MECMAU

ZEVAİD

HİLAFET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cemaatin lüzumu, liderlere (Yöneticilere) Itaat Etmek ve

Onlara Karşı Savaşmanın Yasak Oluşu

 

9090. Ubade b. es-Saminen rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın O'na ibadet eder, namaz kılar, zekat verir, dinleyip itaat ederse hiç şüphesiz Allah onu cennetin dilediği kapısından sokar. Cennetin sekiz kapısı vardır. Kim, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet eder, namaz kılar, zekat verir, dinleyip isyan ederse hiç şüphesiz Allah o kişinin durumu hakkında muhayyerdir. Dilerse rahmet eder, dilerse azap eder. "

 

*Hadisi imam Ahmed ve Taberani rivayet etmiş olup, Ahmed'in ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9091. Kasım b. Avf b. eş-Şeybani, bir adamdan naklediyor: Ebu Zer için yanımızda bir şey taşımıştık. O şeyi, Ebu Zer'e vermek istiyorduk. Rebeze'nin yanına vardık. EbÜ Zer'in nerede olduğunu sorduk. Onu bulamadık. "Hacca gitmek için izin istedi. Kendisine izin verildi" denildi. Onu Mina beldesine götürdük. Onun yanındayken ona:

"Osman (burada iki yerine) dört rekat namaz kıldırdı" denilince, bu ona çok ağır geldi. Ağır bir söz söyledikten sonra şöyle devam etti: "Hz. Peygamber'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber namaz kıldım. O iki rekat kıldı. Ebu Bekr ve Ömer'le de beraber namaz kıldım." Daha sonra Ebu Zer ayağa kalkıp dört rekat namaz kıldı. Ona: "Emiru'l-müminin'i bir şeyle ayıplıyorsun, sonra o şeyi sen yapıyorsun?" diye sorulunca, şu karşılığı verdi: Aykırı davranış, daha ağır bir durumdur. Nitekim Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bize hutbe verirken şöyle buyurdu:

"Benden sonra hiç şüphesiz bir lider gelecek. Onu zel il kılmayın. Her kim, onu alçaltmayı dilerse İslam'ın yularını boynundan çıkarmıştır. Onun gediğini kapatıncaya kadar tövbesi de makbul değildir. Bunu da yapacak değildir. Sonra (bu yaptığından) döner ve ona saygı duyanlar arasında yer alır."

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), üç şeyi asla terk etmememizi emretmiştir: İyiliği emretmemiz, kötülükten sakındırmamız ve sünnetleri insanlara öğretmemiz.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiştir. Senedinde isimsiz bir ravi bulunmaktadır.

Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9092. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim cemaatle beraber Allah için amel eder ve doğru bir davranış sergilerse Allah bunu ondan kabul eder. Hata ederse (kulunu) bağışlar. Her kim, tefrika çıkarmayı taleb ederek amel eder ve de (bu niyetinde) başarılı olursa Allah bunu ondan kabul etmez. Hata ederse cehennemdeki yerini hazırlasın. "

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Muhammed b. Huleyd el-Hanefl zayıftır. Bezzar da zayıf bir senedle rivayet etmiştir.

 

 

 

9093. Muaviye'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İtaat eden dinleyici aleyhine hiçbir bahane yoktur, isyan eden dinleyici lehine hiçbir bahane yoktur."

 

*Hadisi Taberani ve uzun bir metinle imam Ahmed rivayet etmiştir. (imam Ahmed'in oğlu) Abdullah der ki: "Babam bu ziyade ibarenin üzerine çizmişti. Fakat bu ilaveyi bana okudu mu, okumadı mı bilmiyorum." ikisinin de ravileri, Sahih'in ravileridir. Ancak Cebele b. Atıyye, Sahih'in ravisi olmamakla beraber güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9094. Zeyd b. Sellam, dedesi Memtur'dan, o da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan bir adamdan naklediyor: Ebu Malik elEş'ari'nin şöyle dediğini zannediyorum: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ben size beş şeyi emrediyorum. Dinleyip itaat etmenizi, cemaati, hicreti ve Allah yolunda cihadı emrediyorum. Cemaatten bir karış miktarı ayrılan kişi İslam yularını başından çıkartmıştır. Cahiliyet davasını güden kişi cehennem yığınındandır." Bunun üzerine: "Ya Resulallah! Oruç tutup namaz kılsa bile mi?" diye sorduklarında "Evet, oruç tutup namaz kılsa bile. Ancak Allah'ın size koyduğu isim olan ‘‘Allah'ın mümin ve müslüman kulları’‘ ismiyle adlandırılırlar" karşılığını verdi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir ve Sahıh'in ravileridir.

Ancak Ali b. ishak es-Sülemı Sahıh ravisi olmamakla birlikte güvenilir biridir. Hadisi aynı zamanda Taberani de kısa metinle rivayet etmiş ancak: "Kim cemaatten yay miktarı ayrılırsa onun ne namazı, ne de orucu kabul edilmez. İşte onlar, cehennemin yakıtıdır" ibaresini ilave etmiştir.

 

 

 

9095. Ömer b. Malik el-Ensari'nin bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Size üç şeyi emrediyorum ve üç şeyi yasaklıyorum. Size Allah'a ortak koşmamanızı, Allah'ın emri gelinceye kadar hep birlikte itaate sarılınanızı, Allah'ın emri geldiğinde o hal üzere olmanızı, Allah'ın emirlerini emreden kimselerden olan idarecilere nasihat etmenizi emrediyorum. Size, dedikoduyu, çok soru sormayı ve malı zayi etmeyi yasaklıyorum. "

 

*Hadisi Taberani hocası Bekr b. Sehl ed-Dimyati'den rivayet etmiştir. Zehebı bu kişi hakkında: "Mukaribu'l-hadistir (hadisi orta derecededir)" demiştir. Nesai ise zayıf görmüştür. Diğer ravileri, hadisleri hasen olan kimselerdir.

 

 

 

9096. (Sahabeden) bir zat bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardım. Üç sefer şöyle buyuruyordu: "Ey insanlar! Cemaate sarılın, ayrılıktan sakının. Ey insanlar! Cemaate sarılın, ayrılıktan sakının."

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Zekeriyya b. Sellam, babasından rivayette bulunmaktadır. ikisini de tanımıyorum.

 

 

 

9097. Nu'man b. Beşir diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu tahtalar ya da şu minber üzerinde şöyle buyurmuştur: "Aza şükretmeyen çoğa şükretmez. İnsanlara şükretmeyen Allah'a şükretmez. Allah'ın nimetlerini bildirmek şükürdür. Allah'ın nimetlerini terketmek küfürdür. Cemaat rahmettir, ayrılık ise azaptır."

Ebu Umame el-Bahili dedi ki: "Kalabalık toplulukla beraber olun."

Bir adam: "Kalabalık topluluk (sevad-i a'zam) nedir?" diye sorunca, Ebu Umame, Nur suresindeki: "Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamberin sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir" ayetini okudu.[Nur 54]

 

*Hadisi Abdullah b. Ahmed, Bezzar ve Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9098. Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Başınıza kalplerinizle bağlanıp itimat ettiğiniz, tenlerinizin kendilerine karşı yumuşadığı bir takım idareciler gelecek. Sonra başınıza kalplerin tiksindiği, derilerin titrediği bir takım idareciler gelecek." Bunun üzerine bir adam: "Ya Resulallah! Onlarla savaşalım mı?" diye sorunca: "Namaz kıldıkları müddetçe hayır, savaşmayın" buyurdu.

 

*Hadisi imam Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet etmiş olup, ravilerden Abdullah elBehiy'in arkadaşı olan Velid'i tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9099. Ebu Zer'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İki kişi, bir kişiden daha hayırlıdır. Üç kişi, iki kişiden daha hayırlıdır. Dört kişi, üç kişiden daha hayırlıdır. Öyleyse cemaate sarılın. Çünkü yüce Allah, ümmetimi sadece hidayet Üzerinde bir araya getirir. "

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Bahterı b. Ubeyd zayıftır.

 

 

 

9100. İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetim sapıklık üzerinde bir araya gelmez. Öyleyse cemaate sarılın. Çünkü Allah'ın eli cemaat üzerindedir."

 

*Hadisi Taberanl iki senedle rivayet etmıştır. Birinin ravileri, Sahih'in ravileridir.

Ancak Talha ailesinin azatlısı Merzuk, Sahih ravisi olmamakla birlikte güvenilir bir kimsedir.

 

 

 

9101. Usame b. Şerik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın (kudret) eli, cemaat Üzerindedir. Cemaatten biri ayrıldığı zaman, sÜrüden ayrılan koyunu kurdun kaptığı gİbi şeytan hemen onu kapar."

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Abdüla'la b. Ebi'l-Müsavir zayıftır.

 

 

 

9102. Muaviye'nin bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Başında devlet başkanı olmaksızın ölen kişi, Cahiliyet ölümü üzere ölmüştür."

 

 

 

9103. Muaviye diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Boynunda (bir devlet başkanına) biat bulunmadığı halde ölen kişi, cahiliyet ölümü üzerine ölınüştür."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, isnadı zayıftır.

 

 

 

9104. Ebu İshak anlatıyor: Muaviye, Hucr b. Adiy'i yakalattığında şöyle derken gördüm: "Bu, benim biatımdır. Bunu ne bozarım ne de bozulmasını talep ederim. Allah'ın ve insanların işittiği şeye tabiiyim."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9105. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine gore Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Benden sonra size bir takını kimseler idareci olacak. Takva olan takvası ile, facir olan facirliğiyle size idarecilik yapacak. Hakka uyun, her şeyde onları dinleyin ve onlara itaat edin, arkalarında namaz kılın. İyilik yaparlarsa, bu hem sizing, hem de onların lehine olur. Kötülük yaparlarsa bu sizin lehinize, fakat onların aleyhine olur."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu '[-evsana rivayet etmiş olup, ravilerden Abdullah b.

Yahya b. Urve oldukça zayıf biridir.

 

 

 

9106. Yesir b. Amr'dan rivayet edildiğine göre Hz. Osman öldürülünce, Ebu Mes'ud el-Ensarı evine gizlendi. Yanına gidip, insanların durumu hakkında ona sorunca: "Cemaatten ayrılma! Çünkü yüce Allah, Ümmet-i Muhammed'i sapıklık üzerinde bir araya getirmez. İyi kimseler kurtuluncaya veya facirlerden yana rahata kavuşuluncaya kadar sabret" karşılığını verdi.

 

 

 

9107. Baska bir rivayette Kays b. Yesir b. Amr, babasından naklediyor: Hz. Ali öldürüldüğü zaman İbn Mes'ud'la karşılaştım. Onun peşinden gidip kendisine: ''Allah için söyle, fitneler hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne işittin?" diye sorunca: "Biz hiçbir şeyi gizlemeyiz. Allah'tan sakınmaya ve cemaate sarıL. Ayrılıktan uzak dur. çünkü ayrılık, sapıklığın ta kendisidir. Hiç şüphesiz Allah, Ümmeti Muhammed'i sapıklık üzerinde bir araya getirmez" karşılığını verdi.

 

*Hadislerin tamamını Taberani rivayet etmiş olup, ikinci tarikin ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9108. Muaz b. Cebel'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hiç şüphesiz şeytan, sürÜnün kurdu gibi insanın kurdudur. Kurt sÜrÜden ayrılanı ve uzaklaşanı kapar. Öyleyse ayrılıktan uzak durun. Cemaate, çoğunluğa ve Mescid'e sarılın."

 

*Hadisi imam Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir. Ahmed'in ravileri güvenilir kimselerdir. Ancak Ala b. Ziyad'ın Muaz'dan hadis işitmediği ifade edilmiştir.

 

 

 

9109. Muaz b. Cebel'in bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dikkat edin! Cennet asiye helal değildir. Allah'a, (idareciye) biatını yok edip te kavuşan kişi, elinde bir delil olmadığı halde kavuşur. Cemaatten kasden bir karış kadar ayrılan kimse, İslam yularını boynundan çıkartmış demektir. İtaat edilmesi gerekli olan bir topluluğun liderine biat etmeksizin ölen kişi, Cahiliyet ölÜmü Üzere ölmüştur."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Amr b. Vakıd metruk biridir.

 

 

 

9110. Ebu'd-Derda bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aramızda iken ayağa kalkarak şöyle buyurmuştur: "Dikkat edin! Cennet asiye helal değildir. Biatını yok edip de kıyamet gÜnÜ Allah'a kavuşan kişi, elinde bir delilolmadığı halde Allah'a kavuşur. İtaatten bir karış ayrılan kimse, İslam Yıllarını boynundan çıkarmıştır. İtaat edilmesi gerekli olan bir cemaatin başkanının lehine olmaksızın (ona biat etmeksizin) sabahlayan kimseyi Allah, kıyamet gününde cahiliyet ölümü (üzere ölen kişinin diriltilmesi gibi kabrin)den diriltilir. Kıyamet gününde kıçının yanında (aldattığını gösteren, ilan eden) aldatma sancağı vardır."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Ömer b. Rueybe metruk biridir.

 

 

 

9111. Bişr b. Harb'in naklettiğine göre İbn Ömer, Ebu Said elBudri'nin yanına gelerek ona: "Ey Ebu Said! İnsanlar bir emir (halife, vali) üzere ittifak etmediği halde, senin iki emire biat ettiğin bana haber verildi öyle mi?" deyince: "Evet doğrudur, İbnü'z-Zübeyr'e biat ettim. Şam halkı geldi. Beni, (Abdülmelik b. Mervan'ın ordusunun komutanı) Hubeyş b, Delece'ye sevkettiler, ona da biat ettim" karşılığını verdi. Bunun üzerine İbn Ömer ona: "İşte ben bundan korkuyordum. İşte ben bundan korkuyordum" dedi. -Ravi Hammad bu sözü söylerken sesini uzatmıştır- Ebu Said ona: "Sen, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işitmedin mi?: ‘‘Her kim, üzerinde bir amir (yönetici) olmadığı halde, hiçbir gün uyumaya, hiçbir sabaha çıkmamaya, hiçbir akşama çıkmamaya gücü yetiyorsa, bunu yapsın (emirsiz kalmasın).’‘" deyince, İbn Ömer ise: "Evet ama, ben, insanlar bir önder üzerinde ittifak etmeden, iki öndere biat etmeyi hoş karşılamıyorum" karşılığını verdi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiştir. Bişr b, Harb zayıftır.

 

 

 

9112. Mikdam b. Ma'dikerib'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Başınızdaki idarecilere (valilere) ne olursa olsun itaat edin. Size getirdiğim bir şeyi, size emrederse buna ve onlara itaat etmek sebebiyle sevap kazanırsınız. Size getirmediğim bir şeyi size emrederlerse bu, onların aleyhinedir. Siz bunun vebalinden uzaksınız. Bunun sebebi şudur: Siz Allah'a kavuştuğunuzda: ‘‘Ey Rabbimiz, zulüm yok’‘ dersiniz, onlar: ‘‘Zulüm yok’‘ derler. Siz: "Ey Rabbimiz! Bize peygamber gönderdin, onlara senin izninle itaat ettik. Başımıza yöneticiler getirdin, izninle onlara da itaat ettik’‘ dersiniz. Bunun üzerine Allah şöyle buyurur: ‘‘Doğru söylediniz. Bu, onların aleyhinedir, siz ise vebalden uzaksınız.’‘"

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, senedinde geçen ishak b. ibrahim b. Zibrik'ı Ebu Hatim güvenilir kabul etmiş, Nesai zayıf addetmiştir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9113. Mikdam b. Ma'dikerib ile Ebu Umame el-Bahili'den rivayet edildiğine göre bir adam, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Ya Resulallah! Eğer bu (halifelik) işi senin kavminde ise onları bize emanet et" deyince, önce: "Size Allah'ı hatırlatıyorum, benden sonra ümmetime zulmetmeyin'' buyurdu. Ardından insanlara dönerek onlara şöyle buyurdu: "Benden sonra devlet başkanları gelecek. Onlara itaat edin. Çünkü devlet başkanı, kendisiyle sakınılan kalkan gibidir. İşlerinizi hayırlısıyla düzeltirlerse bu hem sizin, hem de onların lehinedir. Size emrettiği şeyler hususunda kötülük yaparlarsa, bu onların aleyhinedir. Siz ise bundan uzaksınız. Devlet başkanı, insanlar hakkında şüpheye düştüğünde (yani güveni kalmadığında) onları ifsad eder. "

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Muhammed b. ismail b. Ayyaş zayıftır.

 

 

 

9114. Seleme b. Yezid el-Cu'fi bildiriyor: Ben: "Ya Resulallah! Senden sonra başımıza idareciler gelerek, bizim aleyhimize olan haklarla bizi mesul tutsalar, Allah'ın bize verdiği hakları bizden alsalar, onlarla savaşıp baş kaldırsak olur mu, ne dersin?" diye sorunca: "Onların sorumluluğu kendilerine yüklenenlere aittir. Sizin sorumluluğunuz ise size yüklenenlerdendir" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Ubeyd b. Ubeyde'yi tanımıyorum.

Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9115. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sahabisi olanEbu Leyla el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Devlet başkanlarınıza itaat etmekten geri durmayın. Onlara muhalefet etmeyin. Çünkü onlara itaat etmek, Allah'a itaat etmektir. Onlara isyan etmek, Allah'a isyan etmektir. Hiç şüphesiz Allah, beni kendi yoluna hikmet ve güzel vaazla çağırmam için gönderdi. Bu hususta benim haleflm olan kişi, benim yardımcımdır. Sizin, herhangi bir işinizin başına geçirilen biri, bunun dışındaki bir şeyle amel ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti o kişinin üzerine olur.

 

Başınıza bir takım emirler (valiler) idareci olacak. Merhametli olmaları istense merhamet etmezler, kendilerinden hak istense vermezler, kendilerine iyilik emredilse kabul etmezler. Siz onlardan ayrılacaksınız. Topluluğunuz dağılır, nihayet sizi ister istemez tahammül edemediğiniz şeylere sevkederler. Sizin için en küçük hak, onların hiçbir hediyesini almamanız ve onların toplumlarında bulunmamanızdır."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, senedinde tanımadığım raviler bulunmaktadır.

 

 

 

9116. İbn Ömer anlatıyor: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle işaret ederken gördüm. Sanki bir şeyi karış la ölçüyar gibiydi. Şöyle buyurdu:

"Her kim, MüslÜmanların cemaatinden bir karış ayrılırsa, boynundan İslam yuları çıkmış demektir. (MüslÜmanlara) sancaklarıyla isyan edenler, sancaklarını kıyamet gÜnÜnde arka taraflarından alırlar. "

 

Ravi hadisin devamını zikretti. Hadisin bir bölümü Sahih'te mevcuttur.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Hüseyn b. Kays zayıftır.

 

 

 

9117. Sa'd b. Cünade'nin bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cemaatten ayrılan, yüz üstü cehenneme (atılır). Hiç şüphesiz yüce Allah şöyle buyuruyor: "(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı?"[Neml 62] Hilafet Allah'tandır. Eğer hilafet hayırlı ise halife bununla beraber götürülür, eğer şerli ise halife bu sebeple sorumlu tutulur. Allah'ın sana emrettiği şeyler hususunda (halifeye) itaat etmelisin."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım raviler vardır.

 

 

 

9118. Fadale b. Ubeyd'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kimse vardır ki kendilerine hiçbir şey sorulmaz: Cemaatten ayrılıp idarecisine isyan eden ve asi olarak ölen adam; efendisinden kaçtıktan sonra ölen köle ya da cariye, kocası kendisinin dünyalık rızkım karşıladığı halde yanından ayrılıp kaybolan, sonrasında da açılıp saçılan kadın. Bunlara hiçbir şey sorulmaz."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9119. Zibirkan b. Bedr'in bildirdiğine göre kendisi Resulullah'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. Ona anlattığı şeyler hususunda Zibirkan: "Ya Resulallah! (Bu söylediklerini) etrafa duyuralım mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu. "Hayır, ey Zibirkan! Allah ve Resulü'nü dinleyip itaat et." Zibirkan ise: "Dinleyip itaat etmek Allah ve Resulü'ne aittir" karşılığını verdi.

 

*Ben derim ki: Hadisi, işitilen metinde bu şekilde buldum. *Hadisi Taberani rivayet etmiştir.

 

 

 

9120. Amr el-Bikali diyor ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Başınızda size namazı, zekatı ve cihadı emreden devlet başkanları bulunduğunda onlara sövmeyi, Allah size haram kılmıştır. Arkalarında size namaz kılmak helaldir."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir.

 

 

 

9121. Ebu Temime anlatıyor. Maaşımı istemek için Şam'a gitmiştim. Baktım ki bir adamın etrafını insanlar çevirmiş. "Bu kimdir?" diye sorunca, şu karşılığı verdiler: "Bu, Amr el-Bikali' dir. Eline Yermuk savaşında, Bizanslıların Şam'dan çıkarıldığı günde ok isabet etmişti. Onun şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: ‘‘Başınızda size namazı, zekatı ve Allah yolunda cihadı emreden devlet başkanları bulunduğunda, arkalarında namaz kılmak size helaldir. Onlara sövmeniz haramdır. ‘‘" Ravi devamında bir önceki hadisin benzerini zikretti.

 

*Ravilerden Muccaa b. ez-Zübeyr el-Atekı'yi imam Ahmed güvenilir kabul etmiş, diğerleri ise zayıf görmüştür. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9122. Adiy b. Hatim anlatıyor: Biz: "Ya Resulallah! Sana Allah'tan sakınıp insanları ıslah eden devlet başkanına itaat etmeyi sormuyoruz. Ancak şu işleri -kötülükleri- yapan devlet başkanına (itaat etmeyi) soruyoruz" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'tan korkun, dinleyin ve itaat edin" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Osman b. Kays zayıftır.

 

 

 

9123. Arfece bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah'ın (kudret) eli, cemaatin üzerindedir. Şeytan, cemaate muhalefet edenle birlikte koşarak uzaklaşır."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9124. Zir b. Hubeyş anlatıyor: İnsanlar, Velid b. Ukbe b. Ebi Muayt'ın (yönetimdeki) gidişatını hoş karşılamayınca, Abdullah b. Mes'ud'a sığındılar. İbn Mes'ud, onlara şu nasihatte bulundu: Sabredin. Zira liderinizin elli senelik zulmü, bir aylık kargaşadan daha hayırlıdır. Böyle söylememin sebebi, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim şu hadistir: Şöyle buyurdu: "İnsanlara günahkar veya dindar bir devlet başkanı mutlaka lazımdır. Dindar olan dağıtımda adaleti gözetir, ganimetlerinizi size eşit olarak paylaştırır. Günahkar alanda ise müminler belaya maruz kalırlar. (Buna rağmen) günahkar bir devlet başkanı, kargaşadan daha hayırlıdır."

Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Kargaşa nedir?" diye sorulduğunda, şöyle buyurdu: "Cinayet ve yalandır."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Vehb b. Rızk'ı tanımıyorum. Diğer raviler güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9125 Salim, babası (İbn Ömer)'den naklediyor: Kendisi arkadaşlarından bir grupla beraberdi. Yanlarına Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Benim size gönderilmiş Allah'ın Resulü olduğumu biliyor musunuz?" diye sorunca, oradakiler: "Evet biliyoruz ve şahitlik ediyoruz ki sen Allah'ın Resul'üsün" cevabını verdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilmiyor musunuz ki, bana itaat eden, Allah'a itaat etmiş sayılır; bana itaatetmek, Allah'a itaat etmektendir" deyince, oradakiler yine:

"Evet, şahadet ediyoruz ki sana itaat eden, Allah'a itaat etmiştir, sana itaat etmek Allah'a itaat etmektendir" karşılığını verdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana itaat etmeniz, Allah'a itaat etmenizdir. Valilerinize itaat etmek, bana itaat etmenizdendir. Valilerinize itaat edin. Oturarak namaz kıldımlarsa, siz de oturarak namaz kılın."

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve kısa bir şekilde buna benzer bir metinle imam Ahmed rivayet etmiştir. Ancak valileriniz yerine imamlarınız ifadesini kullanmıştır.

 

 

 

9126. Abdullah b. Mes'ud diyor ki: "Ey insanlar! (Devlet başkanına) itaattan ve cemaattan ayrılmayın. Çünkü bu, Allah'ın (yapışılmasını) emrettiği iptir. (Devlet başkanına) itaat ve cemaatta iken hoşlanmadığınız bir şey, ayrılıkta hoşlandığınız şeyden daha hayırlıdır."

 

*Hadisi Taberani, inşaallah Fitneler kitabında gelecek olan uzun bir hadiste rivayet etmiştir. Ravilerden Sabit b. Kutbe'yi tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9127. Haris b. Kays anlatıyor: Abdullah b. Mes'ud, bana: "Ey Haris b.

Kays! Cennetin ortasında oturmak hoşuna gitmez mi?" diye sorduğunda, ben: "Tabii ki" cevabını verince: "Öyleyse insanların cemaatine sarıl" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

****************

Cemaatin Gerekliliği, Ümmetten Ayrılmanın ve Onlarla Savaşmanın Yasak Oluşu

*****************

 

9128. Rib'i b. Hiraş anlatıyor: İnsanların, Hz. Osman'a gittikleri gecelerde ben, Medain'de bulunan Huzeyfe'nin yanına gittim. Bana: "Ey Rib'i! Kavmin ne yaptı?" diye sordu: Ben de: "Bana, onların hangi halinden soruyorsun?" deyince, "Kavminden çıkarak şu adama (Hz. Osman) gidenler" cevabını verdi. Hz. Osman'a giden (ve onu ketleden) adamların isimlerini verdim. Bunun üzerine şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kim cemaatten ayrılıp hilafet düzenini alçaltmak isterse, Allah'a yüzsüz olarak kavuşur. "

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9129. Esma binti Yezid'den rivayet edildiğine göre Ebu Zer, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hizmet ediyordu. Hizmetini bitirdiği zaman Mescid'e sığınırdı. Mescid eviydi, orada yatardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece Mescid'e girdi. Ebu Zer'i Mescid'de uzanmış uyur bir halde bulunca ayağıyla onu dürttü. Ebu Zer doğrularak oturdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Neden senin burada uyuduğunu görüyorum?" diye sorunca, Ebu Zer: "Ya Resulallah! Nerede yatayım o halde? Mescid'den başka benim evim var mı ki?" karşılığını verdi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına oturdu. Ona: "Seni buradan çıkarttıklarında halin nice olur?" diye sordu. Ebu Zer: "O takdirde Şam'a giderim. Çünkü orası hicret yurdu, mahşer yeri ve peygamberler diyarıdır. Onlardan bir fert olurum" cevabını verdi. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Seni Şam'dan çıkarttıklarında halin nice olur" diye sorunca, Ebu Zer: no takdirde Mescid'e geri dönerim. Mescid benim evim ve menzilim olur" karşılığını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki seni ikinci defa buradan çıkartırlarsa halin nice olur?" diye tekrar sorunca, Ebu Zer: "O zaman kılıcımı alır, ölünceye kadar savaşırım" cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca kaşlarını çatıp onu eliyle sakinleştirerek şöyle buyurdu: "Sana bundan daha hayırlısın! göstereyim mi?" Ebu Zer: "Evet, ya Resulallah! Anam babam sana feda olsun" deyince, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Seni nereye götürürlerse onlara boyun eğersin. Seni nereye sevkederlerse oraya gidersin ta ki bu halde bana kavuşuncaya kadar. "

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Şehr b. Havşeb zayıftır.

Güvenilir kabul edenler de vardır.

 

 

 

9130. Ebu Zer anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter''[Talak, 2, 3] ayetini bana okudu. Ayeti tekrar tekrar okuyunca uyuklamaya başladım. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Ebu Zer! Medine'den çıkarıldığın zaman ne yapacaksın?" Ben:

"Bolluk ve sükunete (Mekke'ye) giderim, Harem güvercinlerinden bir güvercin olurum" cevabını verdim. Sonra: "Peki, Mekke'den çıkarıldığın zaman nasıl yaparsın?" diye sorunca, "Bolluk ve sükunete, oradan Şam'a ve mukaddes yurda giderim" dedim. Yine: "Şam'dan da çıkartıldığın zaman nasıl yaparsın?" diye sordu. Ben de: "O zaman seni hak olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, kılıcımı omzuma koyanm ve savaşırım" karşılığını verdim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bundan daha hayırlısı; (başındaki idareciyi) dinlersin ve (ona) itaat edersin, Habeşli bir köle olsa bile."

 

*Ben derim ki: Sahih'te bu hadisin sonundan bir bölüm, ibn Mace'de ise başından bir bölüm vardır,

Hadisi Taberani, el-Mu'cemıt'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir. Ancak Ebu Selil Dureyb b. Nüfeyr, Ebu Zer'e yetişememiştir.

 

 

 

9131. Abdullah b. Amir b. Rebia'nın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur. "Kendisinde (bir halifeye) itaat olmadığı halde ölen kişi, cahiliyyet ölümü üzerine ölmüştür. İtaati boynuna bağladıktan sonra çıkaran kişi ise, Allah'a elinde delilsiz olarak kavuşur. Dikkat edin! Bir erkek, kendisine helal olmayan bir kadınla başbaşa kalmasın. Çünkü üçüncüleri şeytandır. Ancak bir mahrem olması müstesna. Şeytan bir kişiyle beraberdir. İki kişiden uzaktır. Günahı kendisini üzen ve yaptığı iyiliği sevindiren kişi mümindir."

 

*Hadisi imam Ahmed, Ebu Ya'la, Bezzar ve bir rivayette Taberani rivayet etmiştir.

Taberanl'nin diğer bir rivayeti: "O kişi, bunu boynuna bağladıktan sonra" şeklindedir. Ravilerden Asım b. Ubeydillah zayıftır.

 

 

 

9132. Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "(Kılınacak olan) namaz, önceki namaza kadar (işlenen günahlar için) kefarettir. Cuma, önceki cumaya kadar (işlenen günahlar için) kefarettir. (Ramazan) ayı, önceki (Ramazan) ayına kadar (işlenen günahlar için) kefarettir. Ancak üç (günah) müstesna." Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözünden anladık ki bu yeni bir şey. Şöyle devam etti: "Allah'a şirk koşmak, akdi bozmak ve sünneti terk etmek." Biz: "Şu Allah'a ortak koşmayı biliyoruz. Peki akdi bozmak ve sünneti terketmek nedir?" diye sorduğumuzda: "Akdi bozmak; senin bir adama (halifeye) biat edip te sonrasında ona karşı kılıcınla savşmandır. Sünneti terketmek ise cemaatten ayrılmaktır" buyurdu.

 

*Ben derim ki: Hadisin bir kısmı, Sahih'te mevcuttur.

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, senedinde tanımadığım ravi bulunmaktadır.

 

 

 

9133. Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dikkat edin! Yöneticilerinizin en hayırlıları ile en şerlilerini size haber vereyim mi?" diye sorunca, ashab: "Olur, ya Resulallah!" diye karşılık verdiklerinde: "En hayırlıları, size karşı en hayırlı olanlarıdır. Siz onları severseniz, onlar da sizi sever. Siz Allah'a onlar için dua ederseniz, onlar da Allah'a sizin için dua ederler. En şerlileri, size karşı en şerli davrananlardır. Onları sevmezseniz, onlar da sizi sevmezler" buyurdu. Bunun üzerine ashab: "Ya Resulallah! Onlarla savaşsak olmaz mı?" diye sorduklarında:

"Hayır, namaz kıldıkları ve oruç tuttukları sürece onları bırakın" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta buna benzer bir metinle rivayet etmiştir. Ravilerden Bekr b. Yunus'u Ahmed el-İcli güvenilir kabul ederken, Buhari ve Ebu Zür'a zayıf addetmiştir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9134. Zeyd b. Vehb anlatıyor: İnsanlar, Huzeyfe zamanında valinin bir tutumunu hoş karşılamadılar. Bir adam en büyük Mescid'e, insanların arasını yararak Huzeyfe'nin yanına kadar geldi. Huzeyfe oturuyordu. Başı üzerinde dikilerek: "Ey Resulullah'ın sahabisi! İyiliği emredip kötülükten sakındırmaz mısın?" diye sordu. Huzeyfe başını kaldırdı. Adamın ne demek istediğini anlamıştı. Ona: "İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak güzel bir şeydir. Ama (başındaki) valine karşı silahını kınından çıkartmak, sünnetten değildir" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, ravilerden Habi'b b. Halid hakkında Ebu Hatim:

"Güçlü biri değildir" açıklamasını yapmıştır.

 

 

 

9135. Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur. "Cemaatten bir karış ayrılan kişi, İslam'dan ayrılmıştır."

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, ravilerden Muhammed b. Ubeydillah el-Arzemi zayıftır.

 

 

 

9136 İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur. "Cemaatten bir karış miktarı ayrılan kişi, İslam yularını boynundan çıkartmıştır. Başında imam (lider) olmaksızın ölen kişinin ölümü, Cahiliye ölümüdür. lrkçılığa çağıran ya da ırkçılığa yardıma çağıran, hedefi belli olmayan bir sancak altında ölen kişinin ölümü, Cahiliye ölümüdür. "

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Huleyd b. Da'lec zayıftır.

 

 

 

9137. Abdullah b. Ömer bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kim birine biat verip de sonra ona verdiği biatz bozarsa, sağ eli olmadığı bir halde Allah'a kavuşur."

 

*Ben derim ki: ibn Ömer'in bundan başka bir hadisi daha vardır.

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Musa b. Sa'd meçhuldür.

 

 

 

9138. Muaviye b. Ebi Süfyan'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Başında imam (lider) olmadığı halde ölen kimse, Cahiliye ölümü üzere ölmüştür."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsana rivayet etmiş olup, ravilerden Abbas b. elHüseyn el-Kantari'yi tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

9139. Abdullah b. Malik b. İbrahim b. el-Eşter'in, babasından, onun da dedesinden rivayet ettiğine göre Hz. Ömer b. el-Hattab, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anmış sonra insanlara: "Hiç şüphesiz Allah'ın (kudret) eli cemaatle beraberdir. Ayrılık ise şeytanla beraberdir. Hak, cennette bir temeldir. Batıl da, cehennemde bir temeldir" demiştir.

 

*Ben derim ki: Ravi hadisin devamını zikretmiştir.

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsana rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir grup ravi bulunmaktadır .

 

 

 

9140. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Beni ashabım içerisinde koruyun. Sonra onların peşinden gelenlerde (tabifn), sonra onların peşinden gelenlerde (te be-i tabifn), sonra onların peşinden gelenlerde (etba-ı tebe-i tabifn) koruyun. Daha sonra yalan yayılacak. O kadar ki kişinin şahitliği istenmeden şahitlik yapacak, yemin etmesi istenmediği halde yemin edecek. Yalan konuşmalarla kendini alçaltıp, küçük düşürecek. Cennetin ortası kimin hoşıma gidiyorsa cemaate yapışsın. Çünkü Allah'ın (kudret) eli cemaatin üzerindedir. Şeytan tek kişiyle beraberdir. İki kişidense uzaktır. Hiçbir erkek, hiçbir kadınla baş başa kalmasın. Çünkü üçüncüleri şeytandır. Günahı kendisini üzen ve iyiliği sevindiren kişi mümindir. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Abdullah b. ibrahım b. Abdillah b. Halid el-Mıssisi metruk biridir.

Bu konuyla ilgili hadisler bundan önceki bölümde geçti,

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah'a Asi Olmaya Teşvik Eden (Hiç Kimseye) itaat Edilmez