METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

FİTNELER / DEVAM

 

23- İbn Sayyad'ın Deccal Olabileceğine Dair

 

4584. Urve anlatıyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İbn Sayyad'ın adını işitince ashabıyla birlikte kalkıp ona gitti. Anası: "Ya Resulallah! O, şaşı ve sünnetli olarak doğdu. Hala çocuklarla oynuyor" dedi. Resulullah onun çağrılmasını emretti. yanına gelince ona: "Benim Allah'ın Resulü olduğuma şahitlik ediyor musun?" diye sordu. İbn Sayyad: "Sen de benim Allah Resulü olduğuma şahitlik ediyor musun?" dedi. Resulullah: "Ben, Allah'a ve peygamberlerine inandım. Ben bir şey sakladım. Onun ne olduğunu biliyor musun?" dedi. İbn Sayyad: "Duh'tur" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hadi oradan!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bak bakalım, ne görüyorsun?" dedi. İbn Sayyad: "Ben suyun yüzünde bir taht ve kasırga görüyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adam sapıtmış!" buyurdu. Ömer: "Ya Resulallah! Onu öldüreyim mi?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır eğer o, Deccal'in kendisi ise onu Öldürmeye bulaşma, eğer değilse onun öldürülmesi helal değildir" dedi.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

4585. Salim babasının (İbn Ömer'in) şöyle anlattığını rivayet etti: Bir gün İbn Sayyad ile karşılaştım. Yanında yahudilerden bir adam vardı. Gözünün nuru gitmiş ve devenin gözü gibi dışarı çıkmıştı. Onu görünce: "Ey İbn Sayyad! Allah için söyle; göz nurun ne zaman gitti?" diye sordum. O da elini gözüne sürerek: "Rahman'a yemin olsun ki bilmiyorum" dedi. Ben: "Yalan söylüyorsun. O sende olduğu halde ne zaman gittiğini bilmiyor musun?" dedi. Yahudi bana, onun göğsüne elimi vurduğumu söyledi. Ben ise: "Öyle yaptığımın farkında değilim. Git oradan, sen kaderini aşamazsın" dedim. O: "Doğru, ben kaderimi aşamam" dedi. Sonra da şu anda hatırımda olmayan bazı şeyler söyledi. Ben, bu durumu Hafsa'ya anlatınca şöyle dedi: "O adamdan uzaklaş; çünkü biz, Deccal'in bir gazap anında çıkacağından bahsediyoruz."

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

Müslim'in rivayetinde ise hikayenin başı olmayıp sadece "Deccal bir gazab anında çıkacaktır" diye geçer.

 

 

 

4586. Ümmü Seleme şöyle dedi: "Annesi, İbn Sayyad'ı göbeği kesik, şaşı ve sünnetli olarak doğurdu."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni)

 

 

 

4587. Rİb'i b. Hiraş der ki: Ukbe b. Amr, Huzeyfe'ye: "Bize Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiklerinden bahsetmez misin?" dedi. Huzeyfe şu cevabı verdi: "Olur, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle işittim: Deccal çıktığı zaman onunla birlikte su ve ateş vardır. İnsanların su olarak gördükleri, yanan bir ateştir. İnsanların ateş olarak gördükleri de soğuk bir sudur. Sizden kim ona yetişirse ateş olarak gördüğüne atlasın. Çünkü o soğuk bir sudur buyurdu." Ukbe der ki: "Ben de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğunu işittim."

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Şeybe)

 

 

 

4588. Avf b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Deccal'ın çıkmasından önce insanları aldatıcı yıllar gelecektir. O yıllarda bol yağmur yağacak; ancak bitkilerin yeşermesi az olacaktır. Doğru kimseler yalanlanacak, yalancılar da doğrulunacaktır. Hain kimselere güvenilecek, güvenilir kimselere hainlik edilecektir. O devirde Ruveybida konuşturulacaktır." "Ruveybida nedir?" diye soruldu. "Değersiz ve Önemsiz kimselerdir" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

4589. Ebu Hureyre şöyle dedi: Deccal, doğu taraflarında bir yerden çıkacaktır. Orduları ve akıncıları çok olacaktır. Onlardan ancak "Ben bir elçiyim, onu ziyarete gidiyorum" diyen kimseler kurtulacaktır. O kimse onun yanına gelir ve: "Ben seni ziyarete geldim" der. Deccal onu görünce şöyle der: "Ey Ademoğlu! Senin rabbin olduğumu bilmiyor musun?" der. O da' "Hayır, sen Allah'ın yalancı bir kulusun" der. Deccal: "Seni öldüreceğim" der O: "Beni öldürsen de bu böyledir" der. Bunun üzerine Deccal testereyi alır ve onu göbeğinden ikiye ayırır. Sonra etrafındakilere: "Onu diriltsem nasıl olur?" der. Onlar da: "Eğer onu diriltirsen artık senin rabbimiz olduğuna kesin olarak inanırız" derler. Bunun üzerine Deccal, öldürdüğü kimseyi diriltir ve: "Ey Ademoğlu! Sen benim rab olmadığımı mı zannediyorsun?" der. Adam: "İşte şimdi senin durumunu daha iyi bildim. Sen asla rab değilsin" der. Deccal: "Seni boğazlayacağım!" der. Adam: "Beni boğazlasan da bu böyledir!" der. Bunun üzerine Deccal onu boğazlamak ister; ancak boğazlayamaz. Adam: "Eğer doğru söylüyorsan beni boğazlamalısın!" der. Bunun üzerine Deccal'ın ordusu Deccal'ın rab oluşundan şüphe ederler. İşte o esnada İsa b. Meryem gökten iner. Deccal, Hz. İsa'yı görünce ve kokusunu alınca, kurşunun eridiği gibi erir.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

4590. el-Uryan b. el-Heysem, babasından nakletti: Ben, Yezid b. Muaviye'nin yanına girdim... -Bir kıssa anlattı- Abdullah b. Amr: "Sizin topraklarınızda Kusa denilen bir yer var mıdır?" diye sorunca biz: "Evet" dedik. Bunun üzerine: "İşte Deccal oradan çıkacaktır" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

4591. Ebu't-Tufeyl der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabelerin­den birinden Deccal hakkında öyle bir hadis işittim ki ondan daha önemli bir hadis işitmemişimdir: "Deccal bir eşeğin üzerinde yanına gittiği kişiye ailenin bir ferdiymİş gibi gelir ve ona: Ey filanın babası! Seni hak ve hakikate çağırıyorum! Ben hak üzereyim, bana tabi ol der. "

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

4592. Ubeyd b. Umer der kİ: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizi Deccal'a uymaktan sakındırıyorum..."

 

Tahric bilgisi: (Müsedded) Muhadır, yukarıdaki İsnada muhalefet ederek hadisi, an Hişam an Vehb an Abdillah b. Ömer tarikiyle rivayet etmiştir ki bu, İbn Hibban'ın Sahih 'inde yer almıştır. İlk mürsel isnad daha sahihtir.

 

 

 

4593. Ebu Umame, Deccal hakkında bir kıssa nakletmiştir ki bu, İbn Mace'de başka bir tarikten an İsmail b. Rafi an Yahya b. e. Amr an Ebi Umame senedi ile geçmiştir. Burada ise ravilerinden Hişam şu ibareyi eklemiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden kim Deccal ile karşılaşırsa onun yüzüne tükürsün."

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

4594. Atıyye el-Avfi, Ebu Said el-Hudri'ye Deccal hakkında soru sordu. Ebu Sa'de: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, dedi: '•Muhakkak her peygamber, kavmini Deccal'den sakındırmıştır. Elbette o da insanlar gibi yemek yer; ama hiç bir peygamberin benden önce ümmetine haber vermediği bir şeyi ben size haber veriyorum: Onun sağ gözü kör olup silinmiştir. Sanki o, bir duvara yapıştırılmış balgam gibidir. Sol gözü ise parlayan bir yıldız gibidir. Onunla birlikte cennetin ve cehennemin örneği vardır. Onun cehennemi yeşil bir bahçe olup cenneti de dumanlı ve tozludur. Onun Önünde İki adam insanları ona uymaktan alıkoyarlar ve sakındırırlar. Deccal daha bir köye girmeden onlar o köye girer ve Deccal'a uymaktan sakındırırlar. Onlar o köyden çıkınca arkalarından Deccal'ın adamları girer.

 

Mekke ve Medine hariç Deccal ve adamları bütün yerlere girerler; çünkü oralara girmeleri onlara haram kılınmıştır. O zaman müminler yeryüzünde dağınıktırlar, ancak Allah onları toplar. Onlardan birisi: "Allah'a yemin olsun ki ben Deccal'ın yanına gideceğim ve Resulullah'ın bizi kendisine uymaktan korkuttuğu o kimseye bakacağım" der. Arkadaşları ona: "Allah'a yemin olsun ki seni onun yanına gitmeye bırakmayız- Eğer seni saptırmayacağını bilirsek elbette seni serbest bırakırız. Fakat biz seni saptırmasından ve ona tabi olmandan korkuyoruz" derler. Ancak o, onların bu nasihatini dinlemez ve yola çıkar Deccal'ın ordusunun en yakınına gelince Deccal'ın adamları onu tutarlar ve ona: "Nereye gitmek istiyorsun, durumun nedir?" derler. O da: "Ben yalancı deccal'ı istiyorum, onun yanına gitmek ve onu görmek istiyorum" der. Deccal: "Onu bana getiriniz!" der ve adamı Deccal'ın yanına götürürler. Adam Deccal'ı görünce Resulullah'ın söylediği vasıfların aynısını onda görür ve ona: "İşte sen Allah Resulü'nün bizi kendisiyle korkuttuğu yalancı Deccal'sın!" der. Deccal: "Sen böyle mi söylüyorsun? Ya benim sana emrettiğimi yaparsın, ya da seni ikiye bölerim" der. Mü'min kul insanların arasında şöyle bağırır: "Ey insanlar! Bu yalancı bir Deccal'dır." Bunun üzerine Deccal adamın ayaklarının uzatılmasını ve bir demirin getirilmesini emreder. Demir adamın kuyruk sokumuna sokulmak suretiyle adam ikiye ayrılır. Sonra Deccal dostlarına: "Bunu dirilteyim mi? Benim rabbiniz, olduğumu bilmiyormusunuz?" der. Onlar da: "Evet" derler. Deccal bir asa atıp adamın bir parçasına vurur, adam hemen ayağa kalkar. Dostları bunu görünce Deccal'ı tasdik ederler, onu severler ve onun rableri olduğuna yakin İle inanıp ona tabi olurlar. Deccal mü'min kişiye: "Sen hala bana iman etmiyor musun?" der. Mü'min kişi: "İşte şimdi senin durumunu daha iyi anladım" der. İşte o kimse cennettedir. Deccal mü'min kişiye: "Ya sana emrettiğimi yaparsın, ya da seni boğazlarım" der. Mü'min kişi: "Allah'a yemin olsun ki asla sana itaat etmem; Çünkü sen elbette yalancılardan birisin" der. Deccal mü'min kişinin uzatılıp boğazlanmasını emreder; ancak boğazlamaya gücü yetmez ve onu boğazlamaya bir defa daha yeltenir, sonra da onu ellerinden ve ayaklarından tutup ce­hennemine atar ki onun cehennemi tozlu dumanlı bir yerdir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şunu ekledi: "işle bu adam ümmetim arasında bana en yakın olan ve derecesi en yüksek olan kimsedir. "

 

Ebu Said der ki: Ben: "Deccal nasıl yok olur ve nasıl helak olur?" dedim. O: "Allah bilir" dedi. Ben: "İsa b. Meryem mi onu helak edecek?" dedim. O: "Allah bilir. Ancak Allah, onu ve beraberindekileri birlikte yok eder" buyurdu. Ravi (Atiyye) der ki: "Ondan sonra ne olacak?" diye sordum. Ebu Said: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu" dedi: "İnsanlar DeccaVdan sonra yine ekinlerini ekerler ve ondan sonra çok mallar edinirler." Ben: "Sübhanallah, Deccal'dan sonra tekrar hayat olacak mı?" diye sordum. O: "Evet, Deccal'dan sonra Allah'ın dilediği kadar yeryüzündekiler yine yaşayacaklardır. Sonra Allah Teala, Ye'cüc ve Me'cüc fitnesini gönderir. Kaleye tırmanıp kendilerini koruyanlardan başka yeryüzündeki herkesi Öldürürler. Yeryüzünün hepsini öldürdükten sonra birbirlerine dönüp: "İşte şimdi sadece kaledekilerle gökte olanlar kaldılar" derler. Sonra göğe oklar atmaya başlarlar. Oklar gökten kana bulanmış olarak düşmeye başlayınca: "Göklerdekinden de kurtuldunuz! Artık şimdi sadece kaledekiler kaldı" derler ve onları kuşatmaya başlarlar. Kuşatmaları uzun sürer. Çok sıkıntılara düşerler. Onlar bu halde iken Allah onların boyunlarından bir kurt peyda eder. Bu kurtlar onların boyunlarını parçalarlar. Birbirleri üzerine ölü olarak düşerler. Kaledekilerden bir adam: "Kabe'nin rabbine yemin olsun ki Allah onları öldürdü" der. Fakat kaledekiler: "Hayır, onlar bizi aldatmak için böyle yapıyorlar ki biz onların yanına çıkalım ve bize saldırıp hepimizi helak etsinler. Nasıl ki diğer kardeşlerimizi helak ettiler. " Ancak adam: "Bana kapıyı açın!" der. Arkadaşları: "Hayır açmayız" derler. Adam: "O halde beni bir iple sarkıtın" der. Nihayet iple kaleden aşağı sarkınca onların öldüğünü görür, insanlar da kalelerinden dışarı çıkarlar."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların fitnesinden sonra insanların tekrar yaşamaya devam edeceklerini, ekinlerini ekip mallar edineceklerini söyledi, Ben: "Sübhanallah, Ye'cüc ve Me'cüc fitnesinden sonra tekrar hayat devam edecek mi?" dedim. O: "Evet. İşte insanlar ticaretleriyle uğraşırken gökyü­zünden bir münadi: "Allah'ın emri geldi!" diye seslenir. Yeryüzündekiler bu sesi işitince korkarlar ve birbirlerine yönelirler. Sonra da ticaretlerine, pazar ve sanatlarına yönelirler. Onlar bu halde iken tekrar gökten bir münadi: "Ey insanlar! Allah'ın emri geldi!" diye seslenir. İnsanlar sesi işittikleri tarafa yönelirler. İşte o zaman kişi, ticari mallarından ve koyunlarından kaçar. İnsanların aklı başından gider. İşte o zaman hamile develer serbest bırakılır ve onlarla ilgilenilmez. Onlar bu halde iken sesi işittikleri tarafa yönelirler.''

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni)

 

Sahih hadis kitaplarında da konuyla ilgili hadisler mevcuttur. Hadis sahipleri bu hadis içinde şefaat, dirilme ve cehennem konularını da anlatmışlardır. Bu hadisin versiyonlarında bazı metin farklılıkları vardır. Sahih'teki ise daha sağlamdır. Tevfik Allah'tandır.

 

 

 

4595. Abdullah b. Muğaffel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Deccal yemek yer ve sokaklarda dolaşır. "

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

4596. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, Deccal'in başına ancak İsa b. Meryem'i musallat eder."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Davud et-Tayalisi)

 

 

 

4597. Fatıma binti Kays, Deccal'ın hikayesini anlatırken şöyle dedi: "O Deccal sizin aranızdadır ey ümmet!"

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

4598. Fatıma, Temim ed-Dari'nin Deccal ile olan hikayesinin baş kısmında şöyle der: "Temim bana öyle bir hadis anlattı ki o hadisle ben çok sevindim. Onu size de anlatmak istiyorum. Peygamberinizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sevindiği gibi sizin de sevinmenizi istiyorum..."

 

Bize Ebu Usame haber verdi. Dedi ki: Bize Mücalid, Şa'bi'den; o da Fatıma'dan haber verdi. Fatıma dedi ki: "Temim ed-Dari yanıma geldi ve bana öyle bir haber getirdi ki o haberin etkisinden ve sevincinden öğle uykusunu uyuyamadım." Bu rivayette Şa'bi der ki: el-Muharrar b. Ebi Hureyre ile karşılaştım. Bana dedi ki: Bu hadiste şu ilave vardır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yirmi defaya yakın elini doğuya işaret ederek, Deccal'ın o taraf­lardan çıkacağını söyledi."

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

4599. Şa'bi'nin rivayetinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir ayağını diğer ayağının içine vurarak Deccal'ın Irak taraflarında çıkacağını söyledi.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

24- Ye'cüc ve Me'cüc