METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
MENKIBELER |
28- Hz. Ömer'in Şehit Edilişi |
3926. Tarik b.
Şihab'dan: Hz. Ömer öldürülünce Ümmü Eymen: "İşte şimdi İslam
zayıfladı!" dedi.
Tahric bilgisi: (İshak)
3927. Cabir anlatıyor: Hz.
Ömer yaralanınca yanına girdik, şöyle diyordu: "Beni yaralayan kimseyi
cezalandırmada acele etmeyin! Eğer ben yaşarsam onun hakkındaki görüşümü
bildiririm. Ölürsem de artık o size kalmıştır" dedi. Oradakiler: "Ey
Emirü'l-mü'minin! Allah'a yemin olsun ki o hem öldürdü, hem de yaraladı!"
dediler. Ömer: "Biz Allah içiniz ve tekrar ona döneceğiz" dedi. Sonra
da: "Beni yaralayan kimdir?" dedi. Oradakiler: "Ebu
Lü'lü'dür" dediler. Ömer: "Allahu ekber!" dedi. Sonra oğlu
Abdullah'a bakıp: "Ey oğul! Sana nasıl bir baba oldum?" diye sordu.
Abdullah: "En hayırlı babalardan!" diye cevap verdi. Ömer: "O
halde üzerinde olan hakkımla senden yemin istiyorum ki ben Ölünce yüzümü yere
yapıştıracaksın. Ta ki kölenin öldüğü gibi öleyim" dedi. Abdullah:
"Allah'a yemin olsun ki bu bize çok ağır gelir babacığım!" dedi.
Sonra Ömer: "Kalk, lafımı geri çevirme!" dedi. Bunun üzerine Abdullah
kalktı ve babasının yüzü yere değinceye kadar onu taşıdı. Sonra Ömer: "Ey
Abdullah! Eğer ölürsem Allah ve Ömer'in hakkı için beni defnetmeden ve
yıkamadan önce Ömer ailesinin malından seksen binini müslümanların beytülmalına
bırak!" dedi. Başucunda duran Abdurrahman b. Avf, Ömer'e: "Ey
Emirü'l-mü'minin! Bu seksen bin neden? Çünkü sen böyle yapmakla çocuklarına
-veya Ömer ailesine- zarar veriyorsun" dedi. Ömer: "Benden uzak ol ey
İbn Avf!" dedi. Sonra da Abdullah'a baktı ve: "Ey oğul! Ben
halifeliğimde otuz iki bini on iki hacca harcadım. Bana elçilerim hediyeler
gönderiyorlardı, çeşitli yerlerden geliyordu" dedi. Abdurrahman ona:
"Ey Emirü'l-mü'minin! Sana müjdeler olsun! Allah hakkında hüsnü zan et;
çünkü biz Muhacirler de senin aldığın kadar alıyorduk. Allah Teala bunu bize
pay olarak verdi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat
ettiğinde senden razı idi ve onunla birlikte iyi amellerin vardı" dedi.
Ömer: "Ey İbn Avfl Ben, Allah'la karşılaştığımda kimse beni az veya çok
bir şey ile sorguya çekmesin ve sorumlu tutmasın. İşte Ömer! Girdiği şekilde bu
dünyadan ayrılmak ister" dedi.
Tahric bilgisi: (İshak)
Senedde yer alan Sümame, Ali b. el-Medini ve başkaları tarafından cerh
edilmiştir, Sahihayn'daki Ömer kıssasının metninde burada anlatılanların çoğu
yoktur, ı
3928. Ebu Rafi'den: Ebu
Lü'lü, Muğire b. Şu'be'nin kölesi idi. Değirmen taşı yapıyordu. Muğire her gün
ondan dört dirhem alıyordu. Ebu Lü'lü Hz. Ömer'le karşılaşınca ona: "Ey
Emirü'l-mü'minin! Muğire benden çok alıyor. Onunla konuş yükümü hafifletsin;
yani benden az alsın" dedi. Hz. Ömer: "Allah'tan kork ve efendine
iyilikte bulun" dedi. Hz. Ömer'in niyeti Muğire'yle karşılaşıp onunla
buluşup konuşmak ve kölesinden az almasını söylemekti; ancak köle, Hz. Ömer'in
bu sözüne kızdı ve: "Onun adaleti benden başka herkesi kapladı"
diyerek onu öldürmeyi kafasına koydu. Sonra iki başlı bir hançer yaptı, onu
biledi ve zehir sürdü. Sonra bir demircinin yanına gitti ve ona: "Bu
hançeri nasıl görüyorsun?" dedi. Demirci: "Bununla vurduğun kimseyi
hemen öldürürsün!" dedi. Bunun üzerine Ebu Lü'lü fırsat kollamaya başladı.
Sabah namazına gidip Hz. Ömer'in arkasına durdu. Namaz için kamet getirilince
Hz. Ömer yönünü cemaate döner ve onlara: "Saflarınızı düzeltin!"
derdi. Yine aynısını yaptı ve namaz için tekbir aldı. Ebu Lü'lü bu arada onu
omuzundan ve böğründen yaraladı. Hz. Ömer yere düştü. Ebu Lü'lü o hançeriyle on
üç kişiyi daha yaraladı. Yedisi şehit oldu, altısı da yaralandı. Hz. Ömer evine
taşındı. İnsanlar güneş doğuncaya kadar bağrıştılar. Bu arada Abdurrahman b.
Avf: "Ey insanlar namaza namaza! Güneş doğacak!" deyince herkes
namaza koştu. Abdurrahman b. Avf önlerine geçip onlara Kur'an'ın en kısa
süreleriyle namaz kıldırdı. Namazı bitirdikten sonra Hz. Ömer'in evine
yöneldiler. Ömer'in yarasının derinliğini ölçmek İçin bir içecek istediler. Ona
şıra getirildi. Ömer onu içince, içtiklerinin hepsi yarasından dışarı çıktı ve
içtiğinin şıra mı, yoksa kan mı olduğu bilinmiyordu. Sonra süt getirildi. Ömer
sütü içti ve süt yarasından dışarı çıktı. Bunun üzerine oradakiler: "Bir
şey olmaz ey Emirü'l-mü'minin!" dediler. Ömer: "Eğer Ölüm bir şeyse
işte ben öldürüldüm!" dedi. Bunun üzerine insanlar Ömer'i övmeye
başladılar; ama Ömer şöyle dedi: "Eşit olarak bu işin içinden çıkmayı ne
kadar isterdim. Ancak Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan sohbetim
beni teskin ediyor." Sonra İbn Abbas konuştu. Ömer, İbn Abbas'ın sözlerine
değer verirdi. İbn Abbas: "Hayır, vallahi sen asla eşit
çıkmayacaksın!..." dedi. Ömer: "Tekrar söyle, tekrar söyle!"
dedi. Sonunda Ömer şöyle dedi: "Bu söylediklerinize karşılık yeryüzü
dolusu altınım olsa hesabın korkusundan kurtulmak için hepsini fidye olarak
verirdim!"
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
3929. Ömer b. el-Hattab
eline bir saman çöpü alıp şöyle dedi: "Keşke ben bir şey olmasaydım! Keşke
annem beni doğurmasaydı! Keşke unutulup gidenlerden olsaydım!"
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
3930. Ömer b. el-Hattab
şöyle dedi: "Vay halime! Annemin vay haline! Eğer Allah beni affetmezse
vay halime!" Bunu üç defa söyledi, daha başka bir söz konuşmadan vefat
etti.
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: