باب:
قراءة القرآن
بعد الحدث
وغيره.
36. Abdestini Bozduktan Sonra Kur'an Okumak Vb. Fiiller
-وقال
منصور عن
إبراهيم: لا
بأس بالقراءة
في الحمام،
وبكتب
الرسالة على
غير وضوء.
وقال حماد عن
إبراهيم: إن كان
عليهم إزار
فسلم، وإلا
فلا تسلم.
Mansur, İbrahim en-Nahaî'den şunu rivayet etmiştir: Hamamda Kur'an okumakta bir sakınca yoktur.
Kişi abdestsiz olarak mektup yazabilir.
Hammad da İbrahim en-Nahaî'den şunu rivayet etmiştir: Şayet
hamamdakilerin üzerinde izar (peştamal) varsa onlara selam ver, yoksa selam
verme.
AÇIKLAMA: Burada
"hades" kelimesi ile küçük abdestsizlik kasdedilmektedir. Mansûr
şöyle demiştir: İbrahim'e hamamda Kur'an okumanın hükmünü sordum, o da "Hamamlar
içinde Kur'an okumak için yapılmamıştır" dedi. Ebu Hanife'nin bunu mekruh
gördüğünü aktarmıştım. Öğrencisi İmam Muhammed İbnü'l-Hasen ve Malik ise bunun
mekruh olmadığını söylemişlerdir. Çünkü bu konuya özel bîr delil yoktur.
Subkî (el-Kebîr) bunun mekruh olmadığı görüşünü tercih etmiş ve
şunu delil getirmiştir: Kişinin Kur'an okuması ve Kur'an'ı çokça okumak dince
istenen bir şeydir. Abdestsizlik ise kişinin çokça karşılaştığı bir durumdur.
Şayet abdestsiz Kur'an okumak mekruh olsaydı, pek çok hayır kaçmış olurdu.
Hamamda Kur'an okumaya gelince, şayet okuyan temiz bir yerde ise ve avret
yerinin açılması gibi bir durum söz konusu değil ise mekruh olmaz, aksi
takdirde mekruh olur.
Mektup yazmaya gelince; mektuplara genelde besmele ile
başlandığından soru soran kişi, abdestsiz olan kişinin mektup yazmasını mekruh
zannettiği için bu soruyu sormuştur.
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن مخرمة بن سليمان،
عن كريب مولى
ابن عباس: أن
عبد الله بن عباس
أخبره: أنه
بات ليلة عند
ميمونة زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم، وهي
خالته،
فاضطجعت في
عرض الوسادة،
واضطجع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
وأهله في طولها،
فنام رسول
الله صلى الله
عليه وسلم،
حتى إذا انتصف
الليل، أو
قبله بقليل أو
بعده بقليل، استيقظ
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فجلس يمسح
النوم عن وجهه
بيده، ثم قرأ
العشر الخواتم
من سورة آل
عمران، ثم قام
إلى شن معلقة،
فتوضأ منها
فأحسن وضوءه،
ثم قام يصلي.
قال ابن عباس:
فقمت فصنعت
مثل ما صنع،
ثم ذهبت إلى
فقمت إلى
جنبه، فوضع
يده اليمنى
على رأسي،
وأخذ بأذني
اليمنى
يفتلها، فصلى
ركعتين،
ثم ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
ركعتين، ثم
أوتر، ثم
اضطجع حتى
أتاه المؤذن،
فقام فصلى
ركعتين
خفيفتين، ثم
خرج فصلى الصبح.
[-183-] Abdullah İbn Abbas r.a.'ın azatlısı Kureyb'in rivayet ettiğine
göre Abdullah Ibn Abbas bir gece Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in eşi
-kendisinin de teyzesi Meymûne'nin yanında kaldı. (İbn Abbas r.a.şöyle
anlatmaktadır): "Başımı yastığın enine koyarak uzandım. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hanımı (Meymüne) ise yastığın boyuna koyarak
uzandılar. Gece yarısı, yahut biraz önce veya biraz sonra uyandı. Uykuyu
gidermek için eliyle yüzünü silmeye başladı. Sonra Al-i İmran sûresinin son on
ayetini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük kırbaya uzandı. Ondaki sudan
güzelce abdest aldı. Sonra namaza durdu."
(İbn Abbas r.a. diyor ki): "Ben de kalktım, onun yaptığı gibi
yaptım. Sonra gittim, sol yanına durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ
kulağımı tutup büktü. Sonra iki rek'at, sonra iki rekat, bir daha iki rekat,
ardından iki rekat, iki rekat, iki rekat daha kıldı, sonra da tek rekat (vitir)
kıldı. Ardından müezzin gelinceye kadar uzandı. Sonra yine kalktı, hafif iki
rekat kıldıktan sonra çıkıp sabah namazını kıldırdı."
AÇIKLAMA: İbn Battal ve ona
tabî olanlar şöyle demişlerdir: "Bu hadis, abdestsiz olarak Kur'an okumayı
mekruh görenleri reddetmeye delildir. Çünkü Hz. Peygamber bu ayetleri uykudan
uyandığında abdest almadan önce okumuştur."
İbnü'l-Müneyyir ve başkaları ise bunu eleştirerek şöyle
demişlerdir: Bu, onun uyumasının abdesti bozduğunu kabul edersek geçerli olur.
Oysa durum böyle değildir. Çünkü O Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz"
buyurmuştur. Uyandıktan sonra abdest alması ise ya abdestini tazelemek içindir.
Ben (İbn Hacer) ise derim ki; Bu, İbn Battal'ın görüşünü reddetmektedir.
Çünkü Hz. Peygamber'in uykuda abdestini
bozduğu kesin değildir. Ancak Hz. Peygamber uyandıktan sonra abdest alınca,
ilk anda onun abdestini bozduğu anlaşılmaktadır. Onun uyumasının abdestini
bozmaması, uykuda iken kendisinden abdesti bozan bir durum meydana gelmeyeceği
anlamına gelmez. Onun özelliği; böyle bir durum meydana gelirse, diğer
insanlardan farklı olarak onun bunu bilmesidir. Abdesti yenileme vb. zikredilenlere
gelince bu aslolan duruma aykırıdır. Öyle görünüyor ki hadisin konu başlığı ile
uyumu şuradan kaynaklanmaktadır: Kişinin yatakta hanımı ile yatması genellikle
dokunma olmaksızın gerçekleşmez. (Hz. Peygamber de bunun için abdest almıştır)
Müslim, İbn Ömer'den abdesti bozduktan sonra Allah'ı zikretmeyi
mekruh gördüğünü rivayet etmiştir. Ancak bu hadis Buharî'nin şartlarına uygun
değildir.
باب:
من لم يتوضأ
إلا من الغشي
المثقل.
37. Ancak Ağır Baygınlıktan Sonra Abdesti Gerekli Gören
Kimselerin Görüşü
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن هشام بن عروة،
عن امرأته
فاطمة، عن
جدتها أسماء
بنت أبي بكر
أنها قالت: أتيت
عائشة زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم حين خسفت
الشمس، فإذا
الناس قيام
يصلون، وإذا
هي قائمة
تصلي، فقلت:
ما للناس؟
فأشارت بيدها
نحو السماء،
وقالت: سبحان
الله، فقلت:
آية؟ فأشارت:
أي نعم، فقمت
حتى تجلاني
الغشي، وجعلت
أصب فوق رأسي
ماء، فلما
انصرف رسول
الله صلى الله
عليه وسلم حمد
الله وأثنى
عليه، ثم قال:
(ما من شيء كنت
لم أره إلا قد
رأيته في
مقامي هذا،
حتى الجنة والنار،
ولقد أوحي إلي
أنكم تفتنون
في القبور مثل
- أو قريبا من -
فتنة الدجال -
لا أدري أي
ذلك قالت
أسماء - يؤتى
أحدكم فيقال:
ما علمك بهذا
الرجل؟ فأما
المؤمن أو
الموقن - لا
أدري أي ذلك
قالت أسماء -
فيقول: هو
محمد رسول
الله، جاءنا
بالبينات
والهدى،
فأجبنا وآمنا
واتبعنا،
فيقال: نم
صالحا، فقد
علمنا إن كنت
لمؤمنا، وأما
المنافق أو
المرتاب - لا
أدري أي ذلك
قالت أسماء -
فيقول: لا
أدري، سمعت
الناس يقولون
شيئا فقلته).
[-184-] Hz. Ebu Bekir r.a.'in kızı Esma' r.anha şöyle demiştir:
"Güneş tutulduğunda Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in eşi Aişe'nin
yanına geldim. Bir de baktım ki insanlar ayakta namaz kılıyorlar. Baktım ki Aişe
de kalkmış namaz kılıyor."
Ona: "İnsanlara ne oluyor?" diye sordum. Eliyle
gökyüzünü gösterdi. Aişe 'Sübhanallah" dedi.
Ben "Bu bir ayet (işaret) midir?"diye sordum, başıyla
"Evet" diye işaret etti. Bunun üzerine ben de namaza durdum. Üzerime
baygınlık çökünce (yanımdaki kırbadan) başıma su dökmeye başladım.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince Allah'a hamd-ü
sena edip şöyle buyurdu: Daha önce bana
gösterilmemiş her şey, hatta cennet ve cehennem bile bana burada gösterildi.
Bana kabirlerinizde Mesih Deccal'in fitnesine benzer (veya yakın) bir şekilde
imtihan edileceğiniz vahyedildi." Hadisi rivayet eden ravi, Hz. Esma'nın
"benzer" kelimesini mi ."yakın" kelimesini mi kullandığında
şüphe ederek ikisini de zikretmiş ve "Esma hangisini zikretti tam olarak
hatırlamıyorum" demiştir.
Kabre giren kişiye sorulacak: - Bu adam (Hz. Muhammed) hakkında ne
biliyorsun?
Mu'min (veya kesin inançlı bir) kişi: "O, Muhammeddir,
Allah'ın resulüdür. Bizlere apaçık deliller ve hidayeti getirdi. Biz de onun
davetine icabet ettik ve ona tabi olduk. O Muhammeddir (üç kere)" diyecek.
O kişiye: "Rahat bir şekilde uyu. Senin ona kesin olarak inandığını
anladık" denilecek.
Münafık (veya kalbinde şüphe bulunan) kişi ise: "Bilmiyorum.
İnsanların bir şeyler söylediğini duydum, ben de aynısını söyledim"
diyecek.
AÇIKLAMA: Buhari bu konu
başlığını koyarak, mutlak olarak baygınlık durumunda abdesti gerekli görenleri
reddetmek istemiştir.
İbn Battal şöyle demiştir: Baygınlık insanın uzun süreli
yorgunluk ve ayakta kalmasından sonra karşılaşılan bir hastalıktır. Bu da bir
tür bayılmadır, ancak ondan daha hafiftir. Esma kendini korumak için başına su
dökmüştür. Şayet bu baygınlık şiddetli olsaydı bayılma gibi olurdu ki bunun
abdesti bozduğunda icma vardır.
Esma'nın kendi kendine başına su dökmesi o sırada duyularının
çalışmakta olduğunu gösterir. Bu tür küçük baygınlık ise abdesti bozmaz.
Esma'nın fiilinin delil olan yönü şudur: O, Hz. Peygamber'in
arkasında namaz kılıyordu. Hz. Peygamber İse önünde-kileri gördüğü gibi
arkasında namaz kılanları da görürdü. Onun Esma'nın fiiline tepki gösterdiği
nakledilmemiştir. Bu hadisle ilgili bazı açıklamalar İlim bölümünde geçmişti.
[86 nolu hadis.] Diğer açıklamalar ise Güneş Tutulması Namazı bölümünde
gelecektir.[1053 nolu hadis.]