SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CEMAAT VE’L-İMAME

<< 405 >>

باب: تخفيف الإمام في القيام، وإتمام الركوع والسجود.

61. İmam Kıyamı Kısa Ve Hafif Tutmalı Ancak Rükû Ve Secdeleri Tam Olarak Yerine Getirmelidir

 

حدثنا أحمد بن يونس قال: حدثنا زهير قال: حدثنا إسماعيل قال: سمعت قيسا قال: أخبرني أبو مسعود:

 أن رجلا قال: والله يا رسول الله، إني لأتأخر عن صلاة الغداة من أجل فلان، مما يطيل بنا، فما رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم في موعظة أشد غضبا منه يومئذ، ثم قال: (إن منكم منفرين، فأيكم ما صلى بالناس فليتجوز، فإن فيهم الضعيف والكبير وذا الحاجة).

 

[-702-] Ebu Mesûd (r.a.) şöyle demiştir: "Sahâbîlerden birisi gelip Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, falanca imam namazı çok uzun kıldırdığı için sabah namazlarına gidemiyorum, diye şikayette bulunmuştu. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in o günkü gibi sinirlendiğini hiç görmemiştim. Bunun üzerine çok sert bir konuşma yapmış ve şöyle buyurmuştu: "içinizde insanları (dinden ve namazdan) soğutan!uzaklaştıran kimseler var. Sizden birisi halka namaz kıldıracak olursa namazı kısa ve hafif tutsun. Çünkü onların içinde zayıf, hasta ve iş güç (ihtiyaç) sahibi kimseler bulunabilir."

 

 

AÇIKLAMA:     Bana kalırsa İmam Buhârî âdeti olduğu üzere bu bâb başlığı ile hadisin rivayet yukarıda naklettiğimiz Muaz'la ilgili rivayetten farklıdır. Çünkü Muaz olayında kılınan namaz yatsı namazıdır ve olay Benû Seleme mescidinde geçmektedir. Halbuki bu rivayette söz konusu olan sabah namazıdır ve olay Küba mescidinde yaşanmaktadır. Dolayısıyla bu rivayette adı zikredilmeyen imamın Muaz oldu­ğunu söyleyenler yanılmaktadır. Çünkü bu imam, Ebû Ya'lâ'nın Câbir İbn Abdullah'tan hasen bir senedle naklettiğine göre Übeyy İbn Ka'b'dır. Ebû Ya'lâ'mn rivayeti şöyledir: "Übeyy İbn Ka'b, Küba'da bölge halkına namaz kıldırıyordu. Namaza çok uzun bîr sûre okuyarak başladı. Ensârdan bir delikanlı da onunla birlikte namaza durmuştu. Fakat Übeyy'in uzun bir sûre okumaya başladığını görünce namazdan çıktı. Bu duruma sinirlenen Übeyy konuyu Resûlullah'a geti­rip o delikanlıyı şikayet etti. Delikanlı da gelip kendisini savundu ve Übeyy'in yaptıklarını Resûlullah'a anlattı. Resûlullah bu duruma çok kızmıştı; öfkesi yü­zünden okunuyordu. Cemaate dönerek şöyle buyurdu: İçinizde insanları (din­den ve namazdan) soğutan, uzaklaştıran kimseler var. Halka namaz kıldırdığı­nızda namazı kısa ve hafif tutun. Çünkü onların içinde zayıf, yaslı, hasta ve iş -güç (ihtiyaç) sahibi kimseler bulunabilir."

 

Ebu Ya'lâ'nm naklettiği rivayet, adı zikredilmeyen imamın kim olduğunu ve halka nerede namaz kıldırdığını açıklamaktadır. Ayrıca İmam Buhârî'nin kullan­dığı bâb başlığına da açıklık getirmektedir. Çünkü bâb başlığı kıyamın kısa tu­tulmasıyla ilgilidir ve Übeyy çok uzun bir sûre okuduğu için kıyamı uzatmıştır.

 

Bu rivayette geçen ... kelimesi Muaz olayını anlatan rivayette Resulullah (s.a.v.)'in (Sen insanları namazdan soğutan birisin şeklinde ter­cüme edilen) Sen fitneci misin? şeklindeki sözünü de açıklamaktadır. Buna göre bu ifadede geçen fitne kelimesi insanları soğutmak, ilgilerini azaltmak, nefret etmelerine sebep olmak gibi anlamlara gelmektedir.

 

Resûlullah'ın namazı kısa ve hafif tutsun" şeklindeki buy­ruğu hakkında İbn Dakîki’l-İyd şöyle demiştir: "Bir şeyi uzatmak veya kısa tut­mak tamamen göreceli izafî şeylerdir. Çünkü herhangi bir iş, uygulama veya şey kimilerine göre kısa ve hafif olduğu halde bazılarına göre uzun ve ağır olabi­lir. Ayrıca fakihlerin, imam rukû ve secdede üç defadan fazla tesbih getirmeme­lidir, şeklindeki görüşleri Resûlullah'm deyhi rükû ve secdede üç defadan daha fazla tesbih getirdiğine dair rivayetlerle çelişmez. Çünkü ashâb-ı kiramın hayırlı işlere olan düşkünlüğü ve tutkusu üçten fazla getirilen tesbihin namazı uzatmak anlamına gelmediğini gösterir."

 

Bana göre namazın kısa tutulmasıyla ilgili ölçüyü en net veren rivayeti Ebu Davûd ve Nesai Osman İbn Ebu'l-Âs'tan hasen bir senedle nakletmişlerdir. Bu rivayete göre Resûlullah Osman İbn Ebu'l-Âs'a şöyle buyur­muştur: "Sen kavminin imamısın. Onlara namaz kıldırırken en zayıf olanlarını göz önüne al ve ona göre hareket et!"

 

 

SONRAKİ