MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kureyş'in Faziletleri

 

16444- Muhammed b. İbrahim et-Teymi bildiriyor: Katade b. Nu'man ez-Zaferi Kureyş hakkında konuştu. Sanki onları tenkid ediyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Katade! Sakın Kureyş'e küfretme. Belki bir gün gelir, senin amellerinin ve yaptıklarının, onların amellerinin yaptıklarının yanında sönük kalacağı kimseler görürsün. Eğer Kureyş'in azmayacağından emin olsaydım; onların faziletlerini yüzlerine karşı söylerdim" buyurdu."

 

*Ahmed, mürsel ve müsned olarak rivayet etti ve müsnedin metnini mürselin metnine dönüştürdü. Müsned olarak Bezzar ve Taberanı de rivayet ettiler. Bezzar'ın müsned olan rivayetinin ravileri, Sahih'in ravileridir. Ahmed'in mürsel ve müsned olan ravileri, Sahih'in ravileridir. Sadece Ahmed'in müsned rivayetinde bulunan Cafer b. Abdullah b. Eslem, Sahih'in ravisi değildir. Ama güvenilirdir. Taberani'nin bazı ravileri hakkında ihtilaf vardır.

 

 

 

16445- Adiy b. Hatim dedi ki: Bedir'den döndüğü zaman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında oturuyordum. Ensar'dan bir adam dedi ki: "Asılmış ihtiyar kurbanlıklarla karşılaştık ve onları kurban ettik." Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün rengi değişti. Hatta sanki yüzüne nar vurulmuş ta, taneleri yüzünde dağılmış gibiydi.

 

Sonra dedi ki: "Yeğenim, böyle deme! Onlar Kureyş'in büyükleridir. Sen onları Mekke'de, meclislerinde otururken görsen onlardan korkardın.'' Adiy b. Hatim dedi ki: "Vallahi! Mekke'ye gittim ve onları meclislerinde otururken gördüm, korkumdan onlara selam veremedim ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘ Eğer onları meclislerinde görseydir. korkardın’‘ sözünü hatırladım."

Adiy b. Hatim, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu aktardı: "Ey insanlar! Kureyş'i seviniz. Kureyş'i seven, beni sevmiş olur. Kureyş'e buğzeden, bana buğzetmiş olur. Allah, bana kavmimi sevdirdi. Kötülük için onlara acele etmem ve iyiliği onlara çok görmem. Allahım! Kureyş'in ilkine azab tattırdın, hiç olmazsa, ahirine ihsanı tattır. Şunu bilin ki; Allah, benim kavmime olan sevgimi biliyor. Allah onlar hakkında şöyle buyurarak beni sevindirdi: "Ve muhakkak ki o, hem senin için, hem kavmi için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız." (Zuhruf, 44 Kitabında, zikri ve şerefi kavmime ait kıldı. "Önce en yakın hısımlarını uyar. Sana uyan müminleri kanatların altına aL." (Şu'ara, 214-215) Burada kavmimi kasdetmektedir. Sıddik'i, şehidi ve imamları kavmimden yapan Allah'a hamdolsun. Allah kulları altüst etti ve Arapların en hayırlısının Kureyş olduğunu gördü. Kureyş, Allah'ın Kitab'ında vasfettiği mübarek ağaçtır. "Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti)." (ibrahım, 24) Ağaç Kureyş'tir. Kökü yerde sabittir sözünden kastı Kureyş'in cömertliğidir. Dallarının gökyüzünde olması ise Allah'ın Kureyş'i İslam'la şereflendirmesidir. Sonra onlar hakkında bir sure nazil oldu: "Kureyş'e kışın ve yazın yolculu etme imkanı sağlandığı için, hiç olmazsa onun için bu Beyt'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler! Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı." (Kureyş süresi)

 

Adiy b. Hatim dedi ki: "Ne zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Kureyş'i hayırla ansam, yüzünde memnuniyetinin izleri belli olur ve şu ayeti okurdu: "Ve muhakkak ki o, hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride ondan mes'ul olacaksınız." (Zuhruf, 44)

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Hüseyn es-Seluli'yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16446- Ümmü Hani, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah, kendilerinden önce kimseye vermediği, daha sonra da kimseye vermeyeceği yedi özellikle Kureyş'i üstün kılmıştır. Ben, onlardanım. Nübüvvet onlardadır. Hicabe (Kabe'nin kapıcılığı) onlardadır. Sikliye (hacılara su verme) görevi onlardadır. Allah, fil ordusuna (Ebrehe'ye) karşı onlara yardım etti. On yıl Allah'a ibadet ettiler. O zaman kimse Allah'a ibadet etmiyordu. Allah onlar hakkında Kur'an'da sure indirdi. Onlardan başkaları hakkında sure indirmemiştir."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

16447- Zübeyr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Allah, Kureyş'i yedi özelliğiyle üstün kılmıştır: Hiç kimsenin ibadet etmediği dönemde Allah'a on yıl ibadet ettiler. Müşrik oldukları halde fil ordusuna karşı onlara yardım etti. Onlar hakkında bir sure indirdi. O surede sadece kendilerinden bahsedildi. Nübüvveti, hilafeti, hicabe ve sikayeyi onlara verdi. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden zayıf bulunanlar vardır. ibn Hibban onları güvenilir bulmuştur.

 

 

 

16448. Abdullah b. Urve naklediyor: Kuraklık olduğu yıl, Nabiğatu Benı Ca'de Medine'de oturmakta olan İbnü'z-Zübeyr'in yanına gelerek şu şiiri okudu:

 

Başımıza geldiğinde bize Ebu Bekir'i, Ömer'i, Osman'ı örnek verdin;

Gönlümüze su serptin.

Halka karşı adaletli davrandın, düzen geldi

Karanlık geceleri yararak bu yoksul

Ebu Leyla devesi üzerinde sahraları aşarak geldi.

Acımasız zamanın paramparça ettiği bu zata

Azıcık moral veresin diye geldi.

 

Bunun üzerine İbnü'z-Zübeyr ona dedi ki: "Ey Ebu Leyla! Yeter; zira şiir bize karşı en güçlü silahınızdır. MalımızIn özüne gelince o, Zübeyr ailesine aittir. En iyi kısmını ise Esed oğulları ile Temım'e vermekteyiz. Senin Allah'ın malında / beytülmalde iki hakkın var; biri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i görmüş olma hakkın, diğeri de müslüman cemaate katılma hakkın." Daha sonra davarların olduğu eve götürmelerini ve onun için tahıl ve hurma olmak üzere yedi devenin yüklenmesini emretti.

 

Ebu Leyla acele davranıp hurma ve erzaktan yemeye başladı, İbnü'zZübeyr de ona şöyle diyordu: "Ebu Leyla çok aç kalmışsın." Ebu Leyla midesini yatıştırdıktan sonra şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kureyş idareci olup adil davrandıkça, kendisinden merhamet dilen ip rahmet dilendikçe, konuşup doğru söyledikçe, güzel şeyler söz verip sözünü yerine getirdikçe, ben ve peygamberler Kevser havuzunun başında onları bekleyeceğiz."

 

 

 

16449- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza girdi ve dedi ki: "Eğer Kureyş şımarmayacak olsaydı, Allah'ın kendileri için (ahirette) hazırladığı şeyleri onlara haber verirdim."

 

*Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16450- Hz. Ali der ki: Bildiğim kadarıyla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kureyş'i öne geçirin, siz onun önüne geçmeyin. Eğer Kureyş şımarmayacak olsaydı, Allah'ın kendileri için hazırladığı şeyleri onlara haber verirdim. "

 

*Bezzar rivayet etti. Adiy b. el-Fadl metruktur. Bu, ibn Hibban'ın güvenilir olanlar arasında saydığı Adiy b. el-Fadl değildir.

 

 

 

16451- Abdullah b. es-Saib, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Kureyş'i öne "geçirin, siz onun önüne geçmeyin. Kureyş'ten öğrenin, ona bir şey öğretmeye kalkmayın. Eğer Kureyş şımarmayacak olsaydı, Allah'ın, onların hayırlıları için hazırladığı şeyleri onlara haber verirdim. "

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ebu Ma'şer'in hadisleri hasendir. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16451 m- Abdullah b. el-Haris b. Cez' ez-Zübeydi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "İlim Kureyş'te, emanet ise Ezd kabilesindedir. "

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16452- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Emaneti Kureyş'te arayınız. Çünkü Kureyş'in emini, onun gibi emin olan başka kabileden olan birisinden daha üstündür. Kureyş'in güçlüsü, başka kabileden güçlü olan birinden daha üstündür."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve Ebu Ya'la rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16453- Cubeyr b. Mut'im, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini bildiriyor: "Kureyşli olan, Kureyşli olmayanın iki katı kadar daha kuvvetlidir." Zühri'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bundan neyi kasdetti?" diye sorduklarında: "Sağlam görüşlü olmayı kasdetti" dedi.

 

*Ahmed, Ebu Ya'la, Bezzar ve Taberanı rivayet ettiler, Ahmed ve Ebu Ya'la'nın ravileri, Salıfh'in ravileridir.

 

 

 

16454- Rifa'a b. Rafi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ömer'e: "Bana kavmini topla" buyurdu. Ömer kavmini (Kureyş'i) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinin önünde topladı ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girip: "Ya Resulallah! Onları yanına mı alayım, sen mi yanlarına çıkacaksın?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben onların yanına çıkarım" buyurdu ve yanlarına çıkıp: "İçinizde sizden olmayan var mı?" diye sordu. Onlar:

"Evet. Anlaşmalı olduklarımız, kızkardeşlerimizin çocukları ve azatlılanmız var" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Anlaşmalılarımız, kızkardeşlerimizin çocukları ve azatlılarımız bizdendir. ‘‘O'nun dostları ancak karşı gelmekten sakınanlardır’‘ (Enfal, 34) ayetini duymuyor musunuz? Eğer siz burada tarif edilenlerdenseniz bu iyidir. Yoksa dikkat edin. Kıyamet günü insanlar amelleriyle gelirken siz günahlarınızIa gelmeyiniz. Yoksa sizden yüz çeviririz" buyurdu.

 

Sonra ellerini havaya kaldırarak: "Ey insanlar! Kureyş, emanet ehlidir. Kim onların düşüşlerini ve kayışlarını araştırırsa Allah o kimseyi burnu üzerine düşürür" buyurdu ve bu sözünü üç kez tekradadı.

*Bezzar rivayet etti. Yukarıdaki lafız onundur. Ahmed kısa metinle ve "Allah, onu yüzüstü ateşe atar" ifadesiyle rivayet etti. Taberanı de Bezzar'ın metnine benzer bir rivayette bulundu, ancak ifadesi şöyledir: Hz. Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi ve: "Kavmimi senin için topladım" dedi. Ensar bunu duyunca: "Kureyş hakkında vahiy indi" dediler. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'e ne diyeceğini duyup görmek isteyen oraya geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına çıkıp aralarında durdu. Sonra devamla Bezzar'ın rivayetine benzer şekilde değişik isnadlarla rivayet etti.

 

*Ahmed ve Bezzar'ın ravileri ve Taberani'nin senedi, güvenilir ravilerden oluşmuştur.

 

 

 

16455- Abbas bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Fetih günü, Kureyş'ten müslüman olanların arasında Ebu Bekr'den daha vefalısını görmedim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Kureyş'i, dinde fakih kıL. Onlara, bu günümden asrın sonuna kadar ihsanını tattır. Çünkü onlara sıkıntıları tattırdın" buyurdu.

 

*Bezzar ve Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdullah b. Şebıb zayıftır.

 

 

 

16456- Yemen'in Ezd kabilesinden, Ebu Muaviye b. Abdillah der ki:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'i zikrederek: "Emanet Ezd kabilesinde, haya (utanma duygusu) ise Kureyş'tedir" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

16457- Mustevrid el-Fihrl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'i anarak şöyle dediğini bildiriyor: "Onlarda dört özellik vardır: Fitne anında insanların en düzgünleridir. Musibetten sonra en çabuk kendine gelendir. Firar ettiklerinde geriye en çabuk dönenlerdir. Zulmeden idarecilerin zulmüne, en çok mani olanlardır. "

 

*Taberanı. el-Mu'cemu'l-evsat'ında zayıf bir ravi olan hocası Ahmed b. Muhammed b. Rişdeyn'den rivayet etti. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16458- Ubeydullah b. Ömer b. Musa anlatıyor: Süleyman b. Ali'nin yanındayken, Kureyş'ten bir ihtiyar girdi. Süleyman: "İhtiyara bak. Onu güzel bir yere oturt. Çünkü Kureyş'in buna hakkı vardır" dedi. Ben: "Ey vali! Sana Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ulaşan bir hadisi söyleyeyim mi?" dedim. Süleyman b. Ali: "Bildir" deyince, ben:

"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: ‘‘Kim Kureyş'i küçük görürse, Allah ta onu küçük görür’‘ dedim.

Süleyman: "Sübhanallah! Bu ne güzel bir sözdür. Sana bunu kim söyledi?" dedi. Ben: " Rabia b. Ebi Abdirrahman, Said b. elMüseyyeb'ten, o da Amr b. Osman b. Affan'dan naklederek bana anlattı. Osman b. Affan oğluna şöyle demiş: "Evladım! Eğer halkın idaresini eline alırsan, Kureyş'e iyi davran. Çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Kim Kureyş'i küçük görürse, Allah ta onu küçük görür."

 

*Ahmed, Ebu Ya'la, el-Müsnedu'l-Kebir'inde muhtasar olarak ve yakın bir metinle Bezzar da rivayette bulundu. Hepsinin ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16459- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah, Kureyş'i küçük göreni, ölümünden önce alçaltır."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-Kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Süleym Ebu Hilal'i bazıları güvenilir bulmuş, ama kendisinde zayıflık vardır. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir. Bezzar da rivayet etti.

 

 

 

16460- Sa'd b. Ebi Vakkas bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sakif kabilesinden olan falan kışı öldürüldü. Halbuki Müslüman olmuştu" dendi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, onu uzaklaştırsın. O Kureyş'ten nefret eden biriydi" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

16461- Muğire b. Şu'be bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn günü, SakIf kabilesinden öldürülmüş bir adamın başucunda durarak dedi ki: "Allah, seni uzaklaştırsın. Sen Kureyş'i sevmeyen biriydin."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ya'kab b. Muhammed ez-Zührı zayıftır. Onu güvenilir bulanlar da vardır.

 

 

 

16462- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Kureyş'i sevmek, imandandır. Onlara buğzetmek ise küfürdür. Arapları seven, beni sevmiş, onlara buğzeden de bana buğzetmiş olur."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Heysem b. Cemmaz metruktur.

 

 

 

16463- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Benu Haşim ve Ensar'dan nefret etmek küfür, Araplara buğzetmek ise münafiklıktır."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16464- Sehl b. Sa'd, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kureyş'i seviniz. Çünkü Kureyş'i seven, Allah'ı sevmiş olur."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulmüheymin b. Abbas b. Sehl zayıftır.

 

 

 

16465- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle diyerek yanıma girdi: "Ey Aişe! Kavmin yanıma en çabuk gelecek kişilerdir" dedi. Oturduğu zaman: "Ya Resulallah! Allah, beni sana feda etsin. Yanıma girerken beni korkutacak şeyler söyledin" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne dedim?" diye sorunca: "Kavmimin, ümmetin içinde yanına en çabuk gelecek kişiler olduğunu söyledin" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" karşılığını verince, ben: "Bu nasıl olur?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arzuları onları değiştirir ve halk ta onlara karşı cimri davranır" dedi. Ben: "İnsanların hali bu durumda nasılolacak?" diye sorunca şöyle karşılık verdi: "Kıyamet kopana kadar, kuvvetli olanları, zayıfları yiyen çekirge sürüsü gibi olurlar."

 

 

 

16466- Başka bir rivayet şöyledir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Ey Aişe! İnsanlardan ilk ölecekler, senin kavmindir" buyurdu. Ben: "Allah, beni sana feda etsin. Beni Teym kabilesi mi?" diye sorduğumda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır Kureyş'ten şu topluluktur. Arzuları onları değiştirir. Halk ta onlara karşı cimri olur. İlk helak olacak onlardır" buyurdu. Ben: "Onlardan sonra insanların yaşamasının ne anlamı var?" dediğimde şu karşılığı verdi: "Onlar halkın omurgasıdır. Onlar helak olunca, halk ta helak olur."

 

*Ahmed ve bir bölümünü Bezzar ve bir kısmını Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ahmed'in birinci rivayetinin ravileri, Sahıh'in ravileridir. Diğer rivayetler hakkında eleştiri vardır.

 

 

 

16467- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Araplardan en çabuk yok olacak kabile, Kureyş'tir. O kadar ki; bir kadın geçerken bir ayakkabı gördüğünde: ‘‘Bu, Kureyş'li birisinin ayakabısıdır’‘ diyecektir.''

 

*Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet ettiler. Ahmed ve Ebu Ya'la'nın ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16468- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kureyş'ten yirmi adam olduğu müddetçe, bu din (yaşamaya) devam eder.''

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden ibrahım b. Ebi Hayye metruktur.

 

 

 

*****************

Kureyş'in Azatlıları

*****************

 

16469- Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Her kavmin yardımcıları vardır. Kureyş'in yardımcıları onların azatlılarıdır.''

 

*Ahmed ve Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet ettiler. Ravilerden Haccac b. Erta'a güvenilirdir. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ensar'ın Fazileti