MECMAU

ZEVAİD

İMAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Islam ve Iman

 

160. Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İslam aleni alandır. İman ise kalptedir" buyurduktan sonra, üç kere kalbine işaret ederek: "Takva burada saklıdır. Takva burada saklıdır" buyururdu.

 

*Ahmed b. Hanbel ve Ebu Ya'la hadisin tamamını, Bezzar ise özetini rivayet etmiş olup hadisin Ali b. Mes'ade dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Ali b, Mes'ade'yi de ibn Hibban, Ebu Davud et-Tayalisı, Ebu Hatim ve ibn Main güvenilir kabul ederlerken, başkaları zayıf olduğunu söylemişlerdir.

 

 

 

161. Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dünyada mÜminler Üç kısmıdır: Bir, Allah'a ve Resulü'ne inanan, sonra (imanlarında) kuşku duymaksızın malları ve canlarıyla Allah yolunca cihat edenler. İki, insanların, malları ve canları konusunda gÜvendikleri kimseler. Sonuncusu da, nefsı bir arzusu kabarsa, onu aziz ve celil olan Allah için terk edenler."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Derrac güvenilir görülmekle birlikte birden çok kimse onu zayıf saymıştır.

 

 

 

162. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişiye iman olarak ''Allah'ı Rab, Muhammed'i peygamber ve İslam'ı da din olarak kabul edip razı oldum'' demesi yeterlidir" buyurmuştur.

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet eden Taberani peşinden "Bunu Hişam b.

Urve'den, Muhammed b. Umeyr'den başkası rivayet etmemiştir" açıklamasını yapmıştır.

Ben derim ki: Bu zati ibn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir.

 

 

 

163. Cabir'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sühaym'e, insanlara: "Cennete müminden başkası giremeyecektir" diye ilan etmesini emretti.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde ibn Lehia yer almıştır. Ravi zinciri hasendir.

 

 

 

164. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki aziz ve celilolan Allah, sizin aranızda rızkınızı payettiği gibi ahlakınızı da payetmiştir. Muhakkak ki aziz ve celil olan Allah sevdiğine de, sevmediğine de dünya malından verir; ama dini yalnız sevdiklerine verir. Kime din verilmişse, onu muhakkak sevmiştir. Nefsim kudret elinde olana yemin ederim ki, kul, kalbi ve dili Müslüman olmadıkça (gerçek bir) Müslüman olamaz. Komşusu, kötülüklerinden emin olmadıkça da iman etmiş olamaz. "

"Ey Allah'ın Nebisi! Kötülükleri nelerdir?" diye sorduğumda şöyle buyurdu:

"Aldatması ve zulmetmesidir. Kişi bir haram mal kazanıp ondan infakta bulunsa, o mal kendisine bereket getirmez. Ondan sadaka verse, kabul edilmez. Geride bıraksa, bu onun için sadece cehenneme azık olur. Şüphesiz ki Allah kötüyü kötÜyle yok etmez. Fakat kötÜyÜ iyiyle yok eder; zira pislik, pisliği temizlemez. "

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan ravilerden birisinin hali bilinmese de (mestur), çoğu güvenilir kimsedir.

 

 

 

165. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kulun kalbi istikamet Üzere olmadıkça imanı istikamet Üzere olmaz. Dili istikamet Üzere olmadıkça da, kalbi istikamet Üzere olmaz. Komşusu kötÜlÜklerinden emin olmayan kimse cennete giremez" buyurmuştur.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ali b. Mes'ade'yi bir grup alim güvenilir kabul ederken başkaları zayıf olarak değerlendirmişlerdir.

 

 

 

166. Ebu Razin el-Ukayli anlatmaktadır: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına giderek: "Ey Allah'ın Resulü! Allah ölüleri nasıl diriltir?" diye sordum.

Bana: "Sen hiç topraklarından çorak bir araziye uğradıktan sonra verimli bir toprağa uğradın mı?" diye sordu. Ben: "Evet" deyince: "İşte diriltme de böyledir" buyurdu.

 

Sonra bu zat: "Ey Allah'ın Resulü! İman nedir?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna şöyle cevap verdi: "İman, Allah'tan başka ilah bulunmadığına, O'nun tek olduğuna ve ortağı bulunmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şahadet etmen, Allah ve Resulü'nü başka her şeyden daha çok sevmen, Allah'a ortak koşmaktansa ateşte yanmayı yeğlemen, soylu olmayan birini sırf Allah için sevmendir. Eğer böyle davranırsan, iman sevgisi senin kalbine girer, tıpkı aşırı sıcak bir gÜnde susuz kimsenin kalbine su sevgisinin girdiği gibi."

"Ya Resulallah! Kendimin mümin olduğunu nasıl bilebilirim?" diye sordum.

"Ümmetimden veya bu Ümmetten. bir kul bir iyilik yapar ve onun iyilik olduğunu, aziz ve celi! olan Allah'ın ona karşı kendisini mükafatlandıracağını bilirse, yine bir kötülÜk işler de aziz ve celi! olan Allah'tan bağışlanmak diler ve kendisini O'ndan başkasının bağışlamayacağını bilirse, o kimse mÜmindir" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Süleyman b.

Musa'yı, ibn Main ve Ebu Hatim güvenilir görürlerken başkaları zayıf olduğunu söylemişlerdir.

 

 

 

167. Amr b. Abese anlatmaktadır: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına giderek: "Ey Allah'ın Resulü! Bu (dine davet) iş(in)de kim seninle beraberdir?" diye sordum.

"Bir hÜr, bir de köle" buyurdu. "Peki, İslam nedir?" diye sordum.

"Güzel söz söylemek ve yemek yedirmektir" buyurdu. "İman nedir?" diye sordum.

"Sabır ve hoşgörÜdÜr" buyurdu. "Hangi Müslümanlık daha üstündür?" diye sordum.

 

"Diğer MÜslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsenin Müslümanlığı" buyurdu.

"Hangi iman daha üstündür?" diye sordum. "GÜzel ahlak" buyurdu.

"Hangi namaz daha faziletlidir?" diye sordum. "Duası!kıyamı uzun olan namaz" buyurdu.

"Hangi hicret daha üstündür?" diye sordum. "Rabbinin istemediği şeyleri terk etmendir" buyurdu.

 

*Ben derim ki: Müslim bu hadisten " ''Bu işte kim seninle beraberdir?'' diye sordum. ''Bir hÜr, bir de köle'' buyurdu" kadarını rivayet etmiştir.

Hadisin tamamını Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Şehr b.

Havşeb zayıftır. Bununla beraber güvenilir olduğu da söylenmiştir.

 

 

 

168. Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Mümin, insanların kendisine gÜven duydukları kimsedir. MÜslüman, (diğer) Müslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir. Muhacir, kötÜlüğÜ terk eden kimsedir. Nefsim kudret elinde olana yemin olsun ki, komşusunun kötülÜklerinden emin olmadığı kul cennete giremez. "

 

 

 

169. Sehl b. Muaz'ın babasından naklen bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki asıl esenlikte olan (salim), insanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir" buyurmuştur.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiştir. Rivayet ibn Lehia'nın Zebban'dan naklidir ki. ikisi de zayıftır. Bununla beraber Ebu Hatim Zebban'ı güvenilir görmüştür. Aynı hadisi Zebban ayrıca "Salim" yerine "Müslüman" ifadesiyle, ibn Lehia'nın yer almadığı bir senetle rivayet etmiştir.

 

 

 

170. Enes'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müminin kim olduğu sorulduğunda: "Komşusunun kendisinden emin olduğu ve kendisine kötÜlÜk yapacağı endişesi taşımadığı kimsedir" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup çoğunluk, senedinde yer alan Mubarek b.

Fadala'nın güvenilir olduğu görüşündedir.

 

 

 

171. İbn Abbas anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bazı arkadaşlarıyla birlikte bulunan Ömer'in yanına girdi ve: "Sizler mÜmin misiniz?" diye sordu. Sustular, cevap vermediler. Aynı şey üç kez tekerrür etti. Sonunda Hz. Ömer:

"Evet, senin bize getirdiğin esaslara inanırız. Bollukta Allah'a hamdeder, darlıkta sabrederiz ve kazaya inanırız" dedi.

Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki, siz mÜminsiniz" buyurdu.

 

Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Hadis el-Mu'cemu'l-kebir'de ise şu ifadeyle yer almıştır: Sonunda Hz. Ömer: "Evet, ya ResÜlallah" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu nasıl bildin?" diye sordu. Hz.

      

Ömer: "Allah'tan sevap ümit ederiz" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki, siz mÜminsiniz" buyurdu.

 

*Hadisin senedinde yer alan Yusuf b. Meymun'u, ibn Hibban güvenilir kabul ederken çoğunluk onun zayıf olduğu görüşündedir.

 

 

 

172. Abdullah b. Zeyd el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden birine ''Mümin misin?'' diye sorulduğunda bundan kuşku duymasın" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ahmed b. Büdeyl'i Nesai ve Ebu Hatim güvenilir görürlerken başkaları zayıf olduğunu söylemiştir .

 

 

 

173. Alkame'nin bildirdiğine göre bir adam Abdullah (b. Mes'ud)'un yanında "Ben müminim" dedi. Abdullah da: "Şöyle de: Ben cennetliğim. Fakat biz Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandık" diye onu uyardı.

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiştir olup ravileri güvenilir kimselerdir .

 

 

 

174. Osman b. Sehl b. Huneyf anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'den gelmeden önce insanları Allah'a imana, amel olmaksızın O'nu sözle tasdik etmeye davet ederdi. O zaman kıble Beytü'l-Makdis'e (Kudüs'e) doğru idi. Bizim yanırruza hicret ettiğinde farz ibadetler nazil oldu, Medine hükümleri Mekke hükümlerini kaldırdı ve Beyt-i haram Beyt-i Makdis'in yerine geçti. Böylece iman hem söz, hem de amelle oldu.

 

*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde tanımadığım bazı raviler yer almıştır1

 

 

 

175. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç şey vardır ki bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadına erer:

Birincisi, kişinin Allah ve Resulü'nü başka her şeyden daha çok sevmesi; ikincisi, bir kimseyi sırf Allah için sevmesi ve bir de Allah kendisini inkardan kurtardıktan sonra, ateşe atılmaktan nefret ettiği gibi, küfre dönmemesidir.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Fadal b. Cübeyr'in (veya Zübeyr'in) rivayetleri hüccet sayılmaz.

 

 

 

176. Katade, İbn Mes'ud'un şu sözünü nakletmiştir: "Üç şey vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kişi imanın tadına erer: (Kişinin) hakikat konusunda tartışmaktan uzak durması, şakalaşırken yalan söylemek(ten kaçınması)1 ve isabet ettiğinde zaten hata etmeyecek olduğunu, hata ettiğinde de isabet edemeyeceğini bilmesidir.''

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Ancak Katade, ibn Mes'ud'dan hadis işitmemiştir.

 

 

 

177. Yahya b. Said, Nevfel b. Mes'ud'dan nakletmiştir: Bir gün Enes b. Malik'in yanına girdik ve ona: "Bize Resulullah'tan işittiğin bir şey anlaf' dedik. Dedi ki: Benı Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Üç özellik vardır ki, bunlar kimde bulunursa, o kimse cehenneme, cehennem de ona haram kılınır: Bunlar, Allah'a inanmak, Yüce Allah'ı sevmek ve bir de tekrar inkara dönmektense ateşe atılıp yanmayı yeğlemek.''

 

*Ben derim ki: Enes'ten Sahih-i Buhari'de başka bir metinle aynı manayla bir hadis nakledilmiştir. Bu hadisi ise Ahmed b, Hanbel ve Ebu Ya'la rivayet etmiştir, Senedinde zikri geçen Nevfel b. Mes'ud'un biyografini yazana rastlamadım, Sadece Mizzl, Yahya el-Kattan'ın biyografisinde: "Enes'in öğrencisi Nevfel b, Mes'ud'dan rivayette bulunmuştur" açıklamasını yapmıştır.

 

 

 

178. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç özellik vardır ki, bunlar kimde bulunursa o kimse imanın tadına etmiştir: Allah ve ResulÜ'nden daha çok hiçbir şeyi sevmemek, dininden dönmektense ateşte yanmayı yeğlemek ve bir de Allah için sevmek ve Allah için nefret duymak. "

 

*Hadisi, Taberani el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu's-sağir'de rivayet etmiştir. "Allah için nefret duymak (buğzetmek)" ifadesi hariç hadis Sahih-i Buhnri'de de geçmiştir. Senedinde yer alan Ebu'I-Huveyris'i, Malik ve ibn Main zayıf görürlerken, ibn Hibban güvenilir kabul etmiştir.

 

 

 

179. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre bir adam: "Ey Allah'ın Resulü!

Müslüman kimdir?" diye sordu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "MÜslÜman, diğer MÜslÜmanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir" buyurdu.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde yer alan Fadal b. Cübeyr'le ihticac caiz değildir.

 

 

 

180. Bilal b. el-Haris el-Müzeni'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "MÜslÜman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir" buyurmuştur.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

181. Fadale b. Ubeyd'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda haccı sırasında: "MÜslÜman, diğer MÜslÜmanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir" buyurmuştur.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebly'de rivayet etmiş olup isnadı inşallah hasendir.

 

 

 

 

 

************************************

Konuyla Ilgili Başka Bir Bölüm

************************************

 

182. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Beş şey imandandır. Bunlardan hiçbir şeye sahip olmayan kimsede iman da olmaz. Bunlar, Allah'ın emrine teslim olmak, Allah'ın takdirine rıza göstermek, işleri Allah'ın emrine havale etmek, Allah'a tevekkÜl etmek ve (musibet karşısında) ilk şok anında sabretmektir. İnsanların canları ve malları konusunda gÜvenmedikleri kimse İslam'ın ruhunu tatmamış demektir."

 

Dinleyenlerden biri: "Ey Allah'ın Resülü! Hangi Müslümanlık daha üstündür?" diye sordu.

"MÜslÜmanların elinden ve dilinden emin oldukları kimsenin MÜslÜmanlığı" buyurdu ve ekledi: "Şunlar yol işaretleridir: Allah'tan başka izah bulunmadığına şahadet getirmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, Allah'ın Kitab'ıyla hükmetmek, Ümmi Peygamber'e itaat etmek ve bir de karşılaştığınızda Ademoğluna selam vermek.''

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedindeki Said b. Sinan'la ihticac olunmaz.

 

 

 

************************************

Konuyla Ilgili Başka Bir Bölüm

************************************

 

183. Ammar'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu Üç şey imandandır: Mal azlığında infakta bulunmak, herkese selam vermek ve bir de kendine insaf etmen (dengeli davranman, ne başkasına zarar vermemen, ne zulme uğramamandır)" buyurmuştur.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, hocası hariç, ravileri Sahih'in ravileridir. Hasan b.

Abdullah el-Kafi adlı hocasını zikredene rastlamadım.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İman-ı Kamil