MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Amr b. el-As - Amr ve Oğlu Abdullah - Muaviye b. Ebi Süfyan

 

**********************

Amr b. el-As

**********************

 

15890- Habib b. Evs es-Sakafi'nin azatlısı Raşid bildiriyor: Amr b. el-As'ın şöyle dediğini kulaklarımla duydum: Hendek savaşından döndükten sonra, Kureyş'ten benim konumumu bilen ve sözümü tutan kişileri toplayıp şöyle dedim: "Muhammed'in davasının hızlı bir şekilde güçlendiğini görüyorum. Ben bir şey düşünüyorum. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?" Adamlar: "Görüşün nedir?" deyince şöyle dedim: "Necaşi'ye gidip, onun yanında kalalım. Eğer Muhammed kavmimize üstün gelirse, Necaşi'nin yanında kalırız. Necaşi'nin hükmü altında kalmamız, Muhammed'in hükmü altında kalmamızdan daha iyidir. Eğer kavmimiz üstün gelirse, onlar bizi bilirler ve onlardan bize kötülük gelmez." Adamlar: "Doğru olan görüş budur" dediler.

 

Onlara: "Necaşi'ye takdim edeceğimiz hediyeler toplayınız. Necaşi için en makbul hediye katıktı. Ona çok katık (yiyecek) topladıktan sonra çıkıp Necaşi'nin yanına gittik. Vallahi! Biz yanındayken, Amr b. Umeyye ed-Damri geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onu (Habeşistan'da bulunan) Cafer ve arkadaşları için yollamıştı.

 

Yanına girip çıktığı zaman arkadaşlarıma şöyle dedim: "Bu Amr b. Umeyye'dir. Necaşi'nin yanına girip onu istesem bana verir. Ben de boynunu vururum. Muhammed'in elçisini öldürdüğüm için, Kureyş bunu öğrenince, kendisine iyilik olarak görür."

 

Necaşi'nin yanına girip her zaman yaptığım gibi önünde secde ettim.

Necaşi: "Merhaba dostum. Bana memleketinden bir hediye getirdin mi?" dedi. Ben: "Evet ey kral" dedim. Sonra: "Ey kral! Sana bol miktarda katık getirdim" dedim. Sonra katı ğı kendisine takdim ettim. Hediyeyi beğendi ve tadı hoşuna gitti. Sonra şöyle dedim: "Ey kral! Yanından çıkan bir adam gördüm. O, bizim düşmanımız olan birinin elçisidir. Öldürmem için onu bana ver. Çünkü o, bizim eşrafımızdan ve iyilerimizden bazılarını öldürdü."

 

Necaşi kızdı ve eliyle burnuma vurdu. Ben burnumun kırıldığını zannettim. Korkumdan dolayı yer yarılıp içine girsem diye düşündüm.

 

Sonra şöyle dedim: "Ey kral! Vallahi bunun hoşuna gitmeyeceğini bilseydim istemezdim." Necaşi: "Kendisine, Musa'ya gelen Namus'ulEkber'in geldiği kişinin elçisini sana öldürmen için vermemi mi istiyorsun?" dedi. Ben: "Ey kral! O öyle midir?" dediğimde: "Yazıklar olsun sana ey Amr! Ona itaat et ve tabi ol. Vallahi! O hak üzeredir. Musa'nın, Firavun ve ordularına üstün geldiği gibi, o da, ona muhalefet edenlere üstün gelecektir."

 

Sonra: "Öyleyse, sen benim ona İslamiyet üzerine biatımı alır mısın?" dedim. Necaşi: "Olur" dedi ve elini uzattı. Ona İslamiyet üzerine biat ettim.

 

Sonra arkadaşlarımın yanına döndüm. Eski görüşüm değişmişti. Arkadaşlarımdan Müslüman olduğumu gizledim. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitmek üzere geri döndüm. Halid b. elVelid'le karşılaştım. Mekke'nin fethine yakın bir zamandı. O da Mekke'den geliyordu. Ben: "Ey Ebu Süleymanı! Nereye gidiyorsun?" dedim. Halid: "Vallahi, tutulacak yol belli oldu, iş aydınlandı: Bu zat, muhakkak Resuldür! Gidipmüslüman olacağım. Daha ne zamana kadar ve ne diye bekleyip duracağım" dedi.

 

Ben: "Vallahi ben de Müslüman olmak için geldim" dedim.

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardık. Halid b. el-Velid öne çıkıp biat ederek Müslüman oldu. Sonra ben yaklaştım ve: "Ya Resulallah! Ben, geçmişte olan günahlarım bağışlanmak üzere sana biat edeceğim" dedim ve gelecekte olacak günahlarımı anmadım. Resulullah: '''Ey Amr! Biat et' Şüphe yok ki, İslamiyet daha önce olanları siler, yok eder. Hicret de, daha önce olanları siler, yok eder" dedi. Biat edip oradan ayrıldım.

 

İbn İshak dedi ki: "Yalan söyleyeceklerine ihtimal vermediğim birisi bana dedi ki: "Müslüman olduklarında, yanlarında Osman b. Talha (İbn Ebi Talha) da vardı ve onlarla beraber Müslüman oldu."

 

*Ahmed ve şu ifade ile Taberani rivayet etti: "Amr b. el-As'ın söylediklerini kulaklarımla duydum." Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15891- Alkame b. Remse anlatıyor. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Amr b. el-As'ı Bahreyn'e gönderdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de bir birlikle çıktı. Biz de onunla beraberdik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uykudan kalkınca: "Allah Amr'a rahmet etsin" dedi. Biz ismi Amr olan herkesi düşünerek: "Acaba kim için söyledi" dedik. Sonra tekrar uyuyup uyanınca: "Allah Amr'a rahmet etsin" dedi. Üçüncü defa uyuyup uyanınca, yine: "Allah, Amr'a rahmet etsin" dedi.

 

Biz: "Ya Resulallah! Hangi Amr'ı kastediyorsun?" dedik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Amr b. el-As" dedi. Biz: "Neden onun için böyle diyorsun?" dediğimizde, şöyle buyurdu: "Ben halkı sadaka vermeye çağırdığımda, o en fazla getirirdi. Ben: ''Bunu nereden buldun?'' dediğimde şöyle derdi: ‘‘Allah, bunu bana verdi.’‘ Amr doğru söyledi. Allah katında bunun çok hayırları vardır. "

 

Züheyr b. Kays dedi ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman şöyle dedim: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah katında bunun çok hayırları vardır" dediği kişiden ayrılmayacağım.

 

*Ahmed ve şu ifadelerle Taberani rivayet etti: Züheyr dedi ki: "Fitne çıktığı zaman ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hakkında: ‘‘Allah katında bunun çok hayırlarıvardır’‘ dediği kişiden ayrılmayacağım."

Ahmed'in ravileri ve Taberani'nin iki isnadından birinin ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15892- Muhammed b. İshak bildiriyor: Amr b. el-As, Halid b. el-Velld ve Osman b. Talha, Necaşi'nin yanında Müslüman oldular. Hicretin sekizinci yılında Safer ayında Medine'ye geldiler.

 

*Derim ki: Aynı günde Müslüman oldukları bilinmektedir. Ancak Halid b. el-Velid ve Osman b. Talha'nın Necaşı'nin huzurunda Müslüman olduğunu. ibn ishak'tan başka bir yerde bulamadım. Allah, en doğrusunu bilir.

 

 

 

15893- Rafi b. Ebi Rafi et-Tai bildiriyor: ''Zatu's-Selasil gazvesinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr'in de içinde bulunduğu orduya, komutan olarak Amr b. el-As'ı tayin etti.''

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15894- Talha b. Ubeydillah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ey Amr! Sen İslam'da doğru görüşlü birisin."

 

*Taberani ve "islam'da" lafzını kaymadan Bezzar rivayet etti. M. el-kebir'in isnadında tanımadığım biri vardır. Bezzar'ın isnadında ise ishak b. Yahya b. Talha metruktur.

 

 

 

15895- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "As'ın oğulları, iki mü'mindir ve Amr b. el-As cennettedir."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve "Amr, cennettedir" ifadesiyle el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. Ahmed rivayet etti, ama: "Amr ve Hişam" dedi. M. el-Kebır ile Ahmed'in ravileri, Muhammed b. Amr dışında Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15896- İbn Bureyde bildiriyor: Hz. Ebu Bekr, Amr'ı komutan tayin ettiği zaman, Ömer: "Sen halkın içindeki kargaşayı körüklemek mi istiyorsun?" dedi. Ebu Bekr: "Onu rahat bırak! Onu savaş bilgisi sebebiyle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görevlendirdi" dedi.

 

*Taberani mürselolarak rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Munzir b. Sa'lebe dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15897- Amr b. el-As bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Amr! Silahını kuşan, elbiseni giy ve hemen yanıma gel!'' diye haber gönderdi. Huzura geldiğimde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alıyordu. Bakışlarını bana çevirdi. Sonra bakışlarını aşağı indirip: ''Ey Amr! Seni askeri birliğin başında bir yere göndermek isterim. Senin için zenginlik dilerim. Allah sana selamet versin, çok salih mal ile dön!'' buyurdu. Ben: ''Ya Resulallah! Ben mal için değil, İslam'a rağbet ettiğim ve yanınızda bulunmak için müslüman oldum'' dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Amr! Salih mal, salih kimsede ne güzeldir'' buyurdu.

 

*Ahmed ve şu ibarelerle Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'inde rivayet etti: "Ben islam'a olan rağbetimden dolayı ve Resulullah'la beraber olmak için Müslüman oldum." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet sen o sebeple MÜslÜman oldun; fakat salih mal, salih kimsede ne gÜzeldir" buyurdu. Ahmed ve Ebu Ya'la'nın ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15898- Muhammed b. el-Esved b. Halef bildiriyor: Kureyş'ten bazılarıyla Hicr'de otumyorduk: "Bu gece, Amr b. el-As geldi" dendi. Fazla zaman geçmeden Amr yanımıza girdi. Bize baktı, sonra tavaf edip iki rekat namaz kıldı ve dedi ki: "Benim hakkımda mı konuştunuz?" Biz:

"Senin hakkında hayırdan başka bir şey söylemedik. Seni ve kardeşin Hişam b. el-As'ı andık ve: "Hangisi daha faziletlidir?" dedik. Bazıları Amr, bazıları Hişam dediler" dedik.

 

Amr: "Ben size bunu söylerim. Müslüman olduk, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sevdik ve onun nasihatlerini dinledik" dedikten sonra Yermuk gününü anarak dedi ki: "Çadıra girip boy abdesti alıp güzel kokular süründüm; sonra kefenimi giyerek kendimizi Allah'a sunduk. Allah, onu kabul etti. O, benden daha hayırlıdır." Bunu üç defa söyledi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden, Benı Umeyye'nin azatlısı olan Ebu Amr'ı tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15899- Ebu Nevfel b. Ebi Akreb bildiriyor: Amr b. el-As, ölüm döşeğine yatınca çok sızlandı ve ağlamaya başladı. Oğlu Abdullah, babasının korktuğunu görünce dedi ki: "Neden sıkılıyorsun? Resulullah seni komutan olarak gönderiyor ve seni kendine yaklaştırıyordu." Amr:

"Evet, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu yapıyordu; ancak beni sevdiğinden mi yapıyordu, yoksa beni ısındırmak için mi yapıyordu, bunu bilmiyorum. Ama Allanın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde şu iki kişiyi sevdiğine şahitlik ederim: Biri Sümeyye'nin oğlu (Ammar), diğeri de Mes'ud'un oğlu (Abdullah)" dedi. Canı çıkmaya başlayınca ellerini topladı ve boynuna koydu. Sonra da şöyle demeye başladı: "Ey Allahım! Sen emrettin; biz terk ettik. Sen nehyettin; biz işledik. Bizi rahmetinle kuşat!" Ruhunu teslim edinceye kadar bu cümleleri söyledi.

 

*Sahlh'te bir bölümü vardır.

Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15900- Muhammed b. Abdillah b. Numeyr bildiriyor: Amr, 42 yılında Ramazan bayramında Mısır'da vefat etti.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri hadisi söyleyene kadar güvenilirdir .

 

 

 

15901- Yahya b. Bukeyr dedi ki: "Amr b. el-As, 43 yılında Ramazan bayramı gecesi Mısır'da vefat etti. Bayram günü defnedildi. Künyesi: Ebu Abdullah'tı. Namazını oğlu Abdullah kıldırdı. Vefat ettiği zaman yaşı yüz civarındaydı."

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri hadisi söyleyene kadar güvenilirdir.

 

 

 

********************

Amr ve Oğlu Abdullah

********************

 

15902- Talha b. Ubeydillah dedi ki: Size Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğum bir şeyi söyleyeyim mi?" Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum: "Amr b. el-As, Kureyş'in salihlerindendir. Abdullah'ın babası, annesi ve Abdullah ne güzel ailedir."

 

*Tirmızı bu hadisi muhtasar olarak rivayet etti.

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ahmed buna benzer bir rivayette bulundu. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15903- Ukbe b. Amir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Amr b. el-As, Kureyş'in salihlerindendir. Abdullah'ın babası, annesi ve Abdullah ne güzel ailedir."

 

*Ahmed rivayet etti

 

 

 

15904- Abdullah b. Amr dedi ki: Birgün Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber evindeydim. Buyurdu ki: "Evde, bizimle kimin olduğunu biliyormusun?" Ben: "Ya Resulallah kim?" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cibril" dedi. Ben: " Allah'ın selamı ve rahmeti üzerine olsun ey Cibril" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Selamına karşılık verdi" buyurdu.

 

*Taberani iki isnadla rivayet etti. Birisi hasendir.

 

 

 

15905- Abdullah b. Amr dedi ki: Benim için, bugün bildiğim bir iyilik, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bildiğim iyiliğin iki katından daha sevimlidir (Çünkü zamanımızda hayır azaldı). Çünkü Resülullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraberken, bizim için ahiret önemliydi; dünyaya önem vermezdik. Şimdi dünya bize yöneldi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri Sahıh'in ravileridir

 

 

 

15906- Muhammed b. Abdillah b. Numeyr bildiriyor: Abdullah b.

Amr, altmış beş yılında vefat etti.

 

*Taberani rivayet etti.

 

 

 

15907- Yahya b. Bukeyr dedi ki: Abdullah b. Amr b. el-As, 65 yılında. Mısır'da vefat etti. Künyesi Ebü Muhammed'di. Evinin avlusunda defnedildi. Birisi de der ki: 68 yılında yetmiş iki yaşında veya doksan iki yaşında vefat etti.- Yahya b. Bukeyr yetmiş ile doksan arasında şüpheye düştü.

 

*Taberani rivayet etti.

 

 

 

*****************

Muaviye b. Ebi Süfyan

******************

 

15908- Taberani dedi ki: Muaviye b. Ebi Süfyan b. Harb b. Umeyye b. Abdişems b. Abdimena!. Künyesi Ebu Abdirrahman'dı. Annesi, Hind binti Rabia b. Abdişems b. Abdimenaf'tır. Hind'in annesi, Beni Süleym'den, Safiyye binti Umeyye b. Harise b. el-Evkas'tır. Safiyye'nin annesi, Nevfel b. Abdimenaf'tıL Onun annesi Fulane binti Cabir b. Nasr b. Malik b. Hasel b. Amir b. Lüeyy'dir. Onun annesi, binti'l-Haris b. Habib b. Huzeyme b. Nasr b. Malik b. Hasel b. Amir'dir. Onun da annesi Binti Said b. Sehm'dir."

 

 

 

15909- İshak b. Yesar dedi ki: "Muaviye'yi Ebtah'ta gördüm; saçları ve sakalları kar gibi bembeyazdı."

 

*Taberani rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

15910- Halid b. Ma'dan bildiriyor: Muaviye uzun boylu ve sadece başının yan taraflarında saçı olan biriydi."

 

*Taberani rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Safvan b. Salih dışındaki ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15911- Hz. Ömer'in azatlısı Eslem dedi ki: "Muaviye yanımıza geldi.

İnsanların en beyazı ve en güzeliydi."

 

*Taberani rivayet etti, Güvenilir bir ravi olan Müslim b. Cündüb dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15912- Bekkar b. Muhammed b. Vasi, Muaviye'nin şöyle dediğini nakleder: "Kureyş, dünyası ve kendisi için benden daha hayırlısını dünyaya getirmedi."

 

Ma'n b. Yezid ise: "Kureyş, Kureyşliler'e dini için Muhammed'den daha hayırlısını dünyaya getirmedi. Kureyş, Kureyşliler ve dünyası için senden daha kötüsünü dünyaya getirmedi" dedi. Muaviye: "Neden?" deyince, Ma'n b. Yezid dedi ki: " Onlara öyle bir adet getirdin ki, onu (hilafeti) senden başkasından istediklerini zannediyorum. Halkı yollarda sersemlemiş gibi görüyorum." Muaviye: "Yazıklar olsun sana! Ben bu söylediklerini filan falan zamandan beri içimde gizliyordum" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. İsnadında kopukluk vardır. Muhammed b. Selam el-Cumahi zayıftır.

 

 

 

15913- Şa'bi anlatıyor: Muaviye, Mekke'ye gitmek üzere Şam'dan yola çıktı. Mekke ve Medine arasında Ebva denilen yerde konakladı. Orada bulunan Adiye adındaki bir kuyuya bakarken yüzünde yaralar oluşturan bir hastalık meydana geldi. Yola devam edip Mekke'ye girdi. Nöbetçi gelip: "Ey Mü'minlerin emiri! Halk kapıda eksiksiz olarak toplanmış" dedi: Muaviye: "O zaman bana yol aç" dedi. Sonra bir sarık istedi. Onu başına sardı ve önünü görecek kadar yüzünü açtı. Sonra çıkıp Allah'a hamdü sena ederek dedi ki:

 

"Eğer şifa bulursam, benden önceki salihler de şifa buldular. Ben de onlardan olmayı dilerim. Benden önce salihler hastalıklarla ibtila oldular, ama ben kimim ki onlardan sayılacağım. Eğer bu hastalığımın sebebi bensem; sayamayacağım kadar uzun bir müddet sağlıklı yaşadığım için bu hastalığımın önemi yoktur. Eğer sizden bazılarınız bana kızgınsa ben hepinize haksızlık etmiş olurum. Ben kim oluyorum da, Allah'tan, bana verdiklerinden daha çoğunu isteyeceğim. Bana şifa için dua eden kişiye Allah rahmet etsin." Bunun üzerine Mescid dua sesleriyle inledi. Muaviye ağlamaya başlayınca Mervan: "Ey Mü'minlerin emiri! Neden ağlıyorsun?" dedi.

 

Muaviye: " İstemediğim şeylere baktığım zaman, yaşımın ilerlediğini kemiklerimin zayıfladığını ve gözyaşlarımın çoğaldığını gördüm. Bendeki iki güzel şeyle ve yaptıklarımla itham edildim. Eğer Yezid'e olan aşırı sevgim olmasaydı, isabetli şeyler yapardım" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. el-Hasan b. Ebi Yezıd el-Hemdan" metruktur.

 

 

 

15914- Said b. Amr b. Said b. el-As bildiriyor: Ebu Hureyre hastalandığı için Muaviye, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldığı su kabını hazırlama hizmetini görmeye başladı. Muaviye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest alırken bir veya iki defa Muaviye'ye baktı ve dedi ki: "Ey Muaviye! Eğer idareyi eline alırsan, Allah'tan kork ve adaletli davran!" Muaviye dedi ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediği zamandan beri idareyi ele almayı bekliyordum."

 

*Ahmed rivayet etti. Lafız da onundur. Hadis mürseldir. Ebu Ya'la mevsul olarak rivayet etti; ifadesi şöyledir: Muaviye bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Abdest alınız" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldığı zaman bana bakıp dedi ki: "Ey Muaviye! Eğer idareyi eline alırsan Allah'tan kork ve adaletli davran!" Hadisin kalan kısmı, yukardaki gibidir.

Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. M. el-Evsat'ta muhtasar olarak dedi ki: "İyilere iyilik et, kötülük yapanları affet." Ahmed ve Ebu Ya'la'nın ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15915- Hz. Aişe anlatıyor: Ümmü Habıbe'nin sırası olduğu gün, birisi kapıyı çaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kapıyı çalanın kim olduğuna bakınız" dedi. Kapıyı çalanın Muaviye olduğu söylenince: "Girmesi için izin veriniz" dedi. Muaviye kulağının arkasında, bir kalemle girdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kulağının arkasındaki bu kalem nedir, ey Muaviye?" deyince, Muaviye: "Allah ve Resulü için hazırIadığım bir kalemdir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, peygamberine böyle davrandığın için sana hayırlar versin. Vallahi ben seni Allah'ın bana vahyetmesiyle katibim yaptım. Ben büyük, küçük ne yaparsam, Allah'tan gelen vahiyle yaparım. Allah'ın sana bir gömlek (hilafet gömleği) giydirmesine ne dersin?"

 

Ümmü Habıbe kalkıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde oturarak: "Ya Resulallah! Allah, kardeşime hilafet gömleğini giydirecek mi?" diye sorunca Resulullah: "Evet, fakat onda meşakkatin olacağı dönemler vardır" dedi. Ümmü Habibe: "Ya Resulallah! Onun için Allah'a dua et" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Onu doğru yola ilet. Onu kötülükten uzaklaştır. Dünyada ve ahirette onu affet" diye dua etti.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Seriyy b. Asım zayıftır.

 

 

 

15916- Abdullah b. Busr bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)ı bir konuda, Ebu Bekr ve Ömer'e danışıp fikirlerini sordu. Onlar: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana Muaviye'yi çağınn" dedi. Ebu Bekr ve Ömer: "Resulullah ve Kureyş'ten iki kişi, bu işi halledemiyorlar mı ki; Resulullah, Kureyş'ten bir çocuğu çağırıyor" dediler. Muaviye, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzurunda durunca, Resulullah: "İşlerinizde Muaviye'yi bulundurunuz; çÜnkÜ o, ileri görÜşlÜ ve emindir" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Bezzar, Ebu Bekr ve Ömer'in itirazını zikretmeden rivayet etti. ikisinin de ravileri güvenilirdir. Bazıları hakkında ihtilaf vardır. Bezzar'ın hocası güvenilirdir. Taberani'nin hocasını Sadece Zehebı, Mizan'ında güvenilir bulmuştur. Cerhedilmesinin sebebi söylenmemesine rağmen hadis münkerdir. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

15917- İrbad b. Sariye, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Muaviye'ye kitap ve hesap ilmini öğret, onu azaptan koru."

 

*Bezzar, uzun bir hadis içinde Ahmed ve Taberani de rivayet etti. Ravilerden Haris b. Ziyad'ın güvenilir olduğunu söyleyeni bulamadım. Ondan sadece Yunus b. Seyf rivayet etmiştir. Diğer ravileri güvenilirdir. Bazıları hakkında ihtilaf vardır.

 

 

 

15918- Mesleme b. Mahled, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Muaviye'ye hitaben şöyle buyurduğunu nakleder: "Allahım! Ona kitap ve hesap ilmini öğret ve onu ülkelere hakim kıl. "

 

 

 

15919- Bir rivayette: "Onu azabın kötüsünden koru" ilavesi vardır. *Taberani. Cebele b. Atiyye'den, o da Mesleme b. Mahled'den nakletti. Cebele, Mesleme'den hadis dinlememiştir. Hadis mürseldir. Ravileri güvenilir sayılmıştır.

 

*Haklarında ihtilaf vardır.

 

 

 

15920- Ebu'd-Derda dedi ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra içinizde namazı Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazına bu valinizden (Muaviye'den) daha çok benzeyenini görmedim."

 

*Taberani rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Kays b. el-Haris el-Mezhad dışındaki ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

15921- İbn Ömer dedi ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra halkın içinde kendisine Muaviye'den daha fazla saygı gösterileni görmedim."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. Ravilerinde ihtilaf vardır.

 

 

 

15922- İbn Abbas der ki: Cibril gelerek: "Ey Muhammed! Kur'an-ı kerim'i yazdırmakta Muaviye'ye emniyet et. O, bu işte güvenilirdir ve bu güvene layıktır" dediğini nakleder.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Fıtr'ı tanımıyorum. Ali b. Said ise gadiste gevşektir. Diğer ravileri Sahih'ın ravileridir.

 

 

 

15923- Ebu Musa bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Üm mü Habibe'nin yanına girdi. Muaviye'nin başını, Ümmü Habibe'nin kucağma koymuş olduğunu gördü. Ümmü Habibe de başıyla oynuyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu seviyor musun?" dediğinde: "Kardeşimi neden sevmeyeyim?" dedi. Resulullah: "Allah ve ResUl'ü de onu seviyorlar" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadığım biri vardır.

 

 

 

15924- Abdullah b. Amr dedi ki: "Muaviye, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde (resmi yazışmaları) yazardı."

 

*Taberani rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

15925- Avf b. Malik el-Eşcai bildiriyor: Eriha'da bir kilise de öğle uykusuna yatmıştım. Kilise o zaman içinde namaz kılınan bir mescitti. Uykumdan uyandım. Bana doğru bir aslanın gelmekte olduğunu gördüm. Korkarak silahıma davrandım. Aslan dedi ki: "Sus! Bir mesajı tebliğ etmen için sana geldim." Ben: "Seni kim gönderdi?" dediğimde, aslan dedi ki: "Beni sana Allah gönderdi. Dünyadan ayrılmak üzere olan Muaviye'ye cennet ahalisinden olduğunu bildir." Ben: "Hangi Muaviye" dediğimde: "Muaviye b. Ebi Süfyan" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Ebu Bekr b. Ebi Meryem'in ahir ömründe ezberi bozulmuştur.

 

 

 

15926- A'meş dedi ki: "Muaviyeyi görseydiniz. Bu Mehdi'dir derdiniz."

 

*Taberani mürselolarak rivayet etti. Ravilerden Yahya el-Himmanı zayıftır.

 

 

 

15927- Yezid b. el-Esamı Hz. Ali'nin şöyle dediğini nakleder: "Benim ve Muaviye'nin tarafındaki (birbirimizle savaşırken ölen) ölüler cennettedir."

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilir sayılmıştır. Bazıları hakkında ihtilaf vardır.

 

 

 

15928- Ebü Süfyan'ın azatlısı Sabit bildiriyor: Muaviye ile beraber Bizans topraklarına savaşa çıktım. Muaviye'nin ayağına bir ok isabet etti. Muaviye: "Ey Müslüman olanı Allah'ın kulları!" diye bağırdı. Muaviye'nin imdadına ilk yetişen Salim'di. O, Muaviyenin yanına vardı, halk daha sonra yetişti ve: "Emiri koruyalımil dediler. Salim: "Haber aldım ki; imdada yetişecek ilk kişi Cibril'dir. Ben ikinci kişi olmak istedimil dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Said b. Abdilcebbar ez-Zübeydı zayıftır.

 

 

 

15929- Mücalid b. Said dedi ki: "Muaviye'ye Allah rahmet etsin. Araplara olan sevgisi büyüktü."

 

*Taberani mürselolarak rivayet etti. Mücahid dışındaki ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15930- Kays b. Ebi Hazım bildiriyor: Muaviye kardeşine: "Peşimden gel!" dedi. Kardeşi dediğini yapmayınca: "Terbiyesiz!" dedi. Ebu Süfyan: "Kardeşini bırak!" dedi.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15931- Ebu Nuaym bildiriyor: Muaviye 60 yılında vefat etti.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15932- Leys b. Sa'd bildiriyor: Muaviye b. Ebi Süfyan, yetmiş küsurla seksen yaş arasında, 70 yılında Receb ayının dördünde vefat etti.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ebu Musa el-EŞ'arl - Muğıre b. Şu'be - Ebu Hureyre - Ebu Malik - "Usayrim" Diye Tanınan Amr b. Sabit