MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ensar'ın Fazileti

 

16470- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Melekler, isteyerek Müslüman (teslim) oldular. Ensar da isteyerek Müslüman oldu. Abdukays kabilesi de isteyerek Müslüman oldu."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında, hocası Ali b. Said b. Beşir'den rivayet etti. Onda gevşeklik vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16471- Sa'd b. Ubade, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensarı imtihan sebebidir. Onları sevmek imanı nefret ise münafiklık alametidir. "

 

*Ahmed, Taberanı ve Bezzar rivayet ettiler. Ahmed'in rivayetinde ismi verilmeyen birisi vardır. Taberanı ve Bezzar onu cerhetmişlerdir. Ravileri ve Ahmed'in diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16472- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Beni seven, Ensar'ı da sever. Bana buğzeden Ensar'a da buğzeder. Ensar'ı münafiklar sevmez. Müminler de onlara buğzetmez. Onları sevenleri, Allah ta sever. Onlara buğzedenlere, Allah ta buğzeder. İnsanlar dış gömlek, Ensar iç gömlek (mesabesinde)dirler. İnsanlar bir geçide, Ensar başka bir geçide gitse, ben Ensar'ın gittiği geçide giderim."

 

*Derim ki: Ebu Said'in, Sahih'te bundan başka bir hadisi vardır.

'Bezzar, iki isnadla rivayet etti. ikisinde de Atiyye vardır. Zayıf olmasına rağmen hadisi yazılır. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16473- Ebu Said, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah'a ve ahiret gününe iman eden birisi, Ensar'a buğzetmez" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Ahmed değişik isnadlarla rivayet etti. çoğunun ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16474- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ı sevmek iman, onlara buğzetmek nifak alametidir. "

 

*Ahmed rivayet etti, Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16475- Ebu Said bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Huneyn savaşında elde edilen ganimetlerden) Kureyş'e ve Arap kabilelerine verip Ensar'a bir şey vermeyince, Ensar'ın ağırına gitti ve bu konuda konuşmaya başladılar. Hatta: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kavmine kavuşunca bizi unuttu" diyen oldu.

 

Sa'd b. Ubade Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girip: "Ya Resulallah! Ensar, aldığın ganimeti bölüştürürken senin kavmine ve diğer Arap kabilelerine bol bol dağıtıp Ensar'a ise ondan birşey vermemek suretiyle yaptığın uygulamadan, sana karşı içlerinde kırgınlık ve üzüntü duymaktadırlar" dedi.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Sa'd! Bu hususta sen neredesin?

Ne görüştesin?" diye sorunca, Sa'd b. Ubade: "Ya Resulallah! Ben de ancak kavmimden bir ferdim. Benim bundan başka bir sıfatım yok!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse, benim için kavmini şu çevrede, topla" buyurdu. Sa'd çıkıp Ensar'ı topladı. Muhacirlerden birisi gelince, girmesine izin verdiler. Bir başkası da gelince onu içlerine almadılar. Ensar toplanınca Sa'd, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gidip: "Ensar, senin için toplanmış bulunmaktadır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'ın yanına gidip, Allah'a hamdü sena ederek buyurdu ki:

 

"Ey Ensar topluluğu! Söylediğiniz şeyler bana ulaştı. Bana karşı, kalplerinizde kırgınlık ve üzüntü duyuyorsunuz. Siz dalalet içindeyken, Allah size hidayet vermedi mi? Sizler yoksul iken Allah sizleri zengin kılmadı mı? Sizler birbirinize düşmanlar iken, Allah kalplerinizi birleştirip ısındırmadı mı?" Ensar: "Allah ve Resulü'nün üzerimizdeki minnet ve nimetleri üstündür" diye cevap verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Bana cevap vermeyecek misiniz?" deyince, Ensar: "Sana ne cevap verelim ya Resulallah? Kavuşmuş olduğumuz bütün nimet ve ihsanlar Allah'tandır ve Allah'ın Resulü yüzündendir!" dediler.

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vallahi! İsteseydiniz: ‘‘Sen bize yalanlanmış olarak gelmiştin! Biz seni doğruladık! Sen terkedilmiş olarak bize gelmiştin! Biz sana yardımcı olduk! Sen yurdundan sürülmüş olarak gelmiştin! Biz seni barındırdık! Sen bize yoksulolarak gelmiştin! Biz sana kendimiz gibi verdik, baktık!’‘ deseydiniz, doğru söylemiş olurdunuz ve ben de sizin doğru söylediğinizi kabul ederdim. Ey Ensar topluluğu! Bazı adamların kalplerini İslamiyete ısındırmak maksadıyla kendilerine dünyalık verip, sizleri müslümanlığınıza hava le ettiğim için mi bana kırgınlık hissedip üzülüyorsunuz?

 

Ey Ensar! İnsanlar aldıkları daval'lar ve develerle çıkıp giderlerken, sizler Resulullah ile birlikte dönüp gitmeye razı değil misiniz? Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki; eğer hicret olmasaydı, Ensar'ın bir ferdi olmayı tercih ederdim. İnsanlar bir geçide, Ensar bir geçide gitse ben Ensar'ın gittiği geçide giderim. Allahım! Ensar'a, çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına merhamet et."

 

Bunun üzerine Ensar, sakallarını ıslatacak derecede ağladılar ve şöyle dediler: "Biz, Resülullah'ın yaptığı taksime ve onun bizimle olmasına razıyız." Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradan ayrıldı, Ensar da dağıldılar.

 

 

 

16476- Ebü Said'in başka bir rivayeti ise şöyledir: Ensar'dan bir adam, arkadaşlarına dedi ki: "Vallahi! Eğer işler yoluna girerse, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başkasını size tercih edeceğini söylemiştim." Ensar, adama çok sert karşılık verdiler. Durum Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulağına gidince, yanlarına gelip şimdi hatırlamadığım bir şeyler söyledi. Ensar: "Evet ya Resülallah!" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz ata binmezdiniz" dedi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onlara ne söylerse, onlar: "Evet ya Resülallah!" diye karşılık veriyorlardı.

 

Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), söylediği şeylere cevap vermediklerini görünce ... (Ravi dedi ki) devamla yukarıda anlatılana benzer bir şeyler zikretti ve sözlerinin sonunda dedi ki: "Benim kendisine sığındığım sırdaşım Ehl-i Beyt'imdir, dayanağım ise Ensar'dır. Ensar'ın kusurlularını affedin, faziletli olanlarına da sarılın. "

 

Ebu Said dedi ki: Muaviye'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bize kendisinden sonra bencike davranışlara maruz kalacağımızı haber verdi" dedim. Muaviye: "Size o zaman ne yapmanızı emretti?" diye sordu. Ben: "Bize sabretmemizi emretti" dedim. Muaviye: "O zaman sabredin" dedi.

 

 

 

16477- Başka bir rivayet ise şöyledir: "Benimle Havz'da buluşana kadar sabrediniz"

 

*Ahmed hepsini rivayet etti. Ebu Ya'la, "Ensar'dan bir adam arkadaşlarına şöyle dedi" ifadesiyle nakletti. Ahmed'in birinci rivayetinin ravileri, Sahih'in ravileridir. Sadece Muhammed b. ishak değildir. O ise burada duyarak rivayette bulunduğunu ifade etmiştir.

*Derim ki: Bu, Sahih'te başka bir lafızia rivayet edilmiştir.

 

 

 

16478- Ebu Hureyre ile Ebu Said, daha önce geçen hadisi kısa metinle naklettiler.

 

*Ahmed rivayet etti. Hadisi işittiğini ifade eden ibn ishak dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16479- Cabir bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn'i fethettiği zaman, askeri birlik gönderip, develer ve davarları getirtip Kureyş arasında taksim ettirdi. Ensar'ın bundan rahatsızlık duyduğu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca, bizi toplayıp: "Allah Resulü'nün size verilmesine razı değil misiniz? Vallahi! Eğer insanlar bir vadiye, siz başka bir geçide gitseniz; ben sizin peşinizden gelirdim" buyurunca Ensar: "Razı olduk ya Resulallah!" dediler.

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden ibn Lehia'nın hadisleri hasendir. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16480- Saib b. Yezid bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn savaşında, Hevazin kabilesinden elde edilen ganimeti paylaştırırken, Mekke halkından, Kureyş'e ve başkalarına daha çok verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'ın buna kızdığını öğrenince, onların konakladıkları yere gidip dedi ki: "Ensar'dan burada olmayan varsa, (onu çağırın) yerine (buraya) gelsin." Sonra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'a hamdü sena ederek dedi ki:

 

"Ey Ensar topluluğu! Bazı insanların kalbini İslam'a ısındırmak ve bu günden sonra da onların İslam dininde sebat etmeleri için, Allah'ın, kalplerine İslam'ı henüz yerleştirdiği kişilere verdiğim ganimet malları sebebiyle söyledikleriniz bana ulaştı. Ey Ensar! Allah sizlere iman nimetini vermedi mi? Size keremiyle muamele edip, Allah'ın yardımcıları ve Resulullah'ın yardımcıları (= Ensar) olan en güzel isimleri vermedi mi? Eğer hicret olmasaydı, Ensar'dan birisi olmayı tercih ederdim. Eğer, bütün insanlar bir vadiye, siz başka bir vadiye gitseniz, ben sizin vadinize giderdim. İnsanlar, ganimetlerle, koyunlarla mallarla ve develerle giderken siz ResUlullalı'ı alıp gitmeyi istemez misiniz?"

 

Ensar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözlerini duyunca: "Razı olduk" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söylediğim şeylere cevap veriniz" deyince, Ensar: "Ya Resulallah! Bizi karanlıkta buldun; Allah seninle bizi aydınlığa çıkardı. Bizi ateşin kenarında buldun; Allah seninle, bizi o ateşe düşmekten kurtardı. Bizi dalalet içinde buldun; Allah, seninle bizi hidayete erdirdi. Allah'ı Rab, İslam'ı din, Muhammed'i de resulolarak kabul ettik. Ya Resulallah! Ne istiyorsan onu yap."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vallahi! Eğer bana bundan başka bir cevap verseydiniz, doğru söylemiş olurdunuz ve ben de sizi doğrulardım. Eğer; ‘‘Sen bize kovulmuş olarak geldin; biz seni barındırmadık mı? Yalanlanmış olarak geldiğinde biz seni doğrulamadık mı ? Yenilmiş olarak geldiğinde biz sana yardım etmedik mi? İnsanların, senden reddettiği şeyleri biz kabul ettik’‘ deseydiniz doğru söylemiş olurdunuz" buyurunca Ensar: "Allah ve Resulü'nün, bizim ve başkalarının üzerindeki minnet ve nimetleri üstündür" deyip ağlamaya başladılar. Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlarla ağladı. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine söylediği sözler, onlar için her türlü maldan daha sevimli ve üstündü.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Rişdeyn b. Sa'd'ın Rikilk ve benzeri konulardaki hadisleri hasendir. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16481- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn günü ganimet elde etti ve onu halk arasında taksim etti. Ensar: "Biz savaşıyoruz, ganimetleri başkası alıyor" dedi. Bu sözler, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulağına gidince, onlara toplanmaları için haber gönderdi ve yanlarına giderek: "Ey Ensar! İçinizde kendinizden olmayan var mı?" diye sordu. Ensar: "Kızkardeşimizin oğlundan (kadın tarafından olan kabile üyelerinden) başka, yabancı bir kimse yok!" karşılığını verdiklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kavmin kızkardeşinin oğlu da o kavimden sayılır!" buyurup şöyle devam etti: "Ey Ensar topluluğu! Halk koyunları ve develeri alıp giderken, siz, ResUlullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) alıp evinize dönmek istemez misiniz?" Ensar: "Razı olduk" karşılığını verdi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Cabir es-Suhaymi zayıftır.

Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır.

 

 

 

16482- Abdullah b. Cubeyr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'a şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Benim için, insanlar dış gömlek, siz iç gömlek gibisiniz. Halk bir vadiye gitse, siz başka bir vadiye gitseniz, ben, halkı bırakıp sizin gittiğiniz vadiye giderdim. Buna razı olmaz mısınız? Allah, beni muhacirlerden yapmasaydı, Ensar'dan birisi olmak isterdim." Bunun üzerine Ensar: "Razı olduk" dediler.

 

*Taberani rivayet etti. Abdullah b. Cubeyr'in güvenilir bir tabii olduğu söylendi.

Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16483- Abbad b. Beşir el-Ensarı, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ey Ensar topluluğu! Siz, benim için iç gömlek, insanlar da dış gömlek mesabesindedir. Sizden bana bir zarar gelmez."

 

*Taberanı rivayet eder. Ravilerden, kendisinden sadece bir hadis rivayet edilen vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16484- Abdullah b. Muhammed b. Akil der ki: Muaviye, Medine'ye geldiği zaman, onu Ebu Katade karşıladı ve dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Benden sonra kendi nefislerini başkalarına tercih edecek kişileri göreceksiniz." Muaviye: "O zaman size ne yapmanızı emretti?" diye sorunca, Ebu Katade: "Sabretmemizi emretti" karşılığını verdi. Muaviye: "O zaman, sabredin" dedi.

 

*Ahmed rivayet etti. Abdullah b. Muhammed b. Akil'in hadisleri hasendir. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16485- Ebu Humeyd es-Saidi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Her peygamberin sığınağı vardır. Benim de sığınağım Ensar'dır. Eğer hicret olmasaydı, Ensar'dan birisi olurdum. Eğer insanlar bir vadiye girse, Ensar da başka bir geçide girse, ben Ensar'ın girdiği geçide girerdim. Benim için, Ensar iç gömlek, insanlar da dış gömlek mesabesindedir. İnsanların idaresini eline alan, onların iyisine iyi davransın, kötülük (hata) yapanını da affetsin."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

16486- Enes b. Malik dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Ensar'ın, Huneyn günü) söylediklerini duyunca, halka konuşma yapıp Ensar'a dedi ki: "Her peygamberin mirası ve seçilmiş kişileri vardır. Benim geriye bıraktığım mirasını ve seçilmiş kişilerim Ensar'dır. Bana hürmet gösterdiğiniz gibi onlara da hürmet gösteriniz.''

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Senedi ceyyiddir.

 

 

 

16487- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (Ensar'ın, Huneyn savaşında ganimetle ilgili) söylediklerini duyunca halka hitab ederek Ensar'a dedi ki: "Siz zelil iken, Allah sizi benim sayemde aziz kılmadı mı? Dalalette iken benim vesilemle sizi hidayete erdirmedi mi? Korku içindeyken benimle sizi emniyet içinde kılmadı mı? Bana cevap vermeyecek misiniz?" Ensar: "Sana ne cevap vereceğiz?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "‘‘Kavmin seni kovmuşken, biz seni barındırmadık mı? Kavmin seni yalanlarken, biz seni doğrulamadık mı?’‘ diyeceksiniz." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna benzer şeyler saydı. Ensar, dizlerinin üzerine çökerek şöyle dediler: "Mallarımız ve canlarımız senindir." Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "De ki: Ben buna karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum." (Şura, 23)

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında, hocası Ali b. Said b. Beşır'den rivayet etti. O da hadiste gevşektir. Diğer ravileri güvenilir sayılmıştır.

 

 

 

16488- Talha b. Ubeydillah'ın ailesinin azatlısı Matar Ebu Musa bildiriyor: Ebu Hureyre ile Abdullah b. Ömer bir araya geldiler. Ben çocuktum ve yanlarında oturuyordum. Ebu Abdirrahman dedi ki:

 

"Halkı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına yalan söylediğimi iddia ediyor. Eğer böyle yaparsamı beni hangi yer taşırı hangi gök gölgeler? İbn Ömer: "Sen böyle bir şey yapmayacak kadar hayırlısın" dedi. Ebu Hureyre: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum" dedi: "Eğerı insanlar bir vadiye, Ensar da başka bir vadiye gitse, ben, Ensar'ın gittiği vadiye giderdim." İbn Ömer: "Ben de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediğini duymuştum" dedi. Ebu Hureyre: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu da işittim" dedi: "Eğer hicret olmasaydı ben Ensar'ın bir ferdi olurdum."

 

İbn Ömer: "Doğru söyledin. Ben de bunu Resulullah'tan duydum" dedi. O günı Ebu Hureyre ne söylediyse, ?bn Ömer onu tasdik etti.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

16489- Enes dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), geçidin vadiden daha güzelolduğunu bildi (ve ona göre böyle buyurdu)."

 

*Bezzar rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16490- Ebu Katade, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), minberde şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İnsanlar dış elbise, Ensar ise iç elbise gibidir. Eğer insanlar bir vadiye, Ensar da başka bir geçide gitse, ben Ensar'ın gittiği yolu takib ederdim. Eğer hicret olmasaydı, Ensar'ın bir ferdi olurdum. Kim onların idaresini eline alırsa, iyilerine ihsan etsin ve kötülerini ise affetsin. Onları korkutan bu iki şey arasındakini korkutmuş olur" diyerek göğsüne, yani kalbine işaret etti.

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında, zayıf bir ravi olan hocası Mikdam b. Davud'dan rivayet etti. ibn Dakık el-Iyd, onun güvenilir olduğunu söyler. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16491- Bir hekim olan İbn Şefi anlatıyor: Useyd b. Hudayr, kendisinde bulunan siyatik hastalığını tedavi etmem için çağırdı ve bana iki hadiseyi anlattı. (Birinci hadise şöyledir) Dedi ki: kavmimden iki aile yanıma geldi. Biri, Bemı Zafer'den, diğeri ise Bemı Muaviye'den. Bana: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize yaptığı taksimah anlat" veya buna benzer bir şey söylediler. Onlara olayı anlattım. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her eve bir hisse veriniz, eğer Allah, bize başkasını da verirse, biz de onlara yine veririz" buyurdu. Ben: ''Allah sana hayırlar versin ya Resülallah" dedim. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, size de hayırlar versin. Ben sizin iffetli (el avuç açmayan) ve sabırlı olduğunuzu biliyorum" buyurdu.

 

(İkincisi ise şudur) Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), şöyle buyurduğunu duydum: "Benden sonra, kendi nefislerini başkalarına tercih edenleri göreceksiniz." Ömer b. el-Hattab hilafete geçince, beytulmaldan kaftanları halk arasında paylaştırdı. Bana da bir kaftan yolladı. Ben onun küçük olduğunu gördüm ve kızıma verdim. (Mescid'de) namaz kılarken, Kureyş'ten bir genç yanımdan geçti. Bana verilen kaftanlardan birisini giymişti. Fakat kıyafet, arkasından sürünecek kadar uzundu. Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra, kendi nefislerini başkalarına (Ensar'a) tercih edenleri göreceksiniz" sözünü söyleyerek: "Allah ve Resülü doğru söylediler" dedim. Bir adam, gidip söylediklerimi Ömer'e anlattı. Ben namaz kılarken Ömer geldi ve: "Namazını bitir, ey Useyd" dedi. Namaz bitince: "Sen ne söyledin?" dedi. Ben olanları ona anlattım. Ömer dedi ki: "O kaftanı Bedir, Uhud ve Akabe'de bulunan falan kişiye yolladım. Bu genç gidip kaftanı ondan satın alarak giydi. Sen, Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediğinin benim zamanımda olacağını mı zannettin?" dedi.

Ben: "Vallahi ey Müminlerin emiri! Bunun, senin zamanında olacağını zannetmiyorum" dedim.

 

*Derim ki: Sahıh ve başka yerlerde: "Benden sonra kendi nefislerini tercih edenleri (bencillik edenleri) göreceksiniz" kısmı vardır.

*Ahmed rivayet etti. Ravileri güvenilirdir. Fakat ibn ishak müdellis olmakla birlikte güvenilirdir.

 

 

 

16492- Cabir b. Abdillah b. Amr b. Haram anlatıyor: Babam bana un helvası yapmamı emretti. Helvayı yapınca onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürmemi söyledi. Hz. Peygamber, tabağı görünce: "Bu nedir ey Cabir! Yoksa et mi?" diye sordu. Ben: "Babam, bana un helvası yapmamı ve sana getirmemi emretti" karşılığını verdim. Resulullah: "Tabağı oraya bırak" dedi. Ben helvayı bırakıp babamın yanına gittim. Babam:

"Resulullah sana ne dedi?" diye sorunca; ben, "Hz. Peygamber bana: ‘‘Bu nedir ey Cabir, yoksa et mi?’‘ buyurdu" dedim. Babam: "Zannedersem Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) canı et yemeği istiyor" dedi. Kalkıp bir hayvan kesti ve pişirilmesini söyledi. Et pişince onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürmemi emretti. Resulullah: "Ey Ensar topluluğu! Allah size hayırlar versin. Özellikle Amr b. Haram ve Sa'd b. Ubade ailesine" buyurdu.

 

*Ebu Ya'la, iki isnadla rivayet etti. Birinin ravileri Sahih'in ravileridir. Sadece ibrahım b. Habıb b. eş-Şehıd değildir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16493- Ebu Muhammed b. Beşır b. Eban b. en-Nu'man b. Beşır b. Sa'd el-Ensart babasından, o da dedesinden bildiriyor: Mervan b. el-Hakem, Nu'man b. Beşır'e bir mektup yazarak, oğlu Abdulmelik'e, Ümmü Eban binti'n-Nu'mm'ı istedi. Mervm, mektubunda şöyle diyordu:

"Bismillahirrahmanirrahim. Mervan b. el-Hakem'den, Nu'man b. Beşır'e. Allah'ın selamı üzerine olsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamdederim. Ulu, kerem sahibi, büyük ve hüküm sahibi Allah, siz Ensar'ı, dinine ve Nebi'sine yardım etmesi için seçti. Allah, senin o gruptan ve Ensar'ın ileri gelenlerinden olmanı nasib etti. Bu sebeple, seninle akraba olmayı istedim ve babamın çocuklarından, oğluma almaya layık kız olmasına rağmen seni tercih ettim. Kızm Ümmü Eban binti'n-Nu'man'ı, oğlum Abdulmelik b. Mervan'a vermeni uygun buldum. Kızmın mehrini senin dediğin, iki dudağından çıkan şey ve istediğin gibi yaptım. Beytulmal'dan, senin isteğini karşılayacak malı daha önce ayırdım."

Nu'man, mektubu okuyunca Mervan'a şöyle bir mektup yazdı:

"Bismillahirrahmanirrahim. Nu'man b. Beşir'den, Mervan b. el-Hakem'e! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetine uyarak kendi adımı yazarak mektuba başladım. Çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum: ‘‘Biriniz, bir mektup yazacağı zaman, kendi ismiyle başlasın.’‘ Mektubun bana ulaştı. Anlattıklarından, bize olan sevgini anladım. Eğer dediklerinde sadıksan isabet etmiş ve nasibini almışsın demektir. Çünkü Allah, bizi sevmeyi iman, bize buğzetmeyi münafıklık saymıştır. Mertebemizi ve ileri gelenlerden olduğumuzu söyleyerek bizi övmene gelince; Allah, bizi Kur'an'da insanların övmesine ihtiyaç duymayacağımız şekilde övmüştür.

Oğlun Abdulmelik b. Mervan'a babanın çocuklarında oğluna denk olacak kızlar olmasına rağmen, (kızımı isteyerek) beni tercih ettiğini söylemene gelince, ben bu şansı kardeşlerine veriyorum. Onlara hayırlı olsun. Benim dediğin şeyde gözüm yoktur. Bu işte onlarla yarışa girmem.

Mehrinin, dilimin söylediği, dudaklarım arasından çıkan şey, istediğim miktar olduğunu ve bunun için beytulmaldan bir miktar ayırdığını söylemene gelince, Allah'a hamdolsun, eğer beytulmaldan benim (hak ettiğim) hissemi verecek olsaydın, hissem, 'senin beytulmaldaki hissenden ve benim için ayırdığından daha çok olurdu.

 

Nefsime ağır gelmeseydi eğer

Ona her şeyi hazırlayan hizmetçi olurdum

Fakat nefsim benim için değerlidir

Eşimin peçeli akrabalarından vazgeçmeye gücüm var

Anka oğulları ve Muharrik'in çocukları ile aramızda

Mehirler ve akrabalık denilen şeyler var

İmran Oğulları ve Amr b. Amir'le aramızda

Günahın kirletmediği bir dostluk vardır.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Eban b. Beşır b. en-Nu'man'ı tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Sadece ibn Hibban, Ebu Muhammed b. Beşir b. Eban hakkında:

"Beşır b. en-Nu'man b. Beşır b. Eban" diyerek, nesebine Nu'man'ı eklemiştir. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

16494- Abdullah b. Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah, beni, Arapların dili ve bileği en kuvvetli olan şu iki kabileyle, Evs ve Hazrec'le destekledi. "

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

16495- Ebu Vakıd el-Leysı der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında dizimin dizine değeceği bir şekilde oturuyorken, birisi yanına gelip kulağına bir şeyler söyledi. Kızgınlığından Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün rengi değişti ve iki kaşının arasındaki damarlar kanlandı ve nihayet (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, Amir b. et- Tufayl'ın elçisidir. Beni ve çevremde olanları tehdit ediyor. Allah, beni İsmail oğullarının çocukları olan Ensar vasıtasıyla korur" buyurdu.

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-kebır ve şu ifadelerle M. el-Evsat'ında rivayet etti: "Allah, İsmail oğullarından Kayle oğulları vasıtasıyla beni korur. "

 

 

 

16496- Ebu Katade bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), minberde Ensar'a şöyle dediğini duydum: "İnsanlar benim dış elbisem, Ensar ise iç elbisem gibidir. İnsanlar bir vadiye gitse, Ensar da başka bir geçide gitse, Ensar'ın gittiği geçide giderim. Eğer hicret olmasaydı, Ensar'ın bir ferdi olurdum. Kim Ensar'ın idaresini eline alırsa, iyilerine ihsanda bulunsun ve kötülerini affetsin. Onları korkutan (kendini işaret ederek) bu iki şeyin arasında olanı (Beni) korkutmuş olur."

 

*Ahmed rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Yahya b. en-Nadr el-Ensarı dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16497- -Babası, ayetle tövbesi kabul edilen üç kişiden biri olanAbdurrahman b. Ka'b b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir adamdan bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halka hitab etmek için kalktı. Allah'a hamdü sena edip Uhud günü şehit olanlar için de istiğfar ettikten sonra dedi ki:

 

"Ey Muhacir topluluğu! Siz artıyorsunuz. Ensar ise çoğalmıyor. Ensar benim sığındığım sığınağımdır. İyilerine ikram edin, kusur işleyenlerini ise affedin. Onlargörevlerini yerine getirdiler. Bizim onlara karşı görevlerimiz kaldı."

 

*Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16498- -Babası, ayetle tövbesi kabul edilen üç kişiden biri olan Abdullah b. Ka'b b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından birisinin kendisine şöyle dediğini bildiriyor: Bir gün, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başına sarmış bir şekilde çıkıp halka şöyle hitab etti:

 

"Sadede geleyim; ey Muhacir topluluğu! Siz bugÜn artmaktasınız. Ensar ise bu gÜnkÜnden fazla çoğalmaz. Ensar, benim sığındığım sığınağımdır. O halde onların iyilerine ikram edin, kusur işleyenlerini ise affedin. "

 

*Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16499- Kudame b. İbrahim bildiriyor: İbnu'z-Zübeyr'den dolayı (vali) Haccac'm, Abbas b. Sehl'i dövdürdüğünü gördüm. Saçları örgülü, üzerinde izar ve ridasıyla, o zaman ihtiyar olan (babası) Sehl b. Sa'd geldi. Haccac'ın yanında iki saf halinde duran insanların arasında durarak dedi ki: "Ey Haccac! Bizim (Ensar'ın) hakkımızda, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vasiyetinden korkmuyor musun?" Haccac "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sizin için ne vasiyet etti?" diye sorunca, Sehl dedi ki: "Ensar'ın iyilerine ihsan edilmesini, kusur işleyenlerin de affedilmesini vasiyet etti. Bunun üzerine Haccac: "Abbas b. Sehl'i serbest bırakm" dedi.

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Taberanı, el-Mu 'cemu 'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'i nde değişik isnadlarla rivayet etti. Birisinde, Abdullah b. Mus'ab, diğerinde ise Abdulmüheymin b. Abbas vardır ve ikisi de zayıftır.

 

 

 

16500- Sa'd b. Ebi Vakkas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ın iyilerini kabul edip, kusurlularmı da affedin."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Sadaka b. Abdullah es-Semın'i, Duhaym ve Ebu Hatim güvenilir bulmuş, bazıları ise zayıf olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16501- Zeyd b. Sa'd, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölüm anının geldiğini anlayınca, eski bir elbiseyi üzerine sarmış bir şekilde çıkarak minbere oturdu. Halk ve çarşıda olanlar, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de olduğunu duyunca geldiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'a hamdü sena ederek dedi ki: "Ey insanlar! Bana gösterdiğiniz hürmeti, şu Ensar'a da gösteriniz. Çünkü Ensar, yemek yediğim midem ve sığınağımdır. İyilerini kabul edip, kusurlularını da affedin. "

 

*Taberanı rivayet etti. Zeyd b. Sa'd b. Zeyd el-Eşhell'yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16502- Muhacir b. Dinar bildiriyor: Ebu Said el-Ensarl, Hz. Osman'ın evinin kuşatıldığı zaman, (orada bulunan) Mervan'ın yanına uğradı. Mervan kendinden geçmiş yerde yatmaktaydı. Ebu Said: "Ey İbnu'zZerka! Eğer yaşadığını bilsem sana birkaç söz söylerdim" dedi. Mervan'ın oğlu Abdulmelik bu sözlerden dolayı Ebu Said'e kinlendi.

 

Daha sonraları Abdulmelik idareyi eline alınca, Ebu Said'i Abdulmelik'in huzuruna getirdiler. Ebu Said: "Resulullah'ın benim hakkımdaki vasiyetine saygı göster" dedi. Abdulmelik b. Mervan: "Ne vasiyeti?" diye sorunca; Ebu Said, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu hadisini söyledi: "İyilerini kollayınız ve kusurlularını affediniz."

Ebu Said, Esma binti Yezid b. es-S eken b. Amr b. Haram'ın kocasıydı.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16503- Abdullah b. Amr dedi ki: Hz. Ebu Bekr, Amr b. el-Asla şöyle yazdı: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ölüm anında Ensar hakkında: ‘‘Onların iyilerini kabul edip, kusurlularını da affedin’‘ dediği vasiyetini biliyorsun."

 

*Bezzar rivayet etti. Senedi hasendir. Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilir sayılmıştır. Bazıları hakkında ihtilaf vardır.

 

 

 

16504- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidilip: "Ensar'ın kadınları ve erkekleri Mescid'de ağlıyorlar" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden ağlıyorlar?" diye sorunca: "Senin vefat etmenden korkuyorlar" denildi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mescid'e çıkıp minbere oturdu. Kendini bir giysiyle sararak, kenarlarını omuzlarına atmış ve başını eski bir kumaşla sarmıştı. Allah'a hamdü sena ederek dedi ki: "Ey insanlar! İnsanlar çoğalırken, Ensar azalacak. Hatta yemekteki tuz gibi olacaklar. Onların idaresini eline alan, iyilerini kabul edip, kusurlularını da affetsin. "

Derim ki: Sahih'te bu hadisin, çıkıp oturdu kısmından sonraki bölümü vardır.

 

*Bezzar, ibn Kerame kanalıyla Ebu Musa'dan rivayet etti. Bunların isimlerini bilmiyorum. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16505- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), çıkıp halka namaz kıldırdı ve onlara hay rı tavsiye etti. Sonra: "Ey Muhacirler! Siz bu gün artmaktasınız. Ensar ise bu gün olduğundan daha fazla artmayacak. Ensar benim kendisine sığındığım sığınağımdır. İyilerine ikramda bulunun ve kusurlularını affedin" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16506- Abbas b. Sehl b. Sa'd bildiriyor: Sehl, (vali) Haccac'ın yanına girdi. Haccac, elinin üzerine yaslanmıştı. Sehl: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar hakkında şöyle buyurdu" dedi: "İyilerine ikramda bulunun ve kusurlularını affedin." Haccac: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu söylediğine kim şahitlik eder?" deyince, Sehl: "Senin korumalarm, Abdullah b. Cafer ve İbrahim b. Muhammed b. Hatıb" dedi. Onlar da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözü söylediğini tasdik ettiler.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulmüheymin b. Abbas b. Sehl zayıftır.

 

 

 

16507- Useyd b, Hudayr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar, benim midem ve sığınağımdır. İnsanlar çoğalırken onlar azalacaktır. İyilerine ikramda bulunun ve kusurlularını affedin. "

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16508- Abdurrahman b. Ka'b b. Malik - ki onun babası, tövbesi kabul edilen üç kişiden biriydi - der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halka şöyle hitab etti: "Ey Muhacir topluluğu! Siz bugün artmaktasınız. Ensar ise artmıyor. Ensar, benim sığındığım sığınağımdır. İyilerine ikram edin, kusur işleyenlerini ise affedin. "

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16509- Abdullah b. Ka'b b. Malik, babasından bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize verdiği son hutbeydi" deyip yukarıdaki hadisi aktardı.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri Salıfh'in ravileridir.

 

 

 

16510- Cabir'in oğulları Muhammed ile Mahmud bildiriyorlar: Harre olayından bir yıl sonra, Hubeyş b. Delece'nin Medine'ye geldiği gün, dışarıya çıktık. Hubeyş, Medine'ye girip minbere çıktı. Halk (Hubeyş b. Delece'nin Medine'ye gelişinden dolayı) korku içindeydi. Cabir'le Harre'ye çıktık. Cabir'in gözleri kör olduğu için taşlara takılıp tökezledi ve dedi ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) korkutan, Allah'ı korkutmuş gibidir." Kendisine sormadan önce, bu sözü iki veya üç defa söyledi. Dedik ki: "Babacığım! Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kim korkuttu?" Cabir: "Şehadet ederim ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ensar'ı korkutan, bu iki şey arasında olanı korkutmuş olur. "

 

 

 

16511- Başka bir rivayette ifade: "Ellerini yanlarına koydu" şeklindedir.

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve "Kim Ensar'ı korkutursa" ifadesiyle Bezzar rivayet etti. Bezzar'ın, güvenilir bir ravi olan Talib b. Habıb dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir. Ahmed ise yakın metinle ve "Medine halkını korkutursa" ibaresiyle rivayette bulundu. Ahmed'in ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16512- Ubade b. es-Samİt bildiriyor: Muaviye: "Ey Ensar topluluğu!

Size ne oluyor da beni Kureyş'ten olan kardeşlerinizin arasında saymıyorsunuz?" Ubade: "İhtiyaçtan" dedi. Muaviye: "Su taşıyan develere ne oldu? (Size develer vermedim mi)" deyince, Ubade: "Biz Bedir günü Resülullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraberkenı su taşımaktan zayıf düştüler (Bedir'de yaptıkların bize bu iyilikleri unutturmadı)" dedi. Muaviye buna cevap vermeyince, Ubade: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu" dedi: "Benden sonra kendi nefislerini size tercih edecek kişiler olacaktır." Muaviye: "O zaman sizin ne yapmanızı emretti?" diye sorunca, Ubade: "Ona kavuşana kadar sabretmeyi emretti" dedi. Muaviye: "O zamanı ona kavuşana kadar sabredin" karşılığını verdi.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden ismi verilmeyen biri vardır. Ata b. es-Saib'in ezberi sonradan bozulmuştur.

 

 

 

16513- Enes bildiriyor: Muaviye (Medine'ye) gelince Ensar, onu karşılamada ağır davrandı. Muaviye, onların bu hareketine karşı bir şey yapmadı. Ebu Eyyub: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden sonra, kendi nefislerini size tercih edecek (bencil) kimseler çıkacaktır. Bana kavuşana kadar sabredin" derken, doğru söylemiş" dedi. Muaviye: "O zaman sabredin" deyince, Ebu Eyyub: "Bize emrettiği gibi sabrediyoruz. Vallahi sen de bu halini değiştirmeyeceksin" dedi.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ya'kub b. Humeyd b. Kasib zayıftır. Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır.

 

 

 

16514- Abdülazız b. Suheyb der ki: Hasan ile beraberdim. Oradan geçen birisi ona, Zu'l-yedeyn'in şöyle dediğini nakletti: "Ey Ensar topluluğu! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisine kavuşuncaya kadar sabretmenizi emretmedi mi?"

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tabi'ı olanın ismi verilmemiştir. Diğer ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16515- Hiris b. Ziyad es-Saidi el-Ensari bildiriyor: Hendek günü, Hiris, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halktan, hicret etmeleri üzere biat alırken, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına giderek: "Ya Resulallah! Bunun biatını kabul et" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu kimdir?" diye sorunca: "Bu, amca oğlum Havt b. Yezid veya Yezid b. Havt" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, sizden biat almam. Halk size hicret ediyor, bunlara değil. Canım kudret elinde olana yemin ederim ki; kim Allah'a kavuşana kadar Ensar'ı severse, Allah'a kavuştuğunda, Allah'ın da onu sevdiğini görür. Kim ölene kadar Ensar'dan nefret ederse, Allah'a kavuştuğunda, Allah'ın da ondan nefret ettiğini görür" buyurdu.

 

*Ahmed ve Taberanı değişik isnadlarla rivayet etti. Bazılarının ravileri Sahih'in ravileridir. Hadisleri hasen olan Muhammed b. Amr müstesna.

 

 

 

16516- Ebu Useyd es-Saidi bildiriyor: Hendek kazmak için gelen halk hicret etmek üzere biat etmek istediler. Hendek kazma işi bitince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Siz hicret etmek üzere biat vermeyiniz. Çünkü insanlar size hicret ediyorlar. Kim Allah'a kavuşana kadar Ensar'ı severse, Allah'a kavuştuğunda, Allah'ın da onu sevdiğini görür. Kim ölene kadar Ensar'a buğzederse, Allah'a kavuştuğunda, Allah'ın da ona buğzettiğini görür" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulhamıd b. Süheyl'i tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16517- Yezid b. Cariye bildiriyor: Yezid, Ensar'dan bir grupla otururken, Muaviye yanlarına geldi ve ne konuştuklarını sordu. Onlar: "Ensar hakkındaki hadisi konuşuyorduk" dediler. Muaviye: "Size, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğum bir hadisi, sizin hadisinize ilave edeyim mi?" deyince: "Olur ey Müminlerin emiri!" dediler. Muaviye: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum:

"Ensar'ı seveni Allah ta sever. Ensar'a buğzedene, Allah ta buğzeder." dedi.

 

*Ahmed, yakın anlamda Ebu Ya'la ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ile el-Mu'cemu'levsat'ında rivayet ettiler. Ahmed'in ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16518- Muaviye b. Ebi Süfyan, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ı seven, beni sevmiş olur. Ensar'a buğzeden, bana buğzetmiş olur."

 

*Taberanı rivayet etti. Nu'man b. Murra dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16519- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ı seveni, Allah ta sever. Ensar'a buğzedene Allah ta buğzeder."

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Senedi ceyyiddir. Bezzar da rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Amr'ın hadisleri hasendir. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16520- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ı seven, beni sevmiş olur. Ensar'a buğzeden, bana buğzetmiş olur."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ahmed b. Hatim dışındaki ravileri Salıfh'in ravileridir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16521- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar, kendisine sığındığım sığınağımdır. İyilerine ikram edin, kusur işleyenlerini ise affedin. Onlar görevlerini yerine getirdiler. Bizim onlara karşı görevlerimiz kaldı. "

 

*Taberanı. el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti, Ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16522- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar sevgisi, her mümin ve münafiğın alametidir. Ensar'ı seven, beni sevmiş olur. Ensar'a buğzeden, bana buğzetmiş olur. "

Derim ki: Bu hadis, Sahıh'te kısa metinle yer almıştır.

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravilerden Kureyd b. Revaha zayıftır.

 

 

 

16523, Rabah b. Abdirrahman b. Huvaytıb bildiriyor: Ninem, babası Said b. Zeyd'den, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Abdesti olmayanın, namazı da yoktur. (Abdest alırken) Allah'ın adını anmayan kişinin de abdesti yoktur. Bana iman etmeyen, Allah'a iman etmiş olmaz. Ensar'ı sevmeyen de bana iman etmiş olmaz. "

 

*Ebu Davud ve ibn Mace, bu hadisi, Ensar'ı zikretmeden rivayet etmiştir. Buradaki hadisi Ahmed rivayet etti. Ebu Sifal el-Murri zayıftır.

 

 

 

16524- Rabah b. Abdirrahman b. Huvaytıb bildiriyor: Ninem, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Bana iman etmeyen Allah'a iman etmemiş olur. Ensar'ı sevmeyen de bana iman etmemiş olur. "

 

*Abdullah b. Ahmed rivayet etti ve bu kadın için müstakil bir bölüm ayırdı. Bu hadisi Abdullah, kadının bizzat bir defasında Resulullah'tan ve de bir başka seferinde babasından duymuş olması ihtimaline dayanarak iki ayrı bölümde irad etmiş olabilir. Allah en doğrusunu bilir. Senedinde bulunan Ebu Sifal zayıftır.

 

 

 

16525- Sehl b. Sa'd, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'ı severek İslamınızı yenileyiniz. Onları ancak mümin olan sever ve münafık olan da buğzeder."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulmüheymin b. Abbas zayıftır.

 

 

 

16526- Cabir bildiriyor: Ensar, hurmalarını topladıkları zaman, kişi hurmalarım ikiye bölerdi ve biri diğerinden daha çok olurdu. Sonra toplanan hurmaların dallarını az olan kısma koyardı, sonra, Müslümanları bu iki hurma kümesinden birini almakta muhayyer bırakırlardı. Muhayyer bırakılan kişi, çok olan kısmı alırdı ve Ensar'dan olan kişiye, hurma dalları içinde olduğu için tercih edilmeyen az kısmı kalırdı. Bu, Hayber'in fethine kadar böyle devam etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Hayber'in fethinde): "Siz üzerinize düşeni yaptınız. Şimdi, eğer isterseniz Hayber'deki hissenizden vazgeçiniz ve Medine'deki hurmalarınızın hepsi size kalsın" buyurunca, Ensar: "Sen bize şartlar ileri sürdün. Biz sadece bir şart ileri sürüyoruz. Buna karşılık Cenneti istiyoruz. Eğer şartımız yerine gelirse dediğini yaparız" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şartınız kabul edilmiştir" buyurdu.

 

*Bezzar, iki yolla rivayet etti. ikisinde de Mücalid mevcuttur ve hakkında ihtilaf vardır. Birinin diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16527- Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ensar'dan iki evin arasında veya anne babasının yanında ikamet eden kadına hiçbir zarar gelmez."

 

*Ahmed ve Bezzar rivayet ettiler; ikisinin de ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16528- Enes b. Malik bildiriyor: Develerle bahçeleri sulama işi Ensar'a zor gelmeye başlayınca, bir akarsuyun kendilerine kiralanmasını Resulullah'tan istemek için yanında toplandılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onlara: "Merhaba ey Ensar! Merhaba ey Ensar! Vallahi, bu gün benden ne isterseniz vereceğim ve sizin için Allah'tan ne istersem bana verir" buyurdu. Bunun üzerine, Ensar birbirine: "Bu fırsatı değerlendirip ondan isteyiniz" deyip: "Ya Resulallah! Bizim mağfiretimiz için dua et" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Ensar'a, çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına mağfiret et" buyurdu.

 

 

 

16529- Bir rivayette: "Ensar'ın hanımlarına da mağfiret et" şeklindedir. 

 

*Ahmed ve "Merhaba ey Ensarf" sözünü üç defa söyledi ifadesiyle Bezzar ile "Gelinlerine de" ibaresiyle Taberanı, üç Mu'cem'inde rivayette bulundu, Ahmed'in isnadlarından birinin ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16530- Rifa'a b. Rafi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Ensar'a, çocuklarına, çocuklarının çocuklarına ve komşularına mağfiret et."

 

*Bezzar ve Taberanı rivayet ettiler. ikisinin de, güvenilir bir ravi olan Hişam b. Harun dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16531- Cabir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Ensar'a, çocuklarına, çocuklarının çocuklarına, hanımlarına ve zürriyetlerine mağfiret et."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravileri güvenilirdir. Bazıları hakkında ihtilaf vardır.

 

 

 

16532- Huzeyme b. Sabit, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Ensar'a, çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına mağfiret et."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Salih b. Muhammed b. Zaide zayıftır.

 

 

 

16533- Avf el-Ensarı el-Eşhell, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Ensar'a, çocuklarına, çocuklarının çocuklarına ve azatlılarına mağfiret et. "

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

16534- Osman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İman Yemen'dedir. İman 'ın destekçileri ise Kahtan kabilesidir. Adnan'ın çocuklarının kalbi katıdır. Himyer, Arapların başı ve azı dişidir. Mezhac, tepesi ve dilinin köküdür. Ezd, omuzu ve başıdır. Hemedan üstü ve zirvesidir. Allahım! Dini kendileriyle ikame ettiğin, beni koruyup kollayan Ensar'ı aziz kıL. Onlar, dünyada benim dostum, ahirette yandaşım ve ümmetimden Cennete ilk girecek kişilerdir. "

 

*Bezzar rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16535- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Talha'ya şöyle dediğini bildiriyor: "Kavmine selam söyle ve bildiğim kadarıyla onların iffetli (el avuç açmayan) ve sabırlı kişiler olduğunu haber ver. "

 

*Bezzar rivayet etti. Muhammed b. Sabit el-Bunanı zayıftır.

 

 

 

16536- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'dan hasta olan bir kişiyi ziyaret etti. Adamın evine yaklaşınca, adamın, evin içinde konuşmakta olduğunu duydu. İçeriye girmesi için izin verilip girince, evde kimsenin olmadığını gördü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Senin başkasıyla konuştuğunu duydum" deyince adam: "Ya Resulallah! Bendeki yüksek ateşten dolayı halkın konuşmasından rahatsız olarak içeriye girdim. Yanıma, daha önce böyle güzel sohbet eden ve konuşanını görmediğim bir adam girdi" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O, Cibril'di; sizden öyleleri vardır ki; Allah adına (bir şeyolacak diye) yemin etse, Allah onun yeminini boşa çıkarmaz" buyurdu.

 

*Bezzar ile Taberanı, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti.

Hepisinin senedi hasendir.

 

 

 

16537- Enes der ki: Evs ve Hazrec kabilesi birbirine karşı iftihar etti ve Evs kabilesi: "Melekler tarafından yıkanan, Hanzale b. er-Rahib bizdendir. Kendisi için Rahman'ın Arş'ının sallandığı Sa'd b. Muaz bizdendir. Arıların cesedini koruduğu Asım b. Sabit b. Ebi'l-Elkah bizdendir. Şehadeti iki kişinin şahitliği yerine geçen Huzeyme b. Sabit bizdendir" dedi.

Hazrecliler ise şöyle dediler: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Kur'an'ı toplayan dört kişi bizdendir. Kur'an'ı onlardan başkası toplamamıştır. Onlar: Zeyd b. Sabit, Ebu Zeyd, Ubey b. Ka'b ve Muaz b. Cebel'dir."

 

*Derim ki: Sahih'te sadece Kur'an', toplayanlar kısmı vardır.

*Ebu Ya'la, Bezzar ve Taberanı rivayet ettiler. Hepisinin ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16538- Davud b. Ebi Hind, İsmail b. Ebi Halid ve Zekeriyya b. Ebi Zaide şöyle derler: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Kur'an'ı, hepsi Ensar'dan olan şu altı kişi topladı: Ubey b. Ka'b, Muaz b. Cebel, Zeyd b. Sabit, Ebu Zeyd ve Sa'd b. Ubeyd."

 

*Taberanı rivayet etti. isnadında kopukluk vardır. Altı kişiden sadece beş kişi sayılmıştır.

 

 

 

16539- Sa'd b. Ubeyd de bunun aynısını söylemiştir.

 

*Taberanı önceki hadisten sonra bunu rivayet etmiştir. Senedinde, Yahya b. Abdilhamıd el-Hımmanı zayıftır.

 

 

 

16540- Sehl b. Sa'd der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Tebuk'ten dönünce bir tepenin üzerindeyken: "Allahu ekber" dedi. Uhud'a bakınca: "Bu sevdiğimiz, kendisinin de bizi sevdiği bir dağdır" dedi. Sonra dönüp: "Size Ensar'ın meclislerini haber vereyim mi?" diye sordu. Sahabe: "Olur" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Meclislerin en hayırlısı, Abduleşhel kabilesinin meclisidir. Sonra Harise b. el-Hazrec (sonra Beni Neccar'ın meclisi) Sonra Beni Saide'nin meclisidir." Sa'd: "Ya Resulallah! Bizi kabilelerin en sonuncusu yaptın" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer sen hayırlılardan isen bu sana yeter" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulmüheymin b. Abbas zayıftır.

 

 

 

16541- Enes bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Beni Neccar'ın cariyelerine rastladı. Cariyeler def çalıp şöyle diyorlardı: Biz Beni Neccar'ın cariyeleriyiz Muhammed ne güzel komşudur. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Onlara bereket ver" buyurdu.

 

*Ebu Ya'la, Ruşeyd kanalıyla Sabit'ten rivayet etti. Zehebl, Ruşeyd'in meçhul olduğunu söyledi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Arap Kabileleri