DEVAM:
18. AKŞAM NAMAZININ VAKTİ
حدثنا
محمد بن بشار
قال: حدثنا
محمد بن حعفر
قال: حدثنا
شعبة، عن سعد،
عن محمد بن
عمرو بن الحسن
بن علي قال:
قدم
الحجاج،
فسألنا جابر
بن عبد الله
فقال: كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يصلي
الظهر
بالهاجرة،
والعصر
والشمس نقية،
والمغرب إذا
وجبت،
والعشاء أحيانا
وأحيانا، إذا
رآهم اجتمعوا
عجل، وإذا رآهم
أبطؤوا أخر،
والصبح -
كانوا، أو -
كان النبي صلى
الله عليه
وسلم يصليها
بغلس.
[-560-] Cabir İbn Abdullah (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Öğle namazını öğlenin en sıcak olduğu zamanda,
İkindi namazını güneş beyaz ışık saçarken, akşam namazını güneş batınca
kıldırırdi. Yatsı namazında ise esnek davranırdı. Cemaatin toplandığını görünce
hemen kıldırır, cemaatin ağırdan aldığını görünce o da, geciktirirdi. Sabah
namazını ise, karanlıkta kıldırırdı.
Tekrar: 565
حدثنا
المكي بن
إبراهيم قال:
حدثنا يزيد بن
أبي عبيد، عن
سلمة قال: كنا
نصلي مع النبي
صلى الله عليه
وسلم المغرب
إذا توارت
بالحجاب.
[-561-] Seleme (r.a.) şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ile akşam namazını, güneş batınca kılardık."
حدثنا
آدم قال:
حدثنا شعبة
قال: حدثنا
عمرو بن دينار
قال: سمعت
جابر بن زيد،
عن ابن عباس
قال: صلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم سبعا
جميعا،
وثمانيا
جميعا.
[-562-] İbn Abbas (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem akşam ve yatsı namazını birlikte yedi rekat olarak, öğle ile
İkindi namazını ise yine birlikte sekiz rekat olarak kıldı."
AÇIKLAMA: (Ata şöyle
demiştir: "Hasta olan, akşam ile yatsı namazını birlikte kılar.")
İmam Buhari, bu rivayete konu başlığında yer vermek suretiyle akşam namazı
vaktinin yatsı namazının başlamasına kadar sürdüğüne işaret etmiştir. Eğer akşam
namazının vakti gerçekten dar olsaydı, yatsı namazından ayrılması gerekirdi.
Eğer aralarında fasıla olsaydı, iki namaz birleştirilemezdi. Nitekim bundan
dolayı sabah ile öğle namazı birleştirilemez. Bu inceliğe binaen konu, İbn
Abbâs'tan nakledilen Nebi s.a.v.'İn öğle ile ikindi namazlarını birinin
vaktinde ve akşam ile yatsı namazlarını birinin vaktinde birleştirerek
kıldığını gösteren hadisle neticelendirilmiştir. İmam Buhârî'nin bu konuda
naklettiği hadisler, akşam namazı vaktinin dar olmadığını gösterir. Bu hadisler
olsa olsa, ancak Nebi s.a.v.'in akşam namazlarını vaktin başlarında kılmaya
özen gösterdiğine delil olur. Bu da, Allah Resûlü'nün namazlar konusundaki
âdetini yansıtır. Ancak bunun bir takım istisnaları da mevcuttur. Mesela aşırı
sıcaklarda öğle namazını serinlik düşünceye kadar tehir etmesi ile Câbir
hadisinde de görüldüğü gibi cemaatin ağırdan aldığı zamanlarda yatsı namazını
geciktirmesi buna örnek olarak verilebilir. Doğrusunu en İyi Allah bilir.
Alimler, hasta kimselerin namazlarıni birleştirilmesindeki
kolaylıktan dolayı yolcular gibi namazları cem edip edemeyecekleri konusunda
farklı yorumlar yapmışlardır. Ahmed İbn Hanbel ile İshak İbn Rahuveyh bunu
koşulsuz olarak caiz görmüşlerdir. Şafiilerden de bir grup bu görüşü benimsemiştir.
İmam Mâlik ise şartlı olarak bunu caiz görmüştür. İmam Şafiî ve ashabı bunu
caiz görmemiştir. Bu konuda sahabeden nakledilen bir rivayete rastlamadım.
(karanlıkta) gecenin son kısmındaki karanlığın adıdır.