MECMAU

ZEVAİD

NEBİLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hızır Aleyhisselam Hakkında Gelen Rivayetler

 

13815. Enes b. Malik anlatıyor: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile dışarı çıktım. Ona abdest suyu taşıyordum. Bir ses duydum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Enes! Sus!" dedi, sustum. Dinlemeye başladı. Seslenen adam şöyle diyordu: "Allahım! Beni korkuttuğundan kurtaracak şeye karşı bana yardım et!" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun benzerini söyleseydi ya!" buyurdu. Sanki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) istediği şeyadama o anda telkin ediliyordu. Şöyle dedi: "Salihlere sevdirdiğin şeyleri bana da sevdir."

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dedi ki: "Ey Enes! Abdest suyunu bırak, ona git ve şunu söyle: ‘‘ResUlullah için dua et ki, Allah, göndermiş olduğu davasında ona yardım etsin. Ümmetine dua et ki, peygamberlerinin kendilerine getirdiği hakkı tutsunlar.’‘"

 

Enes der ki: Ona gittim ve dedim ki: "Resulullah'a dua et de Allah göndermiş olduğu davasında ona yardım etsin. Ümmeti için dua et de peygamberlerinin kendilerine getirdiği hakkı tutsunlar." O da bana: "Seni kim gönderdi?" dedi. Ben ona işin aslını söylemek istemedim. Bu hususta Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin almamıştım. Ona dedim ki: "Allah sana merhamet etsin! Beni gönderenden sana ne? Sen, dediğim şekilde dua et." "Olmaz" dedi. "Ancak seni göndereni söylersen, bunu yaparım." Ben bunun üzerine Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönüp onun dediğini haber verdim. Resulullah buyurdu ki: "Ona de ki: Ben ResUlullah'ın elçisiyim!" Onun yanına dönüp bunu söylediğimde şöyle dedi: "Resulullah'a merhaba! Resulullah'ın elçisine merhaba! Benim ona gelmem daha doğru olurdu. Benden Resulullah'a selam söyle ve de ki: Hızır sana selam söylüyor ve diyor ki: Allah, nasıl Ramazan ayını diğer aylardan üstün kılmışsa, seni de bütün peygamberlerden üstün kılmıştır. Yine Cuma gününü diğer günlerden nasıl üstün kılmışsa, ümmetini de diğer ümmetlerden üstün yapmıştır."

Dönüp gelirken onun şöyle dua ettiğini işittim: "Allahım! Beni, doğruya irşad edilen, rahmete mazhar olan ve tövbeleri kabul edilen bu ümmetten eyle!"

 

*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Senedinde Vaddah b. Abbad el-Kufi vardır ki Ebu'I-Hüseyn b. el-Münadı onu eleştirmiştir. Taberani'nin şeyhi Bişr b. Ali b. Bişr el-Ammı'yi ise tanımıyorum. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

13816. Ebu Umame bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Size Hızır'dan söz edeyim mi?" dedi; "Olur ya Resulallah" dediler. Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de şunu anlattı: "Hızır, günün birinde İsrailoğullarının pazarında dolaşmak ta iken, efendisi ile mükateplik akdi yapmış bir köleyle karşılaştı. Köle: ‘‘Bana sadaka ver, Allah senin malına bereket katsın’‘ deyince Hızır şu cevabı verdi: ‘‘Ben Allah'a inanmışım ki onun dilediği her şey olur. Fakat benim yanımda sana verecek bir şey yoktur.’‘ O dilenci köle ise şöyle dedi: ‘‘Ben Allah rızası için sadaka vermeni istedim; ama sen bana sadaka olarak bir şey vermedin. Senin yüzünde cömertliğe baktım ve bereketin sende olacağını ümit ettim.’‘ Hızır ona şu cevabı verdi: ‘‘Emin ol ki bende sana verecek bir şey yoktur. Ancak beni alıp pazarda satarsan, bedelim senin olsun.’‘ Dilenci köle şöyle dedi: ‘‘Bu doğru olur mu?’‘ Hızır ona şu cevabı verdi: ‘‘Evet, ben sana gerçeği söylüyorum. Sen büyük bir zatın adına benden dilekte bulundun, ben senin önünde Rabbimin kıymetini yere düşürmem. Sen beni sat ve bedelini al.’‘

 

Dilenci köle, Hızır'ı alıp pazara götürdü ve 400 dirheme sattı. Hızır, kendisini satın alan adamın yanında hiçbir şey yapmadan bir süre kaldı. Bir gün ona şöyle dedi: ‘‘Sen beni yararlanmak için satın aldın. Bana bir iş söyle de yapayım.’‘ Efendisi ona şöyle dedi: ‘‘Seni zahmete sokmak istemiyorum. Sen yaşlı ve zayıf bir adamsın.’‘ Hızır: ‘‘Hayır, çalışmak benim ağırıma gitmez.’‘ dedi. Efendisi de: ‘‘Öyle ise şu taşları taşıyıver’‘ dedi. O taşları bir günde ancak altı kişi taşıyabilirdi. Taşları taşıma emrini verdikten sonra efendisi, bazı işlerini görmek için dışarı gitti. Döndüğünde Hızır'ın bir saat içinde o taşları taşımış olduğunu gördü ve: ‘‘Güzel yaptın, iyi iş becerdin. Yapabileceğini zannetmediğim şeye güç yetirdin’‘ dedi.

Sonra efendisinin bir sefere çıkması gerekiyordu. Hızır'a şöyle dedi: ‘‘Seni güvenilir bir kimse sanıyorum. Ben seferde iken aileme iyi bak.’‘ Hızır: ‘‘Bir de bana yapacağım bir iş söyle’‘ dedi. Efendisi: ‘‘Seni zahmete sokmak istemiyorum’‘ dedi. Hızır: ‘‘Hayır, çalışmak benim zoruma gitmez’‘ dedi. Efendisi de: ‘‘Öyle ise ben seferden dönünceye kadar evim için kerpiç dök’‘ dedi ve sefere gitti.

 

Döndüğünde binasının yapılmış olduğunu gördü ve: ‘‘Allah rızası için söyle, senin yolun, senin işin nedir?’‘ diye sordu. Hızır da şu karşılığı verdi: ‘‘Sen Allah adına benden istedin. Allah adına benden dilekte bulunulması beni köleliğe düşürdü. Kim olduğumu sana bildireceğim. Ben adını duymuş olduğun Hızır'ım. Bir dilenci benden sadaka istedi. Fakat yanımda ona verecek bir şeyim yoktu. Ama Allah rızası için benden istediği için ben de kendi nefsimi ona bağışladım. O da beni sattı. Köle olarak senin yanına geldim. Sana şunu diyeyim ki bir kimseden Allah rızası için bir şey istenilir de o, istenilen şeyi vermeye muktedir olduğu halde isteyeni geri çevirirse, kıyamet gününde hareket edemeyecek derecede bir deri bir kemik kalır.’‘ Adam da: ‘‘Allah'a iman ettim, ey Allah'ın peygamberi! Bilmeden sana eziyet ettim’‘ dedi. Hızır ona: ‘‘Zararı yok. Sen iyi davrandın ve kötülükten sakındın’‘ dedi. Bunun üzerine adam ona şöyle bir teklifte bulundu: ‘‘Ey Allah'ın peygamberi! Anam babam sana feda olsun. Ailem ve malım hakkında nasıl dilersen öylece hüküm ver. Ya da dilersen seni azad edeyim ve serbest bırakayım.’‘ Hızır da: ‘‘Beni serbest bırakmanı istiyorum ki Rabbime ibadet edeyim’‘ dedi. Böyle deyince adam onu serbest bıraktı ve hürriyetine kavuşturdu. Hızır da şöyle dedi: ‘‘Beni köleliğe düşüren, sonra da kölelikten kurtaran Allah'a hamd olsun.''

 

*Taberani rivayet etmiştir, Ricali güvenilir görülmüş kimselerdir; ancak Bakıyye müdellis bir ravidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Efendimizin vefatı bahsinde Hızır ile ilgili başka bir hadis gelecektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Halid b. Sinan Hakkında Gelen Rivayetler