MECMAU ZEVAİD |
NÜBÜVVET ALAMETLERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük
Biyografi
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Cömertliği
14178. Enes dedi ki: Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size cömertlik te zirve kimdir,
haber vereyim mi?" buyurdu ve ilave etti: "Öncelikle Allah sınırsız
kerem sahibidir. Ademoğulları arasında en cömerdi ise benim. Benden sonra,
Ademoğulları arasında en cömert olan ise, ilim öğrenen ve ilmini yayan
kimsedir. O kişi kıyamet günü yalnız başına bir ümmet olarak diriltilecektir.
Bir diğeri de öldürülünceye kadar Allah yolunda savaşan kimsedir."
*Hadisi Ebu Ya'la rıvayet etmiştir. Senedinde Süveyd b.
Abdilazız vardır ki metruk bir ravidir.
14179. Abdullah b. Ebi
Bekir, Ebu Esid'in şöyle dediğini rivayet ediyor: "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendisinden istenen hiçbir şeyi esirgemezdi. "
*Ben derim ki: Ahmed bu hadisi uzun bir hadis içinde rivayet
etmiştir. O hadis Bedir gazvesi bahsinde geçmişti. Ravileri güvenilir
kimselerdir. Ancak Abdullah b. Ebi Bekir, Ebu Esıd'den hadis işitmemiştir. En
doğrusunu Allah bilir.
14180. Hz. Ali diyor ki:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir şey istendiğinde, onu
yapmak isterse "Evet" derdi; yapmak istemediğinde ise susardı. O, hiç
bir şey için "Hayır!" demezdi.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta uzun bir hadis içinde
rivayet etmiştir. Dualar kitabında o hadis gelecektir. Senedinde Muhammed b.
Kesır el-Kufi vardır ki zayıf bir ravidir.
14181. Zeyd b. Sabit der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Araplardan bir adam geldi ve
ondan iki dağ arasında bulunan bir araziyi istedi; Resul-i Ekrem (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de o arazinin onun olduğuna dair bir yazı yazdırdı. Adam
Müslüman olup kavmine döndü ve onlara dedi ki: "Müslüman olun! Çünkü ben
size, fakirliğe düşmekten korkmaksızın insanlara bağışta bulunan bir zatın
yanından geldim!"
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Abdurrahman b. Yahya
el-Uzrı vardır ki onun hakkında" meçhul bir ravidir" denilmiştir.
Diğer ravileri, güvenilir görülmüştür.
14182. Rubeyyi' binti
Muavviz b. Afra diyor ki: Muavviz b. Afra beni bir sa' taze hurma ve taze
salatalıkla Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) salatalığı severdi. Yanında Bahreyn'den takdim
edilen ziynet eşyası vardı. Avucunu doldurup bana ondan verdi.
14183. Bir rivayette
ise: "Bana avuç dolusu ziynet eşyası veya altın verdi" ibaresi
geçmiştir.
*Taberani rivayet etmiştir. Buradaki anlatım onundur. Hadisi
benzer şekilde Ahmed de rivayet etmiş ve şunu eklemiştir: "Bunu ziynet
olarak kullan!'' buyurdu. Her ikisinin isnadı da hasendir.
14184. İbn Ömer
anlatıyor: İşittiğime göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir kumaş
tüccarını görmüş, ondan dört dirheme bir gömlek satın almıştı. Gömleği giyip
tüccarın yanından ayrılırken Ensar'dan bir adam: "Ya Resulallah! Bana bir
gömlek giydir de Allah da sana Cennet elbiselerinden giydirsin" dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), üzerindeki gömleği
çıkarıp o adama giydirdi, sonra tekrar dükkan sahibine giderek ondan dört
dirheme bir gömlek daha satın aldı. Yanında iki dirhemi kaldı. Bu sırada yolda
bir cariyenin ağladığını gördü. Ona: "Niçin ağlıyorsun?" diye sordu.
Cariye: "Ya Resulallah! Sahibim bana -un satın almam için- iki dirhem
verdi. Ama dirhemleri kaybettim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanında kalan iki dirhemi de ona verdi. Sonra yoluna devam etti, ama
cariye hala ağlamakta idi. Yanına çağırdı, tekrar sordu: "Niçin ağlıyorsun?
İşte iki dirhemi aldın!" Cariye: "Geç kaldığım için sahibimin beni
dövmesinden korkuyorum" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
cariyeyi yanına katıpsahibine götürdü. Kapının önünde durup selam verdi.
İçerdekiler onun sesini tanıdılar, ama cevap vermediler. Tekrar yüksek sesle
selam verdi. Yine cevap vermediler. Yine selam verdi, yine cevap vermediler.
Böylece selamını üçlemiş
oldu. Sonra selamına karşılık verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlara: "İlk selamımı duymadınız mı?" diye sordu.
"Duyduk, ama bize daha çok selam vermeni istedik. Anamız babamız sana feda
olsun, niçin buraya geldin?" dediler. "Şu cariyeyi dövmenizden
korktuğum için geldim" buyurunca cariyenin sahibi dedi ki: "Onunla
beraber yürüdüğü için artık o, Allah rızası uğruna hürdür!'' Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onları hayır ve cennetle müjdeledi.
Sonra da ekledi: "Allah, o on dirheme bereket kattı, o parayla
'peygamberine ve Ensar'dan bir adama birer gömlek giydirdi. Yine o parayla bir
cariyeyi hürriyetine kavuşturdu. Kendi kudretiyle bunu bize nasib eden Allah'a
hamd ederim. "
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Yahya b. Abdullah
el-Babelütti vardır ki zayıf bir ravidir.
14185. Ümmü Sünbüle bildiriyor:
Kendisi, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir hediye ile geldi.
Hanımları bunu almayı reddedip "Biz bunu almayız!" dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise, hediyeyi kabul etmelerini
isteyince kabul ettiler. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
bir miktar arazi tahsis etti. Sonraları Abdullah b. Cahş o araziyi Hasan b.
Ali'den satın almıştır.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
Senedinde Amr b. Kayzi vardır ki onu tanımadım. Diğer ravileri güvenilir
kimselerdir.
14186, Hz. Ali
anlatıyor: Ben, Abbas, Fatıma ve Zeyd b. Harise, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanında toplandık. Abbas dedi ki: "Ya Resulallah! Yaşım
ilerledi, kemiklerim inceldi, sıkıntım arttı. Bana şu kadar vesak yiyecek
verilmesini emretmeyi uygun görürsen bunu yap." Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de: "Bunu yaparız!" buyurdu. Fatıma da:
"Ya Resulallah!
Amcana verilmesini emrettiğin gibi bana da verilmesini uygun görürsen bunu
yapıver" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bunu da yapanz!" buyurdu. Bu sefer Zeyd b. Harise söz aldı ve şöyle
dedi: "Ya Resulallah! Sen bana bir arazi vermiştın. Geçimimi ondan
sağlıyordum; daha sonra onu aldın. Eğer onun geri verilmesini uygun görürsen
bunu yapıver!" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da: "Bunu
da yaparız!" buyurdu. Hadis aslında devam ediyor.
*Kalan kısmını Ebu Davud rivayet etmiştir,
Hadisi Ahmed, Ebu Ya'la
ve Bezzar rivayet etmiştir. Bezzar şunu eklemiştir: Dedim ki: "Ya
Resulallah! Eğer Allah'ın, Kitab'ında senin için belirlemiş olduğu şu beşte bir
paydan (humusdan) bu hakkı bana geri vermeyi uygun görürsen, şu makamında iken
onu bana taksim et ki senden sonra benimle kimse çekişmeye girmesin. Uygun görürsen
bunu yapıver!" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Bunu da
yaparızı" buyurdu ve onu bana geri verdi, O hayatta iken ben onu taksim
ettim. Sonra Ebu Bekir verdi; onu da taksim ettim.
Her ikisinin ravileri de
güvenilir ravilerdir.
14187. Cabir anlatıyor:
Babam öldürüldüğünde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırdı ve
"Dirhemleri sever misin?" dedi. Ben de, "Evet!" dedim.
Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Bize bir mal gelseydi, ondan sana şöyle
şöyle verirdim!" Nihayet Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana mal
vermeden vefat etti. Hz. Ebu Bekir halife olunca Bahreyn'den ona mal geldi.
Bana: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in dediği gibi al!'' dedi.
-Sanırım "Sana dediği gibi" ifadesini kullandı; ben de aldım-.
*Ben derim ki: Bu hadis, farklı anlatımla Sahih'te yer
almıştır. Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. isnadı hasendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ahlakına Dair Iki Bölüm