MÜSNED-İ

ŞAFİİ

CUM’A NAMAZI

 

Cum’a Namazı

 

368- (200) Ata b. Yesar'dan: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şahid cuma günüdür, meşhud arafe günüdür,"

 

Tahric: Çok zayıf, Şafit Sunen (6266) Mürseldir. İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

369- (200/1) Ata b. Yesar'dan, o da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısı.

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6267) Mürseldir. İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

370- (201) İbnu'l-Museyyeb, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

Tahric: Çokzayıf. Şafii, Sunen (6269) Mürseldir. İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

371- (202) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bizler son gelenler ve öne geçenleriz. Onlara bizden önce kitap verildi, bize onlardan sonra verildi. Onlarm ihtilaf ettikleri bu güne biz hidayet edildik. İnsanlar bize tabidirler. Yahudilerin günü bir sonraki gün (cumartesi), Hristiyanlarınki ise ondan sonraki (pazar) gündür."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6271) Muslim (855) 

 

 

 

372- (202/1) Ebu Hureyre radıyallahu anh, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti. 

 

Sahih.

 

 

 

373- (202/2) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bizler sonradan gelip kıyamet gününde öne geçenleriz. Onlara bizden önce kitap verildi, bize onlardan sonra verildi. Sonra kendilerine farz kılınan bu günleri hakkında yani cuma günü hakkında ihtilaf ettiler. Allah bizi ona hidayet etti. Bu konuda insanlar, cumartesi ve pazar günleri ile bize tabidirler."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6281) İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

374- (243) Enes b. Malik radıyallahu anh'den: "Cibril aleyhisselam, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e üzerinde siyah bir nokta bulunan beyaz bir ayna getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu nedir?" buyurdu. Dedi ki: "Bu cuma'dır. Sen ve ümmetin bununla üstün kılındınız. İnsanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar bu konuda sizi takip ederler. Bu günde sizin için hayır vardır. O günde bir saat vardır ki, müminin Allah Teala'ya hayır duası o vakte tevafuk ederse mutlaka kabul edilir. Bizim katımızda o gün mezid günüdür." Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Cibril! Mezid günü nedir?" dedi. Dedi ki:

"Muhakkak ki Rabbin Firdevs'te bir vadi edinmiştir. Orada miskten yığınlar vardır. Cuma günü olduğu zaman Allah dilediği melekleri indirir. Etrafında nurdan minberler vardır. Üzerinde nebilerin oturakları vardır. O minberler yakut ve zebercedden süslenmiş altındandır. Üzerinde şehidler ve sıddıklar vardır. Onların arkalarında o yığınlar bulunur. Allah onlara: "Ben sizin Rabbinizim. Size olan vaadimi yerine getirdim. Benden isteyin, size vereyim" buyurur. Onlar da: "Rabbimiz! Senden rızanı isteriz" derler. Allah Teala: "Sizden razı oldum. Temenni ettiğiniz şeyler benim üzerimedir. Katımda fazlası da vardır" buyurur. Onlar Rablerinin kendilerine verdiği hayırdan dolayı cuma gününü severler. O gün Rabbinizin arşa istiva ettiği gündür. Adem o günde yaratılmıştır ve kıyamet de o gün kopacaktır.''

 

Tahric: Zayıf. Şafii,Sunen (6690) İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

375- (243/1) Enes radıyallahu anh bunun benzerini rivayet etti ve şu ziyadeyi zikretti: "Sizin için o günde hayır vardır. O günde hayırla dua edene kısmeti varsa istediği verilir. Eğer kısmeti yoksa kendisi için daha hayırlı olan şekilde saklanır." Daha başka ziyadeler de vardır.

 

Tahric: Zayıf. Şafii, Sunen (6691) İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

376- (244) Amr b. Şurahbil b. Sa'd, babasından, o da dedesinden rivayet ediyor: "Ensar'dan bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)le geldi ve dedi ki: "Ey Allah'ın Rasulü! Bize cuma gününden haber ver. O günde ne gibi hayırlar vardır?" Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "O günde beş haslet vardır: Adem o gün yaratılmıştır. Allah Adem'i yeryüzüne o günde indirmiştir. Allah Adem'i o günde vefat ettirmiştir. O günde bir saat vardır ki, kulonda Allah'tan bir şey istediğinde - günah olan veya akrabalık bağını kesen bir şey değilse - mutlaka verilir ve kıyamet de o günde kopar. Gökte, yerde ve dağda hiçbir mukarreb melek yoktur ki cuma gününü arzulamasın."

 

Tahric: Zayıf. Şafii, Sunen (6689) İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

377- (245) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma gününden bahsetti ve şöyle buyurdu: "O günde bir saat vardır ki kalkıp namaz kılan Müslüman kişinin Allah'tan istediği şey mutlaka kendisine verilir." Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle bu vaktin azlığına işaret etti.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6687) Muslim (852) Buhari (935) 

 

 

 

378- (245/1) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür. Adem o günde yaratıldı, o günde yeryüzüne indirildi, o günde tevbesi kabul edildi, o günde öldü. Kıyamet o gün kopacaktır. İnsan ve cinlerin dışında tüm varlıklar, sabah olunca güneş doğuncaya kadar kıyamet korkusundan çığlık atarlar. Onda öyle bir an vardır ki bir müslüman o ana rastlayıp da Allah'tan bir şey isterse Allah mutlaka istediğini ona verir." Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: "Abdullah b. Selam şöyle dedi: "O cuma gününün son saatidir," Nitekim Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Herhangi bir müslüman namaz kılarken o ana rastlarsa" demiştir. Oysa o anda müslüman namaz kılmıyor ki?" dedim. İbn Selam dedi ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim namazdan sonra oturup da gelecek namazı beklerse o namazda sayılır" buyurmadı mı" dedi. "Evet" dedim. "İşte bu o andır" dedi."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6688) Muslim (854) 

 

 

 

379- (246) İbnu'l-Museyyeb'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Günlerin seyyidi / efendisi cuma günüdür."

 

Tahric: Zayıf. MürseL. İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

380- (247) Said b. El-Museyyeb şöyle dedi: "Bana ölmek için günlerin en sevimlisi cuma günü kuşluk vaktidir."

 

Tahric: Zayıf. MürseL. Şafii, Sunen (6693) İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

381- (238) İbn Abbas radıyallahu anhuma'dan: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim zaruretsiz olarak cuma namazını terk ederse silinmeyen ve değiştirilmeyen bir kitapta münafık olarak yazıhr,"

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6665) İbn Huzeyme (1857) Ebu Davud (1052) Tirmizi (500) Nesai (3/88) Ahmed (3/424) 

 

 

 

Bir rivayetinde: "Üç defa" şeklindedir.

 

Tahric: Şafii, Sunen (6666)

 

 

 

382- (239) Ebu'l-Ca'd ed-Damri radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma namazını gevşeklikle üç defa terk eden hiçkimse yoktur ki Allah onun kalbini mühürlemesin."

Şafii dedi ki: ''Bir hadiste üç defa şeklindedir."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6667) İbn Huzeyme (1856) Hakim (1/292)

 

 

 

383- (240) Ubeyde b. Sufyan el-Hadrami dedi ki: ''Amr b. Umeyye'nin şöyle dediğini işittim: ''Müslüman bir kişi üç defa gevşeklikle cuma namazını terk eder, katılmazsa muhakkak gafillerden yazıhr."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sünen (6669) İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

384- (219) Cafer b. Muhammed, babasından: ''Nebi ((Sallallahu aleyhi ve Sellem)) Cuma günü hutbe verirdi. Batha denilen yerde bir çarşıları vardı. Suleym oğulları oraya at, deve ve yağ getirip satarlardı. Onlar gelince insanlar çıkar ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i (hutbede) terk ederlerdi. Yine onların eğlenceleri vardı. Ensar'dan biri evlendiği zaman körük vururdu. Allah onları bundan dolayı kınayarak şöyle buyurdu: "Onlar bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman seni ayakta bırakıp ona doğru yöneldiler'' (Cuma 11)"

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6422) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır.

Cabir radıyallahu anh'den şahidi: Muslim (863) 

 

 

 

385- (203) Muhammed b. Ka'b, Vail oğullarından birinden şöyle dediğini işitmiş: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kadın, çocuk veya köle dışında Cuma her Müslümana farzdır."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6284) Tarık b. Şihab radıyallahu anh'den şahidi:

Ebu Davud (1067) 

 

 

 

386- (204) Ubeydillah b. Utbe şöyle dedi: "İçinde kırk kişi olan her köy halkına Cuma namazı kılmaları farzdır."

 

Tahric: Çok zayıf. Şaiil, Sunen (6322) İsnadında İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

387- (158/1) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü olduğu zaman mescidin bütün kapıları üzerinde melekler durur ve geliş sıralarına göre insanları yazarlar. İmam (minbere) çıktığı zaman sayfaları dürerler ve hutbeyi dinlerler. Namaza en erken gelen deve kurban etmiş gibidir. Sonraki sığır kurban etmiş gibidir. Sonraki davar kurban etmiş gibidir." Böylece saydı, ta ki tavuk ve yumurta kurban etmeyi de zikretti."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6577) Muslim (850) 

 

 

 

388- (158) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "Rasuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü olduğunda mescid kapılarına oturur .. ." Böylece hadisi zikretti.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6577) Muslim (850) 

 

 

 

389- (158/2) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim cuma günü cünüplükten gusül ile gusleder, sonra yola çıkarsa bir deve kurban etmiş gibidir. Ondan sonra ikinci vakitte giden sığır kurban etmiş gibidir. Ondan sonra üçüncü vakitte giden davar kurban etmiş gibidir, Sonra dördüncü vakitte giden tavuk kurban etmiş gibidir. Sonra beşinci vakitte giden yumurta kurban etmiş gibidir. İmam (minbere) çıktığı zaman melekler hazır bulunur ve zikri dinlerler."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6588) Muslim (850) 

 

 

 

390- (210) İbn Ömer radıyallahu anhuma'dan: "Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh mescidin kapısında ipek bir hülle gördü ve şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasulü! Şunu satın alsam da cuma günleri ve sana elçiler geldikleri zaman giysen olmaz mı?"Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu ancak ahiretten nasibi olmayanlar giyer" buyurdu. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hülleler getirildi ve onlardan Ömer radıyallahu anh'e de bir hülle verdi. Ömer radıyallahu anh: "Ey Allah'ın Rasulü! Bunu bana veriyorsun ama Utarid'in hüllesi hakkında diyeceğini de dedin." Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Onu sana giymen için vermedim." Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh o hülleyi Mekke'de müşrik olan bir kardeşine verdi."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6649) Ebu Davud (1076) Nesai (3/96)

 

 

 

391- (211) İbnu's-Sebbak'tan: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cumalardan bir cumada şöyle buyurdu: "Ey Müslümanlar topluluğu! Muhakkak ki bu günü Allah Müslümanlara bır bayram kılmıştır. O halde gusledin ve yanında güzel koku olanın ondan sürmesinde zarar yoktur. Size misvaklanmayı tavsiye ederim."

 

Tahric: Hasen ligayrihi. Şafii, Sunen (6650) mürseldir. İbn Mace (1098) 

 

 

 

392- (660) İbn Ömer radıyallahu anhuma'dan: RasUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İçinizden cumaya gelen gusletsin."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (2090) Buhari (894, 919) Muslim (844) İbn Huzeyme (1749) Abdurrazzak (5291) Ahmed (2/149) İbn Mace (1088) 

 

 

 

393- Safvan b. Suleym, babasından rivayet ediyor: "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İçinizden cumaya gelen gusletsin."

 

Tahric: Sahih ligayrihi.

 

 

 

394- (661) Ebu Said el-Hudrı radıyallahu anh'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü gusletmek ihtilam çağındaki herkese vaciptir."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (2091) Muslim (846) 

 

 

 

395- (46) Salim (b. Abdillah) dedi ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından birisi cuma günü mescide girdi. O sırada Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh hutbe veriyordu. Ömer radıyallahu anh: "Bu hangi saattir?" dedi. O: "Ey müminlerin emiri! Çarşıdan dönüyordum, nidayı (ezanı) işittim. Abdest almaktan başka bir şey yapamadım." Ömer radıyallahu anh dedi ki:

"Abdest de alabilirsin. Fakat Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in guslü emrettiğini biliyorsun."

 

Tahric: Sahih mevkuf. Şafii, Sunen (2094) 

 

 

 

... (46/1) Salim (b. Abdillah) dedi ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından birisi cuma günü mescide girdi. O sırada Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh hutbe veriyordu. Ömer radıyallahu anh: "Bu hangi saattir?" dedi. O: "Ey müminlerin emiri! Çarşıdan dönüyordum, nidayı (ezanı) işittim. Abdest almaktan başka bir şey yapamadım." Ömer radıyallahu anh dedi ki: "Abdest de alabilirsin. Fakat Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in guslü emrettiğini biliyorsun."

 

 

 

396- (46/2) Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma'dan Malik'in rivaye-

tinin aynısı. Ancak cuma günü gU8ül abdesti almadan gelenin ismini Osman b. Affan radıyallahu anh olarak zikretti."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. 

 

 

 

397 - (662) Amre dedi ki: Aişe radıyallahu an ha şöyle dedi: "İnsanlar kendileri çalışırlarken o halde (cuma namazına) gelirlerdi. Bunun üzerine onlara: "Gusletseydiniz" denildi."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (2101) Muslim (847) 

 

 

 

398- (209) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sahabesi Cabir b. Atik radıyallahu anh şöyle dedi: "Cuma namazına çıktığın zaman sakince yürü."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6604) İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

399- (165) İbn Ömer radıyallahu anhuma'dan: "Ömer radıyallahu anlı'ın "Cuma günü namaz için ni da edildiği zaman Allalı'ın zikrine koşun" (Cuma 9) ayetini ancak "Femdu ila zikrillah: Allah'ın zikrine gidin" şeklinde okuduğunu işittim."

 

Sahih.

 

 

 

400- (208) es-Saib b. Yezid'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ve Ömer radıyallahu anhuma zamanlarında ilk eza n, imam Cuma günü minbere oturduğu zaman okunurdu. Osman radıyallahu anh halife olduğunda insanlar çoğalmıştı. Osman radıyallahu anh ikinci bir ezan okunmasını emretti. Durum böylece devam etti."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6387)

 

 

 

Ata rahimehullah bunu Osman radıyallahu anh'ın çıkarmış olduğuna karşı çıkar ve: "Bunu Muaviye ihdas etmiştir" derdi. Allah en iyi bilendir.

 

Tahric: Sahih maktu. Şafii, Sunen (6389) 

 

 

 

401- (206) el-Muttalib b. Hanteb radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma namazını gölge bir zira kadar veya buna yakın iken kılardı."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6376) İbrahim b. Muhammed metruktür.

 

 

 

402- (207) Yusuf b. Mahek'ten: "Muaz b. Cebel radıyallahu anh Mekke halkına geldiğinde onlar, Cuma namazını gölge Hicr'de iken kılıyorlardı. Dedi ki: "Gölge Kabe'nin yüzüne düşmedikçe namazı kılmayın."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6377) 

 

 

 

403- (229) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "RasUluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İmam hutbedeyken arkadaşına "sus", desen boş söz konuşmuş olursun."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6513) Muslim (851)

 

 

 

404- (229/1) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "Rasuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İmam cuma günü hutbedeyken arkadaşına: "Sus" dersenboş konuşmuş olursun."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6516)

 

 

 

405- (229/2) Ebu Hureyre radıyallahu anh, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynı manada rivayet eti. Ancak "Lagayte" dedi.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6520)

 

 

 

İbn Uyeyne dedi ki: "Lagayte" Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın diline göredir.

 

Tahric: Şafii, Sunen (6521) 

 

 

 

406- (230) Malik b. Ebi Amir'den: "Osman b. Affan radıyallahu anh hutbesinde şöyle der ve hutbe verdiğinde bunu çok az terk ederdi: "İmam cuma günü hutbeye çıktığı zaman dinleyin ve susun. Zira susan fakat dinlemeyen kimsenin nasibi, dinleyeninkinin aynısıdır. Namaz için kamet okunduğu zaman safları düzgün tutun, omuzları hizalayın. Zira safın düzgünlüğü namazın tamamındandır." Sonra Osman radıyallahu anh, safları düzeltmek için görevlendirdiği kimseler gelip safların düzeltildiğini haber vermedikçe tekbir almaz, bundan sonra tekbir alırdı."

 

Tahric: Sahih mevkuf. Şafii, Sunen (6526)  

 

 

 

407- (231) El-Hasen (el-Basri)'den: Nebi ((Sallallahu aleyhi ve Sellem)) şöyle buyurdu: "Cuma günü imam hutbedeyken aksıran kişiyi teşmit edebilir."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6549) Mürseldir. İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

408- (212) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü dışında, zeval vaktine gelinceye kadar gün ortasında namaz kılmaktan yasakladı."

 

Tahric: Çok zayıf. ŞafiI, Sunen (6392) İbrahim b. Muhammed metruktur. 

 

 

 

409- (2,13) Sa'lebe b. Ebi Malik dedi ki: "Onlar Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh zamanında cuma günü Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh çıkıncaya kadar namaz kılarlarmış. O çıkıp minbere oturduğu zaman müezzin ezan okur, oturur konuşurlar; müezzin susup Ömer radıyallahu anh ayağa kalkınca susarları kimse konuşmazmış."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6396)

 

 

 

410- (213/1) Sa'lebe b. Ebi Malik'ten: "İmamın (minbere) oturması nafileyi keser. İmamın (hutbede) konuşması da konuşmayı keser. Onlar cuma günü, Ömer radıyallahu anh minber üzerinde otururken konuşurlar, müezzin sustuğu zaman, Ömer radıyallahu anh kalkar, iki hutbe bitinceye kadar kimse konuşmazdı. Namaz için kamet okununca Ömer radıyallahu anh iner ve konuşurlardı.",

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6399) 

 

 

 

411- (214) Cabir b. Abdillah radıyallahu anhuma'dan: "Bir adam cuma günü Mescide girdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbedeydi. Ona: "Namaz kıldın mı?" dedi. O: "Hayır" deyince, "İki rekat kıl" buyurdu.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6403) Muslim (875) 

 

 

 

412- (214/1) Cabir b. Abdillah radıyallahu anhuma, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti ve o kişinin Suleyk el-Gatafanı olduğunu ziyade etti.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6404)

 

 

 

413- (215) Iyad b. Abdillah b. Sa'd b. Ebi's-Serh dedi ki: "Ebu Said elHudri radıyallahu anh'ın, Mervan hutbedeyken geldiğini gördüm. Kalktı ve iki re kat kıldı. Bekçiler onu oturtmak için geldiler, iki rekatı kılmadıkça aldırmadı. Namaz bitince ona gittik ve şöyle dedik: "Ey Ebu Said! Şunlar neredeyse seni indireceklerdi" O da: "RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den gördüğüm bir şeyi bunlar yüzünden terk edecek değilim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbedeyken üstü başı dağınık bir adamın gelip mescide girdiğini gördüm. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Namaz kıldın mı?" dedi. O da:

"Hayır" deyince, "İki rekat kıl" buyurdu. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları sadaka vermeye teşvik etti ve sergi açtılar. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradan adama iki elbise verdi. Bir sonraki cuma olduğunda bu adam geldi, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de hutbe veriyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Namaz kıldın mı?" dedi. O da: "Hayır" dedi. "İki rekat kıl" buyurdu. Sonra insanları sadaka vermeye teşvik etti. Adam iki elbisesinden birini verdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seslendi ve "Onu al" dedi. Adam da aldı. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şuna bakın! Geçen cuma üstü başı dağınık vaziyette geldi, insanlara sadaka vermelerini emrettim, elbiseler verdiler, ben de buna oradan iki elbise verdim. Diğer Cuma gelince insanlara sadaka vermelerini emrettim, bu da gelip iki elbisesinden birini verdi."

 

Tahric: Hasen. Şafii, Sunen (6409) . 

 

 

 

414- (216) Amr b. Dinar dedi ki: "İbn Ömer radıyallahu anhuma cuma günü imam hutbedeyken uyuklayanlara yerlerini değiştirmelerini söylerdi."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6630) 

 

 

 

415- (233) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz Cuma günü yerinden kalktığı zaman geri döndüğünde oraya oturmaya en hak sahibi olandır,"

 

Tahric: Sahih ligayrilıi. Şafii, Sunen (6623) Muslim (2179) 

 

 

 

416- (217) Cabir b. Abdillah (r.a.) şöyle dedi: ''Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken mescid direklerinden olan hurma kütüğüne dayanırdı. Onun için minber yapılınca üzerine çıktı ve o kütük, deve yavrusu gibi inledi. Hatta mescid halkı bunu işittiler. Ta ki Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indi ve o kütüğü kucakladı, bunun üzerine sakinleşti."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (6412) Buhari (917) 

 

 

 

417- (218) Tufeyl b. Ubey b. Ka'b, babası radıyallahu anh'den: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescidi bir çardak halinde iken bir hurma kütüğüne doğru namaz kılıyordu. Yine bu kütüğün üzerinde hutbe veriyordu. Ashabından birisi: "Ey Allah'ın Rasulü! Sana bir minber yapsam da Cuma günleri üzerine çıksan ve hutbeni insanlar işitseler olmaz mı?" dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" dedi. Bunun üzerine O'na üç basamaklı bir minber yaptı. Minber yapılınca, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hurma kütüğünü koyduğu yere konuldu ve Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu minber üzerine çıkıp hutbe vermeye başladı. Daha önce üzerinde hutbe verdiği o hurma kütüğünün yanına gelince kütük çatladı ve yarıldı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kütüğün sesini işitince indi ve eliyle onu mesh etti, sonra minbere döndü. Mescid yıkıldığı zaman o hurma kütüğünü Ubeyy b. Kab radıyallahu anh aldı. Eskiyip çürüyünceye kadar onun evinde idi."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6413) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır. 

 

 

 

418- (220) Cabir b. Abdillah radıyallahu anhuma'dan: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü ayakta iki hutbe verir, ikisinin arasını oturarak ayırırdı."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6423) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır.

Cabir b. Semura radıyallahu anh'den şahidi: Muslim (862) 

 

 

 

419- (221) İbn Ömer radıyallahu anhuma, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etmiştir.

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sünen (6424) İsnadında İbrahim b. Muhammed vardır. 

 

 

 

420- (222) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr, Ömer ve Osman radıyallahu anhum cuma günü minber üzerinde iki hutbe verirler, iki hutbenin arasını oturarak ayırırlardı. Ta ki Muaviye birinci hutbede oturdu ve oturarak hutbe verdi. İkinci hutbeyi ise ayakta verdi."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sünen (6428) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır.

 

 

 

421- (223) İbn Curayc'den: "Ata/ya dedim ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbede asaya dayanır mıydı?" O da: "Evet, onun üzerine dayanarak hutbe verirdi" dedi.

 

Tahric: Hasen ligayrihi. Şafii, Sunen (6464)

 

 

 

422- (221/1) Ata dedi ki: "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken bir anezeye / sopaya dayanırdı."

 

Tahric: Çok zayıf. Mürseldir. İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

423- (224) Umm Hişam bt. Harise bt. En-Numan Nebi ((Sallallahu aleyhi ve Sellem))'in Cuma günleri hutbede mimber üzerinde Kaf suresini okuduğunu işitmiş ve O'nu ancak Nebi ((Sallallahu aleyhi ve Sellem))'in cuma hutbelerinde çokça okumasından dolayı dinleyerek ezberlemiş.''

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6469) İsnadında İbrahim b. Muhammed vardır.

 

 

 

424- (224/1) Umm Hişam bt. Harise b. En-Nu'man radıyallahu anha'dan aynısı rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6470) İsnadında İbrahim b. Muhammed vardır. 

 

 

 

İbrahim dedi ki: "Ben bunu ancak Ebu Bekr b. Hazm'ın cuma günü minber: üzerinde okumasından öğrendim,"

 

Tahric: Şafii, Sunen (6471)

 

 

 

İbrahim dedi ki: "Muhammed b. Ebi Bekr'in Medine kadısı olduğu sırada minber üzerinde okuduğunu işittim."

 

Tahric: Şafii, Sunen (6472) 

 

 

 

425- (225) Hasen b. Muhammed b. Ali b. Ebi Talib'den: "Ömer radıyallahu anh Cuma hutbesinde tekvir suresini okurdu. "Her nefs neyi hazırlamışsa bilmiş olacaktır." (Tekvir 14) ayetine gelince sureyi keserdi."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6478)

 

 

 

426- (225/1) Hişam b. Urve, babasından, Ömer radıyallahu anh'ın minber üzerinde bu sureyi okuduğunu rivayet etmiştir.

 

Tahric: Sahih. Şafii Sunen (6479)

 

 

 

427- (226) İbn Abbas radıyallahu anhuma'dan: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün hutbesinde şöyle dedi: "Muhakkak ki hamd Allah'adır. O'ndan yardım ister, O'ndan bağışlanma diler, Ondan hidayet ve yardım isteriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden Allah'a sığınırız. Allah kimi hidayet etmişse onu saptıracak yoktur. Kimi de saptırmışsa onu hidayet edecek yoktur. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ibadete layık hak ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed ((Sallallahu aleyhi ve Sellem)) O'nun kulu ve rasulüdür. Kim Allah'a ve Rasulüne itaat ederse doğruyu bulmuştur. Kim de Allah'a ve Rasulüne isyan ederse, Allah'ın emrine dönünceye kadar sapmıştır."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6494) İbrahim b. Muhammed metruktür. 

 

 

 

428- (228) Adiy b. Hatim radıyallahu anh'den: "Bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında hutbe verdi ve: "Kim Allah'a ve Rasulüne itaat ederse doğruyu bulmuştur. Kim de ikisine isyan ederse sapmıştır" dedi. Bunun. üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sus! Sen. kötü hatipsin" buyurdu. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a ve rasulüne itaat ederse doğruyu bulmuştur. Kim de Allah'a ve rasulüne isyan ederse sapmıştır. "Kim ikisine isyan ederse" deme."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6496) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır.

Başka bir tarikten: Muslim (870) rivayet etmiştir. 

 

 

 

429- (227) Amr dedi ki: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün hutbesinde şöyle buyurdu: "Dikkat edin, dünya hazır bir maldır. İyi de, günahkar da ondan yer. Dikkat edin! Muhakkak ki ahiret sadık bir eceldir. Kadir olan Melik onu gerçekleştirecektir. Dikkat edin! Muhakkak hayr tamamiyle cennettedir. Dikkat edin! Muhakkak ki şer tamamiyle cehennemdedir. Dikkat edin! Sizler Allah'tan sakınarak amel edin. Bilin ki sizler amellerinize arz edileceksiniz: "Kim zerre ağırlığınca hayır işlemişse onu görecek, kim de zerre ağırlığınca şer işlemişse onu görecektir." (Zilzal 8)"

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6495) isnadında İbrahim b. Muhammed vardır. İsnadı kopuktur.

 

 

 

430- (235) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma namazının bir rekatinde Cum'a suresini, diğer rekatinde Munafikun suresini okudu."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sunen (6434) 

 

 

 

431- (235/2) Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma suresinin ardından Munafikun suresini okudu."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (6433) İbrahim b. Muhammed metruktur. 

 

 

 

432- (235/1) Ubeydullah b. Ebi Rafi'den: "Ebu Hureyre radıyallahu anh Cuma namazında cuma ve Munafikun surelerini okudu. Ona dedim ki: "Ali radıyallahu anh'ın cuma namazında okuduğu sureleri okudun." O da dedi ki: "Muhakkak ki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sureleri okurdu."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6432) Muslim (877) 

 

 

 

433- (236) Semure b. Cündeb (r.a.)'dan: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma namazında A'la ve Gaşiye surelerini okurdu."

 

Tahric: Sahih ligayrihi. Şafii, Sünen (6435) Muslim (878) 

 

 

 

434- (808) Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'den: "ed-Dahhak b. Kays radıyallahu anh, en-Nu'man b. Beşir radıyallahu anh'e: "RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü Cuma suresinin ardından ne okurdu?" diye sordu. O da dedi ki: "Gaşiye suresini okurdu."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6439) Muslim (878) 

 

 

 

435- (155) el-Esved b. Kays, babasından: "Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh üzerinde yolculuk alameti olan birini gördü. O'nun şöyle dediğini işitti:

"Şayet bu gün cuma olmasaydı yolculuğa çıkacaktım." Ömer radıyallahu anh dedi ki: "Çık. Zira cuma yolcuyu yolundan engellemez."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6358) 

 

 

 

436- (156) İsmail b. Abdirrahman b. Ebi Zi'b dedi ki: "Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma, Said b. Zeyd radıyallahu anh'ın cenazesine çağırıldı. İbn Ömer radıyallahu anhuma cuma namazı için hazırlanmıştı. Cenazeye gitti ve cumayı terk etti.''

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (6370)

 

 

 

437- (1273) el-Hasen b. Muslim b. Yennak'tan: "Cuma günü ile Terviye günü Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında aynı güne tevafuk etti. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'nin avlusunda vakfe yaptı ve insanlara Mina'ya gitmelerini emretti. Mina'ya gidip orada öğle namazını kıldı."

 

Tahric: Çok zayıf. Şafii, Sunen (10071) İsnadı mu'daldir. İbn Ebi Yahya (İbrahim b.

Muhammed) metruktur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bayram Namazı