MECMAU ZEVAİD |
FİTNELER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Cemel, Sıffin vb.
Vakalar Hakkında
12019. Hasan -el-Basrl-
anlatıyor: Ben, Cundub'u, Allah'ın Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dayandırarak şöyle derken işittim: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kumandanları cennete girerken takipçilerinin cehenneme girdiği
kavimler hakkında ne dersiniz?" buyurdu. Ashabı: " (Takipçileri)
onların yaptıklarının aynısını yapsalar da mı (sonuç böyledir)?" diye
sordu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet Onların
yaptıklarının aynısını yapmış olsalar da sonuç böyledir" buyurunca
"Bu nasılolur ya Resulallah?" dediler. O da: "Kumandanları daha
evvel işledikleri güzel ameller sebebiyle cennete girerlerken onların
takipçileri sonradan ihdas ettikleri adetlerigelenekler yüzünden cehenneme
girerler'' buyurdu.
*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden Salt b. Dınar metruktur,
12020. Huzeyfe b. el-Yeman'ın
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ashabımın bir
sÜrçmesi olacak. Allah sahabi olmaları sebebiyle onların bu sÜrçmesini
bağışlayacaktır. Fakat onlardan sonra gelen bir topluluk onları örnek alacak ve
bu yÜzden Allah onları burunları Üzerine cehenneme sÜrecektir"
buyurmuştur.
*Hadisi Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri arasında yer alan ibrahım b. Ebi'I-Feyyaz hakkında ibn Yunus:
"Eşheb'den münker hadisler rivayet etmektedir" der. Ben de derim ki:
Bu da onun Eşheb'den yaptığı rivayetlerden biridir .
12021. Huzeyfe der ki:
Ben, Allah'ın Resülü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fitne lideri
cennete girerken, onunla birlikte olanlar cehenneme gireceklerdir"
buyururken işittim.
*Merfu ve mevkuf varyantlarıyla hadisi Bezzar, Huzeyfe'den
rivayet etmiş olup mevkuf rivayetin ravileri Sahih'in ravileridirler. MerfU
rivayetin senedinde ismi geçen Ömer b. Habıb ise son derece zayıftır.
12022. Ebu Bekre,
kendisine "Niçin Cemel vakasında savaşmadın?'' diye sorulunca şu cevabı
vermiştir: çünkü ben Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir
topluluk (savaşa) çıkacak ve bu yüzden helak olacak, kurtulamayacaktır. Onların
liderleri kadındır ve liderleri cennetliktir'' buyururken işittim
*Ben derim ki: Ebu Bekre'den konuyla ilgili Sahıh'de
"Eğer bir topluluğun başında kadın varsa, o topluluk helak olmuştur"
ifadesiyle bir hadis yer almıştır.
Hadisi Bezzar rivayet
etmiş olup ravilerinden Ömer b. el-Hecenna'nın biyografisinde Zehebi bu hadisi
onun münker rivayetleri cümlesinden zikretmiştir. Yine Cebbar b. Abbas hakkında
da Ebu Nuaym: "Kufe'de ondan yalancısı yoktu" derken Ebu Hatim onu
güvenilir kabul etmiştir.
12023. Hz. Ali b. Ebi
Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine:
"Benden sonra ihtilal çıkacak ve bir olay patlak verecektir. Bu durumda
sen eğer barışa vesile olabileceksen, bunu yap" buyurmuştur.
*Hadisi Abdullah (b. Ahmed) rivayet etmiş olup ravileri
güvenilirdir.
12024. Ebu Rafi'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali b. Ebi Talib'e:
"Seninle Aişe arasında bir olay / ihtilaf çıkacaktır" buyurdu. Ali:
"Benimle mi ya Resulallah?" diye sordu. Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Evet" deyince Ali: "Ey Allah'ın Resulü!
İnsanların en bedbahtı ben miyim (ki bu başıma gelecek)?" dedi. Resul-i
Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Hayır, Fakat bu olay yaşandığında
onu (Aişe'yi) güvende olacağı yere kadar geri götür" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel. Bezzar ve Taberani rivayet etmiş
olup ravileri güvenilirdir.
12025. Kays b. Ebi
Hazım'ın bildirdiğine göre (Cemelolayı öncesi) Hz. Aişe, Hav'eb suyu başında
konaklayınca köpek havlamaları işitir ve "Sanırım geri döneceğim. Çünkü
ben Allah'ın Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Sizden hanginize Hav'eb
köpekleri havlarsa .... ‘‘ diye buyururken işittim" der. Zübeyr de
kendisine: "Geri dön. Umulur ki Allah senin vesilenle insanlar arasında
barış sağlar" der,
*Bunu Ahmed b. Hanbel, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup
Ahmed b. Hanbel'in ravileri, Sahıh'in ravileridirler,
12026. İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarına şöyle
demiştir: "Keşke bileydim, hanginiz o yüzü tüylü erkek devenin sırtında yola
çıkacak. Sonra Hav'eb köpekleri kendisine havlayacak. Sağında ve solunda pek
çok kimse öldürülürken ve kendisi de ölümle burun buruna gelmişken kurtulacak.
"
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilirdir.
12027. Ebu Said
-el-Hudri- anlatıyor: Muhacirler ve Ensar'dan bir grupla beraber Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinde idik. Derken Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size en hayırlılarınızı söyleyeyim
mi?" buyurdu. Biz de: "Olur söyle" dedik. Bunun üzerine:
"Sizin en
hayırlılarınız, anlaşmalarına bağlı kalan mutayyebundur. Kuşkusuz Allah taat ve
ibadetini gizli yapan muttaki kişiyi sever" buyurdu.
Sonra Ali b. Ebi Talib
uğradı. (Ona işaretle) "Haklı olan bu, haklı olan bu" buyurdu.
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri güvenilirdir.
12028. Ebu Cirv
el-Mazini anlatıyor: Hz. Ali ile Zübeyr'in (Cemel vakasında) karşı karşıya
geldikleri o ana tanık oldum. O zaman Ali, Zübeyr'e: "Allah aşkına söyle.
Sen Allah'ın Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Sen (Ali'ye karşı)
haksız yere savaşacaksın’‘ buyururken işitmedin mi?" diye sordu. O da:
"Evet, işittim. O sözü ancak şimdi burada hatırladım" dedi ve savaş
meydanından ayrılıp gitti.
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden Abdülmelik
b. Müslim hakkında Buhari: "Hadisi sahih değildir" değerlendirmesini
yapmıştır.
12029. Abbad b. Abdullah
veya Abdullah b. Abbad'ın bildirdiğine göre bir cuma Hz. Ali minbere çıkarak
hutbe vermeye başladı. Sonra Eş'as kalkıp yakınına kadar giderek: "Şu Humeyra
(Hz. Aişe ve taraftarları) bize baskın gelip senin yüzünü görmemizi
engelledilerli dedi. Bunun üzerine Hz. Ali şöyle hitap etti:
"Beni şu koca
kıçhlardan kim kurtarır? Onlardan biri, işkembesi üzerinde sağa sola dönüp
yatarken, (mescide) geç kalırken, bu insanlar erkenden Allah'ı zikre
geliyorlar. Eğer ben onları (yanımdan) uzaklaştırırsam, gerçekten haksızlık
yapmış olurum."
Sonra ekledi: VaIlahi
ben (Resulullah'a) şöyle buyururken işittim:
"Sizler başta
onları din uğruna nasıl dövmÜşseniz, şimdi de biz sizi aynı şey uğruna
döveceğiz."
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden Abbad b.
Abdullah el-Esedı'yi ibn Hibban güvenilir kabul ederken, Buharı onun tartışmalı
olduğunu belirtmiştir.
12030. Abbad b. Abdillah
el-Esedl'nin, Ali b. Ebi Talib'den naklettiğine göre bir Cuma günü Zeyd b.
Suvhan, Hz. Ali ile beraber namaz kıldı. Ali, kerpiç bir minber üzerinde hutbe
irat ederken etrafını mevali (Arap olmayan unsurlar) doldurdu. Derken bir adam
kalkıp ne dediğini anlayamadığım bir şeyler söyledi. Ona öfkesini kustu öyle ki
öfkesinden yanakları kıpkırmızı oldu. Tam bu sırada Eş'as b. Kays çıkageldi ve
insanların omuzlarına basarak ilerledi. Sonra ona hitaben: ‘‘Bu Humeyra (Aişe
ve taraftarları) bize baskın çıktılar, artık yüzünü bile göremiyoruz’‘ diye
çıkıştı. Bunu duyan Zeyd b. Suvhan dizime vurarak: ‘‘Hepimiz Allah'tan geldik
(Yine ona döneceğiz) Vallahi, Araplar (Bedeviler) daha evvel içlerinde
sakladıkları (düşünceleri)ni muhakkak açığa vuracaklardır’‘ dedi.
Sonra Ali sözlerine
şöyle devam etti: "Beni bu koca kıçlı adamlardan kim kurtacak? Onlardan
biri yatağında sağa sola dönerek yatarken, bir topluluk erkenden Allah'ı zikre
geliyor. Bana ne emredersin? Onları (yanımdan) uzaklaştırıp da zalimlerden mi
olayım? Taneyi yaran, canlıyı yaratan (Allah)a yemin ederim ki ben, Allah'ın
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Daha evvel
sizin onları din uğruna dövdüğünüz gibi sonra onlar da sizi yine din sebebiyle
döveceklerdir. "
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Abbad b.
Abdullah el-Esedi'yi ibn Hibban güvenilir kabul ederken Buhari tartışmalı
olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri ise Sahıh'in ravileridirler.
12031. Muhammed b.
İbrahim et-Teymi'nin bildirdiğine göre falan kimse hacı olarak Medine'ye girdi.
Kendisine selam vermek için insanlar yanına geldi. Sa'd da yanına girerek selam
verdikten sonra: "Bu, başkasının batıl davasına karşı bizim hak davamızda
bize yardımcı olmadı" dedi. O kişi bir müddet suskun kaldı. Sa'd: "Niçin
konuşmuyorsun?" deyince şu yanıtı verdi: "Fitne patlak verdi, her
yanı zulmet (keşmekeşlik) sardı. Ben de ‘‘ıh ıh’‘ diyerek devemi çöktürdüm ve
devem, o zulmet kayboluncaya kadar da kalkmayacaktır."
Hemen bir adam:
"Ben, Allah'ın Kitab'ını başından sonuna kadar okudum. Ama onda ‘‘ıh ıh’‘
diye bir söz görmedim" dedi. Cevaba Sa'd da sinirlenerek: "Madem sen
öyle diyorsun ben de sana şunu söyleyeyim ki: "Ben, Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ‘‘Ali her zaman hakkın yanında yer alır’‘ veya
‘‘Hak her zaman Ali ile beraberdir’‘ buyururken işittim" dedi.
O zat: "Bunu senden
başka kim işitti?" diye sordu. Sa'd: "Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu Ümmü Seleme'nin evinde söyledi" deyince hemen Ümmü
Seleme'ye birini gönderip bunu kendisine sordurdu. Ümmü Seleme de:
"Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu benim evimde
söyledi" deyince adam Sa'd'a: "Seni şu an kınadığım gibi hiç
kınamamışımdır" dedi. Sa'd: "Niçin?" deyince "Eğer ben bu
sözü Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmiş olsaydım, ölene
kadar Ali'nin hizmetinde olurdum" dedi.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Sa'd b.
Şuayb'ı tanımıyorum. Diğer ravileri ise Sahıh'in ravileridirler.
12032. Zeyd b. Vehb
anlatıyor: Bizler etrafında oturmuş sohbet ederken Huzeyfe, birden şöyle
söyledi: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ehl-i beyt'i iki fırka
halinde meydana çıkıp kılıçla birbirlerinin boyunlarını vurdukları zaman sizin
tavrınız ne olur?" Biz: "Ey Ebu Abdullah! Böyle bir şeyolur mu?"
dedik. Sonra yanındakilerden biri:
"Ey Ebu Abdullah!
Eğer o döneme yetişirsek nasıl davranalım?" diye sordu. O da:
"Ali'nin emirliğine davet eden fırkayı araştırın ve ondan ayrılmayın. Zira
o fırka doğru yoldadır" dedi.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilirdir.
12033. Zehdem el-Cermi
anlatıyor: Bizler İbn Abbas'ın akşam sohbetindeydik. Sohbette İbn Abbas şöyle
anlattı: Ben size, ne gizli, ne de açık olan bir sözden bahsedeceğim. -Hz.
Osman'ı kastederek- Şu adamın başına gelen geldiğinde (öldürüldüğünde) Ali'ye
dedim ki: "Sen (bu halifelik işinden) vazgeç. Zira sen yılanın deliğine
bile girsen (insanlar biat için) seni bulup oradan çıkarırlar." Ama beni
dinlemedi. Vallahi başınıza Muaviye emir olacaktır. Zira Yüce Allah buyuruyor ki:
"Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın, öldürülmesini haram kıldığı cana
kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir.
Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine
yardım edilmiştir. "[İsra, 33] Kureyş sizi İranlılar ile Bizanslıların
geleneklerine zorlayacak, başınıza Yahudileri, Hıristiyanları ve Mecusileri
geçirecek. Kim o gün bildiğine göre davranırsa, kurtulur. Kim de terk ederse ki
siz terk edeceksiniz, o zaman geçmişte helak olmuş kavimlerden bir kavim
durumuna düşersiniz.
*Bunu Taberanı rivayet etmiş olup senedinde tanımadığım
raviler bulunmaktadır.
12034. İbn Abbas
anlatıyor: Hz. Ali taraftarları, Basra'ya doğru harekete geçip ilerledikleri zaman
Basra halkının Talha ve Zübeyr'in etrafında birleştikleri haberini aldılar ve
bundan endişeye kapılarak kalplerine kuşku düştü. Ali bu durumu fark edince
onlara şöyle hitap etti: "Kendisinden başka tamı bulunmayan (Allah)a yemin
ederim ki,
Basra halkı muhakkak
mağlup olacaktır. Talha ve Zübeyr öldürülecek ve size katılmak üzere 6550 veya
5550 kişi Kufe'den yola çıkacaktır - Bu sayıda ravi Eclah tereddüt
etmiştir-"
İbn Abbas ekledi:
Kalbime kuşku düştü. (Ali) "Ey Kufe halkı!" diye hitap etti. Kufeliler
geldiğinde ben de dışarı çıktım. Kendi kendime dedim ki: "Bakayım. Eğer
dediği doğruysa, demek ki bu onun işittiği bir husustu. Değilse bu bir harp
hilesiydi." Sonra orduya katılanlardan birine rastladım ve olayı kendisine
sorduğumda hiç tereddütsüz Ali'nin verdiği sayıyı söyledi.
İbn Abbas der ki: Bu,
Allah'ın Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem; önceden haber verdiği
olaylardandı.
*Bunu Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden ismail b. Amr
el-Beceli zayıftır.
12035. Kays b. Adi
anlatıyor: Basra (Cemel) hadisesinde Amr b. Sabit'i şöyle derken işittim:
"Allah adına yemin ederim ki topluluk (Basra ordusu) muhakkak hezimete
uğrayacak ve arkasını dönüp kaçacaktır." Bunun üzerine Naha' kabilesinden
bir adam: "Senin şerrinden Allah'a sığınırım ey Ebu'l-Yakazan! Sen kesin
bilmediğin bir şey söylüyorsun" diyerek İtiraz etti. O da: "Eğer ben
kesin bilmediğim bir şeyi söylüyorsam, Necid ile Tihame arasında yularını
çekerek dolaşan erkek deveden daha kötü halde olayım" dedi.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Amr b. Sabit
el-Bekri metruktur.
12036. Yezid b. Muaviye
el-Bekkai anlatıyor: Abdullah b. Mes'üd ve Huzeyfe'nin yanında oturuyordum.
(İnsanlar) bir erkek ile bir kadını tek bir deveye bindirmişler, yanlarından
geçtiler. Erkek ile kadının yüzleri ters tarafa doğru çevrilmişti. Onları bu
şekilde görünce İbn Mes'ud ve Huzeyfe'den biri diğerine: "Öteden beri
üzerinde konuşup durduğumuz olay bu mudur?" diye sordu. Diğeri de:
"Hayır. O olayda parlak kılıçlar konuşacaktır" dedi.
*Bunu Taberani rivayet etmiş olup senedi zayıftır.
12037. Umeyr b. Said
anlatıyor: İbn Mes'ud ve Ebu Musa ile birlikte oturuyorduk. Vali bir adamı
yakalayıp sopa attırdı. Sonra bir devenin üzerine bindirdi. Bunu gören halk:
"İşte o deve, işte o deve (Cemel)" diye bağırmaya başladılar. Bunun
üzerine bir adam: "Ey Ebu Abdirrahman! Bu, bizim hakkında çok şey
dinlediğimiz (gerçekleşmesi beklenen) deve midir?" diye sordu. O da:
"Ya parlak kılıçlar nerede?" dedi.
*Bunu Taberani rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler.
12038. Said b. Kuz
anlatıyor: Ben Cemel olayında mevlam (efendim) ile beraberdim. Derken bir atlı
çıka geldi ve (Aişe'ye): "Ey müminlerin anası!" diye seslendi. Aişe:
"Sorun bakalım kimmiş?" dedi. "Sen kimsin?" diye soruldu.
"Ben Ammar b. Yasir'im "deyince Aişe: "Sorun bakalım ne istiyor
muş?" dedi. O da: "Kitab'ı Allah'ın Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) senin evinde indiren Allah aşkına söyle. Sen Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ali'yi, kendi ehli üzerinde ve ehli arasında vasi tayin
ettiğini biliyor musun?" diye sordu. Aişe: "Allah şahidim olsun ki
evet deyince Ammar: "Öyleyse derdin (bu karşı çıkışın) nedir?" dedi.
Aişe de: "Ben müminlerin emiri Osman'ın kam peşindeyim" dedi. Ammar
bu şekilde konuşurken dört atlı daha çıkageldi. Sonra içlerinden biri onlara
seslendi.
Aişe: "Kabe'nin
rabbi adına yemin ederim ki bu İbn Ebi Talib'dir. Sorun bakalım kimmiş? Ne
istiyor muş?" dedi. "Sen kimsin?" diye sorduklarında "Ben
Ali b. Ebi Talib'im" dedi. Aişe: "Sorun bakalım ne istiyor muş?"
dedi. "Ne istiyorsun?" diye sordular. O da: "Kitab'ı Allah'ın
Resulüne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) senin evinde indiren Allah aşkına söyle.
Sen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni kendi ehli üzerinde ve
ehli arasında vasi tayin ettiğini biliyor musun?" diye sordu. Aişe:
"Allah şahidim olsun ki evet" deyince Ali: "Öyleyse derdin
nedir?" dedi. Aişe de: "Ben müminlerin emiri Osman'ın kam
peşindeyim" dedi. Bunun üzerine Ali: "Öyleyse bana Osman'ın
katillerini göster" dedi ve oradan ayrıldı. Sonra savaş kızıştı.
Temim oğullarının başı
Hilal b. Veki'yi gördüm. Onunla birlikte bir de Habeşli kölesi vardı ki cin /
yılan gibiydi. HilaL, Aişe'nin önünde savaşıyor, bir taraftan da şu beyiHeri
okuyordu:
Erkek kedi gibi indir
onlara darbeni Zira Avn ve Eba Himat kaçtılar İnsanlar doğru yoldan çıktılar.
Sonra dönüp baktığımda hem kendisi, hem de uşağı vurulmuştu.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup Said b. Kuz ve ravisi
Esbat b. Amr'ı tanımıyorum. Diğer ravileri ise güvenilirdir.
12039. Ebu Bekre
anlatıyor: Cemel vakasında Hz. Ali, kellelerin etrafta uçuştuğunu görünce hemen
Hasan'ın elinden tutup onu kucağına aldı. Sonra: "Evladım! Bu
yaşananlardan sonra ne iyilik kalır ki!" dedi.
*Bunu Taberanı rivayet etmiş olup ravilerinden Fehd b. Avf
hadis uydurucusudur.
12040. Muhammed b. Kays
anlatıyor: Bir gün Hz. Aişe'ye Cemel vakası hatırlatıldı. Aişe: "Halk o
günü Cemel (deve) vakası diye mi anlatıyorlar?" diye sordu.
"Evet" dediler. Bunun üzerine şöyle dedi:
"Keşke arkadaşlarımın
evinde oturduğu gibi ben de (evimde) otursaydım. Bunu, Allah'ın Resulü'nden
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) her biri Abdurrahman b. el-Haris b. Hişam ve
Abdullah b. ez-Zübeyr gibi 15-20 çocuk doğurmaya yeğlerdim."
*Bunu Taberanı rivayet etmiş olup ravilerinden Ebu Ma'şer
Nuceyh zayıf olmakla beraber hadisleri yazılır. Diğer ravileri ise
güvenilirdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: