MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kızı Zeyneb'in Fazileti

 

15229- İbn Cüreyc bildiriyor: Birden çok kişi bana: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeynebı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızlarınm en büyüğüydü" dedi.

 

*Taberanı rivayet etti. ibn Cüreye'e kadar ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15230- Zübeyr b, Bekkar bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kasım adındaki oğlu dünyaya geldi. O, en büyük çocuğudur. Sonra Zeyneb gelir, Zeyneb, Ebu'ı-As b. er-Rabi b. Abdişems ile evlenmişti. Ona, Ali ve Umame adında iki çocuk doğurdu. Ali, Beni Gadir kabilesine süt anneye verilmişti, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu sütannesinden ayırdı. O zaman Ali'nin babası müşrikti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kim benimle bir şeyde ortak olursa, ben o şeyde daha çok hak sahibiyim. Hangi kafir, bir müslümanla bir şeyde ortak olursa, Müslüman olan o şeyde daha fazla hak sahibidir (Çocuğun anne babasından biri kafir olursa çocuğu alma hakkı Müslüman olan kişidedir.)"

Zübeyr der ki: Ömer b. Ebi Bekr el-Mu'emmel, bana dedi ki: "Ali b.

Ebi'l-As b. er-Rabi b. Zeyneb binti Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bültiğ çağında vefat etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fetih günü onu devesinin arkasına bindirmişti."

 

*Taberanı rivayet etti, Ömer b. Ebi Bekr metruktur.

 

 

 

15231, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Hz. Aişe dedi ki:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiği zaman, kızı Zeyneb, Kinane (veya İbn Kinane) ile beraber Mekke'den çıktı. (Mekke'dekiler) Onu bulmak için çıktıklarında Hebbar b. el-Esved ona yetişti. Zeyneb'in bindiği deveye mızrağıyla devamlı vurarak, Zeyneb'in karnındaki çocuğu düşürmesine sebep oldu. Çok kan kaybetti. Onu taşıyıp götürdüler. Zeyneb'e sahip çıkma konusundan dolayı Haşim oğulları ile Umeyye oğulları birbirine girdi. Umeyye oğulları: "Onu almak bizim hakkımızdır" dediler. Çünkü amcaları oğlu olan Ebu'ı-As'ın nikam altındaydı. Zeyneb, Hind binti Utbe b. Rabia'nın yanındaydı. Hind ona şöyle derdi: "Bütün bunlar baban sebebiyle olmaktadır."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zeyd b. Harise'ye: "Gidip Zeyneb'i getirir misin?" deyince, Zeyd: "Olur getiririm, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüzüğümü al, ona ver" dedi. Zeyd gizlenerek Mekke'ye geldi. Bir çoban görünce: "Kim için çobanlık yapıyorsun?" diye sordu. Çoban: "Ebu'ı-As için" dedi. Zeyd: "Bu koyunlar kimin?" deyince: "Muhammed'in kızı Zeyneb'in" dedi. Zeyd onunla bir müddet yürüdükten sonra dedi ki: "Sana bir şey versem, onu kimseye söylemeden Zeyneb'e verir misin?" Çoban: "Veririm" deyip yüzüğü alıp gitti. Koyunlarını (ağıla) soktuktan sonra yüzüğü Zeyneb'e verdi.

Zeyneb, yüzüğü tanıdı ve: "Bunu sana kim verdi?" diye sordu.

Çoban: "Bir adam" deyince, Zeyneb: "Onu nerede bıraktın?" dedi. Çoban: "Şöyle şöyle bir yerde" dedi. Zeyneb bekledi ve gece olunca Zeyd'in yanına gitti. Yanına vardığında Zeyd ona: "Önüme bin!" dedi. Zeyneb ise: "Hayır sen benim önüme bin!" dedi. Zeyd bindi, Zeyneb de Medine'ye varana kadar onun arkasına bindi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zeyneb kızlarımın en hayırlısıdır" derdi. Bu söz, Ali b. Hüseyin'in kulağına gidince Urve'nin yanına gidip:

"Senden duyduğum bu söz nedir. Fatıma'nın hakkını (değerini) azaltıyorsun?" dedi. Urve dedi ki: "Vallahi yeryüzündeki doğudan batıya kadar olan herşeyin benim olması, Fatıma'nın hakkı olan bir şeyi eksiltmemden daha hoş değildir. Bundan sonra bunu kesinlikle bir daha söylemem."

 

*Taberani. el-Mu'cemu'l-kebir ile el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve bir kısmını Bezzar rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15232- Ümmü Seleme bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb, kocası Ebu'ı-As'tan, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettiği zaman onu ziyaret etmek için izin istedi. Kocası ona izin verdi ve Zeyneb, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Sonra Ebu'ı-As, peşinden Medine'ye geldi ve ona: "Benim için babandan eman al" diye haber gönderdi. Zeyneb, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sahabeyle sabah namazını kılarken, başını adasının kapısından çıkarıp:

 

"Ey insanlar! Ben Zeyneb'im. Ebu'ı-As b. er-Rabi'yi himayeme alıyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince: "Ey insanlar! Benim, şimdi duyana kadar, bundan haberim yoktu. O MÜslÜmanlara sığınıyor" dedi.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden ibn Lehia'da zayıflık vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15233- Muhammed b. İshak anlatıyor: Bedir savaşı günü esirler arasında, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) damadı, kızının kocası Ebu'lAs b. er-Rabi b. Abdi'l-Uzza b. Abdişems te vardı. Ebli'ı-As, zenginlik ve güvenilirlik bakımından Mekke'nin sayılı kişilerindendi. Hatice binti Huveylid'in yakınıydı. Hatice, onun teyzesiydi. Hatice, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb'i onunla evlendirmek istediğini söyleyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabul etti ve Hatice'nin bu isteğine muhalefet etmedi. Zeyneb'in evlilik işi, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamberlik gelmeden önce olmuştu.

 

Hatice, Ebu'ı-As'ı oğlu gibi sayardı. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamberlik geldiğinde, Hatice ve kızları ona iman edip doğruladılar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdiği şeyin hak olduğuna şehadet ettiler ve dinine girdiler. Ebu'ı-As ise müşriklikte kaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Rukiye veya Ümmü Gülsüm'ü, Ebu Leheb'in oğlu Utbe ile evlendirmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'ın emrini Kureyş'e açıkladığı zaman, onlar da düşmanlığa başladılar ve dediler ki: "Siz, Muhammed'in kızlarını almakla onu derdinden kurtardınız. Kızlarını ona geri verin. Onu kızlarıyla meşgul edin."

 

Ebu'l-As b. er-Rabınin yanına gittiler ve: "Karını boşa, biz seni istediğin kadınla evlendirelim" dediler. Ebu'ı-As ise: "Vallahi hayır! Ben karımı boşamam. Onun yerine Kureyş kadınlarından bir kadının benim karım olmasını da istemem" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), damadını hep hayırla anardı.

-Bana bildirilene göre- fasık Utbe b. Ebi Leheb'in yanına gittiler ve dediler ki: "Muhammed'in kızı olan karını boşa, biz seni Kureyş'ten istediğin kadınla evlendirelim." Utbe: "Eğer beni, Eban b. Said b. el-As (veya Said b. el-As)'ın kızıyla evlendirirseniz başarım" dedi. Onu Said b. el-As'ın kızıyla evlendirdiler ve sonunda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızını boşadı.

 

Allah'ın düşmanı (Utbe) henüz onunla gerdeğe girmemişti. Allah, bu şekilde Utbe'nin elini, bir lütuf eseri olarak ondan çekti. Ondan sonra, onunla Osman b. Affan evlendi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'de helal ve haramı tatbik edemiyordu. Elinden bir şey gelmiyordu. İslam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb ile Ebu'ı-As'ın arasını ayırmıştı. Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarını ayırmaya gücü yetmiyordu. Zeyneb Müslüman olarak, Müşrik olan kocasının yanında, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret edene kadar kaldı. Zeyneb de Mekke'de kocasının yanında ikamet ediyordu. Kureyş, Bedir'e gittiği zaman, Ebu'ı-As da onlarla birlikte savaşa katıldı. Kureyş müşrikleri bozguna uğradıkları zaman, Ebu'ı-As esirler arasındaydı.

 

 

 

15234- İbn İshak dedi ki: Yahya b. Abdillah b. ez-Zübeyr, babası kanalıyla Hz. Aişe'den bildiriyor: Mekke halkı, esirlerini kurtarmak için fidye gönderince, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb de Ebu'lAs'ın fidyesini gönderdi. Gönderilenlerin içinde Ebu'ı-As'la evlendiği zaman, Hatice'nin kendisine taktı ğı bir gerdanlık ta vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), gerdanlığı görünce çok duygulandı ve dedi ki: "Eğer isterseniz, Zeyneb'in esirini serbest bırakın ve malını geri verin." 

 

Sahabe: "Olur bırakınz" dediler ve onu serbest bıraktılar. Zeyneb'in malını da kendisine geri verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zeyneb'in Medine'ye gelmesine izin vermesi için, ya Ebu'ı-As'tan söz almış veya Ebu'ı-As kendiliğinden söz vermiş veya serbest bırakılırken böyle bir şart koşulmuştu. Fakat bunu ne Ebu'ı-As, ne de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) açıklamıştır. Ancak bilinen şudur ki, Ebu'ı-As Mekke'ye gidince, Zeyneb'in yolunu açmıştır. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zeyd b. Harise'yi ve Ensar'dan birisini göndererek onlara:

 

"Zeyneb yanınıza gelinceye kadar siz, Ye'cec vadisinde bulunun. Zeyneb gelince teslim alıp onu bana getirin': buyurdu.

 

Bu olay, Bedir harbinden bir ay veya bir aya yakın bir zaman geçtikten sonra olmuştur. Ebu'l-As, Mekke'ye gidince Zeyneb'e babasının yanına gitmesini emretti. O da hazırlığını yapıp yola çıktı.

 

 

 

15235- İbn İshak bildiriyor: Abdullah b. Ebi Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm der ki: Bana Zeyneb'in şöyle dedi ulaştı: Ben Mekke'de babama gitmek için hazırlanırken, Hind binti Utbe benimle karşılaştı ve dedi ki: "Ey amcam kızı! Yolculuğunda sana lazım olacak bir şey veya babana götürmek istediğin bir şey varsa (ihtiyacın olan şeyler bende vardır) çekinme söyle. Erkeklerin arasında geçen (din dolayısıyla olan düşmanlık) kadınlar arasında olmaz,"

 

Zeyneb dedi ki: "Vallahi bu sözleri samimi olarak söylediğini biliyordum. Fakat ondan korktum ve Medine'ye gitmek için hazırlandığımı inkar ettim. Hazırlığımı bitirdiğim zaman kaynım Kinane b. er-Rabi, bana bir deve getirdi ve deveye bindim." Kinane, yayını ve ok çantasını alarak güpegündüz devenin yularını çekerek Zeyneb hevdecin içinde olduğu halde yola çıktı. Bu olay, Kureyş müşrikleri arasında konuşulmaya başlayınca, bazıları Zeyneb'i geri getirmek için yola çıktılar. Zi Tuva denilen mevkide ona yetiştiler. İlk yetişen de Hebbar b. el-Esved b. Muttalib b. Esed b. Abdiluzza b. Kusay ve Nafi b. Abd-i Kays ez-Zühri idi. Hebbar, hevdec içinde olan Zeyneb'i mızrağı ile korkuttu. Zeyneb o zaman hamile idi. Korkusundan karnındaki çocuk düştü. Kinane yere çöküp ok çantasını açtı: "Bana yaklaşana bir ok yapıştırırım" deyince, gelenler onu takip etmekten vazgeçtiler. Ebu Süfyan, Kureyş'in büyüklerinden bazılarıyla birlikte oraya kadar geldi ve: "Bize ok atmaktan vazgeç! Halkın gözü önünde güpegündüz kadını alıp çıktın. Sen Muhammed'in başımıza getirdiği musibeti ve zahmetleri biliyorsun. Onun kızını halkın gözü önünde böyle açıktan açığa aramızdan çıkarıp ona götürdüğün zaman, halk bunu uğradığımız musibetten ileri gelen bir zillet eseri, zaafımızın ve güçsüzlüğümüzün bir neticesi sanacaktır. Hayatıma yemin ederim ki, Zeyneb'in babası yanına gönderilmeyip Mekke'de tutulmasına bizim için hiçbir hacet ve zaruret yoktur. Sen beni dinle de, kadını şimdi geri çevir! Söylentiler, sesler kesildikten, bizim onu geri çevirdiğimiz halk arasında konuşulmaya başladıktan sonra, gizlice Mekke'den çıkar, babasına kavuşturi" dedi.

 

Kinane de böyle yaptı. Birkaç gece Mekke'de oturduktan ve itiraz seslerinin ardı arkası kesildikten sonra, bir gece, Zeyneb'le birlikte yola çıktı ve onu Zeyd b. Harise ile arkadaşına teslim etti. Onlar da Zeyneb'i Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirdiler. Ebu'ı-As, Mekke'de kaldı. Zeyneb de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaydı. İslam onunla kocasının arasını ayırmıştı. Mekke'nin fethine yakın, Ebu'ı-As Şam'a ticaret için yola çıktı. Kureyş'ten bazı kişilerin kendisiyle birlikte Şam'a gönderdikleri mallar da vardı. Şam'dan ticaretten dönerken, Resululah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müfrezesi karşısına çıktı ve malını elinden aldılar. O da onların elinden kurtulup kaçtı. Müfreze mal ile Medine'ye geldiğinde, Ebu'ı-As gece Zeyneb'in yanına gelip ona sığındı ve malının geri verilmesini istedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sabah namazına çıktığı zaman (Yezid b. Mervan'ın bana anlattığı gibi) namaza başladı, sahabe de ona uyduğunda, Zeyneb kadınların safından çıkarak: "Ey insanlar! Ebu'ı-As b. er-Rabi'yi himayeme aldım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince cemaate döndü ve dedi ki: "Ey inananlar! Duydunuz mu?" Sahabe: "Evet" deyince buyurdu ki: "Nefsim kudret elinde olana yemin ederim ki, duyana kadar hiçbir şeyden haberim yoktu. Müslümanın en zayıfı bile insanlara koruma hakkı verebilir". Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip Zeyneb'in yanına girdi ve dedi ki: "Ey kızım! Ona iyi davran. Ama sana yaklaşmasın. Çünkü sen artık ona helal değilsin. "

 

 

 

15236- İbn İshak, Abdullah b. Ebi Bekr'in şöyle dediğini nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu'ı-As'ın malını alan müfrezeyi çağırdı ve onlara: "Sizin de bildiğiniz gibi bu adam bizden biri sayılır. Siz ona ve yanında bulunan diğer kimselere ait malları ele geçirmiş bulunuyorsunuz. Bu bir ganimet malıdır. Sahibine iyilik yapıp geri verirseniz bu bizim hoşumuza gider. Yok, istemezseniz, bu Allah'ın size verdiği bir ganimettir ve hakkınızdır" buyurdu. Ashab da: "Ey Allah'ın Resulü! Malını ona geri veririz" deyip ele geçirdikleri her şeyi geri verdiler. Hatta ufacık su kırbasını, eski tulumu bile, hatta ipi bile getirdiler ve bütün malını geri verdiler.

 

Ebu'ı-As bunları aldı ve Medine'den ayrılıp Mekke'ye vardı.

İnsanlara eşyalarını geri verdi. Yanında emanet kalmayınca onlara: "Ey Kureyş topluluğu! Bende hiç birinizin bir şeyi kaldı mı?" diye sordu. Onlar da: "Allah seni hayırla mükafatlandırsın kalmadı" dediler. O: "Şimdi ben, şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed onun kulu ve Resulü'dür. Vallahi yanınıza gelmeden önce beni İslam'a girmekten alıkoyabilecek hiçbir şey yoktu, sadece benim, sizin malınızı aşırmak için Müslüman olduğumu sanma korkum vardı da onun için geldim. Onu size teslim ettim ve Müslüman oldum." Sonra çıkıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına (Medine'ye) geldi.

 

*Taberani rivayet etti. isnadında kopukluk vardır.

 

 

 

15237- Urve b. ez-Zübeyr bildiriyor: Bir kişi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb'i, (Medine'ye) getirirken, Kureyş'ten iki kişi kendisine yetişip onunla çarpıştılar ve onu yendiler. Zeyneb'i de iterek yere düşürdüler. Zeyneb çocuğunu düşürdü ve kan kaybetti. Onu Ebu Süfyan'ın yanına götürdüklerinde, Haşim oğullarının kadınları geldi. Ebu Süfyan Zeyneb'i onlara verdi. Sonra hicret ederek Medine'ye geldi. Vefat edene kadar bu düşmeden dolayı acı çekti. Bu nedenle sahabe, onu şehit kabul ediyordu.

 

*Taberanı rivayet etti. Mürseldir ve ravileri Sahih'in ravileridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ln Kızı Rukayye (Rukiye) ile Kardeşi Ümmü Gülsüm'ün Menkıbeleri