METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

MENKIBELER

 

30- Hz. Ali (r.a.)'ın Faziletleri

 

Hz. Ali ile ilgili bazı hadisler Hz. Ömer'in faziletini anlatırken geçti.

 

3945. Safiyye der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda kalktım ve ona: "Ya Resulallah! Senin bütün hanımlarınla akrabalığın vardır. Beni kime bırakıyorsun (kime vasiyet ediyorsun)?" diye sordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni Ali'ye vasiyet ediyorum" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3946. Salebe b. Yezid der ki: Hz. Ali'yi şöyle derken işittim: "Allah'a yemin olsun ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana bir ahdi vardır: "Benden sonra (onlar) sana verdikleri sözde durmayacaklardır" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3947. Ebu İdris el-Evdi'den: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'ye şöyle buyurdu: "Bu ümmet benden sonra sana verdiği sözde durmayacaktır."

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3948. Yezid el-Himmani dedi ki: Hz. Ali'yi minberin üzerinde şöyle derken işittim: "Allah'a yemin olsun ki şu sözüm Ümmi Peygamber'in bana bir ahdiydi: Bu ümmet bana verdiği sözde durmayacaktır."

 

Tahric bilgisi: (Bezzar)

 

 

 

3949. Abdurrahman b. Avf der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'yi fethedince hemen Taif i muhasaraya gitti. On yedi veya on sekiz gün Taif i muhasara altında tuttuğu halde fethedemedi. Sonra sabah akşam düşman topraklarına girmek için gayret etti. Ancak başaramayınca döndü ve şöyle dedi: "Ey insanlar! Hepinizden önce bu dünyadan ilk ayrılanlardan olacağım. Ehl-i beytime iyilikle davranmanızı tavsiye ediyorum. Randevu yerimiz havzın başıdır. Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki; ya namaz kılıp zekat ya da onlara benden -veya benim gibi- Öyle bir adam göndereceğim ki onların savaşçılarının boyunlarını vuracak ve kadınlarını esir alacak!" buyurdu. İnsanlar o kişinin Ebu Bekir veya Ömer olduğunu zannettiler ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'nin elinden tutup kaldırdı ve: "O kişi budur" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ve Ebu Ya'la)

 

 

 

3950. Sa'd ve Ummü Seleme birlikte naklediyorlar: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'ye hitaben şöyle dedi: "Ey Ali! Bana, Harun'un Musa'ya olan konumu gibi bir konumda olmaktan memnun olmaz mısın? Ancak şu kadar var ki, benden sonra peygamber gelmeyecektir. "

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3951. Abdullah (b. Mes'ud) şöyle dedi: "Biz, Ali b. Ebi Talib'in Medine'de en kararlı hakim / kadı olduğundan bahsederdik."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni' ve Bezzar)

 

 

 

3952. Selman-ı Farisi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden havzımın başına ilk gelecek olanlar, ilk müslüman olanlardır. Ali de bunlardandır. "

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3953. Hz. Ali der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (babamı defnettiğim) cenazeden döndüğümde bana öyle bir söz söyledi ki, o söz bana, bütün dünyanın benim olmasından daha sevimliydi."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3954. Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret ettiğinde insanları birbirine kardeş ilan etti, ama beni yalnız bıraktı. Ben: "Ya Resulallah! Bütün ashabını birbirine kardeş yaptın, beni ise yalnızbıraktın!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni niçin bıraktığımı biliyor musun? Seni kendim için bıraktım. Sen kardeşimsin, ben de senin kardeşinim. Eğer birisi seninle tartışırsa ona Ben, Allah'ın kuluyum ve Resulünün kardeşiyim dersin. Eğer senden sonra bunu iddia edecek olan çıkarsa o muhakkak yalancı biridir" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3955. Zeyd b. Eşlem veya Muhammed b. el-Münkedir der ki (isimdeki tereddüt ravi Hammad'dan kaynaklanmaktadır): Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'ye hitaben: "Ey Ali! Bu kapıda bekle ve kimseyi yanıma sokma! Çünkü meleklerden bir grup beni ziyarete gelecekler, bu konuda Allah'tan izin istediler" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Ali kapıda durdu. Ömer geldi içeri girmek istedi ve: "Ey Ali! Resulullah'ın yanına gelmeme izin ver" dedi. Ali: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girmene izin yoktur" dedi. Ömer de geri döndü. Sonra Ömer bunun Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kızgınlık ifadesi olduğunu zannetti ve tekrar gelerek: "Ey Ali! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girmeme izin ver" dedi. Ali: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına girmeye izin yoktur" dedi. Ömer: "Niçin?" dedi. Ali: "Çünkü meleklerden bir grup Rablerinden izin isteyerek Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyarete geldiler" dedi. Ömer: "Sayıları ne kadardır?" diye sordu. Ali: "Üç yüz altmış melektir" dedi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapının açılmasını emretti. Ömer bu durumdan bahsederek Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Meleklerden bir grubun seni ziyaret etmek için rablerinden -Tebareke ve Teala- izin istediklerini haber aldım ve sayılarının da üç yüz altmış melek olduğunu öğrendim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'ye dönüp: "Sen mi ziyaretçileri ona haber verdin?" diye sordu. Ali: "Evet, ya Resulallah!" diye cevap verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onların sayılarını sen mi bildirdin?" dedi. Ali: "Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne kadardı?" diye sordu. Ali: "Üç yüz altmış melekti" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasıl bildin?" dedi. Ali: "Çünkü üç yüz altmış farklı ses işittim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'nin göğsüne vurarak: "Doğru ey Ali! Allah senin imanını ve ilmini arttırsın" dedi.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3956. Büreyde der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi bir müfreze içinde gönderdi, başımıza da Ali'yi komutan yaptı. Geri döndüğümüzde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Komutanınızı nasıl buldunuz?" diye sordu. Ya ben veyahut bir başkası onu şikayet etti. Ben sürekli yere bakan biri ol­duğum halde başımı kaldırdığımda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yüzünün kızardığını gördüm. Şöyle diyordu: "Ben kimin mevlası / dostu isem Ali de onun mevlası / dostudur."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3957. Cabir der ki: Bizler Cuhfe'nin yakınındaki Ğadir Hum'da idik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi ve Hz. Ali'nin elini tutarak: "Ben kimin mevlası / dostuysam Ali de onun mevlası / dostudur" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3958. Yezid el-Evdi bildiriyor: Ebu Hureyre Mescid'e girmişti, insanlar onun etrafına toplandı. İçlerinden bir genç kalkıp: "Allah için söyle; sen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in "Ben kimin mevlası / dostu İsem, Allah da onun mevlası / dostudur. Ey Allahım! Ona dost olana dost ol, düşman olana düşman ol" dediğini işittin mi?" diye sordu. Ebu Hureyre: "Allah şahittir ki, işittim" diye cevap verdi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ebu Ya'la ve Bezzar)

 

 

 

3959. İkrime ve Ebu Yezid el-Medeni der ki: Hz. Fatıma, Hz. Ali'yle evlenince... (Evlilik bölümünde hadis geçmişti) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Fatıma! Bana en sevimli olan bir akrabamla seni evlendirmekle ne kadar sevindim'' dedi.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3960. Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elimden tu­tmuş bir halde iken Medine'nin bazı sokaklarında yürüdük. Bir bahçenin yanına vardık. Ben: "Ya Resulallah! Bu ne güzel bahçedir!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bundan daha güzeli cennette senin için var" dedi. Nihayet yedi bahçeden geçtik ve her defasında ben; "Bu ne güzel bahçedir!" diyordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Cennette senin için daha güzeli vardır" diyordu. Yolun sonunda beni kucakladı, sonra da hıçkırarak ağladı. Ben: "Ya Resulallah! Seni ağlatan nedir?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bazı kimselerin göğüslerinde sana karşı sakladıkları kindir. Onlar bu kinlerini şimdi göstermiyorlar, ama benden sonra onu gösterecekler!" buyurdu. Ben: "Ya Resulallah! O zaman ben dinimde sağlam kalacak mı­yım?" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, sen dininde sağlam kalacaksın" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la ve Bezzar}

 

 

 

3961. Abdullah b. Amr b. Hind el-Cemeli'den: Hz. Fatıma'nın Hz. Ali'ye verildiği gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yanınıza gelinceye kadar bir şey yapmayın!" dedi. Çok geçmeden Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların peşinden gitti ve kapıyı vurup içeri girme izni istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girdiğinde Hz. Ali evin bir köşesinde oturuyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çok iyi biliyordum ki sen Allah ve Resulünden korkan birisin" buyurdu. Sonra su istedi ve o suyu ağzına alıp çalkaladı. Sonra suyu tekrar kaba koydu ve elini suya batırarak Hz. Ali'nin ve Hz. Fatıma'nın göğsüne serpti ve onlara hayır duada bulundu. Sonra yanlarından çıktı.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3962. Enes der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızartılmış et parçası ile ekmek ve biraz su hediye edilmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allahım! Mahlukatın arasında sana en sevimli kimseyi yanıma getir, benimle birlikte bu yemeği yesinV dedi. Aişe: "Ey Allahım! O kimseyi babam yap" dedi. Hafsa: "Ey Allahım! O kimseyi babam yap" dedi. Enes: "Ey Allahım! O kimseyi Sa'd b. Ubade yap" dedi. Sonra kapıda bir hareketlenme işittim ve çıktım, gelen Hz. Ali idi. Ben: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir ihtiyacı var" dedim. Ali gitti. Sonra tekrar kapıda bir hareketlenme işittim. Gelen yine Hz. Ali idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun sesini işitince: "Bakın bu kimdir?" dedi ve Ali olduğunu gördü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım ve ona haber verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allahım! Ona dost ol. Ey Allahım! Ona dost ol!" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}

 

 

 

3963. Enes der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bazı kuşlar hediye edildi. Onu kadınları arasında bölüştürdü. Her kadına bir pay verdi... Yukarıdaki hadisi sevketti.

 

Tahric bilgisi: (Bezzar)

 

 

 

3964. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) erzak görevlisi Sefine anlatıyor: Ensar'dan bir kadın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki ekmek arasında pişmiş iki kuş hediye etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o sırada Mescid'de idi ve evde benimle Enes'ten başka kimse yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve geldi ve yemek istedi; ben: "Ya Resulallah! Bir kadın sana yiyecek hediye getirdi" dedim ve ona ekmek arası kuşları verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):  "Ey Allahım! Mahlukatın arasında sana ve Resulüne -zannediyorum böyle dedi- en sevimli olan kimseyi bana getir" buyurdu. Hz. Ali geldi ve kapıyı hafif bir şekilde çaldı. Ben: "Kim o?" dedim. Kapıdaki: "Hasan'ın babası!" dedi. Sonra tekrar kapıyı çaldı sesini yükseltti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim o?" diye seslendi. Ben: "Ali'dir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kapıyı aç!" buyurdu; ben de kapıyı açtım. Hz. Ali, Resul-ü Ekrem'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber hediye edilen kuşları bitirinceye kadar yedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}

 

 

 

3965. Aişe şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Ali'nin boynuna sarılıp onu öptüğünü gördüm. Şöyle diyordu: "Yalnız, ve şehit olana babam feda olsun! Yalnız ve şehit olana babam feda olsun!"

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3966. Musab b. Sa'd, babasından naklediyor: Mescid'de iki adamla birlikte oturmuş Hz. Ali'den bahsediyor, hakkında ileri geri konuşuyorduk. Bu arada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızgın olduğu yüzünden anlaşılır bir halde geldi. Ben: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızmasından Allah'a sığınırım" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size ve bana ne oluyor!? Kim Ali'ye eziyet ederse bana eziyet etmiş olur" buyurdu ve bunu üç defa tekrarladı. Daha sonraları konu ortaya atılır ve bana denirdi ki: "Ali seni çıtlatarak: Burnu kalkık kimselerin fitnesinden sakının!'' diyor. Ben de: "Benim adımı söyledi mi?" diye sorardım; "Hayır!" derlerdi. Ben de: "İnsanların burnu kalkık olanı, pinti olandır. Ben işittiklerimi işittikten sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e eziyet etmekten Allah'a sığınırım" derdim.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer, Ebu Ya'la ve Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3967. Ebu Bekir b. Halid b. Urfuta anlatıyor: Medine'ye, Sa'd b. Malik'in yanına gelmiştim; bana: "Sizin Ali'ye sövdüğünüz haberini aldım" dedi. Ben: "Evet Öyle yaptık" dedim. O: "Belki sen de ona sövdün" dedi. Ben: "Allah'a sığınırım" dedim. O da: "Ali'ye asla sövme! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiklerimi işittikten sonra Ali'ye sövmem için başıma testere dayansa bile, asla ona sövmem!" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3968. Sad b. Ebi Vakkas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size ve bana ne oluyor?! Kim Ali'ye eziyet ederse bana eziyet etmiş olur."

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3969. Ebu'l-Muğire'nin rivayetine göre Hz. Ali anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni aramıştı; beni bir kanalda yatarken buldu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kalk, insanların sana Ebu Turab -toprağın babası- demelerinden dolayı onları kınamıyorum" dedi. Bu söze İçerlediğimi düşünmüş olacak ki: "Kalk, Allah'a yemin olsun ki seni razı edeceğim! Sen kardeşimsin, çocuklarımın babasısın, benim sünnetim uğrunda savaşırsın, zimmetimi beri edersin. Kim benim zamanımda Ölürse o Allah'ın güvenindedir ve hazine s indedir. Kim senin döneminde ölürse o kişi Allah'a verdiği sözü yerine getirmiştir. Kim sen öldükten sonra seni severse Allah Teala güven ve iman ile onun canını alır. Güneş doğup battığı sürece bu böyledir. Kim sana buğzederek ölürse CahiUye ölümüyle ölmüş olur ve müslüman iken işlediği amellerle hesaba çekilir" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3970. Abdurrahman b. Ebi Leyla der ki: Hz. Ali'nin şöyle dediğini işittim: "Benim yüzümden iki kişi helak olmuştur: Aşırı seven ve aşırı buğzeden."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni)

 

 

 

3971. Ebu Cuhayfe der ki: Minberin üzerinde Hz. Ali'nin -şehadet parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek- şöyle dediğini işittim: "Benim yüzümden iki kişi helak oldu; aşırı seven ve aşırı buğzeden."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni'}

 

Zazan'ın da Hz. Ali'den naklen yaptığı rivayet, yukarıdakinin aynısı olup parmaklarla yaptığı işaretten söz edilmemiştir.

 

 

 

3972. Hz. Ali bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Ğadir)Humm'daki ağacın yanına geldi ve Hz. Ali'nin elinden tutarak: ''Allah'ın sizin rabbiniz olduğuna şehadet etmiyor musunuz?" dedi. Onlar: "Evet, ediyoruz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah ve Resulü'nün size nefislerinizden daha sevimli olduğuna ve Allah ve Resulü'nün dostunuz olduğuna şehadet etmiyor musunuz?" diye sordu, onlar: "Evet, ediyoruz" dediler. Bunun üzerine buyurdu ki: "O halde şunu iyi bilin ki, Allah ve Resulü kimin dostuysa, işte bu da (Ali) o kişilerin dostudur. Size öyle şeyler bıraktım ki; onlara sarıldığınız sürece sapmazsınız: Bunlardan birİ Allah'ın kitabı, onun ipidir ki bir ucu onun elinde, bir ucu da sizin elinizdedir. Bir diğeri de Ehl-i beytimdir."

 

Tahric bilgisi: (İshak) Bu hadisin isnadı sahihtir.  Ğadir Hum hadisini Nesai, Ebu't-Tufeyl kanalıyla İmam Ali ile Zeyd b. Erkam'dan, ayrıca sahabeden bir gruptan tahric etmiştir. Yukarıdaki rivayette oralarda olmayan bazı ibareler mevcuttur. Öte yandan hadisin aslı Tirmizi'de de yer almıştır.

 

 

 

3973. Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ğadir Hum günü onun elinden tutup şöyle demiş: "Ey Allahım! Ben kimin mevlasıysam / dostuysam Ali de onun mevlasıdır." Ravi der ki: İnsanlar daha sonra şu ifadeyi de ilave ettiler: "Ey Allahım! Ona dost olana dost ol, düşman olana da düşman ol."

 

Tahric bilgisi: {İshak)

 

Konuyla ilgili olan Ümmü Seleme hadisi Taharet bölümünde geçmişti.

 

 

 

3974. Ebu Said der ki: Ensar ve Muhacirlerden bir grupla birlikte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaydım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkageldi ve: "En hayırlılarınızı size haber vereyim mi?" dedi. Onlar: "Olur ya Resulallah!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin en hayırlılarınız, verdikleri sözde durup güzel davrananlardır. Allah tevazu sahibi ınuttakileri sever." O esnada oradan Ali b. Ebi Talib geçiyordu, ona işaret ederek: "Hak bununla beraberdir, hak bununla beraberdir" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3975. Cürey b. Küleyb der ki: Hz. Ali'nin bir şeyi emrettiğini, Osman'ın ise ondan nehyettiğini gördüm ve: "Sizin aranızda kötü bir şey var!" dedim. Bunun üzerine Hz. Ali: "Aramızda hayırdan başka bir şey yoktur. Ancak bizim hayırlımız, bu dine en iyi tabi olanımızdır" dedi.

 

Tahric bilgisi: (MÜsedded)

 

 

 

3976. el-Ala der ki: Hz. Ali hutbesinde şöyle dedi: "Ey" insanlar! Kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'a yemin olsun ki sizin malınızdan az veya çok hiçbir şey miras almadım. Sadece Dihkan'ın bana hediye ettiği bu koku şişesinden başka birşey almadım."

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

3977. Cabir der ki: Bizler Mescid'de yatmış uzanırken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkageldi. Bize hurma dalıyla vuruyor ve: "Mescidde yatıyor musunuz? Mescidde yatılmaz!" diyordu. Bunun üzerine bizler de kalkıp kaçıştık. Ali de bizimle birlikte kaçtı. Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Ali! Buraya gel! Mescid'de yapılması bana helal olan, sana da helaldir. Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki kıyamet günü, kaybolmuş devenin maldan korunduğu gibi sen de havzımı topalak dikeninden yapılmış değneğinle koruyacaksın. Ben havzımın başındaki makamını görüyor gibiyim " buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

31- Hz. Fatima (aleyhesselam) ve İki Oğlunun (r.a.) Faziletleri