DEVAM:
40. Yatsı Namazından Sonra Din'î İlimler Ve
Hayırlı Meseleler Hakkında Sohbet Etmek
حدثنا
أبو اليمان
قال: أخبرنا
شعيب، عن
الزهري قال:
حدثني سالم بن
عبد الله بن
عمر، وأبو بكر
بن أبي حثمة:
أن
عبد الله بن
عمر قال: صلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم صلاة
العشاء في آخر
حياته، فلما
سلم، قام
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال:
(أرأيتكم ليلتكم
هذه، فإن رأس
مائة، لا يبقى
ممن هو اليوم
على ظهر الأرض
أحد). فوهل
الناس في
مقالة رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
إلى ما
يتحدثون من
هذه
الأحاديث، عن
مائة سنة، وإنما
قال النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا يبقى
ممن هو اليوم
على ظهر
الأرض). يريد
بذلك أنها
تحرم ذلك
القرن.
[-601-] Abdullah İbn Ömer r.a.'den şöyle nakledilmiştir: "Ömrünün sonlarına
doğru Allah Resulü yatsı namazını kıldırdı. Selam verdikten sonra dönüp cemaate
şöyle dedi: Bu gecenizi gördünüz mü? Yüz sene sonra bugün yaşayanlardan
yeryüzünde hiçbir kimse kalmayacak.
Hemen Müslümanlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sözünü
yanlış anladılar. Onun 'yüz sene' sözü hakkında farklı görüşler ortaya attılar.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Bugün
yeryüzünde yaşayanlardan kimse kalmayacak. Akıp giden zaman bu nesli yok
edecek."
AÇIKLAMA: (Yatsı Namazından
Sonra Dinî İlimler ve Hayırlı Meseleler Hakkında Sohbet Etmek) Ali
İbnu'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Fıkıh da, hayır kavramının içine girer.
Ancak İmam Buhârî, önemine binaen onu ayrı zikretti. Tirmizî Hz. Ömer'den hasen
olduğunu belirttiği şu hadisi nakletmiştir: Nebi s.a.v., benim de yanlarında
bulunduğum bir sırada Ebu Bekir ile birlikte Müslümanların hallerini görüşerek,
sabaha kadar görüş alışverişinde bulunurdu."
(Bize hitap ederek şöyle buyurdu) Bu ifade, hadisin konu başlığı
ile ilgisini ortaya koyar. Çünkü hitap yatsı namazından sonra gerçekleşmiştir.
Hasan-ı Basrî bu olayı arkadaşlarına anlatarak onların kalplerini yatsı
namazından sonra yapılan hayırlı sohbete ısındırmaya çalışmıştır. Onların
zannına göre her ne kadar yatsı namazından sonra öğrendikleri sayesinde bir
sevap elde etmeseler de, mutlak manada sevapsız kalmadıklarını onlara
öğretmiştir. Çünkü hayır İçin bekleyen, hayır İşliyor demektir. Bu yüzden ecre
kavuşur. Burada her açıdan ecir sahibi olmak kasdedilmemiştir değil, genel
olarak ecir sahibi olmak kasdedilmiştir. yanlış anlamak, korkmak, unutmak gibi
manalara gelir. Burada yanlış anlamak manasına gelmesi daha uygundur.
(yüz sene) Ashâb-ı kiramın bazısı, yüzsene dolunca kıyametin
kopacağını ileri sürmüştü. Nitekim Taberânî ve daha başkaları Ebu Mes'ûd'dan
naklettikleri hadiste bunu nakletmişlerdir. Ali İbn Ebî Tâlib ise bu görüşte
olan sahâbîye karşı çıkmıştır. İbn Ömer bu hadisle Nebi s.a.v.'in gelecek yüz
yıl içinde o dönemde yaşayan herkesin öleceğini kasdettiğini İleri sürmüştür.
Nitekim tümevarım yöntemiyle yapılan araştırmaya göre o dönemde var olanlardan
en sona Ebu Tufeyl Amir İbn Vâsile'nin kaldığı tespit edilmiştir. Hadis
âlimleri bu kişinin en son ölen sahâbî olduğu konusunda icmâ' etmişlerdir.
Onun hicrî 110 yılında vefat ettiği söylenmiştir. Nebi s.a.v.'in sözünün
üzerinden yüz sene geçmesi, bu zamana tekabül etmektedir. Doğrusunu en İyi
Allah bilir. İmam Nevevî ve diğerleri şöyle demiştir: "İmam Buhari ve
onunla aynı görüşü paylaşanlar bu hadisi Hızır'ın ölümüne delil getirmiştir.
Cumhur ise bunun tersini düşünmektedir.
--------------
Tahkik ehline göre Hızır (a.s.), Nebi s.a.v.'in Nebi olmasından
çok önce ölmüştür. Bunu gösteren bir çok delil vardır. Eğer Nebi s.a.v.
döneminde yaşıyor olsaydı, bu hadisin kapsamına girerdi ve yüz sene sonra
ölmesi gereken insanlar arasında yer alırdı. Doğrusunu en iyi Allah bilir.
Abdülazİz İbn Baz.