METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

MENKIBELER

 

29- Hz. Osman'ın Menkıbeleri

 

3931. İbn Sirin anlatıyor: İki adam Hz. Osman'ı andılar. Birisi: "Şehit olarak öldürüldü" dedi; diğeri de bunu saçından tutup Hz. Ali'nin yanına getirdi ve: "Ey Emirü'l-mü'minin! Bu adam Osman'ın şehit olarak öldürüldüğünü iddia ediyor" dedi. Hz. Ali ona: "Gerçekten bunu söyledin mi?" dedi. Adam: "Evet bunu söyledim. Sen hatırlamıyor musun; hani Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında iken sen, Osman ve Ebu Bekir vardı. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey istedim; bana verdi. Sonra Ebu Bekir'den istedim; o da verdi Hz. Ömer'den istedim; o da verdi. Osman'dan istedim; o da verdi. Ama senden istedim; sen vermedin. Ben Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu malımda bereket olması için dua etmesini istedim. Şöyle buyurdu: "Sana ne oluyor ki Allah senin malını bereketlendirmesin! Sana bir peygamber, bir sıddık ve iki şehit mal verdi." Bunu üç defa tekrarladı. Sonra Hz. Ali onu serbest bıraktı.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3932. Muhammed bin Sirin bildiriyor: Kufe'de bir adam Hz. Osman'ın şehit olarak öldürüldüğünü söyledi. Polisler onu tutup Hz. Ali'nin yanına getirdiler ve: "Eğer kimseyi öldürmekten bizi menetmeseydİn bu adamı öldürecektik. Çünkü Osman'ın şehit olarak öldürüldüğünü iddia ediyor" dediler. Adam Hz. Ali'ye: "Buna sen de şahitsin!. Sen şunu hatırlamıyor mu­sun? Hani ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelip bir şey istemiş, sonra Ebu Bekir'den, sonra Ömer'den, sonra Osman'dan bir şey istemiştim; hepsi vermişlerdi. Senden istedim; sen vermemiştin..." Yukarıdaki hadisin aynısı devam ediyor.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3933. Abdurrahman b. Udeys el-Belevi, ağaç altında Rıdvan Maunda bulunan biriydi. Minbere çıktı, Allah'a hamdü senadan sonra Hz. Osman'ı andı ve ona ağır sözler söyledi. Ebu Sevr der ki: Bunun üzerine kuşatma altında olan Hz. Osman'ın evine girdim ve ona: "İbn Udeys senin hakkında şunları söyledi" dedim. Osman: "Nereden bilsin; ben, Allah katında on şey sakladım. Ben, İslam'a girenlerin dördüncüsüyüm. Resulullah beni iki kızıyla evlendirdi. Kendi elimle Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat ettikten sonra erkeklik organıma hiç dokunmadım, hiç şarkı söylemedim, hiç yalan söylemedim, Cahiliyede bile içki içmedim, İslam'da hiç içmedim..."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi ŞGybe)

Derim ki: Bazı kaynaklarda bu hadisin bölümleri de geçmektedir.

 

 

 

3934. Hammad b. Halid, Zübeyr'den, o da dedesinden naklediyor: Hz. Osman gündüz oruç tutar, geceleyin de kalkar ibadet ederdi. Sadece gecenin ilk vaktinde uyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

 

 

3935. Abdullah b. Ukeym der ki: Hz. Osman ezanı işittiği zaman: "Doğru söyleyen kişiye merhaba! Namaza da merhaba! Hoş geldi!" derdi.

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

 

 

3936. Abdurrahman b. Osman der ki: Hz. Osman'ı bir gece Makam-ı İbrahim'in yanında gördüm. Kur'an'ı bir rekatta okuyup gitti."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

 

 

3937. Ebu Leyla" der ki: Hz. Osman, evi kuşatıldığı zaman bizim karşımıza çıkıp: "Ey insanlar! Beni öldürmeyiniz! Eğer beni öldürürseniz -parmaklarını birbirine geçirerek- böyle olursunuz!" dedi.

 

Tahric bilgisi: {Ahmed b. Meni')

 

 

 

3938. Cabir'den nakledilmiştir: Biz bir evde Muhacirlerden bir grupla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Bunların arasında Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf ve Sa'd b. Ebi Vakkas vardı. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Herkes kendisine denk olanın yanına gitsin" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Osman'ın yanına gitti, onunla kucaklaştı ve: "Hem dünyada, hem ahirette benim dostumsun!" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3939. Abdullah b. Ömer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oturuyor, Aişe de arkasında duruyordu. Hz. Ebu Bekir içeri girmek istedi ve girdi. Hz. Ömer izin istedi, o da girdi. Hz. Ali izin istedi, o da girdi. Sonra Sa'd izin istedi, o da girdi. Sonra Hz. Osman izin istedi, o da girdi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o zamana kadar ayaklarını uzatmış, dizlerinin üzeri de açık haldeydi. Osman içeri girince hanımı Aişe'ye: "Geri çekil!" dedi. Bir müddet konuştuktan sonra dışarı çıktılar. Aişe, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip ona: "Ya Resulallah! Ashabın yanına girdi, onların yanında elbiseni düzeltmedin ve benim geri çekilmemi istemedin. Ama Osman içeri girince dizlerinin üzerini kapattın ve benim geri çekilmemi istedin!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Aişe! Allah ve Resulünden haya eden bir kimseden ben haya etmeyeyim mi? Eğer o içeri girdiğinde sen yakınımda olsaydın (utancından) başını kaldırmaz ve çıkıncaya kadar konuşmazdı" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3940. Şakik bildiriyor: Abdurrahman b. Avf, Velid b. Ukbe'yle karşılaştı. Velid, Abdurrahman'a: "Emirü'l-mü'minin Osman'a eziyet ettiğini görüyorum!" dedi. O da: "Ona, Ayneyn günü -ravi Asım, bunun Uhud günü olduğunu söyler- savaştan kaçmadığımı, Bedir savaşından da geri kalmadığımı ve Ömer'in sünnetini terk etmediğimi ona söyle!" dedi. Velid, bunları Hz. Osman'a haber vermek üzere oradan ayrıldı. Osman bunları duyunca şöyle dedi: "Uhud günü savaştan kaçmadım" sözüne gelince, Allah'ın affettiği bir günahtan dolayı beni nasıl ayıplar!? Allah Teala bu hususta şöyle buyurdu: "İki topluluğun karşılaştığı gün içinizden yüz çevirip gidenleri yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytan yoldan saptırmak istemişti; ama yine de Allah onları affetti. Şüphesiz Allah bağışlayandır, halimdir. Ayrıca ben Bedir'den de geri kalmadım; çünkü o zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızı hasta idi, onun bakımı ile meşguldüm. Ta ki vefat edinceye kadar... Buna rağmen Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetlerden bana da bir pay ayırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ganimetlerden birine pay ayırdı mı, o da savaşa katılmış gibi olur. Benim Ömer'in sünnetini terk ettiğim meselesine gelince; ne ben, ne de o buna uymaya güç yetirebildi." Gidip Osman'ın bu sözlerini Abdurrahman b. Avf a anlattım,

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3941. Said b: eİ-Müseyyib anlatıyor: Hz. Osman, Abdurrahman b. Avfa sesini yükselterek konuştu. Abdurrahman, Osman'a: "Niçin bağırdınl? Halbuki ben, Bedir savaşına katıldığım halde sen katılmadın! Resulullah'a Rıdvan biatında biat ettiğim halde sen biat etmedin ve sen, Uhud savaşından kaçtın; ben ise kaçmadım!" dedi. Hz. Osman şu karşılığı verdi: "Senin Bedir'e katılıp benim katılmadığımı söylemeni kabul etmiyorum. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni kızına bakmam için bıraktı ve savaştaki ganimetlerden bana da bir pay verdi, bana ücretimi verdi. Sonra senin Rıdvan biatında bulunduğunu, benim ise bi at etmediğimi söylemene gelince; o sırada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni müşriklere göndermişti, sen de bunu biliyorsun. Müşrikler beni hapsedince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağ elini sol elinin üzerine koyarak: ''İşte bu da Osman'ın biatıdır'' buyUrdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in solu ise benim sağ elimden daha hayırlıdır. Sonra senin Uhud'dan kaçtığımı söylemeni de kabul etmiyorum. Çünkü Allahu Teala <iki topluluğun karşılaştığı gün sizden yüz çevirenleri şeytan işledikleri bazı şeylerden dolayı ayağını kaydırmak istedi; ama Allah onları affetti> (Al-i İmran 135)

buyurdu. Allah'ın affettiği bir günahtan dolayı neden beni ayıplıyorsun!?"

 

Tahric bilgisi: Bezzar bu hadisi rivayet edip şöyle demiştir: "Bu hadisi Sellam dışında Ali b. Zeyd'den rivayet edeni bilmiyoruz."

 

 

 

3942. Abdurrahman b. Avf: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zorlu orduyu (TEbuk savaşı için) hazırladığında Hz. Osman, yedi yüz ukiyye altın ile gelip onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi, buna şahit oldum" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3943. Hasan b. Ziyad der ki: Katade'nin şöyle dediğini duydum: "Müslümanlardan ailesi ile birlikte Habeş ülkesine ilk hicret eden Osman b. Affan'dı. Hz. Osman'ın haberi Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşmayınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu aratıyor ve ahvalini soruşturuyordu. Kureyş'ten bir kadın Habeş'ten gelince Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu'l-Kasım! Ben senin damadını yolculukta gördüm; karısı bir eşeğin üzerinde, o da arkasından yürüyordu" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah onlarla beraber olsun! Çünkü Osman, Lut aleyhissaiatü ve's-selam'dan sonra Allah'a ailesiyle birlikte ilk hicret eden kimselerdendir" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}

 

 

 

3944. Şeddad b. Evs'in rivayetine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben yerimde otururken yanıma Cebrail geldi. Beni sağ kanadıyla Taşıdı ve Adn cennetine koydu. Ben orada iken gözüm bir elmaya takıldı; elma ikiye ayrılıp arasından bir cariye çıktı, onun kadar güzel ve mükemmel kimse görmedim. Evvelkilerin ve sonrakilerin hiç işitmediği bir şekilde Allah'ı tesbih ediyordu. Ona: Sen kimsin? dedim. O: Ben huriyim. Rabbim beni Arş'ının nurundan yarattı dedi. Ben: Seni kimin için yarattı? dedim. O: Tertemiz ve güvenilir parlak din ile gönderilen kimsenin mazlum halifesi Osman b. Affan için dedi. "

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

30- Hz. Ali (r.a.)'ın Faziletleri