MECMAU

ZEVAİD

NEBİLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Halid b. Sinan Hakkında Gelen Rivayetler

 

13817. İbn Abbas anlatıyor: Abs kabilesinden Halid b. Sinan adında bir adam vardı. Bir gün milletine: "Sizin için ben, kara taşlıklı vadinin ateşini söndürürüm" demişti. -Milletinden biri olan- Umare b. Ziyad da ona: "Ey Halid! Vallahi bu güne dek hep doğruyu söyledin. Senin, ateşini söndüreceğini söylediğin kara taşlıklı vadi ile işin nedir? Onu söndüreceğini mi iddia ediyorsun?" dedi.

Halid, aralarında Umare b. Ziyad'ında bulunduğu kavminden birkaç kişi ile birlikte şehirden çıktı. Kara taşlıklı vadiye gelindiğinde, Eşca' denilen bir dağ yarığından ateş çıkmakta olduğu görüldü.

 

Halid arkadaşlarını oturtarak önlerine bir çizgi çizdi ve onu aşmamalarını tembihleyerek: "Ben gidiyorum. Eğer gecikirsem sakın ola ki, beni kendi adımla çağırmayın" dedi. Ateşin alevleri peş peşe, ardı arkası kesilmeksizin doru atın şahlanışı gibi göğe doğru çıkıyordu. Halid, ateşin üzerine doğru gitti, değneğiyle ateşe vurmaya başladı ve şöyle dedi: "Göründü, görÜndÜ, görÜndÜ her hidayet.

 

Keçi çobanının oğlu maksadı anladı ki elbisem ıslanmışken ben buradan çıkmam. ''

Böyle diyerek o ateşle birlikte dağın yarığının içine girdi. İçeride uzun süre kaldığını ve geciktiğini gören arkadaşları telaşlanmaya başladılar.

Umare b. Ziyad, onlara; "Vallahi eğer arkadaşınız sağ kalsaydı, şimdiye dek oradan çıkmıştı. Onu adıyla çağırın bakalım" dedi. Onlar, her ne kadar, "Kendi adıyla onu çağırmamızı istememişti" dedilerse de onu adıyla çağırdılar; o da kesik başını elinde tutarak dağın yarığından dışarı çıktı ve şöyle dedi: "Beni, adımla çağırmamanız gerektiğini size söylememiş miydim? Vallahi beni, siz öldürdünüz. Beni gömün artık. Aralarında kuyruğu kesilmiş bir merkebin bulunduğu bir kaç merkep önünüzden geçerse, mezarımı açın. O zaman benim diri olduğumu görürsünüz."

Onu mezara gömdüler. Bir süre sonra, aralarında kesik kuyruklu bir merkebin bulunduğu bir kaç merkep önlerinden geçti. Adamlar, "Mezarını açmamızı istemişti, gelin mezarını açalım" dedilerse de Umare, onlara engelolarak: "Mezarını açmayın. Hayır, Allah'a yemin ederim ki MudarhIara, kendi ölülerimizin mezarlarını açtığımız dedikodusunu yaptırmam" dedi.

Halid, daha önce onlara, kendi karısının boynunda iki levha bulunduğunu, bir problemle karşılaşacak olurlarsa çözümünü o levhalarda bulabileceklerini, ancak adet halini görmekte olan bir kadının o levhalara dokunmaması gerektiğini söylemişti.

Bu meselenin çözümünü bulmak amacıyla levhaları çıkarıp kendilerine göstermesi için Halid'in karısına gittiler. O da adet halindeydi. Levhalara dokununca, onlardaki bilgiler silinip gitti.

 

(Ravi) Ebü Yunus, Simak'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Halid b. Sinan'ın oğlu, Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Merhaba ey kardeşimin oğlu" dedi.

 

*Taberani bunu mevkuf olarak rivayet etmiştir. Senedinde Mualla b. Mehdı vardır ki Ebu Hatim onu zayıf görüp şöyle demiştir: "Bazen münker hadisler rivayet eder." Ben derim ki: "Bu da o tür hadislerdendir."

 

 

 

13818. İbn Abbas dedi ki: "Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Halid b. Sinan'dan bahsedildi, bunun üzerine: "O bir peygamberdi. Ne var ki kavmi onu zayi etti" buyurdu.

 

*Bunu Bezzar ve Taberani rivayet etmiştir. Ancak Taberani şöyle demiştir: "Halid b. Sinan'ın kızı, Hz. Peygamber'in yanına geldi. Hz. Peygamber, ona (oturması için) örtüsünü yaydı."

Senedinde Kays b. er-Rebi' vardır ki Şu'be ile Sevrı onu güvenilir görmüştür.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Soyunun Asaleti