METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
SİYER VE GAZVELER |
7- Kabe'nin Yapılışı |
4263. Halid b.
Ar'are'nin naklettiği bir kıssa içinde İmam Ali anlatıyor: Hz. İbrahim'e Kabe'nin
yapılması emredilince bu, ona zor geldi ve nasıl yapacağını bilemedi. Ancak
Allah Teala üzerine huzur indirdi. Allah Teala o yardımı şiddetli esen bir
rüzgar olarak gönderdi. Rüzgar kumları getirip oraya yığdı; o da üzerine
Kabe'yi yaptı. Hz. İbrahim hergün Kabe'yi bir diz boyu yükseltiyordu. O sırada
Mekke şiddetli sıcaktı. İbrahim taşın konulacağı yere ulaşınca İsmail'e:
"Git bir taş ara" dedi. İsmail gidip dağlarda dolaşmaya başladı. Bu
arada Hz. Cebrail taşı gökten indirdi ve İbrahim'in yanına getirdi. İsmail
geldiğinde: "Bu taş nereden?" diye sordu. O da: "Bu taş, benim
ve senin yapına dayanmayan kimsenin katındandır" dedi. Sonra da taşı
yerine koydu. Daha sonra Kabe yıkılınca onu Amalika'lılar tekrar yaptılar.
Sonra tekrar Kabe yıkıldı; Cürhüm'lüler Kabe'yi tekrar bina ettiler. Sonra
tekrar Kabe yıkıldı; bu sefer Kureyş'liler onu bina ettiler. Hacer-i Esved'i
yerine koymak istediklerinde bu hususta anlaşmazlığa düştüler. Nitekim:
"Bu kapıdan, Benu Şeybe kapısından ilk çıkan kimse o taşı koysun"
diyerek anlaştılar. Onların dediği kapıdan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) çıktı. Kureyş'liler: "Evet, bu güvenilir bir insandır, onu yerine
bu koysun" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sergi
istedi ve onu getirdiklerinde yere serip Hacer-i Esved'i serginin içine koydu
ve her kavimden bir kişinin gelmesini emretti. Gelen kişiler serginin bir
ucundan tutup kaldırdılar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de yerine
koydu.
Tahric bilgisi: (İshak)
4264. Hz. Ali anlatıyor:
Cürhüm'lülerden sonra Kabe yıkılınca Kureyş'liler onu tekrar bina ettiler;
ancak Hacer-i Esved'i yerine koymak istediklerinde onu kimin yerine koyacağı
hususunda anlaşamadılar, birbirleriyle çekiştiler. Sonra: "Bu kapıdan ilk
giren taşı yerine koysun" dediler ve bu hususta anlaştılar. İşte Benu
Şeybe kapısından ilk olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir elbisenin getirilmesini istedi;
Hacer-i Esved'i serginin ortasına koydu ve her soydan bir kişinin bu elbisenin
ucundan tutmasını emretti. Onlar elbiseyi tutup kaldırınca Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) taşı aldı ve yerine koydu.
Tahric bilgisi: (Ebü
Davud et-Tayalisi)
4265. Halid anlatıyor:
Bir adam Hz. Ali'ye: "Bana Kabe'nin yapılışını anlat" dedi. Hz. Ali
şöyle anlatmaya başladı: Allah Teala, Hz. İbrahim'e: "Benim için bir ev
yap!" diye vahyetti. Allah'ın bu teklifi İbrahim'e zor geldi; ancak Allah
ona bir rüzgar gönderdi. Ona Sekine veya Hacuc deniyordu, iki gözü ve bir başı
vardı. Allah Teala, Hz. İbrahim'e o gittiği zaman gitmesini, dinlendiği zaman
dinlenmesini emretti. Hz. İbrahim de Allah'ın emrettiği şekilde Kabe'yi yapmaya
başladı. Nihayet Beytullah'ın yerine vardı ve orada kalkan şeklinde kümelendi.
Orası Beyt-i Mamur'un mukabilindedir. Beyt-i Mamur'a her gün yetmiş bin melek
girer ki bir ziyaret eden kıyamet gününe kadar bir daha gelmez. İbrahim ve
İsmail her gün şiddetli sıcakta bir diz boyu Kabe'yi yapıyor ve dağın
gölgesinde gölgeleniyorlardı. Taşın konulacağı yere gelince Hz. İbrahim,
İsmail'e: "Bana bir taş getir, onu yerine koyayım ki bu, insanların için
bir alamet olsun" dedi. Hz. İsmail vadiyi dolaştı ve ona bir taş getirdi.
Hz. İbrahim taşı küçük bulup attı ve: "Bana başkasını getir" dedi.
İsmail tekrar gitti; fakat bu sefer Cebrail, Hz. İbrahim'e Hacer-i Esved'i
getirdi. İsmail geldiğinde İbrahim ona: "Beni senin getireceğin taşa
bırakmayan kimse bana bir taş getirdi" dedi. Sonra da Kabe'yi o taşla
tamamladı ve etrafında tavaf edip namaz kıldılar. Orada ölünceye kadar buna
devam ettiler. Ancak Kabe muhtelif zamanlarda yıkıldı. Onu Amalika'lılar tamir
edip ölüp gidinceye kadar etrafında tavaf ettiler. Sonra Kureyş onu tekrar
yaptı. Ancak Hacer-i Esved'in yerine gelince onu koyma hususunda anlaşmazlığa
düştüler. Sonra: "Şu kapıdan ilk olarak kim çıkarsa bu taşı o koysun"
dediler...
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4266. Ebu't-Tufeyl
anlatıyor: Kabe, Cahiliye döneminde harçsız olarak üst üste konulmuş taşlardan
yapılmıştı. İçi bir keçi yavrusunun zorla girebileceği kadardı. Tavanı yoktu.
Örtüsü üzerine sarkıtılıyordu. Hacer-i Esved de açık olarak surun üzerine
konuluyordu. Bu halkaya benzer iki rüknü vardı. Bir taraftan dört köşe, diğer
taraftan da yuvarlaktı. Bir ara Bizans'tan bir gemi yola çıkmış ve Cidde'ye
yaklaşınca parçalanmıştı. Kureyş, kerestesini almak için Cidde'ye gitti.
İçindeki Bizanslının marangoz olduğunu öğrendiler. Kabe'yi yapmak için onu
kerestelerle birlikte alıp Mekke'ye getirdiler. "Bu odunlarla Rabbimizin
evini yapalım" dediler. Fakat Kabe'yi yıkmak istediklerinde Kabe'nin
duvarında onlara bir yılan göründü. Sırtı siyah, karnı bembeyazdı. Kabe'nin
taşlarından birini almak için yaklaşan kim olursa o yılan ağzını açarak ona
doğru ilerliyordu. Bunun üzerine Kureyş, Makam-ı İbrahim'in yanında toplandı ve
Allah'a yüksek sesle yalvardılar. "Ey Rabbimiz! Burası korkulan bir yer
olmadı. Senin şerefli evini tekrar yapıp süslemek istiyoruz. Eğer buna razı
oluyorsan bu yılanı kaybet; değilse dilediğini yap" dediler. Bunun üzerine
gökten bir cevap (ses) işittiler. Kartaldan büyük, sırtı siyah, karnı ve
ayakları beyaz olan bir kuş gelip gagasını yılanın kafasına batırdı, sonra da
yılanı alıp götürdü. Onu Ecyad'a doğru kaldırıp attı. Yılanın kuyruğu ise
düştü. Kureyş, Kabe'yi yıktı ve vadidin taşlarıyla Kabe'yi yaptı. Kureyş'lİler
taşları omuzlarında taşıyorlardı. Onu yirmi zira yükselttiler. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde benekli bir elbise vardı. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) taş taşırken elbisenin bir kısmını omuzuna
atıyor, bu sırada elbisenin küçüklüğünden avreti görülüyordu. "Ey
Muhammed, avretini ört!" diye bir ses işitti. İşte bundan sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiç çıplak görülmedi. Kabe'nin bu yapılışı ile
Allah Resulünün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamberlikle şereflendirilmesi
arasında on beş yıl vardı. Sonra Kabe, İbnü'z-Zübeyr zamanında bir yangına
maruz kaldı.
İbn Huseym dedi ki: İbn
Sabıt bana şunu haber verdi: "İbn Zübeyr yangından sonra Kabe'yi tamir ettiğinde
Hacer-i Esved'i bir halka şeklinde birbirine girmiş olarak bir temelin altında
gördü. Hacer-i Esved balta ile hareket ettirildiğinde diğer ucu da hareket
ediyordu."
Ma'mer anlatıyor: Bana
Yezid b. Ebi Ziyad, Mücahid'den şu sözünü aktardı: "Cahiliye'de Kabe'yi
yıkıp rükne ulaştıklarında bir yılan çıktı. Boynu devenin boynu gibi idi.
İnsanlar Kabe'ye yaklaşmaya korktular; ancak bir kuş geldi, Mekke'nin yarısını
gölgeledi, yılanı ayaklarıyla aldı ve onu göğe yükseltti ve denize attı."
Mücahid der ki:
"Bir gün adamın birisi Kabe'nin duvarından bir taş söktü ve Kabe'deki
zinet eşyalarından çaldı. Sonra tekrar çalmaya geldiğinde taş başına
yapıştı."
Tahric bilgisi: (İshak)
4267. Hz. Ali anlatıyor:
Kureyş, Hacer-i Esved'i yerine koymak istediklerinde çekiştiler ve: "Bu
kapıdan ilk giren kimse aramızda hüküm versin" dediler. İşte o kapıdan ilk
giren Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oldu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Hacer-i Esved'i bir parça yaygının içerisine koydu, sonra
bütün kabileler o parçanın bir köşesinden tutup kaldırdılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) o zaman genç bir adamdı. Yani bunlar
peygamberlikten önce cereyan etti.
Tahric bilgisi: {İbn Ebi
Şeybe)
4268. Abbas anlatıyor:
Cahiliye devrinde Kureyş, Kabe'yi tamir etmeye başladı. Erkekler taş taşıyor,
kadınlar da taşların arasına yerleştirilen küçük taşları taşıyorlardı.
Abbas şöyle devam etti:
Ben ve kardeşimin oğlu Muhammed omuzlarımızda taş taşıyor, taşların altına
izarımızı koyuyorduk. İnsanların arasına gelince de izarıınızla örtünüyorduk.
Bir defasında Muhammed benim önümde yüzü koyun yere düştü, arkasından koştum ve
yanına gittim, baktım ki göğe doğru bakıyor. Ona: "Neyin var?" dedim.
Kalkıp izarını giydi ve: "Çıplak olarak yürümekten nehyedildim" dedi.
Abbas dedi ki:
"İnsanların onu deli olarak görmesinden korktuğum için bunu onlardan
gizledim" dedi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
8- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İn Sıfatı