باب:
البول عند
صاحبه،
والتستر
بالحائط.
61. Arkadaşının Yanında Küçük Tuvaletini Yapmak, Duvar İle
Kendini Örtmek
حدثنا
عثمان بن أبي
شيبة قال:
حدثنا جرير،
عن منصور، عن
أبي وائل، عن
حذيفة قال: رأيتني
أنا والنبي
صلى الله عليه
وسلم نتماشى،
فأتى سباطة
قوم خلف حائط،
فقام كما يقوم
أحدكم، فبال،
فانتبذت منه،
فأشار إلي
فجئته، فقمت عند
عقبه حتى فرغ.
[-225-] Huzeyfe r.a. şöyle demiştir; Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile birlikte yürüdük bir ailenin duvarın arkasında olan çöplüğüne doğru
çekildi. Sizden birinizin ayakta durduğu gibi ayakta durarak tuvaletini yaptı.
Ben ondan uzaklaştım. Bana işaret etti ben de yanına gittim. O işini görünceye
kadar ben arkasında durdum."
AÇIKLAMA: Nebi s.a.v.'in âdeti
tuvalet yapma durumunda insanlardan uzaklaşarak gözden kaybolmaktı. O'nun bu
âdetine aykırı davranması hakkında şunlar söylenmiştir:
Müslümanların işleri ile meşguldü. Oturum öyle uzadı ki
tuvaletini yapmaya muhtaç oldu. Uzağa gitseydi bundan zarar görecekti.
Huzeyfe'yi yanına çağırarak arkasında durdurdu ki arkadan geçen kimse kendisini
görmesin. ön tarafı zaten duvar ile örtülüydü.
Nebi s.a.v. bu davranışın caiz olduğunu göstermek için bunu
yapmış olabilir.
Nebi s.a.v.'in bu fiili büyük tuvalette değil ondan daha hafif
olan küçük tuvalette söz konusu olmuştur. Çünkü büyük tuvalet kişinin daha çok
açılmasını gerektirir. Ayrıca onda koku da vardır. Uzaklaşmaktan maksat
Örtünmektir. Bu durum elbisenin eteğini sarkıtmak ve arka tarafta birinin
bulunması ile sağlanmış olmaktadır.
Taberânî, İsmet İbn Mâlik aracılığı ile şunu rivayet etmiştir:
"Resûlullah Medine sokaklarının birinde bizim karşımıza çıktı. Bir
aile"nin çöplüğüne gitti ve "Huzeyfe, arkamda dur ki beni kimse
görmesin" buyurdu.
Bu durumda Huzeyfe'yi yanına çağırmasının hikmeti de anlaşılmış
olmaktadır. Huzeyfe Hz. Peygamber'in arkasında dikilirken O'na arkasını
dönmüştü.
Bunun yolculukta değil hazarda yani mukimken olduğu da
anlaşılmaktadır.
Hadisten Çıkan
Bazı Sonuçlar Bu hadiste şu hususlar yer almaktadır:
İki zarar verici durumdan daha hafif olanı yapmak suretiyle
zararı ağır olandan uzak kalmak.
İki maslahatı bir arada yapmak mümkün olmadığında daha üstün
olanını yapmak. Hz. Peygamber ümmetin maslahatına olan işler için uzunca
oturuyor, arkadaşlarını çokça ziyaret ediyor, hastaların yanına uğruyordu. Bu
durumların birinde iken tuvaleti geldiğinde, her zamanki gibi insanlardan
uzaklaşacak kadar erteleyemedi. Çünkü ertelemesi durumunda zarar söz konusu
olacaktı. Bu durumda daha önemli olan şeye riayet etti. İki maslahatı bir araya
getirmek mümkün olmadığı için, Huzeyfe'yi gelip geçenlerin kendisini görmemesi
için yanına çağırma maslahatını, insanlardan uzakta durmaya tercih etti.
باب:
البول عند
سباطة قوم.
62. Bir Çöplükte Küçük Tuvaleti Yapmak
حدثنا
محمد بن عرعرة
قال: حدثنا
شعبة، عن منصور،
عن أبي وائل
قال:
كان
أبو موسى
الأشعري يشدد
في البول،
ويقول: إن بني
إسرائيل، كان
إذا أصاب ثوب
أحدهم قرضه، فقال
حذيفة: ليته
أمسك، أتى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم سباطة
قوم، فبال
قائما.
[-226-] Ebu Vâil şöyle demiştir: Ebu Musa el-Eş'arî r.a.
idrar yapma konusunda şiddetli davranır ve şöyle derdi:
"İsrailoğulları'ndan birinin elbisesine idrar bulaşsa bunu keserdi".
Bunun üzerine Huzeyfe şöyle dedi: "Keşke Ebû Musa bu sözü söylemeseydi.
Çünkü Resulullah (sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluğun süprüntülüğüne
uğradı da ayakta su döktü."
AÇIKLAMA: İsmailî'nin
rivayetinde Huzeyfe'nin sözü şu şekildedir: "Keşke arkadaşınız bu kadar
şiddetli davranmasaydı."
Ayakta Su
Dökmenin (Tuvalet Yapmanın) Hükmü
Huzeyfe'nin bu hadisi delil getirmesinin sebebi şudur: Ayakta
tuvalet yapan kişiye idrar serpintileri bulaşabilir. Hz. Peygamber bu ihtimale aldırış
etmemiş ve şiddetli davranmanın sünnete aykırı olduğunu belirtmiştir.
Malik'in, iğne başı gibi idrar serpintisine ruhsat vermesine bu
hadis delil getirilmiştir. Ancak bu tartışılabilir bir husustur. Çünkü Hz.
Peygamber (s.a.v.) bu durumda tuvalet yaparken üzerine hiçbir şey
bulaşmamıştır. İbn Hibban Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ayakta tuvalet yapmasının
sebebini açıklarken buna işaret ederek şöyle demiştir:
Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.) oturmaya uygun bîr yer
bulamamıştır."
Nebi s.a.v.'in bunu yapma sebebi şudur: Süprüntülük genelde
yumuşak bir yer olduğundan burada tuvalet yapma durumunda kişinin üzerine idrar
sıçramaz.
Diğer bir görüşe göre bunun sebebi Şafiî ve Ahmed'den rivayet
edilen şu husustur: Araplar bel ağrısını bu şekilde tedavi ederlerdi, o sırada
Hz. Peygamber (s.a.v.)'de de böyle bir bel ağrısının bulunmuş olması
muhtemeldir.
Hâkim ve Beyhakî Ebu Hureyre'den şunu rivayet etmişlerdir:
"Nebi s.a.v. diz kapağındaki ağrı sebebiyle (oturamadiğından) ayakta
tuvaletini yapmıştır". Bu hadis sahih ise, önceki yorumların hiçbirine
gerek kalmaz. Ancak Dârekutnî ve Beyhakî bu hadisi zayıf görmüşlerdir.
Bu konuda en doğru görüş, Hz. Peygamber'in ayakta tuvaletini
yapmasının sebebi, bunun caiz olduğunu göstermektir. Çünkü O tuvaletini büyük
çoğunlukla oturarak yapardı.
Ebu Avâne Sahih adlı eserinde ve İbn Şahin kitabında, ayakta su
dökme hükmünün neshedildiğini (yürürlükten kaldırıldığını) söylemişlerdir.
Onlar Hz. Aişe'nin Kur'an kendisine
indirildiğinden bu yana ayakta su dökmedi" sözünü delil getirmişlerdir.
Yine onun "Bir kimse size Nebi s.a.v.'in ayakta su döktüğünü söylerse onun
sözünü tasdik etmeyin. O yalnızca oturarak su dökerdi" sözünü delil
getirmişlerdir.
Doğru olan, ayakta tuvalet yapmanın caiz olması hükmünün
yürürlükten kaldırılmamış olmasıdır. Hz. Aişe'nin sözüne şu şekilde cevap
verilir: Hz. Âişe bunu söylerken kendi bilgisine dayanmıştır. Bu söz, Hz.
Peygamber'in evlerinde yaptığı su dökme fiillerine hamledilir. Evleri
dışındakilere ise Hz. Âişe muttali olamamıştır. Sahabenin büyüklerinden olan
Huzeyfe ise buna bizzat şahit olmuştur. Daha önce bu olayın Medine'de
gerçekleştiğini söylemiştik. Bu husus, Kur'an'ın indirilmesinden sonra Hz.
Peygamber'in ayakta su dökmediği görüşünü reddetmektedir.
Hz. Ömer, Ali, Zeyd İbn Sabit ve diğer sahâbîlerin ayakta su
döktükleri sabittir. Bu, üzerine idrar damlamasından emin olma durumunda,
ayakta su dökmenin mekruh değil, caiz olduğunu gösterir.