MECMAU

ZEVAİD

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Namazın Fazileti ve Canı Muhafazası

 

1640. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim sabah namazım kılarsa, o Yüce Allah'ın zimmeti altında olur. Öyleyse yüce Allah'ın ahdine ihanet etmeyin; zira kim yüce Allah'ın ahdine ihanet ederse, O bunun hesabını sorar ve sonunda bunu yapan kimseyi yüz üstü süründürür."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedinde yer alan ibn Lehia zayıftır. Bununla beraber bazıları rivayetini hasen derecesinde görür.

 

 

 

1641. Taberani'nin el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta İbn Ömer'e dayandırarak naklettiğine göre Haccac, Salim b. Abdillah'a bir adamı öldürmesini emreder. Salim adama: "Sabah namazını kıldın mı?" diye sorar. Adam: "Evet" deyince o da kendisine: "Haydi git" der. Bunu duyan Haccac: "Onu niçin öldürmedin?" diye sorar. Salim de şöyle cevap verir: "Bana babamın bildirdiğine göre o, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sabah namazını kılan kimse, o gün Allah'ın koruması altında olur" buyururken işitmiş. Bu sebeple Allah'ın kendi koruması altına aldığı bir adamı öldürmek istemedim." Sonra Haccac, (Salim'in babası) İbn Ömer'e "Bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sen mi işittin?" diye sorar, İbn Ömer de: "Evet" der.

 

*Hadisin senedinde ismi geçen Yahya b. Abdilhamıdyd el-Himmanı'yi Ahmed b. Hanbel zayıf görürken Yahya b. Main güvenilir kabul etmiştir. Hadisin buradakinden uzun bir tariki daha bulunmaktadır ki, ileride Fitneler bölümünde gelecektir.

 

 

 

1642. Enes anlatmaktadır: İtban b. Malik gözünden sakatlanınca, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yanıma gelip evimde namaz kılman ve benim iyiliğim için dua etmen, beni memnun eder" diye haber yolladı. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir grup ashabıyla birlikte kalkıp onun yanına girdi. Daha sonra aralarında sohbete daldılar, Malik b. Dühşum'u andılar. Derken içlerinden biri: "Ey Allah'ın Resulü! Orası münafıkların mağarası ve yuvasıdır" diyerek hakkında epey laf etmeleri üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu zat, namaz kılıyor değil mi?" buyurdu. "Evet, ey Allah'ın Resulü! Namaz kılıyor; ama, onun namazı, hayırsız bir namazdır" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) -iki kere-: "Bana namaz kılanları öldürmek yasaklandı" buyurdu.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Amir b. Yesaf hadisi münker biridir.

 

 

 

1643. Enes'in bildirdiğine göre Hz. Ebu Bekir: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılanları öldürmek, -diğer bir rivayete göre- namaz kılanları dövmek yasaklandı" demiştir.

 

*Bunu Bezzar ve "Namaz kılanları dövmek yasaklandı" ifadesiyle Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Musa b. Ubeyde metruk biridir.

 

 

 

1644. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim sabah namazını kılar, sonra ah dini bozarsa, Allah'ın korusulyasak bölgesi çiğnenmiş, zimmetilahdi ihlal edilmiş olur ve ben onun zimmetini (bozmanın sorumluluğunu) kendisinden sorarım" buyurmuştur.

 

*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Yezıd er-Rakaşı zayıf olmakla birlikte güvenilir kabul edildiği de olmuştur.

 

 

 

1645. Enes anlatmaktadır: Ben, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim sabah namazını kılarsa, Allah'ın zimmeti altına girer. Sakın ha! Allah, zimmetini bir şekilde bozmanızdan dolayı sizi sorguya çekmesin'' buyururken işittim.

 

*Bunu Ebu Ya'la, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Salih b. Beşır el-Murri zayıftır.

 

 

 

1646. Ebu Bekre'nin belirttiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim cemaatle sabah namazını kılarsa, Allah'ın zimmeti altına girmiş olur. Kim de Allah'ın zimmetini ihlal ederse, Allah o kimseyi yüzüstü cehenneme sürer" buyurmuştur.

 

*Bunu Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1647. Yine el-Mu'cemu'l-kebır'de Ebu Bekre'den nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim sabah namazını kılarsa, Allah'ın zimmeti altına girer. Ey Ademoğlu, sakın ha! Allah, zimmetini bir şekilde bozmandan dolayı seni sorguya çekmesin" buyurmuştur.

 

*Senedi hakkında tenkit vardır.

 

 

 

1648. Ebu Malik el-Eşcai'nin babasına dayandırarak naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim sabah namazını kılarsa, Allah'ın zimmeti altına girer ve artık hesabı Allah'a kalmıştır" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Heysem b. Yeman'ı Ezdı zayıf görmüştür. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridi rler.

 

 

 

1649. Osman'ın azatlısı Haris anlatmaktadır: Bir gün Hz. Osman (bir yerde) oturdu. Biz de onunla birlikte oturduk. Derken müezzin geldi. Osman bir kap içerisinde su istedi. Sanırım su bir müd kadardı. Onunla abdest aldı. Sonra dedi ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim şu abdestim gibi abdest alırken gördüm ve ardından şöyle buyurdu:

"Kim benim bu abdestim gibi abdest alır, sonra kalkar, öğle namazını kılarsa, öğle ile sabah namazı arasında işlemiş olduğu günahları bağışlanır. Sonra ikindi namazını kılarsa, ikindi ile öğle namazı arasında işlemiş olduğu günahları bağışlanır. Sonra akşam namazını kılarsa, akşam ile ikindi arasında işlemiş olduğu günahları bağışlanır. Sonra yatsı namazını kılarsa, akşam ile yatsı arasında işlemiş olduğu namazları bağışlanır. Sonra yatıp sağa sola dönerek geceyi geçirebilir. Sonra kalkıp abdest alarak sabah namazını kılarsa, sabah ile yatsı arasında işlemiş olduğu günahları bağışlanır. İşte bunlar iyiliklerdir ki, kötülükleri yok eder.''

Yanındakiler: "Bunlar iyiliklerdir, ey Osman. Yakalıcı olan ameller (bakıyat) nelerdir?" diye sordular.

 

Osman: "Onlar da ‘‘La ilahe illallah ve-sübhanallah vel-hamdu lillah vellahu ekber vela havle vela kuvvete illa billah’‘ (Allah'tan başka tanrı / ilah yoktur. Allah'ı (her türlü noksanlıklardan) tenzih ederim. Ancak ancak Allah'a hamdederim. Allah uludur. Güç ve hareket de ancak O'nun elindedir) sözleridir" dedi.

 

*Ben derim ki: Hadisin bir kısmı Sahih'te geçmiştir.

Hadisi bu şekliyle Ahmed b. Hanbel, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup güvenilir bir ravi olen Osman b. Affan'ın azatlısı Haris b. Abdillahı dışındaki ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1650. Amir b. Sa'd b. Ebi Vakkas anlatmaktadır: Ben, Sa'd'dan ve Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazı insanlardan şöyle dediklerini duydum: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında iki kardeş vardı. Biri diğerinden daha faziletli idi. Daha faziletli olanı vefat etti, diğeri ise uzun müddet daha yaşadıktan sonra vefat etti. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birincisinin ikincisine olan fazileti anlatılınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki o diğeri namaz kılıyor muydu?" diye sordu.

 

Ashabı: "Tam tersine kılıyordu" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse onun namazının ulaştığı dereceyi sen nereden bileceksin?" buyurdu. Sonra şöyle devam etti: "Namaz -bir kimsenin kapısının önündenakan, suyu tatlı ve derin bir nehre benzer. Kişi her gün beş kere o nehre girip çıksa, sence onda kirden eser kalır mı?"

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta "Diğeri ise ondan sonra daha kırk yıl ömür sürdü" ifadesiyle Taberani rivayet etmiştir. Ahmed b. Hanbel'in ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1651. Ebu Osman anlatmaktadır: Ben ve Selman birlikte bir ağacın altında bulunuyorduk. Sonra Selman ağaçtan kurumuş bir dalı tutup yaprakları dökülsün diye salladı. Sonra: "Ebu Osman! Bunu niçin yaptığımı bana sormayacak mısın?" dedi. Ben de: "Niçin yaptın?" diye sordum ve şu yanıtı verdi:

"Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de benimle birlikte bir ağacın altında bulunurken böyle yapmıştı. Ağacın kurumuş bir dalını tutup yaprakları dökülsün diye salladı. Sonra "Selman! Bunu niçin yaptığımı bana sormayacak mısın?’‘ buyurdu. Ben de: ‘‘Niçin yaptın?’‘ diye sordum ve ‘‘Muhakkak ki Müslüman, abdestini eksiksiz bir şekilde alarak beş vakit namazı kılarsa, günahları aynen bu yaprakların döküldüğü gibi dökülür’‘ buyurdu." Peşinden şu ayeti okudu: "Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. "[Hud 114]

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in senedinde ismi geçen Ali b. Zeyd'le ihticac konusu tartışmalıdır. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1652. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Beş vakit namazı sizden birinizin kapısının önünden akan, derin, tatlı su nehrine benzer ki, o kimse her gün beş kere o nehre girip yıkansa, üzerinde kirden eser kalır mı?"

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Davud b. ez-Zibrikan zayıftır.

 

 

 

1653. Ebu Eyyub el-Ensari'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Her namazı öncesinde işlenen bütün günahları siler'' buyurmuştur.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedi hasendir.

 

 

 

1654. Şam halkından, Bahile yöresinden bedevi bir zat olan Ebu'rRasafe'nin, Ebu Umame'ye dayandırarak naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hangi bir Müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde kalkıp eksiksiz bir şekilde abdest alır, sonra da usUlünce o namazı kılarsa, muhakkak o namaz ile bir önceki namazı arasında işlemiş olduğu günahları bağışlanır."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiş olup Ebu'rRasafe hakkında ne bir cerh, ne de bir ta'dil gördüm.

 

 

 

1655. Kendisinden nakledildiğine göre Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vakit namaz aralarında işlenen günahlara kefarettir" buyururken işitmiş. Sonra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş:

"Söylesene, bir adam bir işte çalışıyor. Evi ile işyeri arasında beş nehir var. İş yerine ulaştığında Allah'ın dilediği kadar orada çalışıyor. Üzeri kirleniyor veya terliyor. Her bir nehre geldiğinde, yıkanıyor. Bu durum üzerinde kirden eser bırakır mı? İşte namaz da böyledir. Kişi her hata işlediğinde dua edip bağışlanmak dilerse, daha evvel işlemiş olduğu günahları bağışlanır."

 

*Bunu Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de "Sonra bir namaz kılıp mağfiret dilerse, Allah ondan önce işlemiş olduğu gÜnahlarını bağışlar" ilavesiyle Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Abdullah b. Kurayz'ı ibn Hibban güvenilir ravilere dair kitabında zikretmiştir. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1656. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki, farz olan şu beş vakit namaz, büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe aralarında işlenen (küçük) günahlara kefaret olur'' buyurmuştur.

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Salih b. Musa hadisi münker biridir.

 

 

 

1657. Enes'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vakit namaz ve Cuma namazı diğer Cuma'ya kadar, büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, aralarında işlenen günahlara kefaret olurlar'' buyurmuş ve şöyle devam etmiştir: "Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, hangi Müslüman erkek ya da kadın o saatte Allah'tan bir hayır dilerse, muhakkak o hayır / iyilik kendisine verilir."

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Beş vakit namaz, sizden birinizin kapısının önünden akan derin bir nehre benzer ki o kimse her gün oraya girip yıkansa, hiç üzerinde kirden eser kalır mı?"

 

*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Zaide b. Ebi'r-Rekkad zayıftır.

 

 

 

1658. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizler pek çok günah işliyorsunuz, pek çok günah işliyorsunuz! Ama sabah namazını kıldığınızda bu onları temizliyor. Sonra yine pek çok günah işliyorsunuz, pek çok günah işliyorsunuz. Ama öğle namazını kıldığınızda bu onları temizliyor. Sonra yine pek çok günah işliyorsunuz, pek çok günah işliyorsunuz. Ama ikindi namazını kıldığınızda bu onları temizliyor. Sonra yine pek çok günah işliyorsunuz, pek çok günah işliyorsunuz. Ama akşam namazını kıldığınızda bu onları temizliyor. Sonra yine pek çok günah işliyorsunuz, pek çok günah işliyorsunuz. Ama yatsı namazını kıldığınızda, bu onları temizliyor. Sonra uyuyorsunuz ve uyanıncaya kadar size günah yazılmıyor. "

 

*Hadisi Taberani, üç Mu'cem'inde rivayet etmiştir. Fakat el-Mu'cemu'l-kebir'deki rivayeti mevkuftur. Mevkuf rivayetin ravileri Sahih'in ravileridirler. Merfu rivayetin ravileri arasında ise Asım b. Behdele yer almıştır ki, hadisi hasen derecesindedir. 

 

 

 

1659. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki Allah'ın görevli bir meleği vardır ki, her namaz vakti: ''Ey Ademoğulları! Kendiniz için tutuşturduğunuz ateşlerinizin yanına varın da onları söndürün’‘ diye nida eder" buyurmuştur. 

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu's-sağir'de rivayet ederek: ''Bu hadiste Yahya b. Züheyr el-Kureş! teferrüd etmiştir" diye açıklamıştır. Ben derim ki: ''Bu zatı eserinde zikredene rastlamadım. Ancak Ezher b. Sa'd es-Semman'dan rivayyette bulunmuş, kendisinden de Ya'kub b. ishak el-Muharrem! rivayette bulunmuştur. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1660. Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü nakletmiştir: "Her namaz vakti bir münadi gönderilir ve ‘‘Ey Ademoğlu! Kalkın, kendiniz için tutuşturmuş olduğunuz ateşlerinizi söndürün’‘ diye nida eder. Onlar da kalkıp abdest alırlar. Günahları gözlerinden dökülür. Sonra namaz kılarlar ve iki namaz arasındaki günahları bağışlanır. Sonra bu arada (ateşlerini) tutuştururlar. İlk namaz vakti geldiğinde münadi ‘‘Ey Ademoğulları! Kalkın kendiniz için tutuşturdunuz ateşinizi söndürün. Onlar da kalkıp abdest alarak arınırlar. Namaz kılarlar ve iki namaz arasındaki günahları bağışlanır. İkindi namazı geldiğinde yine aynı şekilde olur. Akşam namazı vakti girdiğinde yine aynı şekilde olur. Yatsı namazı vakti girdiğinde yine aynı şekilde olur. Sonra günahları bağışlanmış olarak uyurlar. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kimisi iyilikle geceler, kimisi kötülükle geceler.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Eban b. Ebi Ayyaş'ı Eyyub ve Selm el-Alevi güvenilir kabul ederlerken, Şu'be, Ahmed b. Hanbel, ibn Main ve Ebu Hatim zayıf saymışlardır.

 

 

 

1661. Abdullah b. Mes'ud demiştir ki: ''Namazlar iyiliklerdir. Günün ilk namazı (öğle) ile ikindi namazı arasındaki günahların kefareti ikindi namazıdır. İkindi namazı ile akşam namazı arasındaki günahların kefareti, akşam namazıdır. Akşam namazı ile yatsı arasında işlenen günahların kefareti de yatsı namazıdır. Sonra Müslümanı büyük günahlardan sakınmışsa hiç günahsız olarak yatağına girer." İbn Mes'üd sonra şu ayeti okudu: "Muhakkak ki iyilikler kötülükleri / günahları giderir."[Hud, 114]

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Dırar b. Sured metruktur.

 

 

 

1662. Ebu Malik -el-Eş'ari- nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namazlar aralarında işlenen günahlara kefaret olurlar. Nitekim Allah buyurur ki: "Muhakkak ki iyilikler kötülükleri / günahları giderir."[Hud, 114]

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ismi gçen

Muhammed b. ismail b. Ayyaş hakkında Ebu Hatim: "Babasından bir şey işitmemiştir. açıklamasını yapmıştır. Ben derim ki: Bu rivayet de onun babasından rivayetidir. Kalan ravileri ise güvenilir kabul edilmişlerdir.

 

 

 

1663. Kendi ifadesiyle, gece ibadetinin nasılolduğunu görmek için bir gece Selman'ın yanında geceleyen Tarık b. Şihab şöyle anlatmaktadır: Gecenin sonunda kalkıp namaz kılmaya başladı. .. Tarık, daha evvel görmeyi düşündüğünü onda müşahede etmemiş olmalı ki kendisine bunu söylediğinde Selman şöyle demiş:

"Şu beş vakit namaza devam edin. Çünkü onlar öldürücü (büyük) günah işlenmedikçe bu tür yaralanmalar için kefaret / pansuman olurlar. İnsanlar yatsıyı kıldıktan sonra oradan üç farklı mertebeyle çıkarlar: Kimisi aleyhine işler, lehine bir şey yapmaz. Kimisi lehine işler, aleyhine olacak bir iş yapmaz. Kimisi de ne lehine, ne de aleyhine bir iş yapar.

Gece karanlığı ve insanların uykuda olmalarını fırsat bilip atını isyanlara / günahlara süren kimse, aleyhine işlemiş, lehine hareket etmemiş olur. Lehine hareket edip aleyhine davranmayan kimse ise, gecenin karanlığı ve insanların uykuya dalmalarım ganimet bilip kalkıp namaz kılan kimsedir. Bu hali onun lehine olur, aleyhine olmaz. Ne lehine, ne de aleyhine bir şey işlemeyen kimse de namaz kıldıktan sonra uyuyan kimsedir ki, bu hali onun ne lehine, ne de aleyhinedir. Sakın aşırı gidip yorgun düşme. İtidal ve istikrardan ayrılma."

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir.

 

 

 

1664. Ebu Umame el-Bahili demiştir ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Farz namaz, diğer namaza kadar öncesinde işlenen günahlara kefaret olur. Cuma diğer Cuma'ya kadar öncesinde işlenen günahlara kefaret olur. Ramazan ayı diğer Ramazan ayına kadar öncesinde işlenen günahlara kefaret olur. Hac, diğer hacca kadar öncesinde işlenen günahlara kefaret olur." Sonra şöyle ekledi: "Müslüman bir kadının, yanında kocası veya mahrem bir yakını bulunmadan haccetmesi helal olmaz."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Mufaddal b. Sadaka hadisi metruk biridir.

 

 

 

1665. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vakit namaz, sizden birinizin kapısının önÜnde akmakta olan tatlı su nehrine benzer. Kişi her gün beş kere o nehre girip yıkansa, hiç üzerinde kirden bir şey kalır mı?"

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Ufeyr b. Ma'dan oldukça zayıf biridir.

 

 

 

1666. Ebu Müslim anlatmaktadır: Ebu Umame'nin yanına girdim. Mescitte bitlerini ayıklayıp kuma gömüyordu. Dedim ki: Ebu Umame Bir adam bana, senin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittiğini söyledi:

 

"Kim abdest alır, abdestini eksiksiz yapıp ellerini ve yüzünü yıkar, başına ve kulaklarına mesh verir ve sonra kalkıp farz bir namazı kılarsa, Allah o gün ayaklarıyla yürüyerek, elleriyle tutarak, kulaklarıyla işiterek ve gözleriyle bakarak işlediği günahları ve nefsinin verdiği çirkin telkinleri bağışlar."

 

Dedi ki: "Vallahi ben, bunu Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) defalarca işittim."

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de Ebu Müslim es-Sa'lebi'nin, Ebu Umame'den rivayeti olarak nakletmiştir ki, ben bu zatı eserinde zikredeni görmedim. Kalan ravileri ise güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

1667. Ebu Bekre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vakit namaz ile (bir önceki) Cuma'ya kadar Cuma namazı, büyük günahlardan kaçınıldığı sürece aralarda işlenen günahlara kefaret olur" buyurmuştur.

 

*8unu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Halıl b. Zekeriya metruk ve yalancı biridir.

 

 

 

1668. Selman el-Farisi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslüman kimse namaz kılarken günahları başı üstüne kaldırılır ve her secdeye gittiğinde, onlardan bir parça dökülür. Namazını bitirdiğinde bütün günahları dökülmüş olarak bitirir" buyurmuştur ..

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu's-sağır'de Taberani ve ayrıca Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Eş'as b. Eş'as es-Sa'danı'nin biyografisini yazanı görmedim.

 

 

 

1669. Yine Selman'dan nakledildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki mümin kul namaza kalktığında günahları başına konur. Sonra (günahları) ağaçtaki hurma salkımlarının sağa sola saçıldıkları gibi saçılırlar" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Eban b. Ebi Ayyaş'ı Şu'be, Ahmed b. Hanbel ve başkaları zayıf görürlerken, Selm el-Alevi ve başkası güvenilir kabul etmişlerdir.

 

 

 

1670. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki kul, namaz kılmaya kalktığında günahları boynunda toplamr, rükua gittiğinde ise etrafa saçılırlar" buyurmuştur.

 

*Bunu Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ısmi geçen Mervan b. Salim oldukça zayıf biridir.

 

 

 

1671. Huzeyfe'nin naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah nezdinde kulun, Allah'ın kendisini yüzünü toprağa sürerek secde halinde görmesinden daha sevimli bir halde bulunacağı bir durum yoktur'' buyurmuştur.

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Osman b. Kasım yoluyla babasından nakleden Taberani', Osman'ın bu rivayette teferrüd ettiğini söylemiştir.

Ben derim ki: Osman b. Kasım'ı ibn Hibban güvenilir raviler hakkındaki kitabında zikretmekle birlikte nesebini belirtmemiştir. Babasını ise tanımıyorum.

 

 

 

1672, Hz. Ali anlatıyor: Biz Mescid'de Hz. Peygamber'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte namazı bekliyorduk. Derken bir adam ayağa kalkarak:

"Ben bir günah işledim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yüzünü çevirdi. Sonra Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince, adam yine ayağa kalkarak sözünü tekrarladı. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizimle beraber bu namazı kılmadın mı? Namaz için eksiksiz abdest almadın mı?" dedi.

 

Adam: "Evet. Bunları yaptım" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte bu, senin günahına kefarettir" buyurdu.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu's-sağir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Haris zayıftır.

 

 

 

1673. Yusuf b. Abdillah b. Selam bildiriyor: Ben, Şam'a Ebu'dDerda'nın yanına gittim. Bana: "Oğlum! Seni bu ülkeye getiren, seni buraya kadar yoran sebep nedir?" diye sordu. Ben: "Seninle babam arasında olan ilişkiyi devam ettirmekten başka bir amaç için gelmedim" deyince elimden tutup beni önüne oturttu. Sonra: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına yalan konuşmak için ne kötü bir andır bu an, deyip şöyle devam etti: "Ben, Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Hangi Müslüman bir günah işlediğinde abdest alarak iki veya dört rekat farz veya nafile namaz kılıp mağfiret dilerse, muhakkak Allah onun günahını bağışlar."

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet eden Taberani bu rivayette Sadaka b. Ebi Sehl'in teferrüd ettiğini belirtmiştir. Ben derim ki: Bu zatı zikredeni görmedim.

 

 

 

1674. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre bir adam Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek kendisine en üstün amelleri sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Namaz" buyurdu. "Sonra hangisi?" diye sordu. Yine "Namaz" buyurdu ve namaz cevabını üç kere tekrarladı. Adam ısrar edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah yolunda cihat etmektir'' buyurdu. Adam: "Benim annem ve babam hayattadırlar" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana, anne babana iyilik yapmanı emrederim" buyurdu. Fakat adam: "Seni hak ile gönderene yemin olsun ki muhakkak cihat edeceğim ve onları (anne babamı) yalnız bırakacağım" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Sen bilirsin'' karşılığını verdi.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen ibn Lehia zayıf biridir. Bununla beraber Tirmizı hadisini hasen derecesinde değerlendirmiştir. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

Ben derim ki: inşallah ileride Nafile Namazin Fazileti'ne dair kısımda namazın faziletiyle ilgili daha başka hadisler zikredilecektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Namazı Vaktinde Kılmak