METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

TEFSİR

 

7- Nisa Suresi

 

3574. Ebu'l-Mühelleb anlatmaktadır: Hz. Aişe'nin yanına girerek "(İş), ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kötülük yapan, o yüzden cezalandırılır.'' (Nisa, 123) ayetini sordum. "Maksat, dünyada iken başınıza gelenlerdir" dedi.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3575. Abdullah b. Amr b. el-As demiştir ki: "Büyük günahlar yedidir: Allah'a ortak koşmak, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı bir kimseyi haksız olarak öldürmek, anne babaya karşı gelmek, savaş meydanından kaçmak, iffetli kadına zina iftirası atmak, faiz yemek ve bir de yetim malı yemek." Hadisin senedi hasendir.

 

Tahric bilgisi: (ishak)

 

 

 

3576. Taysele b. Meyyas el-Hüzeli demiştir ki: Necedat'la birlikte oldum ve kesinlikle büyük günahlardan olduğunu sandığım bazı günahlar işledim. Bu durum İbn Ömer'e sorulunca şöyle cevap verdi: "Büyük günahlar dokuzdur: Allah'a ortak koşmak, haksız yere bir cana kıymak, savaş meydanından kaçmak, iffetli bir kadına zina iftirası atmak, faiz yemek, yetim malı yemek, Mescid-i Haram'da dinsizlik yapmak, büyücülük yapan kadının işi ve bir de çocuklarının itaatsizliği sebebiyle anne babanın ağlaması." İbn Ömer benim korktuğumu görünce "Cehenneme girmekten korkuyor musun?" diye sordu. "Evet" dedim. "Peki cennete girmek ister misin?" diye sordu. "Evet" dedim. "Anne baban sağ mıdır" diye sordu....

 

Tahric bilgisi: (İshak) Hadis, daha önce Edeb kitabında geçmişti.

 

 

 

3577. Said b. Cübeyr demiştir ki: Mikdad b. el-Esved, bir müfrezeye katılmıştı. Derken müşrik bir topluluğa rastladılar ve insanlar (onları görünce) kaçtılar. Yalnız bir adam, ailesi ve malıyla orada kaldı ve: "Şahadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur" dedi. Ama Mikdad onu öldürdü. Kendisine: "Sen, Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet ettiği halde onu öldürdün mü?" denildiğinde ise: "O, aslında malını ve ailesini alıp kaçmak istemişti" diye cevap verdi. "Allah Resulü aramızdadır. Meseleyi ona sorun" dediler ve Allah'ın Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek olayı kendisine anlattılar. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen, Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet ettiği halde onu öldürdün mü?!" buyurdu. Mikdad yine: "O, aslında malını ve ailesini alıp kaçmak istemişti" dedi. Bu olay üzerine şu ayet nazil oldu: "Ey iman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, mü'mini kafirden ayırmak için iyice araştırın. Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, Sen mü'min değilsin demeyin. Allah katında çok ganimetler var. İslam'a ilk girdiğiniz zaman siz de öyle idiniz.(Nisa 94) Yani, müşriklerle beraber olduğunuz zaman inancınızı gizlerdiniz. Sonra Allah size lütufta bulundu. İslam'ı üstün kıldı. Onun için iyice araştırın.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

3578. Feltan b. Asim bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber oturuyorduk. Derken kendisine vahiy indi. Kendisine vahiy inerken gözleri açık kalır, kulağı, gözü ve kalbi kendisine Allah'tan gelen vahye dikkat kesilirdi. Vahiy inzali bitince katibe şöyle buyurdu: "Şöyle yaz <=Mü'minlerden oturanlarla Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihat edenleri, derece itibariyle, oturanlardan üstün kıldı. Allah onların hepsine de cenneti vaat etmiştir. Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir.(Nisa 95) Bunu duyan a'ma İbn Ümmü Mektum ayağa kalkarak: "Ya Resulallah! Bizim günahımız nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Allah yine vahiy indirdi. A'maya: "Resulullah'a vahiy iniyor" dedik. O da ayakta kalarak: "Allahım! Sana tövbe ederim" dedi. Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vahiy nüzulü bitince (katibe) buyurdu ki: "Şunu da yaz: (Müminlerden) özür sahibi olmaksızın (oturanlarla).(Nisa 95)

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ebu Ya'la ve Bezzar)

 

 

 

3579. Muhammed b. el-Münteşir bildiriyor: Bir adam Ömer b. el-Hattab'a: "Ben, kesinlikle Allah'ın kitabındaki en ağır ayeti biliyorum" dedi. Ömer de üzerine gidip onu kırbaçla dövdü ve: "Niçin onu unutuyorsun da sonra öğreniyorsun" diye çıkıştı. Böylece ayrıldı. Ertesi gün o zata Ömer: "Senin dün bahsetmiş olduğun ayet hangisiydi?" diye sordu. O da: "Beni bıraktın mı ki haber vereyim?" dedi. Ömer: "Gece uyuyamadım" deyince "Ey mü'minlerin emiri, Aziz ve Celil olan Allah buyurmuştur ki: "Kim bir kötülük yaparsa, o yüzden cezalandırılır...''(Nisa, 123). yani, bizden kim bir kötülük yaparsa, mutlaka o yüzden cezalandırılacaktır" dedi. Ömer de: "Bu ayet nazil olduğu zaman günlerce yiyecek ve içecekten bir fayda görmeksizin yaşadık. Sonra Allah şu ayeti indirerek ruhsat verdi: "Kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.''(Nisa, 110)

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3580. Ka'b b. Zühl el-İyadi anlatmaktadır: Babamla birlikte Ebu'd-Derda'ya gidip gelirdik. Bu esnada onu Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle naklederken işittim: "Biraz önce bana Rabbimden "Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.'' (Nisa, 110) ayeti nazil oldu. Önceki ayet, yani "Kim bir kötülük yaparsa, o yüzden cezalandırılır.''(Nisa, 123) ayeti insanlara ağır gelmişti. Bu yüzden ashabımı bununla müjdelemek istedim." Ka'b dedi ki: "Ya Resulallah! Kişi zina etse, hırsızlık yapsa da sonra bağışlanmayı dilese, bağışlanır mı?" diye sordum. "Evet. Bağışlanır" buyurdu. Ben tekrar: "Ya Resulallah! Zina etse, hırsızlık yapsa da sonra bağışlanmayı dilese, bağışlanır mı?" diye sordum. "Evet. Bağışlanır" buyurdu. Ben aynı şeyi üçüncü kez sorunca: "Uveymlr'in burnu sürtse de bağışlanır" buyurdu. Sonra Ka'b b. Zühl: "Ebu'd-Derda'yı parmağıyla kendi burnuna dokunurken gördüm" demiştir.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3581. Halid b. Ar'are anlatmaktadır: Hz. Osman öldürüldüğünde.... diye başlayan hadiste ayrıca şunlar yer almıştır: Sonra bir başkası ayağa kalkarak Hz. Ali'ye: "Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında, onlara bir günah yoktur.''(Nisa, 128) ayetini sordu. "Bana böyle şeyler sorun" dedi ve sonra şöyle cevapladı: "Maksat şudur: Bir adamın iki hanımı olur. Bunlardan biri aciz veya çirkef biri olur. Adam da onunla iki veya üç gecede bir kendisiyle ilişki kurma konusunda sulh yapar."

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3582. ez-Zübeyr b. el-Avvam, bir adamı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dava etti. Adam da: "Amcasının oğlu olduğu için onun lehine hüküm verdi" dedi. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah şu ayeti indirdi: "Hayır! Rabbine andolsun ki iş bildikleri gibi değil, onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir burukluk duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olamazlar.''(2 Nisa 65)

 

Tahric bilgisi: (el-Humeydı)

 

 

 

3583. Amr b. Dinar, Ümmü Seleme'nin çocuklarından bir zattan şöyle dediğini nakletmiştir: Zannedersem Ümmü Seleme şöyle dedi: Zübeyr ve bir adam Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzurunda davalı oldular. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Zübeyr'İn lehine hüküm verince adam: "Onun lehine hüküm verdi. Çünkü o onun amca oğludur" dedi ve ağzıyla onunla eğlendi. Onu gören bir Yahudi: "Şuna bakın, Hz. Peygamber'le ağız yapıp eğleniyor. Biz onlardan daha saygılı / itaatkar olduğumuz halde, (Allah) bize, birbirimizi öldürmemizi emretmişti" dedi.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3584. Zazan'ın naklettiğine göre Abdullah (İbn Mes'ud) şöyle demiştir: Allah yolunda öldürülmek, emanete hıyanet dışındaki bütün günahları affettirir. Allah yolunda öldürülen şehit getirilir ve ona: "Emaneti (sahibine) ver" denir. "Nasıl ödeyeyim ki, o dünyada iken harcanıp gitti" diye cevap verir. Bunun üzerine: "Onu alıp Havİye'ye' (cehenneme) götürün" diye emir verilir. Haviyenin dibine ulaştığında emaneti kaybolup gittiği gündeki şekliyle karşısına çıkar. Onu alıp omuzuna koyar ve cehennemden çıkmaya başlar. Tam oradan çıktığını düşündüğü anda önce emanet, peşinden de kendisi, yuvarlanır ve sonsuza dek böyle yuvarlanmaya devam ederler. Sonra Abdullah (b. Mes'ud) şu ayeti okudu: "Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder''(Nisa 58)

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

3585. Huzeyfe demiştir ki: "Senden fetva istiyorlar. De ki: "Allah size kelale (babası ve çocuğu bulunmayan muris)nin mirası hakkında hükmünü Açıklıyor.''(Nisa, 176) ayeti nazil olduğunda Hz. Peygamber {Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta idi. Etrafına baktı, Huzeyfe'yi gördü ve onu ona okudu Huzeyfe ayeti iyice belledi. Sonra etrafına baktı, Hz. Ömer'i gördü ve o da onu ona okuttu. Sonra Hz. Ömer halife seçilince kelale konusunda hüküm vermek istedi. Huzeyfe ile karşılaştı. Bunu ona sorunca Huzeyfe şöyle karşılık verdi-"Vallahi, eğer senin idarenin, beni sana o konuda daha evvel söylediğinden başka bir şey söylemeye zorlayacağını sanıyorsan, ben gerçekten ahmağım demektir." Hz. Ömer: "Allah esirgesin seni. istediğim bu değildir" deyince şöyle dedi: Bu ayet Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nazil olunca onu bana öğretti. Ben, bana öğrettiği gibi sana öğrettim. Vallahi, bunun üzerine başka bir şey asla katmam."

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3586. Ebu Berze'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah, kıyamet günü ağızları tutuşmuş alev alev yanan bir topluluk diriltir." "Onlar kimlerdir ya Resulallah?" diye sorulunca şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu bilmez misin?: Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3587. Enes b. Malik derdi ki: "Allah'tan korkun ve emaneti sahibine verin. Zira Aziz ve Celil olan Allah Emanetleri sahiplerine veriniz diye emretmektedir."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3588. İbn Abbas demiştir ki: Damre b. Cündüb evinden muhacir olarak yola çıktı ve ailesine: "Beni putperestlik topraklarından çıkarın, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürün" dedi. Ancak Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına ulaşamadan yolda vefat etti. Bunun üzerine "Her kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de bulur....''(Nisa, 100) ayeti nazil oldu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

8- Maide Suresi