MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ebu Bekre - Humeme - Avf b. el-Ka'ka' - Lakıt b. Erta'a - Kurra b. Hubeyre - Havvat b. Cubeyr - Haris b. Amr - Telib - Harmele - Sa'd b. Ubeyd - Amir b. Lakıt

 

****************

Ebu Bekre

****************

 

16100- Ebu Bekre bildiriyor: Taif gunu, güneş doğmadan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldim. Bana: ''Sen (bundan böyle) Ebu Bekre'sin'' buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Ebu'I-Minhal el-Bekravi'yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

************

Humeme

************

 

16101- Humeyd b. Abdirrahman el-Himyerı bildiriyor: Hz. Ömer'in hilafeti zamanında, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Humame adında birisi İsfahan'a cihada gitti ve dedi ki: "Allahım! Humame, seninle buluşmayı istediğini iddia ediyor. Eğer Humame bu iddiasında samimiyse onun bu isteğini yerine getir. Eğer seninle buluşmayı istemiyorsa, o istemese de onu yanına al. Allahım! Humame bu yolculugundan dönmesin." Humame İsfahan'da vefat ettiğinde, Ebu Musa kalkıp dedi ki: "Ey insanlar! Vallahi Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Humame'nin şehit olduğundan başka bir şey duymamıştık."

 

*Ahmed rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Davud b. Abdullah el-Evdi dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir. Hakkında iftilaf vardır.

 

 

 

******************

Avf b. el-Ka'ka'

******************

 

16102- Avf b. el-Ka'ka' bildiriyor: Babam bir grupla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Ben de küçük bir çocuktum ve onlarla gitmiştim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her birine ikişer hırka hediye etti. Bana da bir tane verdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından ayrıldığımızda adamlardan birisinden hırkalarından birini satın aldım ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına iki hırkayla gittim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bakıp: "Bunu nereden aldın?" dedi. Ben: "Falan kişiden satın aldım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"O, ResUlullah'ın kendisine verdiği şeyin kıymetini bilmediği için, sen bu hırkayı ondan daha çok hak ediyorsun" buyurdu .

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

*******************

Lakıt b. Erta'a

*******************

 

16103- Abdurrahman. b. Aiz, Lakıt b. Erta'a es-Sekunl'nin şöyle dediğini nakleder: " Ayaklarım eğrilmiş yere basamaz bir şekilde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana dua etti ve (bu sayede) ben yürüyebildim."

 

*Taberanı, Nasr b. Huzeyme b. Cünade kanalıyla babasından rivayet etti. ikisini de tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

*********************

Kurra b. Hubeyre

*********************

 

16104- Benu Kuşeyr'den olan Kurre b. Hubeyre'den nakledildiğine göre Kurre, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Bizim, erkek ve dişi ilahlanınız vardı. Onlara dua ettik, icabet etmediler. Onlardan bir şeyler istedik vermediler. Sana geldik ve Allah, senin vasıtanla bize hidayet verdi. Biz Allah'a ibadet etmeye başladık" dedi.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendisine akıl verilen, kurtuluşa ermiştir" buyurdu. Kurre: "Ya Resulallah! Bana daha önce giymiş olduğun iki elbise ver" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona iki elbise verdi ve: "Kendisine akıl verilen, kurtuluşa ermiştir" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Senedinde ismi belirtilmeyen bir ravi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

*********************

Havvat b. Cubeyr

*********************

 

16105- Havvat b. Cubeyr anlatıyor: Resülullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Merru'z-Zahran denilen yerde konakladık. Ben çadırımdan çıktığımda iki kadının konuştuğunu gördüm. Kadınları beğendim ve geri dönüp heybemden kaftanımı çıkararak giydim ve gelip onlarla beraber oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çadırından çıkıp: "Ey Ebu Abdullah" dedi. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görünce ondan korktum ve telaşlanarak: "Ya Resulallah! Kaçan bir devemi bağlamak için ip arıyorum" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidince, ben de onun peşinden gittim. Ridasını bana bırakarak ihtiyaç gidermek için misvak ağaçlarının arasına girdi. Ağaçların yeşilliği arasında sanki sırhnın beyazlığını görüyor gibiydim. İhtiyacını gidererek abdest alıp geldi. Su sakalından göğsüne doğru akıyordu. Gelince bana: "Ey EMi Abdillah!

Devenin kaçma meselesi ne oldu?" diye sordu.

 

Sonra Merru'z-Zahran'dan ayrıldık. Yolculuk boyunca benimle her karşılaşmasında: "Allah'ın selamı Üzerine olsun ey Ebu Abdullah! Devenin kaçma meselesi ne oldu?" diyordu. Bu böyle devam edince, aceleyle Medine'ye gidip, Mescid'e gitmekten ve Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı mecliste bulunmaktan kaçınır oldum. Bu, uzun müddet böyle devam edince, Mescid'in sessiz olduğu bir zamanda çıkıp Mecdid'de namaz kılmaya başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), odalarının birinden çıkarak, kısa iki rekat namaz kıldı. Ben ise, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kılıp gider temennisiyle namazımı uzatınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Abdullah! Namazını istediğin kadar uzat. Sen namazı bitirmedikçe yerimden kalkmayacağım" dedi. Ben kendi kendime: "Vallahi Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) özür dileyeceğim ve onu rahatlatacağım" dedim.

Ben namazı bitirince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın selamı Üzerine olsun ey Ebu Abdullah! Devenin kaçma meselesi ne oldu?" diye sordu. Ben: "Seni hak olarak gönderene yemin ederim ki; müslüman olduktan sonra devem hiç kaçmadı" diye cevap verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), üç defa: "Allah sana rahmet etsin" dedi. Sonra bir daha olanlardan bahsetmedi.

 

*Taberanı iki kanalla rivayet etti. Birinin ravileri Sahih'in ravileridir. Sadece Cerrah b.

Mahled değildir ve o da güvenilirdir.

 

 

 

****************

Haris b. Amr

****************

 

16106- Haris b. Amr es-Sehmi anlatıyor: Veda haccında, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kulağı yarık olan devesinin üzerindeyken, Haris b. Amr bineğinden inerek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Ona yaklaşıp yüzü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dizlerinin seviyesine geldiği yerde durdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzanıp Haris'in yüzünü okşadı. Bu okşama sebebiyle, vefat edene kadar Haris'in yüzünde bir parlaklık oluştu.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

***********

Telib

***********

 

16107- Telib bildiriyor: Telib, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ya Resulallah! Benim için istiğfar et" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah izin verince veya sana istiğfar etmem için izin verilirse yaparım" dedi. Bir müddet sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Telib'i çağırarak onun için dua etti ve elleriyle yüzünü okşayarak: "Allahım! Telib'e mağfiret et ve ona rahmet et" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Milkam b. Telib'ten iki kişi rivayette bulunmuştur. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

**************

Harmele

**************

 

16108- Ebu'd-Derda bildiriyor: Harmele adında bir kişi Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ya Resulallah! İman şu dilimde, fakat kalbimde nifak var. Kalbim Allah'ı çok az zikrediyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Ona zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve beni ve beni seveni sevmesini nasib eyle. Onun işinin sonunu hayırlı eyle" diye dua etti.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden ismi verilmeyen birisi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

*****************

Sa'd b. Ubeyd

*****************

 

16109- Abdurrahman b. Ebi Leyla der ki: "Sa'd b. Ubeyd, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında kari (Kur'an okuyan / hafızı) diye adlandırılırdı. "

 

*Taberanı mürselolarak rivayet etti. Ravileri Sahlh'in ravileridir.

 

 

 

******************

Amir b. Lakıt

******************

 

16110- Amir b. Lakit el-Amiri bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kavmimin Müslüman olduğunu ve kendisine bağlılıklarını bildirmek üzere huzuruna çıkacaklarmı müjdelemek için gittim. Kendisine bu haberi verince: "Sen uğurlu bir elçisin; Allah sana iyilik ihsan etsin" dedi ve başımı okşayarak benimle musafaha etti. Kavmim Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelince onlara dedi ki: "Allah, Benu Amir'e, kavmine hayırdan başka bir şey istemez. Eğer Kureyş, hilafet için mücadele etmeseydi, o Benu Amir b. Sa'sa'a'nın olurdu. Ama Kureyş, hilafeti elinde tutmak için mücadele etmektedir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve girince: "Misafirinize bir şey yedirdiniz mi?" diye sordu. Aişe: "Önüne biraz hurma koyduk, yanımızda başka bir şey yoktur" dedi.

Koyunlar otlaktan dönünce, Hz. Peygamber. (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir koyun kesilmesini emretti. Benim bundan rahatsız olduğumu görünce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana ne oluyor? Biz bunu kendimiz için kestik. Bizim koyunlarımız yüz tane olunca bir tanesini kendimiz için keseriz" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ya'la b. el-Eşdak hadis uyduran biridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Adiyy b. Hatim et-Tai - Malik b. Abdullah el-Has'amı - Kays b. Asım el-Minkarı - iyad b. Ganm - Abdullah b. Busr - Amr b. Hureys - Amr b. Sa'lebe el-Cüheni - Amr b. el-Hamik el-Huzai - Feyruz ed-Deylemi - Kurra el-Müzeni