MECMAU

ZEVAİD

İMAN

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Allah'tan Başka İlah Bulunmadığına Şahadet Etmek

 

1. Ahmed b. Hanbel der ki: Bize Ebu'l-Yeman bildirdi. Dedi ki: Şuayb, Zühri'den naklen bildirdi. Dedi ki: Bana Ensar'ın fakihlerinden olan bir zat, Osman b. Affan'ı şöyle söylerken işitmiş: "Ashaptan bazı kimseler Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiğinde onun için o kadar üzüldüler ki, içlerinden bazıları neredeyse (kalplere) vesvese verecekti." Osman dedi ki: Ben de onlardan biriydim. Yüksek binalardan bir binanın gölgesinde otururken yanıma Ömer uğrayıp bana selam vermiş. Fakat ben ne onun yanıma uğradığını, ne de bana selam verdiğini fark ettim. Ömer geçip gitti ve doğruca Ebu Bekir'in yanına girerek ona: "Söyleyeceğim şey senin hoşuna gitmeyecektir. Ben Osman'ın yanına uğrayıp kendisine selam verdim; ama o benim selamımı almadı!" dedi.

 

Sonra Ebu Bekir'in halifeliği döneminde o ve Ebu Bekir birlikte Osman'ın yanına gittiler ve beraberce kendisine selam verdiler. Sonra Ebu Bekir: "Bana kardeşin Ömer geldi ve senin yanına uğrayıp sana selam verdiğini; fakat senin onun selamını almadığından söz etti. Bunu neden yaptın?" diye sordu. Osman: "Ben öyle bir şey yapmadım" dedi. Bunun Üzerine Ömer: "Aksine vallahi yaptın. Fakat, ey Ümeyye oğulları! Bu tavır sizin gururunuzdan kaynaklanmaktadır" diye karşılık verdi. Osman dedi ki: "Ben, vallahi senin ne yanıma uğradığını, ne de bana selam verdiğini fark ettim" dedim. O zaman Ebu Bekir: "Osman doğru söylüyor" dedi ve "Seni önemli bir şey bundan alıkoymuş olmalıdir" diye ekledi: Ben: "Evet, doğrudur" deyince "Nedir o?" diye sordu. Sonra Hz. Osman: "Allah, ben kendisine dinde kurtuluşun ne olduğunu soramadan Peygamber'inin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ruhunu aldı", deyince Ebu Bekir: "Ben bunu kendisine sordum" dedi. Osman dedi ki:

"Sonra yanına vararak kendisine: "Anam babam sana feda olsun. Sen bu işe daha layıksın" dedim. Ebu Bekir şöyle anlattı: Ben, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dinde kurtuluşun yolunu sordum ve Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kim benim amcama teklif ettiğim sözü (tevhid kelimesini) kabul eder de onu bana okursa, o söz kendisi için kurtuluş olur" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta muhtasar olarak, Ebu Ya'la tamamını, Bezzar da benzerini nakletmiştir. Ancak Bezzar'ın senedinde ismini zikretmediği biri vardır. Fakat Zührı o zatın güvenilir olduğunu belirtmiş ve ismini zikretmemiştir. Hadisi senediyle birlikte zikrettim ki, bölüme munkatı / kopuk bir senetle başlamış olmayayım.

 

 

 

2. Ebu Bekir es-Sıddik anlatmaktadır: "Ya Resulallah! Bizim benimsediğimiz bu dinde kurtuluş yolu nedir?" diye sordum. "Kim La ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur) sözÜnÜ söylerse, bu onun için kurtuluş olur" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde yer alan Kevser metruktur.

 

 

 

3. Ebu Vail bildiriyor: Bana şöyle anlatıldı: Ebu Bekir Talha'yla karşılaştı ve: "Neyin var, seni keyifsizi durgun görüyorum" dedi. Talha da: "Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim ve ''cenneti hak ettirir'' buyurduğu bir sözün ne olduğunu kendisine sormadım da ondan böyleyim" dedi. EbÜ Bekir: "Fakat ben onu biliyorum" deyince, "Nedir o?" diye sordu. Ebu Bekir de: ''La ilahe illallah'' sözü, dedi

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir. Ne var ki Ebu Vail, Ebu Bekir'den hadis işitmemiştir.

 

 

 

4- Ebu Bekir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Çık ve insanlara ''Kim Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet ederse, cenneti hak eder'' diye ilan et!" buyurdu. Ebu Bekir dedi ki: Ben de (dediğini yapmak üzere) çıktım. Yolda Ömer'e rastladım. Bana: "Neyin var Ebu Bekir?" diye sordu. Ben de: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana "Çık ve insanlara ''Kim Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet ederse, cenneti hak eder'' diye ilan et" buyurdu, dedim. Bunu, duyan Ömer: "Sen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geri dön; zira ben insanların buna güvenmelerinden endişe ediyorum" dedi. Bunun üzerine Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geri döndüm. "Niçin döndÜn?" diye sorduğunda kendisine Ömer'in sözlerini söyledim. "Doğru söylemiş" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde yer alan Süveyd b, Abdülaziz metruktur.

 

 

 

5. Osman b. Affan anlatmaktadır: Ben Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben öyle bir söz biliyorum ki, kim onu kalbinden samimi olarak söylerse, mutlaka cehennem kendisine haram olur" buyururken işittim.

 

Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: "Sana ben onun ne olduğunu söyleyeyim mi? Bu, Yüce Allah'ın Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabının tutmalarını sağladığı ihlas sözüdür.

 

Bu, Allah'ın Nebisi'nin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatı sırasında amcası Ebu Talib'e tekrar tekrar telkin ettiği takva sözü, yani ''La ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur’‘ diye şahadet getirmektir."

 

*Ben derim ki: Konuyla ilgili ibn Mace tarafından farklı bir anlatımla Hz. Ömer'e dayandırılarak rivayet edilen ve ravileri güvenilir olan bir hadis vardır.

Buradaki hadisi ise Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.

 

 

 

6. Süheyl b. Beyza anlatmaktadır: Biz, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir seferdeyken, ben terkisinde bulunduğum bir sırada: "Ey Beyza oğlu Süheyl!" diye iki üç kere yüksek sesle seslendi. Her defasında Süheyl cevap veriyordu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sesini duyan insanlar kendilerini çağırdığını sandılar. Bu yüzden öndekiler durup beklediler, geridekiler de gelip yetiştiler. Hepsi bir yerde toplanınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İmdi, kim Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet getirirse, Allah onu cehenneme haram kılar ve ona cenneti garanti eder" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiştir.

Senedinin merkezinde Said b. Salt yer almıştır. Hadis hakkında ibn Ebi Hatim: "Aynı hadisi Süheyl b, Beyza'dan mürsel, ibn Abbas'dan ise muttasıl olarak rivayet etmiştir" açıklamasını yapmıştır.

 

 

 

7. Ebu Musa anlatmaktadır: Beraberimde kendi kavmimden bir toplulukla Hz, Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldim. Bize: "Sevinin ve arkanızda bıraktığınız insanları müjdeleyin; kim gönülden Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet ederse, cennete girer" buyurdu. Bunun üzerine hemen Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından çıkıp insanları bu sözle müjdelemeye başladık Derken Ömer karşımıza çıktı ve bizi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geri çevirdi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu durumda insanlar bu söze güvenip dayanırlar" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise sustu, bir şey söylemedi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8. Ebu'd-Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim ''Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir ve O'nun ortağı yoktur'' derse, cennete girer" buyurdu. (Ebud-Derda der ki) Ben "Zina etse, hırsızlık yapsa da mı?'' diye sordum."Evet. Zina etse, hırsızlık yapsa da (cennete girer)" buyurdu. Ben tekrar: "Zina etse, hırsızlık yapsa da mı?" diye sordum. "Evet. Zina etse, hırsızlık yapsa da (cennete girer)" buyurdu. Ben (üçüncü kez) "Zina etse, hırsızlık yapsa da mı?" diye sorunca "Evet. Ebu'd-Derda istemese bile, zina etse, hırsızlık yapsa da (cennete girer)" buyurdu. Bunu insanlara duyurmak için hemen dışarı çıktım. Derken Ömer'le karşılaştım. Bana: "Dön geri! İnsanlar bunu öğrenince ona güvenip dayanırlar" dedi. Dönüp durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğimde: "Ömer doğru söylemiş" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel, Bezzar, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup imam Ahmed'in senedi daha sahihtir; zira birden çok alim senedinde ismi geçen ibn Lehia'yla ihticac etmiştir.

 

 

 

9. Muaz b. Cebel ölüm döşeğine düşünce: "İnsanları yanıma getirin" dedi. Sonra insanlar yanına getirildiğinde, şöyle dedi: Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Kim, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'ın huzuruna varırsa, Allah o kimseyi cennete koyar" buyururken işittim. Ben bunu size ancak ölüm döşeğinde anlatacaktım. Nitekim Uveymir Ebu'd-Derda da buna şahittir. Bunun üzerine insanlar hemen Ebu'd-Derda'ya seğirttiler (ve bunu ona sordular). O da: "Kardeşim doğru söylemiş. O size bunu ancak ölüm döşeğinde anlatacaktı" diye karşılık verdi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir. Ne var ki, Ebu Salih, Muaz b. Cebel'den hadis işitmemiştir.

 

 

 

10. Muaz b. Cebel demiştir ki: Bana Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cennetin anahtarları, Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet etmektir" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiş olup senedinde Şehr ile Muaz arasında kopukluk vardır. Ayrıca ismail b. Ayyaş'ın Hicazlılardan rivayeti zayıftır ve bu rivayeti de onlardandır.

 

 

 

11. Hz. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine, insanlara "Kim Allah'tan başka ilah bulunmadığına, O'nun tek olduğuna ve hiç ortağı bulunmadığına gönülden şahadet ederse, cennete girer" diye ilan etmesini emretmiş, Ömer: "Bu durumda ona güvenip dayanırlar" deyince de "Bırak (dayansınlar)" buyurmuştur.

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiştir, Ancak Bezzar'da ifade: Hz. Ömer: Ya Resulallah! O zaman buna güvenip dayanırlar, deyince "Bırak dayansınlar" şeklindedir. Fakat senedinde yer alan Abdullah b, Muhammed b, Akıl, hafızasının kötü oluşu sebebiyle zayıftır,

 

 

 

12. Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! İnsanlara şöyle ilan et: ''Kim gönülden yalnız Allah'a kulluk ederek ölürse, Allah onu cennete koyar ve o kimse cehenneme haram kılınır'' " buyurdu. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu insanlara müjdeleyeyim mi?" diye sorunca da: "Hayır. Buna güvenip kalmasınlar" buyurdu.

 

*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiştir.

 

 

 

13. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim La ilahe illallah derse, bu söz onun ömrünün bir gÜnÜnde kendisine fayda verir ve daha evvel işlediği gÜnahları siler" buyurmuştur.

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu's-sağir'de Taberani rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

14. Hz. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve ben, Allah'ın elçisiyim. Yine şahadet ederim ki, kalbinden samimi olarak bu sözÜ söyleyen kimseyi, Allah mutlaka cehennemin sıcağından korur" buyurmuştur.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan Asım b. Ubeydullah zayıftır.

 

 

 

15. Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre günlerden bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim ''La ilahe illallah'' derse, cenneti hak eder" buyurmuştur. Bunun üzerine Muaz dışarı çıkıp bunu insanlara müjdelemek için müsaade istedi ve kendisine izin verdi. Sevinerek hızla dışarı koştu. Yolda Ömer'le karşılaştı ve Hz. Ömer: "Nedir bu 'teHışın?" diye sordu. Muaz konuyu kendisine anlatınca Ömer: "Yavaş ol, acele etme!" dedi. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzuruna girdi ve "Ey Allah'ın Nebisi! Elbette ki senin görüşün daha üstündür; ama insanlar bunu duyduklarında ona güvenip dayanırlar ve amel işlemezler" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse onu geri çevir, onu geri çevir" buyurdu.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan Muhammed b, Ebi Leyla zayıf görülmüştür.

 

 

 

16. Yine Ebu Said'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim gönülden ''La ilahe illallah'' derse, cennete girer" buyurmuştur.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir. Ne var ki, Bezzar'ın hadisi kendilerinden rivayet ettiği iki ravinin biyografisine rastlamadım.

 

 

 

17. Ebu Said'den nakledildiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ölÜrse, cennete girer" buyurmuştur.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18. Zeyd b. Erkam'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim gönülden ihlasla 'La ilahe illallah'' derse, cennete girer" buyurmuştur. "Bunun ihlasla söylenmesinden maksat nedir?" diye sorulduğunda ise "Kişiyi Allah'ın haramlarından alıkoymasıdır" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Ancak el-Mu'cemu'l-kebir'de ifade şöyledir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin ihlasından maksat, sözünün kendisini Allah'ın ona haram kıldıklarından alıkoymasıdır" şeklindedir. *Senedinde yer alan Muhammed b. Abdurrahman b. Gazvan bir hadis uydurucusudur.

 

 

 

19. Bilal'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Bilal! İnsanlara ''Kim ölÜmÜnden bir sene, bir ay, bir hafta, bir gün ya da bir saat önce La ilahe illallah derse, cennete girer'' diye ilan et!" buyurdu. Bilal: "O zaman bu söze gÜvenip dayanırlar" deyince, "İsterse gÜvenip dayansınlar" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Minhal b. Halife hadisi münker biridir.

 

 

 

20. Zeyd b. Halid el-Cüheni anlatmaktadır: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni halka şu müjdeyi vermem için gönderdi: "Kim, Allah'tan başka ilah bulunmadığına, O'nun tek olduğuna ve hiçbir ortağı bulunmadığına şahadet ederek ölÜrse, cenneti hak eder."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

21. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Seleme b. Nuaym el-Eşcai'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'ın huzuruna çıkarsa, cennete girer" buyurdu. (Seleme demiştir ki) "Ey Allah'ın Resulü, zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da mı?" diye sordum. "Zina etmiş ve hırsızlık yapmış olsa da" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir. Taberani de el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir; senedinde yer alan Abdullah b. Hüseyin elMasısı metruk olup, kendisiyle ihticac olunmaz.

 

 

 

22. Ebu Said el-Hudri demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Kim La ilahe illallah derse, cennete girer" buyururken işittim.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ebu Müşrih veya Müşris'in biyografisine rastlamadım.

 

 

 

23. Ya'la, b. Şeddad demiştir ki: Bana babam Şeddad b. Evs bildirdi.

Ubade b. es-Samit de yanında kendisini tasdik ediyordu. Dedi ki: Bizler Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaydık. Derken: "İçinizde yabancı (yani Kitap ehlinden kimse) var mı?" diye sordu. Biz: "Hayır, ya Resulallah" deyince kapının kapatılmasını emretti ve sonra: "Ellerinizi kaldırıp La ilahe illallah, deyin!" buyurdu. Biz de ellerimizi bir sÜre havada tuttuk. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini indirerek şöyle niyazda bulundu: "Allah'a hamdolsun. Allahım! Sen beni bu sözle gönderdin, bana bu sözÜ emrettin ve bu söz Üzerine bana cenneti vaat ettin. Elbette sen vaadini bozmazsın." Sonra: "Müjde! Kuşkusuz Allah sizi bağışladı" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. HanbeL. Taberani ve Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmiştir.

 

 

 

24. Mesruk'un yanında kalan bir adamdan şöyle dediği nakledilmiştir: Benı Abdullah b. Amr b. el-As'ı şöyle derken işittim: Ben Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim, kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'ın huzuruna çıkarsa, cennete girer ve hiçbir günah kendisine zarar vermez. Aynı şekilde kim de, kendisine ortak koşmuş olarak Allah'ın huzuruna çıkarsa, cehenneme girer ve hiçbir iyilikten fayda görmez.''

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-Kebir'de Taberani rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir. Sadece ismi zikredilmediğinden tabiin neslinden olan zat bunun dışındadır. Taberani ise hadisi Mesruk kanalıyla doğrudan Abdullah b. Amr'dan nakletmiştir.

 

 

 

25. İmran b. Husayn demiştir ki: Benı Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim kalpten samimi olarak Allah'ı Rabbi ve beni de peygamberi olarak tanırsa, -göğsüne işaret ederek- Allah onun teninifbedenini cehenneme haram kılar.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ömer b. Muhammed b. Ömer b. Ma'dan hadisi çürük biridir.

 

 

 

26. Nevvas b. Sem'an'dan nakledildiğine göre o Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işitmiş: "Kim, Allah'a hiçbir şeyı ortak koşmadan ölÜrse, Allah'ın bağışlaması ona helalolur.''

 

*Hadisi Taberanl. el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedi sakıncasızdır.

 

 

 

27. Cerir'den nakledildiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim, Allah'a hiç biri şeyortak koşmalesızın ve haram bir cana kıymalesızın ölÜrse, cennetin dilediği kapısından girer" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir ..

 

 

 

28. Ebu Amre el-Ensari anlatmaktadır: Bir gazvede Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Bir süre sonra insanlarda açlık baş gösterdi ve binek develerinden birini kesmek için Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müsaade istediler. Böylece: "Allah bizi gideceğimiz yere ulaştırır" dediler. Ömer b. el-Hattab, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) binek develerinden birini kesmeleri için onlara izin verme niyetinde olduğunu anlayınca, şöyle müdahale etti. "Ey Allah'ın Resulü! Yarın aç ve yaya olarak düşmanla karşılaştığımızda ne yaparız? Buna karşılık ey Allah'ın Resulü! Eğer uygun görürsen, insanlara kalan azıklarını getirmelerini emreder, onları bir yerde toplar, sonra bereketlenmesi için Allah'a dua edersin; zira Allah senin duanla bizi bereketlendirecektir. -ya da senin duan ile bizi menzile ulaştıracaktır-" Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) artan azıklarını getirmelerini söyledi. İnsanlar ellerinde kalan bir avuç yiyecek ve daha fazlasını getirdiler. En fazla bir sa' kuru hurma getiren oldu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları topladı ve kalkıp Allah'ın dilediği kadar dua etti. Sonra orduya kaplarını getirmelerini söyledi ve onlara avuç avuç ondan almalarını emretti. Orduda doldurmadıkları hiçbir kap kalmadı. Geride de bir o kadar yiyecek kaldı. Bunu gören Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü, öyle ki, azı dişleri göründü. Sonra: "Şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahadet ederim ki, ben Allah'ın Resulü'yüm. Hangi bir kul Allah'ın huzuruna bu. sözle çıkarsa, mutlaka kıyamet günü bu söz onu cehennemden uzaklaştırır" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Taberani'nin rivayetinde şu ilave yer almıştır: Sonra bir su tulumu istedi; getirip önüne koydular. Sonra su istedi; su getirilip tuluma döküldü. Sonra içine tükürüp, Allah'ın söylemesini dilediği sözleri söyledi. Sonra serçe parmağını içine sokup, Allah adına yemin etti. Vallahi o vakit Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmaklarından pınarlar fışkırdığını gördüm. Sonra insanlara emir verdi ve ondan hem içtiler, hem hayvanlarına içirdiler, hem de kırbalarını ve kaplarını doldurdular. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet gÜnÜ bu iki şahadetle Allah'ın huzuruna varan bir kimse, gÜnahlarına rağmen mutlaka cennete konur" buyurdu.

 

*Ravileri güvenilir kimselerdir,

 

 

 

29. Rifa'a el-Cüheni anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yola çıktık. Kedid'e -ya da Kadid'e- vardığımızda bazı kişiler ailelerinin yanına dönmek için Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin istemeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onlara izin verdi. Sonra ayağa kalkarak Allah'a hamdü sena etti. Sonra: "Bir takım kişilere ne oluyor da ağacın Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafına gelen yarısı, onlar için diğer yarısından daha menfur oluyor" buyurdu. Bunu söyleyince toplulukta herkesin ağladığını gördü. Bir zat:

"Bundan sonra (ailesinin yanına dönmek için) izin isteyen muhakkak sefih / beyinsizdir" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'a hamd edip hayır söz söyleyerek şöyle buyurdu:

 

"Allah nezdinde şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve benim Allah'ın Resuhi olduğuma gönülden samimiyetle şahadet edip bu istikamette yaşayarak ölen bir kul mutlaka cennet yoZım'a girer. Rabbim bana Ümmetimden yetmiş binkişiyi hesapsız pe azapsız olarak cennete koyacağını vaat etti. Üstelik ben sizlerden, atalarınızdan, eşlerinizden ve çocuklarınızdan iyi olanlar cennette meskenler / konaklar edinmedikçe oraya girmeyeceğinizi ummaktayım.''

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir. ibn Mace hadisin bir kısmını nakletmiştir.

 

 

 

30. Umare b. Rueybe bildiriyor: Ben, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Şu iki şey cenneti hak ettirir: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kimse cennete girer. Allah'a bir şeyi ortak koşarak ölen kimse de cehenneme girer.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Muhammed b. Eban zayıftır.

 

 

 

31. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki amel vardır ki bunlar kurtuluş vesilesi olup (cenneti ya da cehennemi) hak ettirir. Kurtuluş vesilesi olan iki amel. şudur: Kim kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'ın huzuruna çıkarsa, o kimse cenneti hak eder. Kim de kendisine bir varlığı ortak koşarak O'nun huzuruna çıkarsa, o kimse de cehennemi hak eder.''

 

*Ben derim ki: Hadisin tamamı Oruç bölümünde gelecektir.

Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Yahya b. el-Mütevekkil zayıftır.

 

 

 

32. Hureym b. Fatik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ameller altı tür, insanlar ise dört sınıftır. Amellerin ikisi hak ettirir. Amel vardır, ancak kendi değerince muamele görÜr. İyilik vardır, on katı sevap görÜr. İyilik vardır, yÜz katı sevap görÜr. Hak ettiren iki amel şunlardır: Kim kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'ın huzuruna çıkarsa, o kimse cenneti hak eder. Kim de kendisine bir varlığı ortak koşarak Allah'ın huzuruna çıkarsa, o kimse de cehennemi hak eder. Kendi değerine göre muamele görecek amel ise şudur: Kim bir iyiliğe niyet eder de bu niyetini kalbi hisseder ve Allah bilirse, ona bir iyilik sevabı yazılır. Kim bir kötülük işlerse ona bir kötülük gÜnahı yazılır. Kim bir iyilik yaparsa, ona onun on katı sevap verilir. Kim Allah yolunda bir harcama yaparsa, bu uğurdaki her iyilik yedi yÜz katıyla karşılık görÜr. İnsanlara gelince, kimisine dünyada bolluk, ahirette darlık verilmiştir. Kimisine ise dÜnyada darlık, ahirette bolluk verilmiştir. "

 

*Ben derim ki: Tirmizı ve Nesai hadisin Allah yolunda harcama yapmayla ilgili kısmını nakletmişlerdir.

 

Hadisi Ahmed b. Hanbel, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri Sahıh'in ravileridir. Fakat Ahmed b. Hanbel senette "Rukayn b. Rabi'den, o da bir adamdan, o da Hureym'den naklen" demiştirl Taberani ise, Rukayn b. Rabi'den, o da babasından, o da amcası Yesır b. Umeyle'den naklen ifadesini kullanmıştir; ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

33. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kendisine hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ve hiçbir cana kıymaksızın Allah'ın huzuruna çıkarsa, o kimse yükü / günahı hafif olarak Allah'ın huzuruna çıkar" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ibn Lehia geçmiştir.

 

 

 

34. Sa'd b. Ubade demiştir ki: Ben, Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Kim, ''Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir ve O'nun hiçbir ortağı yoktur. -yani, kalbi bunu kabul eder ve lisanı ona boyun eğerse- ve şahadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür, derse, Aziz ve Celil Allah onu cehenneme haram kılar."

 

*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, senedinde yer alan Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem'i çoğunluk zayıf görmüştür.

 

 

 

35. Abdurrahman b. Avf'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki MÜslüman, annesinden doğduğu gÜnden yÜce Rabbinin huzuruna çıkacağı gÜne kadar Allah'ın zimmetindedir (koruması altındadır). Eğer Allah'tan başka ilah bulunmadığına gönÜlden şahadet ederek veya istiğfarla Allah'ın huzurıma varırsa, onun için cehennemden kurtuluş beratı yazılır. "

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Hadis Ebu Seleme b. Abdurrahman'ın, babasından rivayeti şeklinde gelmiştir. Ne var ki Ebu Seleme babasından hadis işitmemiştir.

 

 

 

36. İmran b. Husayn demiştir ki: Size, insanlar güvenip dayanırlar endişesiyle Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim günden beri hiç kimseye söylemediğim bir hadisi nakledeyim mi?! Ben, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Kimı kalben kesin kanaat getirerek Allah'ı Rabbi, beni de peygamberi olarak tanırsa -cildine işaret ederek- Allah onu cehenneme haram kılar."

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde metruk biri olan imran el-Kasır ile Abdullah b. Ebi'I-KaICıs yer almışlardır.

 

 

 

37. Abdullah b. Amr b. el-As anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)ı aralarında Ömer b. el-Hattab'ın da bulunduğu bir grup ashabının ortasına oturmuş sohbet ediyordu. Onlar bu halde iken ben yanlarına vardım. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözlerinin sonuna yetişebildim. Buyurdu ki: "Kim ikindiden önce dört rekat namaz kılarsa, ona cehennem ateşi dokunmaz." . Elimi şu şekilde oynatarak: "Bu güzel bir söz" dedim. Ömer b. el-Hattab: "Senin kaçırdığın hadisin baş kısmı daha da güzel" dedi. Ben: "Ey Hattab'ın oğlu nedir o, söyle!?" deyince Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: Bize Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kim Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet ederse, cennete girer"

buyurdu.

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedindeki Haccac b.

Nasr'ı çoğunluk zayıf görmektedir.

 

 

 

38. Enes b. Malik anlatmaktadır: Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte yolda ilerlerken birden bineği onu bir tepeden aşağı indirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tek başına ilerliyordu. Düzlüğe çıkınca güldü, tekbir getirdi. O tekbir getirince biz de tekbir getirdik. Bir adım ilerledikten sonra yine güldü ve tekbir getirdi. O tekbir getirince biz de tekbir getirdik. Sonra kendisine yetiştik. Topluluk: "Ey Allah'ın Resulü! Sen tekbir getirince biz de tekbir getirdik; ama neden güldüğünü anlamildık" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise şöyle anlattı:

"Devemi Cebrail (aleyhisselam) sürdü. Düze çıkınca bana dönerek ''Sevin ve ümmetini müjdele. Kim "Allah'tan başka tanrı yoktur. O tektir. O'nun hiçbir ortağı yoktur!'' derse, cennete girer'' dedi. Ben buna gÜldÜm ve Rabbimi ululadım. Bir adım ilerledikten sonra tekrar bana dönerek: ''Sevin ve Ümmetini müjdele. Kim "Allah'tan başka tanrı yoktur. O tektir. O'nun hiçbir ortağı yoktur" derse, cennete girer ve Allah onu cehenneme haram kılar'' dedi. Ben de gÜlÜp Rabbimi ululadım. Bundan dolayı Ümmetim adına sevindim."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedindeki Selame b.

Ravh'ı bir grup bilgin zayıf görürken başka bir grup güvenilir kabul etmiştir.

 

 

 

39. Ukbe b. Amir bildiriyor: On iki binekli ile birlikte gelip Resulullah'ın (-savf-) yurdunda konakladık. Arkadaşlarım: "Develerimizi kim gözetip kollar / otlatır? Biz gidip Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şeyler kapalım. Sonra dönünce Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduklarımızı ona söyleriz" dediler. Ben de: "Ben yaparım" dedim. Sonra kendi kendime: "Belki de ben zarardayım. Çünkü arkadaşlarım Allah'ın Peygamber'inden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benim duymadıklarımı duyacaklar" dedim. Sonra bir gün ben (o topluluktan) bir adamdan şöyle dediğini duydum: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:

"Kim eksiksiz abdest alarak namaza durursa, annesinden doğduğu gÜn gibi gÜnahsız olur."

Ben bu söze şaşırdım. Ömer b. el-Hattab: "Ya sen diğer hadisi işitseydin, o zaman şaşkınlığın daha da artardı!" dedi. -Kurbanın olayım- "Onu bana tekrarla" dedim. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab şöyle anlattı: Allah'ın Nebisi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ölürse, ona cennetin bÜtÜn kapıları açılır ve dilediği kapıdan içeri girer. Cennetin sekiz kapısı vardır." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve ben kendisinin tam karşısına oturdum. Yüzünü benden çevirdi. Kalkıp tekrar karşısına geçtim. Yine yüzünü çevirdi. ve bu hareketini üç kere tekrarladı. Dördüncüsünde dedim ki: "Ey Allah'ın Nebisi! Anam babam sana feda olsun. Niçin yüzünü benden çevirdin?" Bunun üzerine bana doğru dönerek iki üç kez: "Senin için bir mi daha iyidir, yoksa on iki mi?" buyurdu. Bunu görünce arkadaşlarımın yanına döndüm.

 

*Ben derim ki: Bu zatın Sahih'te bu anlamdadaha başka bir hadisi de vardır. Buradaki Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde geçen Kasım Ebu Abdurrahman metruktur ...

 

 

 

40. Umare b. Ruveybe bildiriyor: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Şu iki amelhak ettirir: Kim Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmaksızın ölÜrse, cennete girer. Kim de Allah'a bir şeyi ortak koşarak ölÜrse, cehenneme girer."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde Muhammed b.

Eban geçmiştir.

 

 

 

41. Ensar'lı bir adamdan nakledildiğine göre kendisi siyah bir cariye getirdi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Mümin bir boyun (köle veya cariye) az at etmem gerekiyor. Eğer bunun mümine olduğunu düşünürsen, onu azat ediver" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariyeye:

"Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet getirir misin?" diye sordu. "Evet" diye cevap verdi. "Benim Allah'ın elçisi olduğuma şahadet getirir misin?" diye sordu. "Evet" dedi. "Öldükten sonra dirilmeye inanır mısın?" diye sordu. "Evet" dedi. Bunun üzerine Resulallah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu azat et!" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir

 

 

 

42. Ebu Hureyre'den nakledildiğine göre bir adam yanında Arap ırkından olmayan siyah bir cariye ile Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Mümin bir boyun (köle veya cariye) azat etmem gerekiyor" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariyeye: "Allah nerede?" diye sordu. Cariye baş ve işaret parmağıyla semaya işaret etti. "Ben kimim?" diye sordu. Parmağıyla Resulullah'a ve sema ya işaret etti, yani sen Allah'ın elçisisin, demek istedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu azat et!" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b, Hanbel, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir.

Ancak bu rivayette "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona ''Rabbin kimdir?'' diye sordu. Başıyla semaya işaret ederek ''Allah'' dedi" ifadesi geçmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmiştir.

 

Ben derim ki: Konuyla ilgili Taberani'nin rivayetleri Köle Azad'ına dair bölümde gelecektir.

 

 

 

43. Habib b. Ebi Sabit demiştir ki: Hassan b. Sabit Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazı beyi tler okudu ve şunları söyledi: Allah'ın izniyle şahadet ettim ki Muhammed yüce göklerin üstündekinin elçisidir.

 

Ebu Yahya ve Yahya'nın her ikisinin de dinde makbul birer amelleri vardır.

 

Ahkaf'ın kardeşi, aralarında ortaya çıktığında, Allah'ın zatıyla çıkar ve adil davranır.

Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben de öyle yaparım" buyurdu ..

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup mürseldir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Kişinin Canını ve Malını Dokunulmaz Kılan Hususlar