MECMAU

ZEVAİD

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Namazı Vaktinde Kılmak

 

1675. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir adam anlatmaktadır: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hangi amellerin daha faziletli olduğu soruldu. -Şu'be ekledi: Ya da bu soru sorulmaksızın şöyle buyurdu-: "Amellerin en faziletlisi, vaktinde kılınan namaz, anne babaya iyilik ve bir de cihattır."

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

1676. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Günahları terk et; zira günahları terk etmek, en hayırlı hicrettir. Namazlara devam et; çünkü bu, en üstün iyiliktir" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Muhammed b. Yahya b. Yesar zayıftır.

 

 

 

1677. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim namazları vakitlice kılar, abdestlerini eksiksiz alır, namazlarda kıyamı, huşu, rüku ve secdeyi tam yaparsa, namaz bembeyaz ve parlak bir şekilde çıkıp şöyle der: ‘‘Senin beni koruduğun gibi Allah da seni korusun’‘. Kim de mamazı vakti dışında kılar, abdestini eksik alır, namazda ne huşu, ne rüku ve ne de secdeyi tam yapmazsa, onun namazı kapkara bir halde çıkarak ‘‘Senin beni zayi ettiğin gibi Allah da seni zayi etsin’‘ der. Ta ki Allah'ın dilediği bir yere gelindiğinde namazı eski bir elbisenin katlandığı gibi sarılıp, onun yüzüne çarpılır. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Abbad b. Kesir'in zayıflığı konusunda alimler görüş birliği etmişlerdir.

Ben derim ki: Ubade'nin rivayeti olarak bunun benzeri bir hadis, ileride namazını tam kılmayan ve rükusunu eksik yapan kimseye dair bölümde gelecektir.

 

 

 

1678. Ka'b b. Ucre anlatmaktadır: Bir gün Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkageldi. Biz yedi kişi idik ve bunlardan dördü mevalimizden (Arap dışı unsurlardanı azatlı kölelerden), üçü de Araplarımızdandı. Sırtımızı Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescidi'ne dayamış oturuyorduk. Bize: "Niçin oturdunuz?" diye sordu. Biz de: "Namazı beklemek için oturduk" dedik. Bir müddet sessiz kaldı, sonra bize dönerek: "Rabbiniz ne buyuruyor? Biliyor musunuz?" dedi. Biz: "Hayır" deyince şöyle buyurdu:

"Muhakkak ki Rabbiniz buyuruyor ki: ‘‘Kim beş vakit namazı vaktinde kılar ve buna devam eder, hakkını hafife alarak onu zayi etmezse, o kimseyi cennete sokmak, benden ona bir taahhüttür. Kim de namazları vaktinde kılmaz ve buna devam etmeyip hakkını hafife alarak onu zayi ederse, o kimseye verilmiş hiç bir ahdim / sözüm yoktur. Dilersem ona azap ederim, dilersem onu bağışlarım.’‘"

 

*Hadisi Taberani, el-Mu 'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de, ayrıca Ahmed b.

Hanbel (Müsned'de) rivayet etmiştir. Fakat ibn Hanbel'in rivayeti şöyledir: "Biz Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'inde, sırtımızı mescidin kıblesine dayamış otururken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazı için yanımıza çıkageldi ve dedi ki .... " Senedinde ismi geçen isa b. el-Müseyyeb el-Beceli zayıftır.

 

 

 

1679. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün ashabının yanına uğradı ve onlara: "Yüce ve ulu Rabbiniz ne buyuruyor, biliyor musunuz?" dedi. Ashabı: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı şeyi üç kere tekrarladıktan sonra şöyle devam etti: "İzzetim ve celalim hakkı için kişi namazı vaktinde kılarsa, mutlaka onu cennete sokarım. Kim de namazı vaktinde kılmazsa, dilersem ona merhamet ederim, dilersem azap ederim. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Yezıd b. Kuteybe'yi ibn Ebi Hatim eserinde zikrederek kendisinden rivayette bulunan tek bir raviden bahsetmiş, ama kendisini ne tevsik (güvenilir görmüş), ne de tenkit etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Namazı Vaktin Evvelinde Kılmak