MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Muavvizeteyn (Felak ve Nas Sureleri) ile Ilgili Rivayetler

 

11556. Ebu'l-Ala (Yezıd b. Abdillah b. eş-Şihhir), bir adamdan naklediyor: Bir yolculuk sırasında Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. İnsanlar, binek develerinin sayısı az olduğundan (bineklerine) dönüşümlü olarak biniyorlardI. Sonra Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve benim bineklerden inme vaktimiz gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkamdan yetişip omzuma vurdu ve "De ki: Sabah aydınlığının Rabbine slğınırım"[Felak, 1] buyurdu: Ben de: "Sabah aydınlığının Rabbine sığınırım" dedim. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sureyi okudu, onunla birlikte ben de okudum. Sonra "De ki: Insanların Rabbine slğınırım"[Nas, 1] dedi ve sureyi okudu. Onunla beraber ben de okudum. Sonra "Namaz kılarken bu iki sureyi oku" buyurdu.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

11557. Ukbe b. Amir anlatıyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile karşılaştım. Önce ben davranıp elini tuttum ve: "Ey Allah'ın Peygamberi! Müminin kurtuluşu nedir?" diye sorunca bana dedi ki: "Ey Ukbe b. Amir! Sana Tevrat, Zebur, İncil ve Kuritin'da benzerleri indirilmemiş bazı sureler öğreteyim mi? Zira ben onları okumadan hiçbir gece geçirmem:

Bunlar Kul huvallahu ehad, Felak ve Nas sureleridirler."

 

*Ben derim ki: Ukbe hadisi Sahih ve başka kaynaklarda daha kısa metinle yer almıştır.

Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

11558. Ebu Mes'ud'un bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana öyle sureler indirildi ki daha önce benzerleri indirilmemişti: Muavvizeteyn (Felak ve Ntis sureleri)."

 

*Bunu Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

11559. Abdullah el-Eslemı anlatıyor: Bir umre sırasında Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idik. Batn-ı Vakım'a vardığımızda üzerimize sis çöktü ve yolumuzu şaşırdık. Bir tepe üzerine çıkıncaya kadar nerede olduğumuzu anlayamadık. Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu görünce bir kum yığınının yanına çekildi ve devesini çöktürdü. Sonra ayağa kalktı. Onunla birlikte isteyen kimseler de kalktılar. Şafak atıncaya kadar namaz kılmaya devam etti. Sonra devesinin yularından tutup yanında Abdullah el-Eslemı ile birlikte yürümeye başladı. Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında ondan başkası yoktu. Derken Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini onun göğsüne koyarak "De ki!" buyurdu. (Abdullah der ki) Ben de: "Ne diyeyim?" diye sordum. ‘‘De ki O Allah'tır, tektir’‘, ‘‘De ki: Sabah aydınlığın Rabbine sığınırım, yarattıklarının şerrinden’‘ dedi. Ben de okuyup süreleri bitirdim. Sonra yine "De ki!" buyurdu. Ben: "Ne diyeyim?" diye sordum. ‘‘De ki: Insanların Rabbine sığınırım’‘ dedi. Ben de: "De ki: Insanların Rabbine sığınırım ... " diye başlayarak süreyi sonuna kadar okudum. Sonra Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu şekilde (şerlerden) korun. Zira kullar bu sureler gibisiyle hiç korunmamışlardır" buyurdu .

 

*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

11560. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kuşkusuz şeytan ağzını Ademoğlunun kalbi üzerine koyar. Ademoğlu Allah'ı anınca sıvışıp kaçar, fakat (Allah'ı anmayı) unutunca, onun kalbini yutar. İşte ‘‘sinsi vesveseci’‘ den maksat budur."

 

*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden Adi b. Ebi Umare zayıftır.

 

 

 

11561. Zir anlatıyor: Ubey'e: "Kardeşin bu iki sureyi mushaftan silmektedir" deyince menfi bir karşılık vermedi. (Ravi Süfyan'a (kardeşi): "İbn Mes'ud mu?" diye soruldu. "Evet" dedi. (Ubey) dedi ki:

Ben bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordum. o: "Bana böyle söylendi, ben de öyle söyledim" buyurdu. Dolayısıyla biz de Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylediği gibi söyleriz.

 

*Ben derim ki: Hadis, Sahıh'de geçmiştir. Ancak mushaftan silindiklerine dair kısım metinde yoktur.

Hadisi bu şekliyle Ahmed b. Hanbel ve Taberani rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

11562. Abdurrahman b. Yezıd (en-Nehai) der ki: Abdullah (b. Mes'ud) kendi mushaflarından Muavvizeteyn surelerini siler ve: "Bunlar, Yüce Allah'ın Kitab'mdan değillerdir" derdi.

 

*Bunu Abdullah b. Ahmed ve Taberanı rivayet etmiş olup Abdullah'ın ravileri Sahlh'in ravileridir. Ancak Taberanı'nin ravileri de güvenilir kimselerdir.

 

 

 

11563. Rivayet edildiğine Abdullah (b. Mes'üd), Muavvizeteyn surelerini mushaftan siler ve: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunların sadece (şerlerden Allah'a) sığınmak için okunmalarmı emretmiştir" derdi. Bu sebeple Abdullah bu iki sureyi (namazda) okumazdı.

 

*Bunu Bezzar ve Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir. Bezzar rivayetin ardından şu açıklamayı yapmıştır: Sahabeden hiç kimse bu konuda Abdullah'a uymamıştır. Zira Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki sureyi namazda okuduğu ve onları Mushaf'a kaydettirdiği sahih yollarla sabittir.

 

 

 

11564. Abdullah b. Mes'üd'un bildirdiğine göre Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki süre sorulduğunda "Bana böyle (söylemem) emredildi. Ben de öyle söyledim. Dolayısıyla siz de benim söylediğim gibi söyleyin" buyurmuştur.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden ismail b. Müslim el-Mekki zayıftır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kıraatler ve Kur'an'ın Kaç Harf Üzere indirildiğine Dair