SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L VUDU’

<< 130 >>

EK SAYFA – 130-2

باب: غسل الرجلين، ولا يمسح على القدمين.

27. Ayakları Yıkamak Ve Çıplak Olarak Ayaklar üzerine Mesh Etmemek

 

حدثنا موسى قال: حدثنا أبو عوانة، عن أبي بشر، عن يوسف بن ماهك، عن عبد الله بن عمرو قال: تخلف النبي صلى الله عليه وسلم عنا في سفرة سافرناها، فأدركنا وقد أرهقنا العصر، فجعلنا نتوضأ ونمسح على أرجلنا، فنادى بأعلى صوته: (ويل للأعقاب من النار). مرتين أو ثلاثا.

 

[-163-] Abdullah İbn Amr (r.a.) şöyle demiştir: Bir yolculukta Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden arkada kalmıştı. ikindi vakti girdiğinde bize yetişti. Biz abdest alırken ayaklarımıza mesh yapıyorduk. Nebi s.a.v. en yüksek sesi ile iki veya üç kere şöyle bağırdı: "Ateşte yanacak topukların vay haline!"

 

 

AÇIKLAMA:     Hadisten ilk anda anlaşıldığına göre bu yolculukta Abdullah İbn Amr da vardı. Müslim'in bir rivayetinde yer aldığına göre bu yolculuk Mekke'den Medi­ne'ye yapılıyordu. Bunun, kaza umresi sırasında meydana gelmiş olması da mümkündür. Çünkü Abdullah İbn Amr'm hicreti, o zaman veya ona yakın bir zamanda olmuştu.

 

Sahabenin abdestli olduğu için veya suya kavuşma umuduyla bu namazı geciktirmiş olması da mümkündür. Müslim'in şu rivayeti bunu göstermektedir: "Yolda suya rastladığımızda bir grup ikindide acele etti". Yani ikindinin vakti yaklaştı, onlar da acele ederek hemen abdest aldılar.

 

Ayaklarımıza mesh ediyorduk": Buharı bu ifadeden,  Hz. Peygamber'İn onları yadırgama sebebinin ayakların bir kısmının yıkanması değil, meshedilmesi olduğu sonucunu çıkarmıştır. Bu sebeple konu başlığında "ayaklar üzerine mesh etmemek" şeklinde bir ibare kullanmıştır.

 

Hadisin Arapça aslında geçen "veyl" kelimesinin ne anlama geldiği konu­sunda farklı görüşler ileri sürülmektedir. Bu konudaki en güçlü görüş İbn Hibban'ın Sahih'inde Ebu Said'den merfu olarak rivayet ettiği "Veyl cehen­nemde bir vadidir" hadisidir.

 

Hz. Peygamber'İn  abdest alma şeklini anlatan mütevatir hadisler onun ayaklarını yıkadığını ifade etmektedir. Hz. Peygamber bunu yaparken Allah'ın abdest İle ilgili ayetteki emrini açıklamaktadır.

 

Abdurrahman İbn Ebi Leyla şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı ayakların yıkanması konusunda icma etmiştir."

 

Topukların vay haline" sözünün anlamı, yıkama konusunda kusurlu davra­nan topukların sahiplerinin vay haline demektir.

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

 

-Bilmeyen kişiye öğretilir.

-Bir mesele anlaşılsın diye, yadırgama maksadıyla ses yükseltilebilir, mesele tekrarlanabilir.

 

باب: المضمضة في الوضوء.

28. Abdest Alırken Ağza Su Vermek (Mazmaza Yapmak)

 

-قاله ابن عباس وعبد الله بن زيد رضي الله عنهم، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

İbn Abbas ve Abdullah İbn Zeyd bunu Nebi s.a.v.'den rivayet etmişlerdir.

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني عطاء بن يزيد، عن حمران مولى عثمان بن عفان: أنه رأى عثمان دعا بوضوء، فأفرغ على يديه من إنائه فغسلهما ثلاث مرات، ثم أدخل يمينه في الوضوء، ثم تمضمض واستنشق واستنثر، ثم غسل وجهه ثلاثا ويديه إلى المرفقين ثلاثا، ثم مسح برأسه، ثم غسل كل رجل ثلاثا، ثم قال: رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يتوضأ نحو وضوئي هذا، وقال: (من توضأ نحو وضوئي هذا، ثم صلى ركعتين لا يحدث فيهما نفسه، غفر الله له ما تقدم من ذنبه).

 

[-164-] Osman r.a.'ın azadlısı Humran'dan rivayet edildiğine göre Hz. Osman abdest almak için su istedi. (Su gelince) kab'dan ellerine su dökerek ellerini üç kere yıkadı. Sonra sağ elini kaba soktu ağzını çalkaladı, burnuna su verdi ve sümkürdü. Sonra üç kere yüzünü yıkadı. Sonra üç kere dirseklere kadar kollarını yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra her bir ayağını üçer kere yıkadı. Sonra şöyle dedi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in benim aldığım gibi abdest aldığını gördüm. O  şöyle buyurdu: "Kim benim bu aldığım abdest gibi abdest alır, sonra içinden bir şey geçirmeksizin iki rek'at namaz kılarsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar".

 

 

AÇIKLAMA:     Bazıları kişinin içinden bir şey geçirmemesi ile kasdedilenin ihlas veya kişi­nin kendini beğenmemesi olduğunu söylemişlerdir. Kişi kendi nefsinde bir mezi­yet görerek kendini beğendiğinde durumunun değişerek kibirlenmesinden ve helak olmasından korkulur.

 

باب: غسل الأعقاب.

29. Topukların Yıkanması

 

-وكان ابن سيرين يغسل موضع الخاتم إذا توضأ.

İbn Sîrin abdest aldığında yüzük yerini yıkardı

 

حدثنا آدم بن أبي إياس قال: حدثنا شعبة قال: حدثنا محمد بن زياد قال:

 سمعت أبا هريرة، وكان يمر بنا والناس يتوضؤون من المطهرة، قال: اسبغوا الوضوء، فإن أبا القاسم صلى الله عليه وسلم قال: (ويل للأعقاب من النار).

 

[-165-] Muhammed İbn Ziyad şöyle demiştir: Biz abdest kabındaki su'dan abdest alırken Ebu Hureyre bize uğrar ve şöyle derdi: Abdestinizi tam alın. Çünkü Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Ateşten dolayı vay topukların haline".

 

 

AÇIKLAMA:     İbn Sirin abdest aldığında yüzüğünü oynatarak yüzük yerini yıkardı. Bun­dan yüzüğün geniş olduğu ve hareket ettirildiğinde suyun yüzük yerine ulaştığı anlaşılır.

 

Ebu Hureyre abdest alanlarda kusurlu bir davranış gördüğünden ve onlar adına korktuğundan "abdestinizi tam alın" demiş olabilir.

 

Nebi s.a.v.'den künyesi ile yani Ebu'l-Kasım diye söz etmek güzel ol­makla birlikte, onu peygamberlik vasfı ile nitelemek daha güzeldir.

 

Bu hadis, âlimin fetva verdiğinde, dinleyenlerin aklında daha iyi kalsın diye delili ile zikretmesi gerektiğini gösterir.

 

 

SONRAKİ