METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

FETİHLER

 

FETİHLER

 

****************

1- Irak Fetihleri

****************

 

4430. Zeyd b. Sabit der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Irak taraflarına bakarak şöyle dedi: "Ey Allahım! Onların kalplerini bize çevir."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Davud et-Tayalisi)

 

 

 

4431. Ma'kil b. Yesar bildiriyor: Hz. Ömer; İsfahan, İran Azerbeycan'dan hangisinden başlayayım diye Hürmüzan ile istişare etti. Hürmüzan: "Ey Emirü'l-mü'minin, İsfahan baş mesabesindedir. İran ve Azerbeycan ise kanatlar mesabesindedir. Eğer kanatlardan birini koparırsan, baş diğer kanada sığınır. Ama eğer başı koparırsan, kanatlar kendiliğinden düşer. İsfahan ile başla" dedi. Bunun üzerine Ömer, Mescid'e girdi. Nu'man b. Mukarrin'in namaz kıldığını gördü. Ömer, Nu'man namazını bitirinceye kadar onu bekledi. Sonra da: "Ey Nu'man! Seni görevlendiriyorum" dedi. Nu'man: "Vali olarak değil; savaşçı olarak olur" dedi. Ömer: "Evet, seni savaşçı olarak görevlendiriyorum" dedi. Sonra da onu Küfe halkına gönderdi ve oradakilere Nu'man'a katılmalarını emretti. Aralarında Zübeyr b. el-Avvam, Huzeyfe b. el-Yeman, Abdullah b. Ömer, Muğire b. Şu'be, Eş'as b. Kays, Amr b. Madikerib gibi kimseler de vardı. Nu'man ordusunu hazırlayıp yola çıktı. Derken aralarına bir nehir girdi. Nu'man, Muğire b. Şu'be'yi onlara gönderdi. Nu'man: "Savaş heyeti gibi mi onların yanında oturayım; yoksa bir padişah gibi mi onların yanında oturayım?" dedi. Arkadaşları: "Hayır, onlarla bir padişah gibi otur" dediler.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

4432. Ebu Vail'den: Halid b. el-Velid; Mihran, Rüstüm ve İran halkına şu mektubu gönderdi: "Halid b. el-Velid'den Mihran ve Rüstüm'e... Hidayete tabi olanlara selam olsun. Gelelim mevzuya; sizi İslam'a davet ediyorum. Eğer İslam'ı kabul ederseniz, İslam'ın tanıdığı haklardan yararlanır, yüklediği vazifeleri de yüklenirsiniz. Eğer kabul etmezseniz, size cizye vermenizi söylüyorum. Eğer bunu da kabul etmezseniz şunu iyi bilin ki yanımda sizlerin içkiyi sevdiğiniz gibi savaşı seven askerler var."

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

4433. Amir (eş-Şa'bi) şöyle dedi: "Ebu Bekir, Halid b. el-Velid'e Yemame günü Riddet ehliyle savaştıktan sonra Hire taraflarına yönelmesini, daha sonra da Şam'a yönelmesini emretti. Halid, Hire'ye varınca İranlılara bir mektup gönderdi. Sonra da şöyle dedi: "Ben onları korkutmayı ve şuraya varıncaya kadar onlara saldırıp savaşmayı istiyorum." Sonra da onlara baskın yaptı. Nihayet Sura'ya vardı. Sonra AynTemr denilen yere saldırdı; oradan da çok kimseleri öldürüp esirler aldı. Sonra Şam'a yöneldi. Amir eş-Şa'bi der ki: Şam'da Abdüimesih el-Himyeri'ye Halid b. el-Velid'in bir mektubunu çıkarıp gösterdi. Mektup şöyleydi: "Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla... Halid b. el-Velid'den İranlıların komutanına... Hidayete tabi olanlara selam olsun. Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan Allah'a ona layık bir şekilde hamd ederim. O Allah ki sizin kuvvetinizi parçaladı, topluluğunuzu dağıttı, kuvvetinizi zayıflattı, mülkünüzü elinizden aldı. Bu mektubum size ulaştığında benimle zimmet akdi yapıp cizye veriniz ve bana rehinler gönderiniz. Aksi halde kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'a yemin olsun ki sizin hayatı ve barışı sevdiğiniz gibi ölümü seven kimselerle size karşı savaşırım. Selam hidayete tabi olanlara ... "

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

Hulvan fethiyle ilgili Nadle b. Amr hadisi ileride gelecektir.

 

 

 

 

****************

2- Hz. Ömer Zamanında Gerçekleşen Fetihler

****************

 

4434. Ebu's-Sefer şöyle dedi: Ebu Bekir bir orduyu Şam'a gönderince veba hastalığına ve yaralanmaya sabredeceklerine dair onlardan biat alırdı."

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

4435. Aişe'nin azatlı kölesi Zekvan anlatıyor: Hz. Ömer'e ganimet olarak bir çekmece geldi. Sahabelerden çoğu ona baktığı halde kıymetini tespit edemediler. Sonra Ömer: "Eğer izin verirseniz Resulullah'ın Aişe'ye olan sevgisi hatırına bunu ona göndereyim" dedi. Oradakiler: "Olur" dediler. Bunun üzerine çekmeceyi Aişe'ye getirdiler ve açtılar. Sonra da: "Bunu Emirü'l-mü'minin Ömer sana gönderdi" dediler. Aişe: "Resulullah'tan sonra Ömer b. el-Hattab'a ne fetihler verildi! Ey Allahım! Bundan böyle beni, başkasının bağışını almaya bırakma."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

 

 

****************

3- İskenderiye'nin (Mısır'ın) Fethi

****************

 

4436. Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas, dedesinden naklediyor: Amr b. el-As şöyle dedi: Müslümanlardan bir ordunun başında ben bulunduğum halde İskenderiye'ye gelip konakladık. Oranın büyüklerinden birisi şöyle dedi: "Bana bir adam gönderin ki onunla konuşayım." Ben: "Benden başkası onun yanına gitmeyecek" dedim ve yanıma bir tercüman alarak onun yanına gittim. Onun da tercümanı vardı. Bize iki kürsü konuldu. Adam: "Siz kimsiniz?" diye sordu. Ben: "Biz kuvvet ve izzet sahibi Araplarız.

 

Biz, Allah'ın evinin sakinleriyiz. İnsanlar arasında toprakları en az ve en verimsiz olan kimselerdik. Yaşantı olarak oldukça zor durumdaydık. Ölü eti ve kan yer, birbirimize saldırır, insanların yaşayabileceği en kötü hayatı yaşardık. Ta ki aramızdan birisi çıktı. O gün bizim büyüklerimizden değildi, eşraftan da değildi, malı da çok değildi. Ve: Ben Allah'ın size gönderdiği elçisiyim dedi. Bilmediğimiz şeyleri bize emrediyor, bizim ve babalarımızın yaptığı şeyleri yapmaktan nehyediyordu. Ama biz ona kötü davrandık, onu yalanladık ve söylediklerini reddettik. Ta ki bizim dışımızdan başka bir ka­vim çıkıp ona: Biz sana inanıyoruz ve senin söylediklerini doğruluyoruz ve sana tabi olacağız, savaştığın kimselerle savaşacağız" dediler. Bunun üzerine o kişi onların yanına gitti. Sonra birbirimizle savaştık; o bizden biz de onlardan öldürdük. Ancak o bizi mağlup edip galip geldi. Etraftaki Arapların çoğu ona tabi oldu. Tabi olmayanlarla savaştı. Eğer arkamda duran Araplar sizin bu yaşantınızı görseler, gelip yaşadığınız bu hayata ortak olurlar" dedim. Bunun üzerine adam güldü ve şöyle dedi: "Sizin peygamberiniz çok doğru söylemiş. Bize gelen peygamberler de size gelen peygamber gibi şeyler söyledi. Bizler de o peygambere tabi olmuştuk. Ancak daha sonra peygamberlerin emrini terk eden, hevalarına göre işler yapan krallar geldi. Şunu iyi bilin ki eğer siz peygamberinizin emrini tutarsanız kiminle savaşırsanız onlara galip gelirsiniz ve kimse sizi mağlup edemez. Ama bizim yaptığımız gibi yapar, peygamberinizin emrini terk eder ve hevanıza göre amel ederseniz, o zaman sizinle aramızda pek bir fark kalmaz; çünkü sizler sayı olarak bizden çok olamadığınız gibi, kuvvet olarak da bizden üstün olamazsınız." Bunun üzerine Amr b. el-As: "Bu adam kadar zeki bir kimseyle konuşmadım" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}

 

 

 

4437. Musa b. Uley b. Rebah diyor ki: Babamın şöyle dediğini işittim: İskenderiye halkı Amr b. el-As'a karşı çıkınca Amr onlara mancınıklarla saldırdı.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1- Hz. Osman'ın Şehit Edilişi