MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Al-i İmran Süresi 7 - 8 - 18 - 83 - 92 - 102 - 103 - 101 - 110

 

**************************************

Yüce Allah'ın "ilimde Yüksek Payeye Erişenler"[Al-i İmran, 7] Ayeti

**************************************

 

10887. Abdullah b. Yezıd b. Adem demiştir ki: Bana Ebu'd-Derda ve Ebu Umame, Vasile b. el-Eska' ve Enes b. Malik bildirdiler. Dediler ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlimde yüksek payeye erişenler kimlerdir?" diye soruldu. O da: "O yeminini tutan, dili doğru söyleyen, cinselorganını ve midesini haramdan koruyandır. İşte bu kişi, ilimde yüksek payeye erişmiştir" buyurdu.

 

*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravilerinden Abdullah b. Yezıd zayıftır.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Rabbimiz ... Kalplerimizi Eğriltme"[Al-i İmran, 8] Ayeti

**************************************

 

10888. Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sık sık şöyle dua ederdi: "Ey kalpleri dilediği şekle sokma kudretine sahip Allahım! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl. "

Ümmü Seleme, devamla der ki: Ben: "Ya Resulallah! Kalpler de şekilden şekle girer miymiş?" dedim.

 

Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Elbette. Allah'ın Ademoğullarından yarattığı her beşerin kalbi, Yüce Allah'ın iki parmağı arasındadır. Allah dilerse onun kalbini doğrultur, dilerse eğriltir. Bu yüzden Rabbimiz Allah'tan bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra kalplerimizi eğriltmemesini dileriz. Yine O'ndan bize katından rahmet lütfetmesini dileriz. Kuşkusuz O'nun lütfu boldur."

 

Ben: "Ya Resulallah! Bana kendim için yapacağım bir dua öğretir misin?" diye ricada bulundum. Buyurdu ku: "Elbette öğretirim. Şöyle dua et: Ey Allahım! Ey Muhammed Peygamber'in Rabbi! Günahlanmı bağışla, kalbimdeki öfkeyi gider, bana ömür verdiğin sürece beni saptırıcı fitnelerin şerrinden koru."

 

*Ben derim ki: Tirmizi hadisin bir kısmını rivayet etmiştir.

Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravilerinden Şehr b. Havşeb zayıf olmakla beraber güvenilir olarak da değerlendirilmiştir.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Allah Tanıklık Etmiştir ki Kendisinden Başka ilah Yoktur" Ayeti [Al-i İmran, 18]

**************************************

 

10889. Zübeyr b. el-Avvam anlatıyor: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu ayeti okurken işittim: "Allah adaleti yerine getirerek (delilleriyle) tanıklık etmiştir ki kendisinden başka tanrı yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (aynı tanıklığı yapmışlardır). Gerçekte O'ndan başka tanrı yoktur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir." Peşinden: "Ya Rabbi! Ben de buna tanıklık edenlerdenim" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Taberani rivayet etmiştir. Ancak Taberani'nin ifadesi şöyledir: Zübeyr der ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah adaleti yerine getirerek (delilleriyle) tanıklık etmiştir ki kendisinden başka tanrı yoktur ..... O, mutlak güç ve hikmet sahibidir' ayetini okuduğu zaman "Ben de tanıklık ederim ki senden başka tanrı yoktur. Sen mutlak güç ve hikmet sahibisin" derken işittim.

Her iki rivayetin isnadlarında meçhul raviler vardır.

 

 

 

10890. Galib el-Kattan anlatıyor: Ticari bir amaçla Kufe'ye gittim.

A'meş'e yakın bir yerde konakladım. Bir gece tam ben yola çıkmak istediğimde A'meş kalkıp teheccüt namazına durdu. Namazda: "Allah adaleti yerine getirerek (delilleriyle) tanıklık etmiştir ki kendisinden başka tanrı yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (aynı tanıklığı yapmışlardır). Gerçekte O'ndan başka tanrı yoktur. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir. Allah nezdinde tek din Islam'dır"[Al-i İmran, 18] ayetine gelince: "Allah'ın tanıklık ettiğine ben de tanıklık eder, bu tanıklığımı Allah nezdinde bir emanet olarak bırakırım. Bu, Allah katında duran bir emanettir" dedi. Sonra "Allah katında tek din Islam'dır" ayetini defalarca tekrarladı. Ben: " Acaba bu konuda bir şey mi duydu ki!'' dedim. Sabah olunca yanına gidip vedalaştım. Sonra "Ey Ebu Muhammed! Senin şu ayeti tekrar tekrar okuduğunu işittim (niçin?)" diye sordum. "Sen ondaki özellikleri işitmedin mi?" dedi. Ben: "Bir aydan beri senin yanındayım. Ama sen bana bundan hiç bahsetmedin" deyince "Vallahi bir sene kalırsan bunu sana anlatırım" dedi. Ben de bir sene orada kaldım. Kapısının hemen yanı başında kalıyordum. Bir yıl geçince kendisine "Ey Ebu Muhammed! Bir yıl geçti" diye hatırlatma yaptım. Dedi ki: Bana Ebu Vail'in Abdullah (b, Mes'ud)'dan naklen bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş: "Bu tanıklığın sahibi kıyamet günü getirilir ve Yüce Allah der ki: ‘‘Kulum benden söz aldı ve sözünü yerine getirmeye en layık olan Benim. Haydi kulumu cennete sokun’‘"

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Ömer b. el-Muhtar zayıftır.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Göktekiler ve Yerdekiler Gönüllü Gönülsüz O'na Teslim Olmuştur" Ayeti [Al-i İmran, 83]

**************************************

 

10891. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Göktekiler ve yerdekiler gönüllü gönülsüz O'na teslim olmuştur" ayeti ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Göktekilerden maksat meleklerdir. Yerdekiler ise İslam fıtratı üzere doğanlardır. Gönülsüz olarak teslim olanlar da sair milletlerden zincirler ve prangalar içinde getirilen esirlerdir, Bunlar aynı şekilde gönülsüz olarak cennete sevk edilirler."

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Muhammed b. Mihsan el-Ukkaşi metruktur.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Sevdiğiniz Şeylerden (Allah Yolunda) Harcamadıkça Fazilete Eremezsiniz" Ayeti [Al-i İmran, 92]

**************************************

 

10892. Abdullah b. Ömer der ki: Bir gün "Sevdiklerinizden (Allah yolunda) harcamadıkça fazilet mertebesine eremezsiniz" ayeti aklıma geldi. Sonra Yüce Allah'ın bana verdiklerinı gözden geçirdim ve onlar içinde bana Bizanslı cariyem Mercane'den daha sevimli gelen bir şey bulamadım. Hemen "Allah rızası için o hürdür" deyiverdim. Eğer ben Allah için yaptığım bir iyilikten dönecek olsaydım, muhakkak onunla evlenirdim.

 

*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Ey ınananlar Allah'tan O'na Yaraşır Şekilde Korkun" Ayeti [Al-i İmran, 102]

**************************************

 

10893. Abdullah b. Mes'ud, Yüce Allah'ın "Allah'tan O'na yaraşır şekilde korkun" ayeti ile ilgili olarak der ki: "Maksat, kendisine itaat edilmesi, isyan edilmemesi; şükredilmesi, nankörlük edilmemesi ve sürekli anılması ve unutulmamasıdır."

 

*Bunu Taberani, iki ayrı isnadla rivayet etmiş olup isnadlardan birinin ravileri Sahıh'in ravileridir. Diğeri ise zayıftır.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Hep Birlikte Allah'ın Ipine Sımsıkı Sarılın" Ayeti [Al-i İmran, 103]

**************************************

 

10894. Abdullah b. Mes'ud, Yüce Allah'ın "Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın" ayetinde geçen "Allah'ın ipi" tabirini Kur'an olarak açıklamıştır.

 

 

 

10895. Diğer bir rivayete göre ise" Allah'ın ipi, cemaattir" demiştir. Birinci rivayetin ravileri, Sahıh'in ravileridir. ikinci rivayetin ise isnadında kopukluk vardır.

 

 

 

10896. Abdullah b. Mes'ud der ki: Kuşkusuz bu yolun etrafı sarılmıştır. Onun etrafım şeytanlar sarıp: "Ey Allah'ın kulları! Yol bu yoldur. Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Zira doğru yol Allah'ın Kitab'ıdır" derler.

 

*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed b, Said b, Ebi Meryem'den rivayet etmiştir.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Size Allah'ın Ayetleri Okunurken Nasıl Olur da Inkara Saparsınız" Ayeti [Al-i İmran, 101]

**************************************

 

10897. İbn Abbas: "Size Allah'ın ayetleri okunurken, üstelik Allah Resulü de aranızda bulunduğu halde nasılolur da inkara saparsınız" ayeti ile ilgili olarak şunları söylemiştir: Evs ve Hazrec kabileleri, aralarında sohbet ediyorlardı. Birden Cahiliye dönemindeki ilişkilerini hatırlayarak öfkelendiler. Öyle ki aralarında çatışma çıktı. Hemen silaha sarılarak birbirlerinin üzerine yürüdüler. İşte bu olay üzerine: "Size Allah'ın ayetleri okunurken, üstelik Allah Resulü de aranızda bulunduğu halde nasıl olur da inkara saparsınız, .. Oradan sizi O kurtarmıştl"[Al-i İmran, 101-104] ayetleri nazil oldu.

 

*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravilerinden ibrahım b. Ebi'l-leys metruktur.

 

 

 

**************************************

Yüce Allah'ın "Siz Insanların Iyiliği Için Ortaya Çıkarılmış En Hayırlı Ümmetsiniz" Ayeti [Al-i İmran, 110]

**************************************

 

10898. İbn Abbas, Yüce Allah'ın "Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten menedersiniz" ayeti ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: "Bunlar, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Medine'ye hicret edenlerdir."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Taberani rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Al-i İmran 113-114 - 118 - 125 - 133 - 146 - 152 - 154 - 161 - 169 - 180 - 190 - 191