MECMAU ZEVAİD |
MEĞAZİ VE SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hayber Savaşı
10190. Ebu Umame
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Amr b. et-Tufayl'i
kavmini yardıma çağırsın diye Hayber'e gönderip: "Ey Amr! Git ve kavmini
bize yardım etmeleri için çağır!" buyurdu. Amr: "Ya Resulallah!
Çarpışma başladığı halde mi beni gönderiyorsun?" deyince, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) elçisi olmayı istemez misin?" buyurdu.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan
Ali b. Yezıd el-Elhanl bulunmaktadır.
10191, Ebu Umame
anlatıyor: (Hayber savaşına çıkarken) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Halkı zalim olan şu beldeye -yani Hayber'e- saldırmak için hazırlanın!
Yüce Allah bu beldenin fethini size müyesser kılacak inşallah! Zayıf olanlar ve
zayıf duruma düşürülmüş olanlar benimle beraber (bu savaşa) çıkmasın!''
buyurdu.
Bunun üzerine Ebu
Hureyre annesinin yanına gidip: "Beni savaşa hazırla! Çünkü Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşa hazırlanmamızı emretti" dedi. Annesi:
"Sen olmadan (tuvalet veya ban)'oya) giremediğimi bildiğin halde mi beni
bırakıp gideceksin?" diye İtiraz edince: "Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkacağı sefere katılmaktan geri kalacak
değilim" dedi. Bunun üzerine annesi göğsünü çıkarıp kendisinden emdiği
sütün hakkı için (kendisini bakıcısız) bırakmamasını istedi. Sonra gizlice
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına varıp durumunu Allah'ın Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "(Tamam) git, ihtiyacın giderilmiştir!" buyurdu. Bu arada
Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yüzünü çevirince:
"Ya Resulallah!
Benden yüz çevirdiğini görüyorum! Bunun sana ulaşan bir haberden olduğunu
zannediyorum" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sen ki; annen kendisine bakmanı ve göğsünü çıkarıp sana emzirdiği sütün
hakkı için kendisinin yanında kalmanı istediği halde yanında kalıp ona bakmayı
kabul etmiyorsun! Biriniz anababasının veya ikisinden birisinin yanında kaldığı
zaman Allah yolunda olmadığını mı zannediyor? Bilakis onlara iyilik edip
haklarını ödemeye çalışırsa Allah yolunda sayılır" buyurdu.
Ebu Hureyre:
"Bundan sonra iki sene boyunca savaşa çıkmayıp annem ölünceye kadar ona
bakmak için yanında kaldım" dedi. (Sonra Hayber'e gitmek üzere) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'den geceleyin çıktı. Benu Amir'den bir
genç kendisine ait güçlü bir deve üzerine binerek gidiyordu. Bu genç insanların
geçtiği yoldan çıkıp ta yürümeye başlayınca (deve bir şeyden ürküp) bir yarığa
düştü. Adam:
"Ey Amir ailesi
yetişin!" diye seslendi. Bu arada kendisi ve devesi kıvranmaya başladı.
Sonra kabilesi gelerek onu kaldırıp götürdüler. Resulullah da (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hayber'e ulaşıncaya kadar yürümeye devam etti. Haybere'e
ulaşıp yerleşince Tufeyl b. Amir b. el-Hlris elHuzal'yi çağırıp: "Git,
halkı zalim olan şu belde halkına karşı bize yardım etmeleri için kavmini
çağır! Yüce Allah bu beldenin fethini size müyesser kılacak inşallah!"
buyurdu. Tufeyl: "Ya Resulallah! Beni kendinden uzaklaştırıyorsun! Allah'a
yemin olsun ki, sana yakın olduğum halde ölmem, senden uzakta yaşamamdan bana
daha sevimli gelir!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onsuz olmayan şeyin yapılması lazım! (yani gidip onları çağırmak için
benden uzak kalman gerekir!) hadi git!" buyurunca: "Ya Resulallah!
Belki seninle bir daha bir araya gelemem! Onun için bana, kendisiyle yaşantımı
sürdüreceğim bir şey ver" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Diline hakim olabilir misin?" diye sorunca: "Dilime hakim
olamayacaksam neye hakim olabilirim ki?" dedi. (Sonra) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eline hakim olabilir misin?" diye
sorunca: "Ellerime hakim olamayacaksam neye hakim olabilirim ki?"
dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman
dilinle iyilikten başka bir şey söyleme! Ellerini de hayırdan başka bir şeye
uzatma!" buyurdu.
(Ravi) İbn Ebi Kerime
ekledi: "Ebu Abdirrahim'in kitabında kendi hattıyla yazmış olduğu şu ek
ibareyi buldum: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Selamı yay! Yemek yedir! Yakın akrabalarından olan şereflisaygın bir
kişiden utandığın gibi Allah'tan utan! Ahlakını güzelleştir! Kötülük yaptığın
zaman (peşinden) iyilik yapmaya çalış! Çünkü iyilikler, kötülükleri siler"
buyurdu.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan
Ali b. Yezid bulunmaktadır.
10192. Huseyl b. Harice
el-Eşcai anlatıyor: Bir şeyler alıp satmak için Medine'ye geldim. Beni Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına götürdüler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Bu ashabıma Hayber yolunu göstermen
karşılığında sana yirmi ‘‘Sa'‘‘ hurma veririm" buyurdu. Ben de kabul edip
onlara yolu gösterdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'e gelip
bu şehri fethedince yanına geldim; bana yirmi sa' hurmayı verdi ve daha sonra
Müslüman oldum.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan
Abdülaziz b. imran bulunmaktadır.
10193. Ebu Heysem b.
Nasr b. Dehr el-Eslemi'nin bildirdiğine göre: babası, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hayber'e giderken Amir b. el-Ekva'ya -ki bu, Seleme b. Amr b.
el-Ekva'nın amcasıdır; ayrıca Ekva'nın adı Sinan idi-: "Ey İbnu'l-Ekva!
İn, bize şiirlerinden biraz terennüm et!" buyurdu. Bunun üzerine inip
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için şöyle terennüm etmeye başladı:
Allahım! Sen bizi
hidayete erdirmeseydin, biz hidayet yolunu bulamazdık Sadaka vermez, namaz
kılamazdık.
Bir kavim bize karşı
saldırıya geçip Fitne çıkarmak istediklerinde biz çekinip katılmayız! Üzerimize
sekınet (güven) indir! (Düşmanla) karşılaştığımız zaman ayaklarımızı sarsma!
*Hadisi Ahmed ve Taberanı rivayet etmiş olup:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah sana rahmet
eylesin!" buyurunca Ömer: "Ya Resulallah! Allah'a yemin olsun ki
cennet kendisine vacip oldu. onun hayatta kalışından biraz daha istifade edip
huzur bulsaydık!" dedi. Nitekim (bu beyitleri okuyan Amir) Hayber (fethi)
günü şehit oldu" diye bir fazlalık eklemiştir. ikisinin de ravileri.
güvenilir kimselerdir.
10194. Ebu Talha
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah vakti Hayber'e
vardı. Hayber halkı kazmalarını ve zembillerini alıp bahçelerine ve tarlalarına
gidiyorlardı. Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ordusuyla beraber
görünce geri döndüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahu
Ekber! Allahu Ekber! Hayber bozguna uğradı! Biz bir kavmin sahasına indiğimiz
vakit, "uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!" [Saffat, 177]
buyurdu.
*Hadisi Ahmed ve Taberani birkaç senedle rivayet etmiş olup
Ahmed'in ravileri, Sahlh'in ravileridir.
10195. Ebu Talha
bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) terkisindeydim, dizim
dizine değiyor desem (doğru söylemiş olurum). Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) seher vakti oluncaya değin onlara saldırmadı. Sabah vakti
olup hayvanlarım sağacak olanlar hayvanlarım sağmaya başlayınca ve çiftçilik
yapanlar bahçelerine gidince üzerlerine saldırıp: "Biz bir kavmin sahasına
indiğimiz vakit, "uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!" [Saffat,
177] buyurdu.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
10196. Abdullah b. Ebi
Evfa el-Eslemi anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), gafil
oldukları bir anda Hayber halkının üzerine saldırdı. Hayber halkı: "Muhammed
ve ordusu (geldi)" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
" Allahu Ekber! Hayber bozguna uğradı! Biz bir kavmin sahasına indiğimiz
vakit, "uyarılmış olanların sabahı ne kötü olur!" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-sağfr ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Abdullah b, Muhammed b. el-Muğire
bulunmaktadır.
10197. Ebu'l-Yeser Ka'b
b. Amr bildiriyor: Vallahi, Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber
Hayber'de bulunuyorduk. Akşam vakti olunca Yahudilerden bir adama ait olan bir
koyun sürüsü kalelerine girmek üzere geldi. Biz onları kuşatmıştık. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bu koyunlardan (birini veya ikisini
alıp getirerek) kesip bize yedirebilir?" buyurdu. Ebu'l-Yeser: "Ben
ya Resülallah!" dedi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hadi
o zaman (yakalayıp getir)" buyurunca erkek deve kuşu gibi hızlı bir
şekilde yanlarından çıkıp gittim. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana
bakınca: "Allahım! Onu koruyup bizim için hayatta bırak!" buyurdu.
Ebu'l-Yeser: "Sürünün baş kısmı kaleye girerken kendisine yetiştim,
sürünün sonundan iki koyun yakalayıp kollarımın altına alıp kucakladım. Sonra
sanki kucağımda bir şey yokmuş gibi hızlı bir şekilde dönüp koyunları Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne bıraktım; koyunları kesip yediler.
(Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu duasından dolayı) Ebu'l-Yeser,
Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının en son vefat
edenlerinden oldu. Ebu'lYeser bu hadisi anlattığı zaman ağlayıp: "Yemin
ederim ki, (bu dua nedeniyle) hayatta kalıp en sona kalanlarından oldum"
derdi.
*Hadisi Ahmed. Benu Seleme'den bir adam kanalıyla ondan
(Ebu'I-Yeser'den) rivayet etmiştir. Diğer ravileri. güvenilir ravilerdir.
10198. Seleme b.
el-Ekva'nın bildirdiğine göre amcası müşriklerden bir adamı vurup öldürdü. Ama
onu vururken kendi kendini de yaraladı ve: "Kendi kendimi öldürdüm"
demeye başladı. Bu durum Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca: "Onun
iki sevabı vardır" buyurdu.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde tanımadığım
raviler bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: