MECMAU ZEVAİD |
NÜBÜVVET ALAMETLERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Sularla ve Parmakları Arasından Su Kaynamasıyla ilgili
Mucizeleri
14104. İbn Abbas
anlatıyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah olunca
"Su var mı?" diye sordu. "Hayır!" dediler. "Çömlek var
mı?" diye sordu; bir çömlek getirdiler veResulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in önüne koydular. Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem), elini
onun üstüne koydu, sonra parmaklarını ayırdı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in parmaklarından Musa'nın asası gibi su kaynadı. Dedi ki: "Ey
Bilal! İnsanlara abdest almalarını söyle!" Gelip Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in parmakları arasından akan sudan abdest almaya başladılar.
İbn Mes'ud'un gayesi ise o sudan içmekti. Abdestlerini alınca Allah Resulü
onlara sabah namaZInı kıldırdı. Sonra cemaatle birlikte oturdu ve: "Ey
insanlar! En çok kimin imanına hayret edilir?" diye sordu.
"Melekler!" dediler. Bu cevaba şöyle karşılık verdi: "Melekler
durumu ayan beyan gördükleri halde nasıl iman etmezler!" Bu sefer:
"Ya Resulallah! En çok peygamberlerin imanına hayret edilir!" diye
cevap verdiler. "Kendilerine gökten vahiy indirildiği halde peygamberler
nasıl iman etmezler!'' buyurdu. "Öyleyse senin ashabın, ya
Resulallah!" dediler. Buna da şöyle karşılık verdi: "O gördükleri
şeyleri görmüşken ashabım nasıl iman etmez?! Lakin iman bakımından insanların
en hayretilmiz olanları, benden sonra gelecek bir topluluktur ki beni görmedikleri
halde bana iman ederler, beni görmedikleri halde beni tasdik ederler. İşte
onlar benim kardeşlerimdir."
*Hadisi M. el-Kebır ve -muhtasar olarak-
el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Kısa metinle Bezzar ve "Parmakları
arasından su kaynakları fışkırdı" ibaresiyle Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Ancak o şöyle demiştir: Onun senedinde Ata b. es-Saib vardır ki ezberi bozulmuş
bir ravidir.
14105. Bera b. Azib
anlatıyor: Bir yolculukta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
idik. Yolda suyu az bir kuyuya vardık. Sonuncuları ben olan altı kişi, su
çıkarmak için o kurumuş kuyuya indik. Üst taraftan bize bir kova sarkıtıldı.
Kovayı sarkıtan adam: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kuyunun
yanı başındadır" dedi. O kovaya yarıya, ya da üçte ikisine kadar su
doldurup Resulullah'a gönderdik. Ben de boğazıma biraz su akıtabilmek için
kabımı dibe daldırdım, ama bir şey bulamadım. Kabı, Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) gönderdik. İçine elin: daldırdı. Allah'ın dilediği kadar bir
şeyler söyledi. Sonra kovayı içindekiyle birlikte tekrar bize gönderdi. Kuyudan
sular fışkırmaya başladı. Öyle ki son çıkanımızın boğulma endişesiyle kuyudan
çabucak çıkarıldığını gördüm. Sonra o kuyu taşarak nehir gibi akmaya başladı.
*Ben derim ki: "Bu hadis bayağı kısaltılmış bir halde,
Hudeybiye gazvesi konusunda Sahih'te mevcuttur.
"Hadisi Ahmed ve
Taberani rivayet etmiştir. Her ikisinin ravileri, Sahih ravileridir.
14106. Enes b. Malik anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aralarında Ebu Bekir ve Ömer'in de
bulunduğu bir orduyu müşriklerin üzerine göndermek üzere yola çıkardı. Onlara
şu talimatı verdi: "Çabuk yürüyün. Çünkü sizinle müşrikler arasında bir su
vardır. Müşrikler sizden önce o suya ulaşırlarsa susuzluk insanlara çok zahmet
verir. Şiddetli bir susuzluğa maruz kalırsınız. Binekleriniz de susuz
kalırlar." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisi de sekiz
kişiyle beraber geride kaldı. O sekiz kişinin dokuzuncusu Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) idi. Ashabına dedi ki: "Var mısınız biraz
istirahat etmeye. Sonra kalkar, öndekilere ulaşırız.'' Onlar da "Olur, ya
Resulallah!" dediler. Uykuya daldılar, ama sabah namazına uyanamadılar. Ancak
güneş doğduktan sonra güneşin sıcaklığı onları uyandırdı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyanınca, onlara: "Haydi kalkıp ihtiyacınızı
giderin" dedi. Onlar da emri yerine getirdiler. Sonra Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına döndüler. Resulullah: "Sizden birinin
yanında su var mı?" diye sordu. Topluluktan biri: "Ya Resulallah!
Yanımda, içinde biraz su bulunan bir ibrik var'' diye cevap verdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu bana getir!'' buyurdu. Adam ibriği getirdi.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ibriği eline aldı. Avucuyla onu
sıvazladı. Bereket duası okudu. Sonra da ashabına: "Gelin de abdest
alın!" dedi. Onlar da yanına geldiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), onlara su dökmeye başladı. Tamamı abdest aldı. Onlardan biri ezan
okudu ve kamet getirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp
sabah namazını kıldırdı ve ibrik sahibine de şöyle dedi: "İbriğinle sevin,
çünkü onun çok önemli bir haberi olacaktır.'' Böyle dedikten sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ve ashabı, diğerlerinden önce bineğine bindi ve ashabına:
"Öndekiler ne yaptılar dersiniz?" diye sordu. "Allah ve Resulü
daha iyi bilir" dediler. "Onların arasında Ebu Bekir ve Ömer var.
Onlar, insanlara önderlik edip doğru yolu gösterirler" buyurdu. Önden
giden topluluk menzile ulaşmıştı, ama müşrikler onlardan önce subaşını
tutmuşlardı. Bu da çok zorlarına gitti. Hem kendileri, hem de binekleri ve
hayvanları şiddetli bir susuzluğa maruz kaldılar. Bu durumu gören Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "İbriğin sahibi nerede?" diye sordu. "İşte
şurada ya Resulallah!" dediler. "İbriğini bana getir!" buyurdu.
Adam ibriği getirdi. İçinde azıcık su vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlara: "Gelin için!" buyurdu. Onlara birer birer su vermeye
başladı. Nihayet tamamı içtikleri gibi bineklerine ve hayvanlarına da
içirdiler. Yanlarındaki tulumları, kırbaları, kabları doldurdular. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı, müşriklere hücum ettiler.
O esnada Yüce Allah, bir fırtına gönderip müşriklerin yüzlerine çarptı.
Yardımını Müslümanlara indirdi. Müşriklerin diyarlarını Müslümanların ellerine
geçirdi. Çok sayıda müşrik öldürdüler. Çok sayıda da esir aldılar. Çok miktarda
davarlarını önlerine katıp götürdüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ile insanlar, bol miktarda ganimet ve çok sayıda esir ile sağ salim geri
döndüler.
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiştir. Senedinde Said b. Süleym
ed-Dabbi vardır ki ibn Hibban "Bazen hata eder" diyerek onu güvenilir
görmüş, başkaları da zayıf addetmiştir. Diğer ravileri, Sahlh ravileridir.
14107. Abdurrahman b.
Ebi Leyla, babasından naklen anlatıyor: Bir gazada Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. O sıralar şiddetli bir susuzluğa maruz
kaldık. Bu durumu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şikayet edince
"Bir kapta su artığı var mı?" diye sordu. Bir adam kabında kalmış
birazcık su ile geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yere bir
çukur kazdı ve üstüne elbisesini sergi olarak yere koydu, avuçlarını da toprağa
koyarak kabın sahibine: "Bismillah diyerek suyu avucuma dök!" dedi. O
da döktü.
Ebu Leyla dedi ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in parmaklarının arasından suyun
kaynadığını bizzat gördüm. Oradakiler sudan içtiler, bineklerine de
içirdiler."
*Bunun isnadında Halid b. Nafi' el-Eş'ari vardır ki Ebu
Zür'a, Ebu Davud ve Nesai onu zayıf görmüş; Ebu Hatim de şöyle demiştir:
"Kuvvetli değildir. Ancak hadisi yazılır." Ahmed b. Nasr, ondan
rivayette bulunmuştur. Hocalarının tamamının onun nezdinde güvenilir olduğu
meşhurdur.
Ben derim ki:
"Ziyad b. el-Haris es-Suda!'nin hadisi ile Hıbban b. Buhh es-Sudai'nin
hadisi daha önce "idareciliğin hoş görülmediği bölümünde geçmişti.
14108. Ebu Reca diyor
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evden çıkıp Ensar'dan bir
sahabinin bahçesine gitti ve oraya girdi. Baktı ki sahabi orayı suluyor. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Senin şu bahçeni sularsam
bana ne verirsin?" diye sordu. Sahabi: "Ben onu sulamak için çok
çabalıyorum, fakat bunu yapamıyorum!" diye cevap verdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu yaparsam bana seçip beğendiğim yüz
tane hurma verir misin?" diye sordu. Adam "Olur!" dedi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eline büyük bir kova aldı. Çok geçmeden
bahçeyi iyice suladı. Hatta adam: "Bahçemi suya boğdun!" dedi. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüz tane hurma seçti ve onları aldı.
Kendisi ve ashabı doyana kadar bunları yediler. Sonra o adama, kendisinden
aldığı gibi yüz hurma verdi.
*Taberani rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir görülmüştür.
Ebu İmran'ın terceme-i hali verilmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Yemeğin Bereketlenmesi ile Ilgili Mucizeleri