu şahıs Sa'd ile
birlikte Kufe'deki mescidleri geziyor ve halkın onun hakkındaki düşüncelerini
öğrenmeye çalışıyordu. Kufe'de uğramadıkları mescid kalmadı. Herkese Sa'd'ı
soruyor ve halk da o'ndan sitayişle bahsediyor, övgülerde bulunuyordu. Sonunda
Beni Abs mescidine girdi ve oradakilere de Sa'd'ı sordu. Mescidde bulunanlardan
Usame İbn Katâde (künyesi Ebu Sa'de'dir) adında birisi kalkıp şöyle dedi;
'Bize-Sa'd'ı mı soruyorsunuz? Size onu anlatayım; o cihad'a giden birliklere
katılmaz, istihkakımızı eşit şekilde paylaştırmaz ve herhangi bir da'va
hakkında hüküm verirken adil davranmaz.' Bunun üzerine Sa'd şunları söyledi;
'Söz sırası sanırım bana geldi. Ben sadece şu üç bedduayı etmekle
yetinececeğim; Allah'ım, eğer bu kulun yalan söylüyorsa, gösteriş ve şöhret
düşkünü biri olduğu için halk arasında anılmak arzusuyla bunu yapıyorsa onun
ömrünü uzat, fakirliğini çoğalt ve kendisini fitnelere, çeşitli musibetlere
düşür.
Usame daha sonraki yıllarda halini soranlara şöyle cevap verirdi:
'Ne olsun, beli bükülmüş ve ağır fitnelere düşmüş yaşlı bir adam'ım işte.
Sa'd'ın bana ettiği beddua tam yerini buldu.
Bu rivayeti Cabir İbn Semure'den nakleden Abdülmelik İbn Umeyr
şöyle demiştir; 'Ben bu Usame denen adam'ı gördüm. Yaşlılıktan kaşları sarkmış
ve gözlerini örtmüştü; yoldan geçen cariyelere sarkıntılık ediyor ve onları
çimdiklemeye çalışıyordu.
Tekrar: 758 ve 770