MECMAU ZEVAİD |
NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Namaz Vakitleri
1681. Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: ''Cebrail namazda bana imamlık yaptı. Öğle namazı Güneş doğu
ufkundan batı ufkuna doğru kaydığı anda (zeval vakti) kıldı. İkindi namazını
(her şeyin) gölge(si kendisinin) bir boy (u) olduğu vakitte kıldı. Akşam
namazını Güneşin battığı anda kıldı. Yatsıyı şafak kaybolunca kıldı. Sabah
namazını da, tan ağardığı anda kıldı. Sonra ertesi günü yine geldi ve öğle
namazını her şeyin gölgesi kendi boyu kadar olduğu anda kıldı. İkindiyi
gölgenin iki boyolduğu anda kıldı. Akşamı Güneş battığı anda kıldı. Yatsıyı
gecenin ilk üçte birlik bölümü geçince kıldı. Sabah namazını Güneş doğmak
üzereyken kıldı. Sonra ‘‘Namaz bu iki vakitler arasında kılınır’‘ dedi."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen ibn Lehia zayıftır.
1682. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine şunu anlatmış:
Cebrail (aleyhisselam) O'na gelerek akşam namazı hariç, bütün namazları iki
ayrı vakitte kıldırdı. Devamını kendisi şöyle anlatmıştır: "Cebrail bana
gelerek öğle namazını gölgenin nalınımın tasması kadar olduğu bir anda
kıldırdı. Sonra bana gelerek ikindiyi gölgenin bir misli olduğu bir anda
kıldırdı. Sonra yine bana gelerek akşamı Güneş'in battığı anda kıldırdı. Sonra
bana yine gelerek yatsıyı şafağın kaybolduğu bir anda kıldırdı. Sonra bana
fecir vakti gelerek sabah namazını tan yeri ağardığı anda kıldırdı.
Sonra ertesi gün yine
bana geldi ve bu sefer öğle namazını gölgenin bir kat olduğu bir anda kıldırdı.
Sonra ikindi zamanı geldi ve namazı (her şeyin) gölgenin iki kat olduğu bir
anda kıldırdı. Sonra akşam vakti geldi ve namazı Güneş battığı anda kıldırdı,
ilk vaktini değiştirmedi. Sonra bana yatsı vaktinde geldi ve gecenin ilk üçte
birlik zamanı geçince kıldırdı. Sonra sabah namazını ortalık iyice aydınlandığı
bir vakitte kıldırdı. Öyle ki gökte hiçbir yıldız göremiyordum. Sonra ‘‘Namazın
vakti, bu iki vakitler arasıdır’‘ dedi."
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen
Abdurrahman b. Esid b. Abdirrahman b. Zeyd b. el-Hattabi, ibn Ebi Hatim
eserinde zikrederek "Kendisinden Ebu Nuaym ve Abdullah b. Nafi hadis
işitmiştir. Babamın böyle söylediğini işittim" demiştir. Bezzar'ın hocası
ibrahim b. Nasr'ın biyografisini zikredeni görmedim. Kalan ravileri ise
güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.
1683. Enes'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını
Güneş doğu ufkundan batı ufkuna doğru kaydığı anda, ikindiyi Güneş parlak ve
bembeyaz iken, akşamı Güneş battığı anda, yatsıyı şafak kaybolduğunda kılardı.
Sabah namazını ise bazen tan yeri ağardığı anda, bazen de geciktirerek kılardı.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Yusuf
b. Halid es-Simti oldukça zayıf biridir.
1684. Beyan
anlatmaktadır: Enes'e: "Bana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
namaz vakitlerini anlat" dedim. O da şöyle anlattı: "O, öğle namazını
Güneşin doğu ufkundan batı ufkuna doğru kaydığı anda; ikindiyi sizin ilk
namazınız ile ikindi arasında; akşamı Güneşin battığı anda; yatsıyı şafağın
kaybolduğu anda; sabah namazını da tan yeri ağardığı, göz (nesneleri) görmeye
başladığı anda kılardı. Bütün bu vakitler arası vakittir ya da namaz
vaktidir."
*Hadisi Ebu Ya'la bu şekilde hiçbir ilave olmaksızın aynen
buradaki gibi rivayet etmiş olup senedi hasendir.
1685. Bera b. Azib
anlatmaktadır: Bir adam Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek
ona namaz vakitlerini sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
Bilal'e emir verdi (ezan okudu). Sonra namazları (bir kere) ilk vaktinde, (bir
kere de) son vaktinde kıldırdı. Sonra: "Vakit, bu iki zaman arasıdır"
buyurdu.
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen
Hafsa binti Azib'i eserinde zikredeni görmedim.
1686. Cabir b. Abdillah
anlatmaktadır: Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz
vaktini sordu. Bunun üzerine Güneş doğu ufkundan batı ufkuna doğru kaydığı anda
(zeval vakti) Bilal öğle ezanını okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) emir verdi, namaz için kamet getirdi ve Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) namazı kıldı. Sonra Bilal, kişinin gölgesinin kendi boyundan daha
uzun olduğunu sandığımız bir anda ikindi ezanını okudu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) emir verdi, namaz için kamet getirdi ve Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldırdı. Sonra Güneş battığı anda akşam
ezanını okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emir verdi, namaz için
kamet getirdi ve (Resulullah) namazı kıldırdı. Sonra gündüzün aydınlığı, yani
şafak iyice kaybolduğu anda yatsı ezanını okudu. Sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) emir verdi, namaz için kamet getirdi. Sonra tan yeri ağırdığı
anda sabah namazını okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emir verdi,
namaz için kamet getirdi ve namazı kıldırdı.
Sonra ertesi gün Bilal
öğle ezanını Güneş doğu ufkundan batı utkuna doğru kaydığı bir anda okudu.
Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı, her şeyin gölgesi bir
misli oluncaya kadar erteledi. Sonra Bilal'e emir verdi, kamet getirdi ve
namazı kıldı. Sonra ikindi ezanını okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namazı her şeyin gölgesi iki misli oluncaya kadar erteledi. Sonra
Bilal'e emir verdi, kamet getirdi ve namazı kıldırdı. Sonra Güneş battığı anda
Bilal akşam ezanını okudu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı
gündüzün aydınlığı, yani şafak kayboluncaya kadar geciktirdi. Sonra Bilal'e
emir verdi, kamet getirdi ve namazı kıldırdı. Sonra şafak kaybolup uykuya
daldığımız anda Bilal yatsı ezanını okudu. Sonra kalktık. .. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve: "Sizin dışınızda
insanlardan bu namazı bekleyen hiç kimse yoktur. Muhakkak ki sizler, namazı
beklediğiniz müddetçe namazda sayılırsınız. Eğer ümmetime meşakkat vermekten
endişe etmeseydim, bu namazın gece yarısına kadar veya gece yarısına yakın bir
zamana kadar geciktirilmesini emrederdim" buyurdu. Sonra müezzin sabah
ezanını okudu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı Güneş'in
doğmak üzere olduğu bir ana kadar geciktirdi. Sonra emir verdi, Bilal namaz için
kamet getirdi ve namazı kıldırdı. Sonra "Vakit, bu iki zaman dilimi
arasıdır" buyurdu.
*Hadisi Taberani, Mu'cemu'l-evsal'ta rivayet etmiş olup
senedi hasendir.
1687. Sahabi olan Ebu
Mes'ud el-Ensarı (veya Beşir b. Ebi Mes'ud)'un, naklettiğine göre Cebrail
(aleyhisselam) Güneşin doğu ufkundan batı ufkuna doğru kaydığı anda Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek ''Ey Muhammed! Öğle namazını
kıl" buyurdu. O da kalkıp öğle namazını kıldı. Sonra Cebrail bir şeyin
gölgesi kendi misli kadar olduğu bir zamanda gelerek: "Ey Muhammed! İkindi
namazını kıl" dedi. O da kalkıp ikindi namazını kıldı. Sonra Cebrait Güneş
battığı anda gelerek: "Ey Muhammed! Akşam namazını kıl" dedi. O da
kıldı. Sonra Cebrail [kırmızı] şafak kaybolduğu anda gelerek: "Ey Muhammed!
Kalk ve yatsı namazını kıl" dedi. O da kalkıp kıldı. Sonra tan yeri
ağardığı anda geldi ve: "Ey Muhammed! Kalk, sabah namazını kıl" dedi.
O da kalkıp kıldı. Sonra ertesi günü her şeyin gölgesi kendi misli olduğu bir
anda tekrar geldi ve: "Ey Muhammed! Kalk ve öğle namazını kıl" dedi.
O da kalkıp öğle namazını kıldı. Sonra her şeyin gölgesi iki katı olduğu bir
anda geldi ve: "Ey Muhammed! İkindi namazını kıl" dedi. O da kalkıp
kıldı. Sonra Güneş battığı zaman, yine aynı vakitte geldi ve: "Ey
Muhammed! Akşam namazını kıl" dedi. O da kalkıp kıldı. Sonra gecenin bir
bölümü geçtiktan sonra geldi ve: "Ey Muhammed! Kalk ve namaz kıl"
dedi. Sonra Cebrail etraf aydınlandığı zaman geldi ve: "Ey Muhammed!
namazını kıl" dedi.
O da kalkıp kıldı.
Sonra: "Bu iki zaman arası namaz vaktidir" dedi.
*Ben derim ki: ilk ve son vaktin beyanı olmaksızın Sahıh'te
hadisin aslı yer almıştır. Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş
olup senedinde ismi geçen Eyyub b. Utbe'yi ibnü'I-Medinı, Müslim ve bir grup
bilgin zayıf görürken, bir rivayete göre Amr b. Ali, yine bir rivayete göre
Yahya b. Main güvenilir kabul etmişlerdir. Pek çok rivayere göre ise ibn Main
zayıf görmüştür. Çoğunluk bu zatın zayıf olduğu görüşündedir.
1688. Mücahid
anlatmaktadır: Efendim Kays b. es-Saib, ben onun bineğini sürerken "Güneş
doğu ufkundan batı ufkuna döndü mü?" diye sorardı. "Evet, döndü"
dersem, öğle namazını kılardı. Sonra derdi ki: "Allah Resülü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de böyle yapardı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ikindi namazını güneş parlak ve dipdiri olduğu bir anda kılardı. Akşam namazını
oruçlunun iftar etmek üzere olduğu bir anda kılardı. Sabah namazını ise
aydınlık göğü kapsadığı bir zamanda kılardı."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de ve "Yatsıyı
geciktirirdi" ilavesiyle el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Müslim el-Mülai'yi, her ne kadar kendisinden Şu'be ve
Süfyan rivayette bulunmuş olsa da Ahmed b. Hanbel, ibn Main ve bir grup kimse
kendisini zayıf görmüşlerdir.
1689. Alkame'nin
bildirdiğine göre bir adam Abdullah (b. Mes'üd)'a öğle namazının vaktini sordu.
Abdullah da: "Kişinin kendi gölgesinde kaybolduğu andan her şeyin gölgesi
kendisinin bir misli olduğu ana kadardır" dedi. İkindi namazının vaktini sordu.
"İkindiyi Güneş parlak ve dipdiri iken kıl" dedi. Akşam namazının
vaktini sordu. "Güneş battığı andır" dedi.
*Bunu Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Dirar b. Sured zayıftır.
1690. Katade'nin
bildirdiğine göre İbn Mes'ud: "Namazın da haccın vakti gibi bir vakti
vardır" dedi.
*Bunu Taberani', el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Ancak Katade, İbn Mes'ud'dan hadis işitmemiştir. Senedin ravileri ise güvenilir
görülmüşlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: