MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bakara Suresi 255 - 257 - 259 - 266 - 272 - 274 - 281 - 285-286

 

*********************

Yüce Allah'ın "Allah ki O'ndan Başka Tanrı Yoktur. O, Hayy'dır, Kayyum'dur''[Bakara, 255] Ayeti (Ayetu'I-Kürsı)

************************

 

10872. Ubey (b. Ka'b)'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Yüce Allah'ın Kitab'mda hangi ayet en yücedir?" diye sormuş. O da: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" demiş. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı soruyu defalarca tekrarlamış. Sonunda Ubey: Ayetel-Kürsİ1 diye cevap vermiş. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlmini kutlarım ey Ebu'l-Münzir. Nefsim kudret elinde bulunan (Allah)a yemin ederim ki o ayet, bir dili ve iki dudağıyla Arş'ın ayağı yanında Melik'i takdis etmektedir" buyurmuş,

 

*Ben derim ki: Hadis, Sahih'de kısa metniyle geçmiştir.

Bu şekliyle ise Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10873. Ebu's-Selil anlatıyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı arasında bir adam vardı. Halka çokça hitap ederdi. Bir evin damına çıkıp halka konuşurdu. Bir gün dedi ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Kur'an'ın hangi ayeti en yücedir?" diye sordu. Bir zat da: "Allah ki O'ndan başka tanrı yoktur. O, Hayy'dır, Kayyum'dur"[Bakara, 255] ayeti, diye cevap verdi. Bunun üzerine Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini iki omuzum arasına koydu, öyle ki ellerinin soğukluğunu göğsümde hissettim. -Veya şöyle dedi:- Elini göğsüme koydu, öyle ki elinin soğukluğunu omuzlarımda hissettim. Sonra: "Seni kutlarım ey Ebu'lMünzir" buyurdu.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10874. Eska' el-Bekri anlatmaktadır: Bir gün Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhacirlerin kaldığı sofaya yanlarına geldi. Bir adam kendisine:

Kur'an'da hangi ayet en yücedir?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Allah ki, O'ndan başka tanrı yoktur. O Hayy'dır, Kayyum'dur. O'nu ne uyku, ne de uyuktama tutar. .. "[Bakara, 255] ayeti buyurdu.

 

*Bunu Taberani. rivayet etmiş olup isnadında güvenilir görülmekle beraber ismi zikredilmeyen bir ravi vardır. Kalan ravileri ise güvenilirdir.

 

 

 

10875. Büreyde anlatmaktadır: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Muaz b. Cebel'in şeytanı yakalamış olduğu kulağıma çalınmıştı. Hemen yanına giderek ona: "Duydum ki sen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında şeytanı yakalamışsın" dedim. "Doğru" dedi ve olayı şöyle anlattı:

Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana zekat hurmalarını teslim etmişti. Ben de onları bana ait bir ardiyeye koydum. Hurmaların her geçen gün azaldığını görüyordum. Bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayet ettim. Bana: ''O şey tan ın işidir. Onu gözetle'' buyurdu. Bunun üzerine bir gece onu gözetledim. Gece olduktan kısa bir zaman sonra şeytan fil suretinde çıkageldi. Kapı önüne geldiğinde kapı aralığından farklı bir surette içeri girdi. Hurmalara yaklaşıp onlardan yemeğe başladı. Hemen üzerine elbisemi atarak onu sıkıca bağladım. Dedim ki: "Ben şahadet ederim ki Allah'tan başka tanrı yoktur. Muhammed de onun kulu ve elçisidir. Ey Allah'ın düşmanı! Sen zekat hurmalarına saldırıp aldın. Oysa ki insanlar ona senden daha layıktılar. Seni mutlaka Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşısına çıkaracağım ve o seni rezil edecektir." Bunun üzerine şeytan bir daha yapmayacağına dair bana söz verdi.

Sabah olunca Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim. Bana:

"Esirin ne yaptı?" diye sordu. "Bir daha yapmayacağına dair bana söz verdi" dedim. "O tekrar gelecek. Sen onu gözetle" buyurdu. İkinci gece de onu gözetledim. Aynısmı yaptı. Ben de aynısmı yaptım. Yine bir daha yapmayacağına dair bana söz verdi. Ben de serbest bıraktım. Sonra sabah olunca durumu bildirmek için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğimde baktım, münadisi "Muaz nerede?" diye sesleniyordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Mu az esirin ne yaptı?" diye sordu. Ben de olan biteni anlattım. Bana: "O tekrar dönecektir. Sen onu gözetle" buyurdu.

Bunun üzerine üçüncü gece de onu gözetledim. Aynısını yaptı. Ben de aynısını yaptım. Dedim ki: "Ey Allah'ın düşmanı! Sen bana iki kere söz verdin. Bu üçüncüsüdür. Seni mutlaka Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşısına çıkaracağım ve o seni rezil edecektir." Bunun üzerine dedi ki: "Ben çoluk çocuk sahibi bir şeytanım. Senin yanına ta Nusaybin (veya Nasibin)'den geldim. Eğer başka yerde bir şey bulabilseydim, senin yanına gelmezdim. Bizler, arkadaşınız peygamber olarak gönderilinceye kadar sizin bu şehrinizde yaşıyorduk. İki ayet ona nazil olunca, bu iki ayet bizi bu şehirden uzaklaştırdı. Biz de ancak Nusaybin'e yerleşebildik. O iki ayet hangi evde okunursa, oraya üç gün boyunca hiçbir şeytan giremez. Eğer beni serbest bırakırsan o iki ayeti sana öğretirim."

Ben de: "Tamam" dedim. Bunun üzerine "Bunlar Ayete'l-kürsi ile ‘‘Amenerresul’‘ cümlesiyle başlayan Bakara suresinin son ayetleridir" dedi. Ben de kendisini serbest bıraktım. Sonra sabah olunca bu durumu bildirmek üzere Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğimde münadisi de: "Muaz b. Cebel nerede?" diye sesleniyordu. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzuruna girdiğimde bana: "Esirin ne yaph?" diye sordu. Ben de: "Bana bir daha yapmayacağına dair söz verdi" dedim ve kendisine onun söylediklerini anlattım. Bunun üzerine:

"İğrenç mahlilk, aslında yalancının teki olmasına rağmen bu sefer doğru söylemiş" buyurdu.

Daha sonra ben o iki ayeti evde okuyordum ve hurmalarda hiç bir eksilme olmadığını görüyordum.

 

*Rivayeti Taberani, hocası Yahya b. Osman b. Salih'den nakletmiş olup bu zat hakkında Zehebi: "inşallah dürüsttür" derken ibn Ebi Hatim tenkit edildiğini belirtmiştir.

Kalan ravileri ise güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

10876. Malik b. Hamza b. Ebi Esid, babasından, o da dedesi Ebu Esid es-Saidi el-Hazrecı den nakletmiştir: Ebu Esid'in Medine'de Buda'a adıyla bilinen bir kuyusu vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kuyuya tükürmüş ve bu yüzden o kuyudan hayır ve bereket umulurdu. Ebu Esid bahçesinin hurmalarını toplayınca onları bir odaya koydu. Fakat bir cin sürekli onun ardiyesine girerek, hurmalarını çalar, onları ezerdi. Bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şikayet etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O cindir, ey Ebu Esut. Onu dinle ve hurmalara daldığını işittiğinde ‘‘Allah adına ResUlullah'a itaat et’‘ de!" buyurdu.

 

Bunun üzerine cin dedi ki: "Ey Ebu Esid! Beni bağışla, benden Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitmemi isteme. Bir daha evine girmeyeceğime ve hurmalarını çalmayacağıma dair Allah adına sana söz veririm. Sonra sana bir ayet öğretirim ki onu evinde okursan, ailenin yanına girmeyiz; kaplarına okursan, kapağını açmayız." Böylece cin onu memnun edecek bir söz verdi ve "Sana öğreteceğim ayet, Ayete'lkürsı dir" dedi. Sonra kıçından yellenmeye başladı. Cin arkasını dönüp gittikten sonra Ebu Esid, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek olayı kendisine anlattı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Yalancının teki olmasına rağmen bu sefer doğru söylemiş" buyurdu .

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerinin hepsi, bir kısmında zayıflık bulunmakla beraber güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

10877. Şa'bi anlatmaktadır: Mesruk ile Şüteyr b. Şekel, Mescid-i Azam'da oturdular. İnsanlar onları görünce kalkıp yanlarına gittiler. Şüteyr, Mesruk'a: "Bu insanlar yanımıza, başka bir maksatla değil, ancak kendilerine rivayette bulunalım diye geldiler. Ya sen hadis naklet. ben seni tasdik edeyim. Ya da ben hadis nakledeyim, sen beni tasdik et" dedi. Mesruk: "Sen naklet. Ben seni tasdik edeyim" deyince Şüteyr şunu nakletti: Bize Abdullah b. Mesud bildirdi ki: Allah'ın Kitab'ında en yüce ayet" Allah ki O'ndan başka tanrı yoktur. O, Hayy'dır, Kayyum'dur. O'n ne uyku, ne de uyuklama tutar ..."[Bakara, 255] ayetidir.

Mesruk da: "Doğru söylüyor" diyerek onu tasdik etti.

 

*Ben derim ki: Rivayetin tamamı Talak suresinin tefsirinde gelecektir. Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

10878. İbn Abbas: "O'nun kürsüsü göklerde ve yerde olanları içine alır"[Bakara, 255] ifadesi hakkında "Maksat iki ayağının kapsadığı yerdir. Yoksa Allah'ın Arş'ının büyüklüğünü O'dan başkası bilemez" demiştir.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

*********************

Yüce Allah'ın "Allah, ınananların Dostudur" Ayeti [Bakara, 257]

*********************

 

10879. İbn Abbas demiştir ki: "Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır." Bunlar İsa'yı inkar ettikleri halde Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) inanan bir topluluktur. "Inkar edenlerin ise dostları (tağutlar) putlardır. Onları aydınlıktan karanlıklara sürüklerler."[Bakara, 257] Bunlar ise İsa'ya inandıkları halde Muhammed peygamber olarak gönderildiğinde onu inkar eden bir topluluktur.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Ebu Hilal el-Eş'ari zayıftır.

 

 

 

*******************

Yüce Allah'ın: "(Henüz Bozulmamış)" Ayeti [Bakara, 259]

*******************

 

10880. İbn Abbas, Yüce Allah'ın "Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır" ayetinde geçen "...." kelimesini "Henüz bozulmamıştır" diye açıklamıştır.

 

*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

*********************

Yüce Allah'ın ''(İçinde Ateş Bulunan Bir Kasırga)'' Ayeti [Bakara, 266]

*********************

 

10881. İbn Abbas, Yüce Allah'ın "Içinde ateş bulunan bir kasırga isabet edip yakıp kül etsin" ayetinde yer alan "......" kelimesini" şiddetli rüzgar, kasırga" olarak tefsir etmiştir.

 

*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden Muhammed b. es-Saib el-Kelbi son derece zayıf biridir.

 

 

 

****************************

Yüce Allah'ın "(Ey Muhammed!) Onları Doğru Yola iletmek Senin Işin Değildir" Ayeti [Bakara, 272]

****************************

 

10882. İbn Abbas der ki: Müslümanlar müşrik akrabalarına yardımda bulunmayı hoş karşılamazlardı. Sonra bu hususu (Resulullah'a) sorduklarında kendilerine ruhsat verildi ve konuyla ilgili şu ayet indi: "(Ey Muhammed!) Onları doğru yola iletmek senin işin değildir. Fakat Allah dilediğini doğru yola iletir. Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir .... Asla haksızlığa uğratılmazsınız."[Bakara, 272]

 

*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.

Bezzar ise benzerini rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

*********************

Yüce Allah'ın "Mallarını Gece Gündüz, Gizli Açık Hayır Yolunda Harcayanlar Var Ya ... " Ayeti [Bakara, 274]

*********************

 

10883. Yezid b. Abdillah b. Ureyb'in babasından, onun da dedesinden, onun da Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiğine göre "Mallarını gece gündüz, gizli açık hayır yolunda harcayanlar var ya ... " ayeti (Allah yolunda kullanılan) atlar için yapılan harcamalar hususunda nazil olmuştur.

 

*Bunu Taberanı. el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Yezıd b. Abdullah ve babası tanınmamaktadır.

 

 

 

10884. İbn Abbas demiştir ki: "Mallarını gece gündüz, gizli açık hayır yolunda harcayanlar var ya ... "[Bakara, 274] ayeti, Ali b. Ebi Talib hakkında nazil oldu. Zira Ali'de dört dirhem vardı ve o bunların birini gece, birini gündüz, birini gizli, birini de açıktan sarf etmiştir.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Abdülvahid b. Mücahid zayıftır.

 

 

 

*********************

Yüce Allah'ın "Allah'a Döndürüleceğiniz Bir Günden Korkun" Ayeti [Bakara, 281]

*********************

 

10885. İbn Abbas, Yüce Allah'ın "Allah'a döndürüleceğiniz bir günden korkun" ayetinin Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en son inen ayet olduğunu belirtmiştir.

 

*Bunu Taberani, iki ayrı isnadla rivayet etmiş olup isnadlardan birinin ravileri. güvenilir kimselerdir.

 

 

 

*******************

Yüce Allah'ın "Peygamber ... Iman Etti" Ayeti [Bakara, 285, 286]

********************

 

10886. Huzeyfe'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu: "Bakara suresinin sonundaki şu ayetler ("Amene'rresulü") bana Arş'ın altındaki hazineden vahyedildi. Onlar benden önce hiçbir peygambere vahyedilmedi. "

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberanı rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri, Sahıh'in ravileridir.

Ben derim ki: Bu hadisin farklı tarikleri surenin başında geçmişti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Al-i İmran Süresi 7 - 8 - 18 - 83 - 92 - 102 - 103 - 101 - 110