MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Üstünlüğü ve Ali ile Evlenmesi

 

15206- Cahiliye dönemini idrak etmiş olan Hacer b. Anbes el-Kind! dedi ki: Hz. Ali, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızı Fatıma'yı istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O senindir ey Ali! Ben yalancı değilim" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti ve dedi ki: "Ben yalancı değilim" sözünden kastı, onun daha önce Ali'ye söz verdiğini gösterir. Bunun için: "Ben sözümden dönmem" dedi. Hacer'in de, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hadisten başkasını rivayet ettiği bilinmemektedir. Ravileri güvenilirdir; ancak Hacer, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadis dinlememiştir. "

 

 

 

15207- Cahiliye döneminde kan yemiş olan ve Daha sonra Ali'yle Cemel ve Sıffin'e katılan Hacer b. Anbes dedi ki: "Fatıma'yı Ebu Bekr ve Ömer istediler. Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'ye: ‘‘O, senindir ey Ali’‘ dedi."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15208- Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah, bana, Fatıma'yı Ali'yle evlendirmemi emretti."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15209- Abdullah b. Mes'ud anlatıyor: Size Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğum bir hadisi nakledeceğim. Hala o hadisin tecellisine şahid olmayı istiyorum, ama daha nasib olmadı. Tebuk gazvesinde Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber yürürken bize buyurdu ki:

 

"Allah, bana Fatıma'yı Ali'yle evlendirmemi emrettiği zaman bunu yaptım.

Cibril bana dedi ki: ‘‘Allah inciden kamışlarla bir bahçe yaptı. Her kamışla diğer kamış arasında, Üzerine altın yerleştirilmiş bir yakut vardır. Tavanını yeşil zebercedden yaptı. Onda inciden yapılmış etrafı yakutlarla taçlandırılmış pencereler yaptı. Sonra onda bir tuğlası gÜmÜşten, bir tuğlası altından, bir tuğlası inciden, bir tuğlası yakuttan, bir tuğlası zebercedden odalar yaptı. Sonra etrafında her tarafından fışkıran çeşmeler yaptı. O bahçe, nehirlerle çevrildi. Nehirlere de inciden kubbeler yaptı ve o kubbeleri altın zincirlerle böldÜ. O bahçenin her tarafı çeşitli ağaçlarla çevrildi. Ağaçların her dalında bir kubbe yaptı. Her kubbede beyaz inciden koltuk yaptı. O koltukların örtÜsÜ ince ipekten ve atlastan yapılmıştır. Tabanını da za'firanla döşemiştir. Misk ve amberle kokulandırılmıştır. Her kubbede bembeyaz bir kadın yaratmıştır. Her kubbenin yÜz kapısı, her kapıda iki nöbetçi vardır. Her kubbede bir örtü ve yazılmış bir kitab vardır. Kubbenin etrafında Ayetul-kürsi yazılmıştır.’‘ Cibril'e dedim ki: ‘‘Allah, bu Cenneti kim için yaptı?’‘ Dedi ki: ‘‘Kızın Fatıma için yaptı. Ali b. Ebi Talib'in cenneti de onun cenneti gibidir. Ey Allah'ın Resulü! Allah senin memnun olman için onlara öyle bir hediye hazırladı’‘."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdunnur b. Abdullah el-Mismai hadis uyduran biridir.

 

 

 

15210- Enes b. Malik bildiriyor: Hz. Ebu Bekr gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde oturdu ve dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benim İslam'anasıl davet ettiğimi ve İslam için yaptığımı, şunu yaptığımı bunu yaptığımı biliyorsun." Resulullah: "Neyin var?" diye sorunca, Ebu Bekr: "Beni Fatıma'yla evlendir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cevap vermedi (veya yüz çevirdi.) Ebu Bekr, Ömer'in yanına dönüp: "Helak oldum ve helak ettim" dedi. Ömer: "Neyin var?" diye sorunca: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızını eş olarak istedim, benden yüz çevirdi" dedi.

 

Ömer: "Burada bekle, ben gidip senin istediğini Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) isteyeyim" deyip Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti ve önünde oturarak dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benim İslam'anasıl davet ettiğimi ve İslam için yaptığımı, şunu yaptığımı bunu yaptığımı biliyorsun." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neyin var?" diye sorunca, Ömer: "Beni Fatıma'yla evlendir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan da yüz çevirdi.

 

Ömer, Ebu Bekr'e dönerek: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızıyla ilgili Allah'ın emrini bekliyor. Beraber Ali'nin yanına gidelim ve bizim istediğimizi onun da istemesini söyleyelim."

 

Ali anlatıyor: Ben yoldayken geldiler ve: "Amca kızının talibi var" dediler ve bana onu istememi tavsiye ettiler. Kalktım, ridamın bir ucu boynumda, öbür ucunu yerde sürüyerek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim ve önünde oturarak dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benim İslam'anasıl davet ettiğimi ve İslam için yaptığımı, şunu yaptığımı bunu yaptığımı biliyorsun" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neyin var?" diye sorunca: "Beni Fatıma'yla evlendir" dedim. Bana: "Yanında (malolarak) ne var?" diye sordu. Ben: "Atım ve zırhım var" dedim. Buyurdu ki: "Atın sana lazım. Zırhını sat."

 

Zırhımı dörtyüz seksen dirheme sattım ve parayı getirip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne koydum. Ondan bir avuç aldı ve: "Ey Bilal! Bununla bize yiyecek al" dedi. Fatıma'yı da (evlilik için) hazırlamalarını söyledi. Ona bir karyola yapıp onu kurdeleyle süsledi. Deriden bir yastık yaptırdı ve içini liflerle doldurdu. Evin tabanı kumla düzeltildi ve Ali'ye: "(Gerdekte) yanına geldiği zaman, ben gelene kadar bir şey yapmayın" buyurdu.

 

Fatıma, Ümmü Eymen'le geldi ve evin bir tarafında oturdu. Ben de öbür tarafındaydım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Kardeşim burada mı?" diye sordu. Ümmü Eymen: "Hem kardeşin, hem de ona kızını mı verdin?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'ya: "Bana su getir!" buyurdu. Fatıma kalkıp evdeki bir kaba su koyup Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) suya tükürdü ve Fatıma'ya: "Kalk!" dedi. Göğsüne, başına su serpti, sonra: "Allahım! Onu ve zürriyetini kovulmuş şeytanın şerı'inden koru!" diye dua etti. Sonra: "Sırtını dön" dedi. Sırtını dönünce omuzları arasına su serpti ve: "Allahım! Onu ve zürriyetini kovulmuş şeytanın şerı'inden koru!" diye dua etti. Sonra: "Bana su getir!" dedi. Fatıma ne istediğini anladı. Kabı su doldurup getirdim, ondan ağzına su aldıktan sonra suyu tekrar kaba tükürdü, sonra başıma ve önüme su serpti ve: "Allahım! Onu ve zürriyetini kovulmuş şeytanın şerrinden koru!" diye dua ederek: "Allah'ın adıyla ve bereketiyle hanımının yanına gir" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yahya b. Ya'la el-Eslemi zayıftır.

 

 

 

15211- Enes bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Ebu Bekr'in yanına gidip: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma'yla seni evlenmekten alıkoyan şey nedir?" diye sordu. Ebu Bekr: "Bana kızını vermez" dedi. Ömer: " Kızını seninle evlendirmezse kiminle evlendirir? Sen onun yanında insanların en üstünü ve İslam'ı kabul etmede en öncesisin" dedi. Ebu Bekr, Aişe'nin evine gidip: "Ey Aişe! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mutlu olduğu ve aranıZin iyi olduğu bir zamanda, Fatıma'yla evlenmek istediğimi kendisine söyle. Belki Allah bana bunu nasip eder" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Aişe onu mutlu görünce dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr, Fatıma'yla evlenmek istiyor. Sana söylememi istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın bu konudaki emri gelsin" buyurdu. Ebu Bekr, Aişe'nin yanına dönünce, Aişe: "Ey babacığım! Senin bana söylediğini Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylememiş olmayı isterdim" dedi.

 

Ebu Bekr, Ömer'i bulup, Aişe'nin kendisine söylediğini ona bildirdi.

Ömer, kızı Hafsa'nın yanına giderek: "Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aranızın iyi olduğu bir zamanda, beni ve Fatıma'yı an. Belki Allah onu bana nasip eder. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hafsa'yla karşılaşınca, Hafsa onun mutlu olduğunu gördü ve ona Fatıma ve babasından bahsetti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın bu konudaki emri gelsin" buyurdu. Ömer, Hafsa'yı görünce, Hafsa dedi ki: "Babacığım! Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbir şey söylememiş olmayı isterdim."

 

Ömer, Ali b. Ebi Talib'in yanına gidip: "Neden Fatıma'yı Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) istemiyorsun?" dedi. Ali: "Bana onu vermemesinden korkuyorum" dedi. Ömer: "Eğer sana vermezse kime verecek? Sen ona insanların en yakınısın" dedi. Ali, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Onun ne Aişe, ne de Hafsa gibi aracılık yapacak kimsesi yoktu. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulup:

 

"Fatıma'yla evlenmek istiyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Evlen" deyince Ali: "Yanımda, Hutami zırhım dışında bir şeyim yoktur" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Toplayabildiğin kadar mal topla ve bana getir" dedi. Ali, oniki ukiyye, dörtyüz seksen (dirhem) getirdi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Fatıma'yla evlendirdi.

 

Paradan üç avuç alıp Ümmü Eymen'e verdi ve: "Bir avucunu yemek için harca" buyurdu. Zannedersem devamla: "Kalanıyla da kadına lazım olan eşyaları al" dedi. Çeyizi hazırlanıp onları evlerine götürdüğünde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ali! Ben gelene kadar ailenle bir şey yapma" buyurdu. Yanlarına gittiğinde Fatıma örtünmüş, Ali ise oturuyordu. Ümmü Eymen evdeydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ümmü Eymen! Bana bir bardak su getir" dedi. Kendisine su dolu bir bardak getirince, ondan içtikten sonra içine tükürdü. Sonra onu Fatıma'ya verdi. Fatıma ondan içince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bardağı ondan aldı ve alnına, omuzlarına ve göğsüne su serpti. Sonra bardağı Ali'ye verip: "Ey Ali! İç!" dedi. Ali suyu içince bardağı ondan aldı ve alnına ve omuz aralarına su serpti ve şöyle dua etti: "Ehl-i beyt'im. Allahım! Onlardan kötülüğü kaldır ve onları tertemiz yap." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ümmü Eymen yanlarından çıktılar ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ali! (Artık bu ) senin hanımındır" buyurdu.

 

 

 

15212- Bir rivayette ise: "Hz. Ali, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızı Fatıma'yı istedi" ibaresi geçmektedir.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Sabit b. Eslem zayıftır.

 

 

 

15213- İbn Abbas anlatıyor: Hz. Fatıma, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) isteniyordu. Fakat kim istediyse, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona olumlu cevap vermedi. Sonunda (isteyenler) umutlarını kestiler. Sa'd b. Muaz, Ali'yi bulup dedi ki: "Vallahi, görüyorum ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'yı sana vermek için herkesin isteğini geri çeviriyor." Ali: "Neden böyle düşünüyorsun? Vallahi ben, şu iki kişiden hiçbiri değilim: Ben dünyalığı olduğu için rağbet edilen biri değilim. Bende ne altın, ne de gümüş olmadığını herkes biliyor. Yine ben, kalbi İslam'a ısındırılacak bir kafir de değilim. İslam'ı ilk kabul eden kişiyim" dedi.

 

Sa'd dedi ki: "Beni bu sıkıntıdan kurtarman için sana ısrar ediyorum.

Senin bunu yapmanla ben rahatlayacağım." Ali: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne diyeceğim?" deyince, Sa'd dedi ki: "Allah ve Resulünden, Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma'yı istemeye geldim, dersin."

Ali, isteksiz ve huzursuz bir şekilde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona: "Sanki bir şey isteyeceksin ey Ali!" dedi. Ali: "Evet, Allah ve Resulünden, Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma'yı istemeye geldim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sadece: "Hoş geldin" dedi.

Sonra Ali, Sa'd'a dönerek dedi ki: "Bana söylediğini ona söyledim.

 

Bana sadece: ‘‘Hoş geldin’‘ dedi." Sa'd: "Onu hak olarak gönderene yemin olsun ki kızını sana verdi. O, şimdiye kadar sözünden dönmedi. Yalan söyleyen biri de değildir. Yarın ona gidip şöyle demeni istiyorum: "Ey Allah'ın Resulü! Ne zaman beni evlendireceksin?"

 

Ali ise: "Benim için, bunu söylemek öncekinden daha zordur.

Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Ey Allah'ın Resulü! Senden talebim ne oldu? desem olmaz mı?" karşılığını verdi. Sa'd: "Sana söylediğim gibi söyle" dedi. Ali gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Ne zaman beni evlendireceksin?" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnşallah bu gece" deyip Bilal'i çağırdı ve dedi ki: "Ey Bilal! Kızımı, amcam oğluyla evlendirdim. Ben de, nikah zamanında yemeğin ümmetimin sünnetinden olmasını istiyorum. Sürüye gidip bir koyun ve dört müd (buğday) al ve Muhacirler ile Ensar'ı etrafında toplayacağım bir çanak hazırla. Bunu yapınca da beni çağır."

 

Bilal gidip emredileni yaptı ve çanağı getirip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne koydu. Resulullah çanağın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başında durdu ve: "Halkı grup grup yanıma gönder. Hiçbir grup öbürünün önüne geçmesin" buyurdu. Yani, yiyen grup bir daha gelmesin, demek istemişti. Halk sofraya gelmeye başladı. Her grup yiyip çıktığında diğeri geliyordu. Böylece bütün halk yemek yedi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemekten artana yönelerek içine tükürdü ve bereket için dua etti ve: "Ey Bilal! Bunu annelerinin (Resulullah'ın hanımlarının) yanına götür ve onlara de ki: "Bundan yiyiniz ve yanınıza gelene de yediriniz" dedi.

 

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp kadınların yanına varıp:

"Ben kızımı amcam oğluyla evlendirdim. Siz kızımın benim yanımdaki değerini biliyorsunuz. Siz istemeseniz de onu Ali'ye vereceğim" buyurdu. Kadınlar kalkıp, Fatıma'ya yanlarındaki güzel kokulardan sürüp ona elbiselerinden giydirdiler ve takılarından taktılar. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına girdiğini gördüklerinde gittiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aradaki örtüyü kaldırdığında, Esma binti Umeys geriye çekildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yavaş ol! Sen kimsin?" deyince, Esma: "Ben kızını bekliyorum. Bir kızın zifaf gecesi, muhakkak yanında ona ihtiyacı olduğunda yardım etmesi için veya bir sorunu olduğunda ona danışması için bir kadının bulunması gerekir" dedi. Resulullah: "Allah'tan, seni, önünden, ardından, sağından ve solundan şeytan tarafından gelecek şeylere karşı korumasını dilerim" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'yı çağırdığı zaman geldi ve Ali'nin Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında oturduğunu görünce sıkılıp ağlamaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'nın ağlama sebebinin, Ali'nin malının olmamasından dolayı olmasından endişe etti. Buyurdu ki: "Neden ağlıyorsun? Senin iyiliğinden başka bir şey istemiyorum. Sana, ehlimin en hayırlısını seçtim. Canım elinde olana yemin ederim ki seni dünyada mutlu, ahirette ise salihlerden olan biriyle evlendirdim."

 

Fatıma bu sözler üzerine sakinleşti. Resulullah: "Ey Esma! Bana su dolu bir kap getir!" buyurdu. Esma su kabını getirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) suya tükürdükten sonra suyla yüzünü ve ayaklarını meshetti. Sonra Fatıma'yı çağırdı ve bir avuç su alıp onu Fatıma'nın başına, bir avuç göğsüne, sonra Fatıma'nın ve kendi vücuduna serpti. Sonra ona sarılarak şöyle dua etti: "Allahım! O benden, ben de ondamm. Allahım! Benden kötülüğü giderdiğin ve temizlediğin gibi onları da temizle."

 

Sonra bir su kabı daha istedi. Sonra Ali'yi çağırdı. Fatıma'ya yaptığını ona da tekrarladı ve Fatıma'ya dua ettiği gibi ona da dua etti. Sonra ikisine dedi ki: "Evinize gidiniz. Allah sizi birbirinizden ayırmasın ve gidişatınıza bereket versin ve düşüncelerinizi düzeltsin." Sonra kalkıp kendi eliyle kapıyı üzerlerine kapadı.

İbn Abbas bildiriyor: Esma bana dedi ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözetledim; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) odasına ulaşıncaya kadar başka hiç kimseyi katmadan sadece onlara dua etmeye devam etti."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Yahya b. el-Ala metruktur.

 

 

 

15214- Bureyde anlatıyor: Ensar'dan bazıları Hz. Ali'ye: FlFatıma'nın yeri, senin yanındadırFl dediler. Ali b. Ebi Talib, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: FIHangi ihtiyaç için geldin, ey Ebu Talib'in oğlu?" diye sordu. Ali: ''Allah Resulü'nün kızı Fatıma'yı istemeye geldim" diye cevap verdi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hoş geldin, sefalar getirdin!" dedi.

Buna başka bir şey ilave etmedi. Ali, onu beklemekte olan Ensar'ın yanına döndü. Onlar: "Ne oldu?" diye sorunca, Ali: "Bilmiyorum, o sadece: ‘‘Hoş geldin, sefalar getirdin’‘ dedi" diye cevap verdi. Onlar:

 

''Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki kelimeden birini bile söylemesi, sana olumlu cevap olarak yeter" dediler.

 

Ali'yi (kızıyla) evlendirdikten sonra: FlEy Ali! Evlenen kişinin ziyafet vermesi gerekir" dedi. Sa'd: FIBende bir koç var" dedi. Ensar'dan da birkaç sa' buğday topladı. Gerdek gecesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'ye: "Benimle görüşmeden bir şey yapma" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su istedi. Onunla abdest aldı ve o sudan üzerlerine döktü ve şöyle dua etti: "Allahım! Bu evlenmeyi onlara mübarek kıl ve evlerine bereket ihsan eyle. "

 

*Taberanı ve şu ifadelerle Bezzar rivayette bulundu: Ensar'dan bir grup, Hz. Ali'ye: "Fatıma'yı istesen?" dediler ... Sonunda: "Allahım! Onlara ve çocuklarına bereket ver" buyurdu.

*Ravileri, Abdulkerım b. Salıt dışında Sahıh'in ravileridir. ibn Hibban da, onun güvenilir olduğunu söylemiştir.

 

 

 

15215- Cabir dedi ki: "Hz. Ali ve Fatıma'nın düğününde bulunduk.

Onların düğününden daha güzel bir düğün görmedik. Döşeklere lif doldurduk. Hurma ve kuru üzüm getirip yedik. Gerdek gecesi döşekleri bir koç postuydu."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Abdullah b. Meymun el-Kaddah zayıftır.

 

 

 

15216- Esma binti Umeys bildiriyor: Hz. Fatıma, Ali'ye verildiği zaman, Ali'nin evinde, serili bir kilim, içi lifle doldurulmuş bir yastık, bir testi ve bir bardaktan başka bir şey yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'ye: "Ben gelmeden, bir şey yapma" veya "Ben gelmeden hanımma yaklaşma" diye haber gönderdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Kardeşim nerede?" diye sordu.

 

Usame b. Zeyd'in annesi, Habeşı ve saliha bir kadın olan Ümmü Eymen dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sen, kızını onunla nikahladığına göre, o senin nasıl kardeşin olur?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sahabeyi birbiriyle kardeş yapmış, Ali'yi de kardeşi olarak ilan etmişti. Dedi ki: "Evet! O muhakkak böyledir ey Ümmü Eymen."

Esma dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), su dolu bir kap istedi.

Sonra Allah'ın dilediği kadar bir şeyler söyledi. Sonra (su ile) Ali'nin göğsünü ve yüzünü sıvazladı. Sonra Fatıma'yı çağırdı. Fatıma, utancından gözlerini elbisesine dikip duruyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun da üzerine o sudan serpti ve ona da Allah'ın dilediği kadar bir şeyler söyledikten sonra: "Ben, seni, ailemin en hayırlısına nikahladım" buyurdu.

 

Sonra örtünün veya kapının arkasında bir karaltı görünce: "Kim o!" diye seslendi. "Ben Esma'yım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Esma binti Umeys mi?" dedi. Kadın: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Buyurdu ki: "ResUlullah'a olan saygindan dolayı mı (kızıyla birlikte) geldin?" deyince, dedi ki: "Evet! Kız çocuğunun evleneceği gece yanında, ona yakın bir kadının, ihtiyacı olduğunda kendisine yardımcı olması için yanında olması gerekir.''

 

Esma dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana dua etti. Bu benim en sağlam (güvendiğim) amelimdir." (Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'ye: "Eşine iyi bak" buyurduktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasını dönüp gitti ve evine varınca kadar onlara dua etmeye devam etti.

 

 

 

15217- Esma binti Umeys, başka bir rivayette şöyle bildiriyor:

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma'nın zifafında ben de vardım. Sabah olunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip kapıyı çaldı. Ümmü Eymen kalkıp kendisine kapıyı açtı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmü Eymen'e: "Ey Ümmü Eymen! Bana kardeşimi çağır" dedi. Ümmü Eymen: "Ey Allah'ın Resulü! Sen, kızını onunla nikahladığına göre, o senin nasıl kardeşin olur?" karşılığını verdi. Resulullah: "Ey Ümmü Eymen! Bana Ali'yi çağır" dedi. Kadınlar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sesini duyunca, dağılıp bir kenara oturdular. Sonra Ali geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'ye dua edip üzerine su serpti ve dedi ki: "Bana Fatıma'yı çağırın." Fatıma utancından terlemiş bir şekilde geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:

"Sus! Seni Ehl-i beyt'imden en sevdiğim kişiyle evlendirdim" dedi. Ravi devamla hadisi zikretti.

 

*Bu hadisin hepsini Taberanı rivayet etti. Birinci hadisin ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15218- Abdullah b. Amr bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'yı Ali'yle evlendirmek için hazırladığı zaman, onunla birlikte çeyiz olarak bir bohça gönderdi." Ata: "O bohçanın içinde ne vardı?" diye sorunca (ravi) dedi ki: "Saçaklı bir örtü, içi lif ve ızhır'la doldurulmuş deri bir yastık ve bir testi. Örtünün yarısını yayıp üzerinde uyuyorlar, diğer yarısıyla örtünüyorlardı."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ata b. es-Saib'in ezberi bozulmuştur.

 

 

 

15219- Ümmü Eymen der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızı Fatıma'yı Ali b. Ebi Talib'le evlendirdi ve Ali'ye, kendisi gelinceye kadar hanımının yanına girmemesini emretti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve dedi ki ... " Ravi hadisin devamını aktarır.

 

*Derim ki: "Bu hadis, Ümmü Eymen'in menkıbesinde rivayet edilmiştir. Bundan ne önce, ne de sonra buna uygun düşen bir şey zikredilmemiştir. Allah en doğrusunu bilir.

Taberanı rivayet etti.

 

 

 

15220- Ubeydullah b. Ali b. Ebi Rafi, babasından, o da Ümmü Selma.'dan bildiriyor: Vefatına sebep olan hastalığında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fahma'nın tedavisini ben yapıyordum. Bir sabah, 'hastayken her zaman gördüğüm gibi uyandı. Hz. Ali bazı ihtiyaçları için dışarıya çıktı. Fatıma, bana: "Anneciğim! Bana yıkanmam için su hazırla" dedi. Ona su hazırladım. Daha önce görmediğim şekilde güzel yıkandı. Sonra: "Anneciğim! Bana yeni elbiselerimi ver" dedi. Ona elbiselerini verdim, giyindi ve dedi ki: "Anneciğim! Bana evin ortasına bir döşek aç." Ona bir döşek açtım yatıp kıbleye döndü ve elini yanağının altına koyup dedi ki: "Anneciğim! Ben şimdi öleceğim. Yıkandım. Beni kimse açmasın." Olduğu yerinde vefat etti. Ali gelince olanları ona haber verdim.

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

15221- Abdullah b. Muhammed b. Akil anlatıyor: Hz. Fatıma'nın vefat anı geldiği zaman Hz. Ali'ye, gusletmesi için su hazırlamasını söyledi. Su hazırlanınca gusledip temizlendi ve kefeninin getirilmesini istedi. Kendisine kalın ve sert kumaştan olan kefeni getirildi. Onları giydi ve koku süründü. Sonra Ali'ye, vefat ettiği zaman elbiselerinin çıkarılmamasını ve giysileriyle defnedilmesini söyledi. Raviye: "Daha önce böyle yapan birini duydun mu?" diye sorduğumda, dedi ki: "Evet! Kesir b. El-Abbas öyle yaptı ve kefeninin kenarlarına ‘‘Kesir b. el-Abbas, Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet eder’‘ diye yazdırdı."

 

*Taberanı rivayet etti. Abdullah b. Muhammed olaya yetişememiştir. Bu nedenle isnadında kopukluk vardır.

 

 

 

15222- Muhammed b. İshak bildiriyor: Hz. Fatıma, yirmisekiz yaşında vefat etti. Kureyş Kabe'yi yaparken, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamberlik gelmeden yedi sene altı ay önce doğdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisine peygamberlik geldikten sonra on sene Mekke'de ikamet etti. Sonra hicret etti ve Medine'de on sene yaşadı. Fatıma, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından sonra altı ay yaşadı ve Hicret'in 11. yılında vefat etti.

 

*Taberanı rivayet etti. ibn ishak dışındaki ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15223- Ebu Bekr b. Ebi Şeybe dedi ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma, 27 yaşında vefat etti."

 

*Taberanı rivayet etti.

 

 

 

15224- İbn Cüreyc bildiriyor: Birden çok kişi bana dedi ki: "Fatıma, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en küçük ve en çok sevdiği çocuğuydu." Zübeyr b. Bekkar ise Rukiye'nin, Fatıma'dan daha küçük olduğunu iddia etti.

 

*Taberanı rivayet etti. ibn Cüreye dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15225- Muhammed b. Ali el-Medini Fustuka bildiriyor: "Fatıma, Ümmü ebiha olarak künyelenirdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hatice'den olan en küçük çocuğuydu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oğlu Abdullah'ın ikiziydi."

 

*Taberanı içinde kopukluk olan isnadla.

 

 

 

15226- Hz. Aişe dedi ki: "Hz. Fatıma, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altı ay sonra vefat etti. Onu Ali b. Ebi Talib, geceleyin defnetti."

 

*Taberani, değişik isnadlarla rivayet etti. Birinin ravileri Sahlh'in (avileridir.

 

 

 

15227- Ebu Cafer (Muhammed b. Ali) bildiriyor: "Hz. Fatıma Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra üç ay yaşadı. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından sonra güldüğü görülmedi. Sadece (tebessüm ederken) azı dişlerinin kenarını gördüler."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir. Fakat Ebu Cafer olaya şahid olmamıştır.

 

 

 

15228- Ali b. Ebi Talibı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kıyamet günü şöyle denir: "Ey topluluk! Gözlerinizi çevirinizı Muhammed'in kızı Fatıma geçiyor. Fatıma, üzerinde iki yeşil (veya kırmızı) elbiseyle geçecektir. "

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-kebir ile el-Mu'cemu'l-evsat'ın da rivayet etti. Ravilerden Abdulhamıd b. Bahr zayıftır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kızı Zeyneb'in Fazileti