METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
FİTNELER / DEVAM |
22- Kıyamet Alametleri |
4561. Harice b. es-Salt
el-Bürcümi anlatıyor: Abdullah (b. Mes'ud) ile birlikte evinden dışarı çıktık. İmamın
namaz kıldığını görünce biz de gidip safa katıldık ve namaz kıldık. Bir adam
yanımızdan geçerek: "Ey Ebu Abdurrahman! Sana selam olsun" dedi. O da
tekbir getirerek: "Allah ve Resulü doğru söyledi!" dedi. Biz, namazı
bitirince ona: "Ey Ebu Abdurrahman! Adamın selam verişi sanki seni
korkuttu!" dedik. O da şöyle cevap verdi: "Evet, çünkü kıyamet
alametleri olarak; mescidlerin geçiş yolu olarak kullanılması, sırf birine
mahsus selam verilmesi, kadın ve erkeklerin toplu olarak ticaret yapması, kadın
ve atların pahalanması, sonra da ucuzlayıp bir daha pahalanmaması,
sayılıyordu."
Tahric bilgisi: (İshak,
Tayalisi, Ahmed b. Meni' ve Ebu Ya'la)
4562. Alkame der ki: İbn
Mes'ud benimle Mesruk'un arasında idi, bir bedevi yanımızdan geçip: "Ey
İbn Ümmü Abd'in oğlu! Sana selam olsun" dedi. İbn Mes'ud buna güldü. Ona
bu tavrının sebebi sorulunca yukarıdaki manada bir hadis aktardı.
Tahric bilgisi:
(el-Haris ve Ebu Ya'la} İmam Ahmed, el-Esved b.Yezid kanalıyla İbn Mes'ud'dan
aynı anlamda kısa bir metinle; ayrıca Tarik kanalıyla İbn Mes'ud'dan yine aynı
manada birer hadis tahric etti.
4563. İbn Mes'ud şöyle
dedi: "Allah ve Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize vadettiği
şeylerin hepsini gördük. Sadece şu dört şeyi görmedik: Güneş'in batıdan doğuşu,
Dabbetularz, Deccal, Ye'cüc ve Me'cüc'ün çıkışı."
Tahric bilgisi: (İshak)
4564. Seleme b.
el-Ekva'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Yıldızlar gökyüzünde kilerin güvencesidir. Benim ehl~i beytim
ise ümmetimin güvencesidir."
Tahric bilgisi: (İshak)
İsnadı zayıftır.
4565. Ebu Bekir b.
Ebi'l-Cehm el-Kuraşi der ki: Ben, Zeyd b. Hasan ve azatlı kölesi ile İbn
Rumane'ye ellerimizi dikmiştik, o da bize yaslanmıştı. Bu vaziyette Resumllah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'ine girdik. Orada ibn Niyar vardı.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabındandı. Ebu Bekir'e birini
gönderip yanına gelmesini istedi. O da yanına geldi. Dedi ki: İbn Rumane'nin
ikinize yaslandığını gördüm. Ben ise Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle işittim: "Dünyayı adi oğlu adi sahiplenmedikçe kıyamet
kopmaz."
Tahric bilgisi: (İshak)
4566. el-Ka'ka b. Ebi
Hadred el-Eslemi'nin karısı Bukayra der ki: Resulullalı'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) minberi üzerinde şöyle buyurduğunu işittim: "Ey filanca
kimseler! Eğer buraya yakın yerlerde bir ordunun yerle bir edildiğini
işitirseniz, işte o zaman kıyamet gelmiştir. "
Tahric bilgisi:
(el-Humeydi)
4567. Ebu Zeyd
el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Bu ümmetin başına öyle bir gün gelecek ki akşamladıklarında: Bu
gece kim yerle bir oldu? diye birbirlerine sorarlar. Yine: filanoğullarından
kim kaldı ? Filanoğullarından kimse kaldı mı ? diye birbirlerine
sorarlar."
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4568. Yahya b. Said,
kendisine rivayet eden yaşlı birinden naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğuda bir yer çökecektir." Ona: "Ya
Resulallah! Müslümanların yaşadığı bir yer mi çökecektir?" denildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, eğer işledikleri
amellerin çoğu kötülük ise yerle bir edilirler" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4569. Abdullah b. Amr der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İnsanların
başına Öyle bir zaman gelecek ki kalpleri yabancıların kalpleri gibidir."
Ona: "Yabancıların kalpleri nasıldır?" diye soruldu. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünya sevgisidir. Yaşantıları Bedevilerin
yaşantısı gibidir. Allah'ın kendilerine verdiği rızkı hayvanlara sarf ederler.
Cihadı zarar, sadakayı da bir borç olarak görürler" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la ve el-Haris)
4570. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ümmetimden bir grup, daha önce Allah'tan başka taptığı putlara tekrar
tapmaya dönmedikçe kıyamet kopmaz."
Tahric bilgisi: (Ebu
Davud et-Tayalisi)
4571. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Araplar elli-yüz sene önceki atalarının taptığı şeylere tekrar tapmaya
dönmedikçe kıyamet kopmaz. "
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4572. Huzeyfe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şövle buyurdu:
"Önderinizle savaşmadıkça, kılıçlarınızla birbirinize vurmadıkça,
dünyanıza kötüleriniz hakim olmadıkça kıyamet kopmaz."
Tahric bilgisi:
(Tayalisi)
4573. Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Merkeplerin yollarda birbiriyle cima ettikleri gibi sizler de yollarda
birbirinizle cima etmedikçe kıyamet kopmaz." Ben: "Bu olacak mıdır,
ya Resulallah?" dedim. Resulullah: "Evet, elbette böyle
olacaktır" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)
4574. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Şöyle buyurdu:
"Ebu'l-Kasım'ın nefsi elinde olan Allah'a yemin olsun ki İsa b. Meryem
tekrar yeryüzüne inecektir. O, insanların arasını ıslah edecek, sihri ortadan kaldıracak
ve borç mal verecektir. Sonra da gelip kabrimin başında duracak ve bana: Ey
Muhammed! diye seslenecek, ben de ona cevap »ereceğim."
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4575. Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu;
"Ümmetimden bazı adamlar İsa b. Meryem'e yetişirler ve onun Deccal ile
olan savaşına şahit olurlar. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4576. Abdullah b.
Ebi'l-Hüzeyl'den: Sad b. Ebi Vakkas; Nadle b. Amr'ı, Ensar ve Muhacirlerden üç
yüz kişilik bir grupla Hulvan'a (Mısır'da bir yere) saldırmaları için gönderdi.
Onlar Hulvan'ı fethettiler ve bol ganimetler elde ettiler. Çok kimseleri esir
aldılar. Beraberindekileri sürerek geri döndüler. iki dağ arasına gelince
ikindi namazını kılmak istediler. Nadle: "Ganimetleri dağın eteğine
bırakınız" dedi. Onlar öyle yapınca Nadle kalktı ve ezan okumaya başladı.
"Allahu ekber Allahu ekber" deyince dağ tarafından bir ses ona cevap
veriyordu. Nadle cevap verenin suretini görmüyordu. "Ey Nadle. Sen büyük
olanı tekbir ettin' dedi. Sonra Nadle: "Eşhedu enla ilahe illallah"
dedi. O ses: "Bunu içten ve ihlaslı söyledin ey Nadle!" dedi. Nadle:
"Eşhedu enne Muhammeden Resulullah" dedi. O ses: "O öyle bir
peygamberdir ki ondan sonra hiç bir peygamber gönderilmeyecektiı" dedi.
Nadle: "Hayya ale's-salah" dedi. Görünmeyen ses: "Kılınması farz
olan farzdır" dedi. Nadle: "Hayya ale'l-felah" dedi. Görünmeyen
ses: "Kim onu kılar ve devam ederse o kimse kurtulmuştur" dedi.
Nadle: "Kad kameti's-salat" dedi. Görünmeyen ses: "Baki kalacak
ümmet-i Muhammed'dir ve kıyamet onların başına kopacaktır" dedi. Onlar
namazı kılıp bitirdikten sonra Nadle kalktı ve: "Ey güzel, tatlı ve hoş
söz söyleyen kimse! Biz senden güzel sözler işittik. Sen Allah'ın meleklerinden
misin, yoksa bir yolcu musun? Ya da buranın sakinlerinden misin? Bize görün ve
bizimle konuş. Çünkü biz Allah'ın elçileriyiz, Peygamberinin elçileriyiz ve
onun grubuyuz" dedi. Bunun üzerine dağ taraflarından yaşlı birisi göründü.
Saçı ve sakalı beyazdı. Başında değirmen gibi bir şey vardı. Sakalı uzundu.
Üzerinde beyaz yünden yapılı eski bir elbise vardı. Onlara: "Allah'ın
selamı ve rahmeti üzerinize olsun" dedi. Onlar da selamını aldılar. Nadle:
"Allah merhamet etsin sana, sen kimsin?" dedi. O: "Ben, Züreyb b.
Sermela'yım" dedi. Salih kul İsa b. Meryem'in, gökten ininceye kadar
kalmam için dua ettiği kimseyim. Beni bu dağın başına bıraktılar. Benden
Emirü'l-mü'minin Ömer'e selam söyle ve ona: Dininde sabit kal, ondan ayrılma.
Çünkü kıyamet yaklaştı. Sakın ola ki ey Ömer, ümmet-i Muhammed'in arasında bazı
hasletler zuhur ettiğinde sen aralarında olmayasın! öyle bir durumda sakındıkça
sakınasın de!" dedi. Nadle: "Ey Züreyb! Allah sana merhamet etsin. O
hasletlerin ne olduğunu bize haber ver ki onlarla biz dünyamızın gittiğini bilip
ahiretimize yönelelim" dedi. Züreyb şöyle dedi: "Erkekleriniz
erkeklerinizle, kadınlarınız da kadınlarınızla yetinip birbirlerine ihtiyaç
duymayınca, yemeğiniz çoğalınca, fiyatlar pahalanınca, hilafetiniz çocuklara
geçince, minberlerinizdeki hatipler köleleriniz olunca, fakihleriniz
idarecilerinize meyledince, onlara haramları helal kılıp helalları haram
kılınca, onların istedikleri gibi fetvalar verince, Kur'an'ı teğanni ile ve
müzik aletleriyle okuyunca, mescidlerinizi süsleyince, minarelerinizi uzatınca,
mushaflarınızı altın ve gümüşle süsleyince, kadınlarınız yalnız başına
yolculuğa çıkınca, başkalarının ibret alması için masum kimseler öldürülünce,
yağmur yağmayıp kıtlık olunca, çocuklar öfkeyle dolunca, sizler bağışlardan
mahrum bırakılıp basit kişiler ve köleleriniz onu alınca, sadaka vermek
azalınca -öyle ki bir miskin yıl boyu dolaşır da kendisine on dirhem bile
verilmez- İşte bütün bunlar olunca başınıza belalar ve zillet gelir" dedi.
Sonra da görünen suret ortadan kaybolup görünmez oldu. Ona seslendikleri halde
kimse kendilerine cevap vermedi. Nadle, Sad b. Ebi Vakkas'ın yanına gelince
Allah'ın kendilerine bahşettiği şeyleri ve Züreyb'in durumunu ona haber verdi.
Sad b. Ebi Vakkas da Ömer b. el-Hattab'a bir mektup yolladı. Hz. Ömer,
gönderdiği mektubunda: "Ey Sa'd! Allah için sen kendin o dağa git!"
diyordu. Sa'd, kendisi o dağın yanına vardı. Kırk sabah seslendiği halde
kendisine cevap verilmedi. Bu durumu Hz. Ömer'e bir mektupla bildirdi. Sonra
oradan ayrıldılar.
Tahric bilgisi:
(Müsedded) Bu hadis, mevkuftur. Bu tarikten garib sayılır. Uzun metnine rağmen
sadece bu isnad ile gördüm. Bunu Abdurrahman b. İbrahim er-Rasibi, an Malik an
Nafi an İbn Ömer tarikiyle daha kısa bir metinle rivayet etti ve ed-Darekutni,
bunu Garaib Malik'te tahric etmiştir. Bize bu, başka bir isnadla daha pekli ki
orada Ca'vene b. Nadle olarak geçmektedir. Allah en doğrusunu bilir elel-İsabe
kitabımda Ca'vene isminin biyografisinde bu konuya açıklık getirdim.
4577. Ensar'dan bazı
yaşlılar Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle işittiklerini
anlattılar: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki parmağıyla işaret
ederek: "Ben, kıyamet alametlerinin ilki olarak (yani kıyametle aynı
saatte) gönderildim" buyurdu.
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
4578. Ensar'dan bazı
yaşlılar Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu rivayet
ettiler: "Ben ve kıyamet işte bu şekilde gönderildik; ancak ben, kıyameti
geçtim ve ondan Önce geldim."
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Şeybe)
4579. Ebu'l-Culas der ki:
Hz. Ali'yi işittim Abdullah b. Sebe'ye şöyle dedi: "Yazık sana!
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana söylediği hiç bir şeyi asla
insanlardan gizlemedim. Allah'a yemin olsun ki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kıyamet kopmadan evvel otuz yalancı
gelecektir. Sen de onlardan bir tanesini haklayacaksın.. "
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Şeybe ve Ebu Ya'la)
4580. Ata b. es-Saib
babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kıyametten önce yetmiş yalancı Deccal çıkmadıkça kıyamet kopmaz."
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4581. Enes'İn
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Büyük Deccal çıkmadan önce yetmiş küsur Deccal çıkacaktır. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4582. Enes'İn
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah Teala dünyada mü'min var oldukça kıyameti koparmaz. Kıyamet vakti
gelince Allah Teala bir rüzgar gönderir. Onunla bütün canını alır, müminlerden
kimse kalmaz. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4583. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah, Yemen den kırmızımsı bir rüzgar gönderip onunla Allah'a ve ahiret
gününe iman eden herkesin canını almadıkça kıyamet kopmaz. O rüzgarın etkisiyle
ölenlerin az oluşundan diğer insanlar buna pek aldırmazlar ve <Filan
oğullarından filan ihtiyar öldü. Filan oğullarından filan ihtiyar kadın
öldü> derler. Sonra Allah Teala geceleyin kitabını göğe kaldırır. Ondan
hiçbir ayet yeryüzünde kalmaz- Yeryüzü içindeki altın ve gümüşleri dışarı atar.
Ancak kimse o günün korkusundan ondan faydalanmaz. Yanından biri geçince
ayaklarıyla ona vurup: <işte bizden Önce bunlar için birbirlerini
öldürüyorlardı. Bugün ise bunların hiçbir değeri olmayıp ondan kimse
faydalanmıyor der."
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
23- İbn Sayyad'ın
Deccal Olabileceğine Dair