MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

En'am Suresi 65 - 98 - 105 - 141 - 142 - 153 - 158 - 159 - 160

 

****************************

Yüce Allah'ın "De ki: O'nun ... Gücü Yeter" Ayeti [En'am, 65]

****************************

 

10999. Ubey b. Ka'b Yüce Allah'ın "De ki: ‘‘O, size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir azap göndermeğe, ya da sizi fırka fırka birbirinize düşürmeğe ve kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya gücü yetendir.’‘ Bak, anlasınlar diye, ayetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz" ayeti ile ilgili şunları söylemiştir: Ayette zikredilen azap türlerinin hepsi dört tane olup bunların hepsi kaçınılmaz olarak gerçekleşecektir. Bunlardan ikisi, Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından 25 sene sonra gerçekleşmiştir. Müslümanlar fırkalara bölünerek birbirlerine düşmüşlerdir. Geriye ikisi kalmıştır ki bunlar da muhakkak yaşanacaktır: Yere geçirme ve (gökten) taş yağdırma cezaları.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

Ben derim ki: Anlaşılan o ki "Bunlardan ikisi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından 25 sene sonra gerçekleşmiştir" sözü, ravilerden Rabı'ye aittir. Zira Ubey b. Ka'b, fitne dönemine kadar yaşamamıştır. Doğrusunu Allah bilir.

Ben derim ki: Bu konudaki hadislerin kalanı, inşallah Fitneler bölümünde gelecektir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Sizin Için Bir Müstekar (Belli Bir Süre Kalma) Yeri, Bir de Müstevda' (Emanet Olarak Konulan Yer) Vardır" Ayeti [En'am, 98]

****************************

 

11000. Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Kişinin müstevda'ı (emanet olarak konulduğu yer) dünyadır. Müstekarrı (sürekli kaldığı yer) ise rahimdir."

 

*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir. Ne var ki ibrahım(-i NehaI), ibn Mes'üd'a yetişememiştir.

 

 

 

11001. Abdullah (b. Mes'ud), "Sizin için bir müstekar (belli bir süre kalma yeri), bir de müstevda' (emanet olarak konulacağı yer) vardır"[En'am, 98] ayeti ile ilgili olarak "Müstekar, rahim; müstevda' ise kişinin öleceği yeryüzüdür" demiştir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın ''..... (Sen Ders Almışsın)"[En'am, 105] Sözü Hakkında

****************************

 

11002. Amr b. Keysan der ki: Ben ''(Onlar, ‘‘Sen iyi ders almışsm’‘ desinler diye ve bir de bilen bir toplum için onu (Kur'an'ı) açıklayalım diye ayetleri değişik biçimlerde işte böylece açıklıyoruz)" ayetiyle ilgili İbn Abbas'ı şöyle okurken işittim: "Bu ibare (yani ‘‘ders almışsın’‘), "müzakere etmişsin, okumuşun, mücadele etmişsin, tartışmışsın" gibi anlamlara gelir.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir. 

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Devşirip Toplandığı Gün (Tarım Ürünlerinin) Hakkını (Zekat ve Sadakasını) Verin" Ayeti [En'am, 141]

****************************

 

11003. İbn Ömer, Yüce Alalh'ın "Devşirip toplandığı gün (tarım ürünlerinin) hakkını verin" ayeti hakkında şunları söylemiştir: (Sahabe) yardım isteyenlere sadaka / zekat dışında da yardımda bulunurdu.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Hayvanlardan Yük Taşıyanını da, Tüyünden Döşek Yapılanını da Yaratan O'dur" Ayeti [En'am, 142]

****************************

 

11004. İbn Mes'ud, Yüce Allah'ın "Hayvanlardan yük taşıyanını da tüyünden döşek yapılanını da yaratan O'dur" ayetini şöyle açıklamıştır: '....' kelimesi, yük taşıyan deve demektir '.....' kelimesiyle ise küçük hayvanlar kastedilmektedir."

 

*Bunu Taberanı. zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed b. Said b. Ebi Meryem'den rivayet etmiştir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Şüphesiz Bu Benim Dosdoğru Yolumdur. Buna Uyun" Ayeti [En'am, 153]

****************************

 

11005. Abdullah b. Mes'ud bu ayetle ilgili der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bir çizgi çizdi. Sonra: "Bu, Allah'ın yoludur" buyurdu. Sonra onun sağına ve soluna başka çizgiler çizerek şöyle buyurdu:

"Bunlar ise birbirleriyle bağlantısı bulunmayan başka yollar olup her bir yolun başında bir şeytan durur ve (halkı) o yola girmeye çağırır." Ardından şu ayeti okudu: "Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. Başka yollara uymayın. Çünkü o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır."

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Asım b. Behdele zayıf yönü bulunmakla beraber güvenilirdir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Onlar Kendilerine Ille Meleklerin Gelmesini veya Rabbinin Gelmesini veyahut Rabbinin Bazı Alametlerinin Gelmesini mi Bekliyorlar?" Ayeti [En'am, 158]

****************************

 

11006. Abdullah b. Mes'ud, Yüce Allah'ın "Onlar (inanmak için) kendilerine ille meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini veyahut Rabbinin bazı alametlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı alametleri geldiği gün, önceden inanmamış ya da imanıyla hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz" ayeti ile ilgili der ki: "İşaret edilen alametlerden maksat, Güneş ile Ay'ın yan yana duran iki deve gibi, battıkları yerden doğmasıdır."

 

*Bunu Taberani, iki ayrı kanalla rivayet etmiş olup biri budur ve ravileri arasında ismi geçen Abdullah b. Muhammed b. Said b. Ebi Meryem zayıftır. Diğeri ise muhtasar olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

11007. Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Rabbinin bazı alametleri geldiği gün" ayetini "Maksat, Güneş'in battığı yerden doğmasıdır" şeklinde açıklamıştır.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

Ben derim ki: Hadisin, Kıyamet Alametlerine dair bölümde başka varyantları da vardır.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "Dinlerini Parça Parça Edip Gruplara Ayrılanlar Var Ya ... " Ayeti [En'am, 159]

****************************

 

11008. Ömer b. el-Hattab'ın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Aişe'ye der ki: "Ey Aişe! ‘‘Dinlerini parça parça edip fırkalara ayrılanlar’‘dan maksat bidat çıkaranlar ile şahsı tutkularının peşinden gidenlerdir. Bunlar için tövbe kapıları kapalıdır. Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktırlar."

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu's-sağfr'de ceyyid bir isnadla rivayet etmiştir.

 

 

 

11009. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dinlerini parça parça edip fırkalara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur"[En'am, 159] ayetini "Bunlar, bu ümmete mensup kimseler olup bidatlerin ve şahsi tutkuların peşinden gidenlerdir" diye açıklamıştır.

 

*Bunu Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri, Muallel b. Nüfeyl müstesna, Sahih'in ravileridir. Fakat Muallel de güvenilirdir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın ''Kim (Allah'ın Huzuruna) Iyilikle Gelirse, Ona Getirdiğinin On Katı Sevap Vardır" Ayeti [En'am, 160]

****************************

 

11010. İbn Ömer der ki: "Kim (Allah'ın huzuruna iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı sevap verilir" ayeti, Bedeviler hakkında inmiştir. Dinleyenlerden biri: "Muhacirler hakkında ne var, ey Ebu Abdinahman?" diye sordu. "Bundan daha iyisi, şu ayet" dedi: "Şüphesiz Allah, zerre kadar haksızlık yapmaz, Zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve iyilik sahibine kendi katından büyük ecir verir." [Nisa, 40]

 

*Bunu Taberani. rivayet etmiş olup ravilerinden Atıyye zayıftır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

A'raf Süresi 32 - 46 - 40 - 54 - 138-140 - 143 - 155-156 - 172 - 175 - 199