MECMAU ZEVAİD |
TEFSİR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Enbiya Suresi 84 - 87
- 98 - 107
****************************
Yüce Allah'ın"
Ayrıca Ona Ailesini ve Onlarla Beraber Bir Mislini Daha Verdik" Ayeti
[Enbiya, 84]
****************************
11174. Dahhak b. Muzahim
anlatıyor: İbn Mes'ud, Mervan'ın ''Ayrıca ona ailesini ve onlarla beraber bir
mislini daha verdik''[Enbiya, 84] ayetini "Ona kendi ailesi dışında bir
aile verildi" şeklinde açıkladığını öğrenince "Bilakis ona kendi
ailesinin fertleri ve onlarla birlikte bir misli daha verilmiştir" dedi.
*Bunu Taberanı, munkatı bir isnadla rivayet etmiş olup
ravilerinden Yahya elHimmanı de zayıftır.
****************************
Yüce Allah'ın
"Zünnun'u da An" Ayeti [Enbiya, 87]
****************************
11175. Abdullah (b.
Mes'üd), "Zünnun'u da an, O, öfkelenerek geçip gitmişti"[Enbiya, 87]
ayetini "O, efendisinden kaçan bir köle / kuldur" diye açıklamıştır.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Yahya
el-Himmani zayıftır.
11176. Sa'd b. Ebi
Vakkas bildiriyor: Bir gün Mescid'de bulunan Osman b. Affan'ın yanına gidip
selam verdim. Beni görünce gözlerini yumdu, selamımı almadı. Ben de doğruca
müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab'ın yanına giderek ona: "Ey müminlerin
emiri! İslam'da yeni bir şey mi oldu?" dedim. Aynı şeyi iki kere
tekrarladım. Ömer: "Hayır. Niçin soruyorsun ki?" deyince ben de:
"Hayır mı? Ama ben biraz evvel Mescid'de Osman'ın yanına uğradım.
Kendisine selam verdim. Beni görünce gözlerini yumdu, selamımı almadı"
dedim.
Sonra Ömer,
Osman'abirini göndererek çağırttı. Gelince kendisine "Niçin kardeşinin
selamını almadın?" diye sordu. Osman: "Hayır, ben öyle bir şey
yapmadım" dedi. Ben: "Bilakis yaptı" diye ısrar ettim. Sonunda o
da yemin etti, ben de yemin ettim. Sonra Osman olayı hatırladı ve şöyle
söyledi: "Doğru. Allah'tan bağışlanmak dilerim, ona tövbe ederim. Biraz
evvel sen benim yanıma uğradığında ben kendi kendime Allah Resulü'nden
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim bir sözü söylenip duruyordum. Vallahi o
sözü ne zaman hatırlasam gözlerim ve basiretim (kalbim) bir perdeyle
bağlanır."
Sa'd dedi ki: Onu sana
ben söyleyeyim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize ilk duayı
anlatmıştı ki yanına bir Bedevi geldi ve onu meşgul etti. Sonra da Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp gitti. Ben peşine takıldım. Beni fark
etmeden evine girmesinden korktum ve ayaklarımı yere vurdum. Ayak seslerimi
duyunca bana döndü ve "Sen kimsin? Ebu İshak mısın?" dedi. Ben:
"Evet, ya Resulullah" dedim. "Ne istiyorsun?" diye sordu.
Ben de: "Hiçbir şey. Fakat Vallahi sen bize ilk duayı anlattın. Sonra şu
bedevi gelerek seni meşgul etti" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Evet. O, Zünnun'un
balığın karnında iken yaptığı şu duadır: ‘‘Senden başka tanrı yoktur, Seni
tenzih ederim. Gerçekten ben (kendine) zulmedenlerden oldum’‘ Bir Müslüman
hangi konuda Rabbine bu şekilde dua ederse, muhakkak Rabbi duasına icabet eder.
"[Enbiya, 87]
*Ben derim ki: Tirmizı hadisin sonundan bir kısmını irad
etmiştir.
Bu şekliyle ise onu
Ahmed b. HanbelI rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir bir ravi olan ibrahım
b. Muhammed b. Sa'd b. Ebi Vakkas müstesna, Sahih'in ravileridir.
****************************
Yüce Allah'ın "Siz
ve Allah'tan Başka Taptıklarınız, Cehennemin Yakıtısınız"[Enbiya, 98]
Ayeti
****************************
11177. İbn Abbas der ki:
"Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya
gireceksiniz" ayeti nazil oldu. Fakat sonra onu, "Katımızdan
kendileri için güzel akıbet takdir edilmiş olanlara gelince, onlar cehennemden
uzak tutulurlar"[Enbiya, 101] ayeti neshetmiştir. Maksat, Meryem oğlu İsa
ve onun yanında yer alanlardır.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Ensar'ın azatlısı
ŞurahbH b. Sa'd'ı ibn Hibban güvenilir görürken çoğunluk zayıf olarak
değerlendirmiştir. Diğer ravileri ise güvenilir kimselerdir.
11178. İbn Abbas der ki:
"Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız, cehennemin yakıtısınız; oraya
gireceksiniz"[Enbiya, 98] ayeti nazil olunca Abdullah İbnü'z-Ziba'ra
"Ben sizin adınıza Muhammed ile cedelleşirim" dedi ve sonra "Ey
Muhammed! Sana indirilenler arasında ‘‘Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız,
cehennemin yakıtısınız; oraya gireceksiniz’‘ ayeti yok mudur?" diye sordu.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, vardır" deyince,
sözlerine şöyle devam etti: İşte Hıristiyanlar İsa'ya, Yahudiler Üzeyir'e,
Temim oğulları da meleklere tapınmaktadırlar. Öyleyse bunların hepsi cehenneme
gireceklerdir!" Bunun üzerine Yüce Allah şu ayeti indirdi:
"Katımızdan kendileri için güzel akıbet takdir edilmiş olanlara gelince,
onlar cehennemden uzak tutulurlar."[Enbiya, 101]
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Asım b. Behdele
güvenilir kabul edilmekle beraber bir grup bilgin tarafından zayıf olarak
değerlendirilmiştir.
11179. Abdullah b.
Mes'ud der ki: "Cehennemde yalnız orada ebedi olarak kalacaklar kalınca,
hepsi ateşten çivilerle tutturulmuş yine ateşten tabutlara konurlar. -Abdullah,
bunu iki üç kere tekrarladı- Derken cehennemde kendilerinden başka azap edilen
hiç kimse olmadığını görürler." Sonra Abdullah şu ayeti okudu: "Onlar
orada inim inim inlerler; fakat (onların iniltilerini Allah'tan başkatapındıkları
varlıklar) duymazlar."
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Yahya
el-Himmani zayıftır.
****************************
Yüce Allah'ın "Biz
Seni Ancak Alemlere Rahmet Olarak Gönderdik" Ayeti [Enbiya, 107]
****************************
11180. İbn Abbas,
"Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" ayeti ile ilgili
olarak der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine tabi olanlar
için hem dünyada, hem de ahirette rahmet vesilesi olmuştur. Kendisine tabi
olmayanlar ise (yine onun yüzü suyu hürmetine) geçmiş milletlerin başına gelmiş
olan hasf (yerin dibine geçirme), mesh (sureti hayvan suretine dönüştürülme) ve
kazf (başına taş yağdırma) gibi azaplardan muaf tutulmuştur.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Eyyub b. Suveyd
son derece zayıftır. Bununla birlikte ibn Hibban rivayette bulunduğu kimselerle
ilgili koştuğu bazı şartlarla kendisini güvenilir kabul ederek: "Çokça
hata ederdi" demiştir. Ayrıca rivayetin
ravilerinden el-Mes'udi
de ahir ömründe ihtilat'a düşmüştür.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: