KUREYŞ 3 |
فَلْيَعْبُدُوا
رَبَّ هَذَا
الْبَيْتِ |
3. Artık onlar, bu
Beyt'in Rabbine ibadet etsinler.
Yaz ve kış
yolculuklarında onlara güvenlik ve esenlik verdiği için Yüce Allah onlara
kendisine ibadet etmelerini ve kendisini tevhid etmelerini emretmektedir.
(Ayetin) başına "fe"
harfinin gelişi, ifadelerde şart anlamı bulunduğundan dolayıdır. Çünkü anlam
şöyledir: Madem öyle (bunca nimetler için ibadet etmiyorlar), artık hiç olmazsa
onlara güvenlik ve esenlik verdiği için ibadet etsinler, demektir. Bu da şu
anlama binaendir: Yüce Allah'ın onların üzerindeki nimetleri sayısızdır. Şayet
diğer nimetleri sebebiyle O'na ibadet etmiyorlarsa o halde, apaçık bir nimet
olan bu bir nimet dolayısıyla O'na ibadet etsinler.
"Beyt";
Ka'bedir. Yüce Allah'ın kendisini bu Beyt'in Rabbi olarak tanıtmasında iki
vecih sözkonusudur. Birincisine göre, onların başka birtakım putları vardı.
Yüce Allah, böylece kendisini o putlardan ayırdetmiş olmaktadır.
İkincisi, onlar bu Beyt
sayesinde diğer Araplardan üstün ve şerefli kılınmışlardı. Yüce Allah, nimetini
hatırlatmak üzere onlara bunu zikretmiş olmaktadır.
"Artık onlar, bu
Beyt'in Rabbine ibadet etsinler" buyruğu şöyle de açıklanmıştır: Onlar iki
yolculuğa alışıp güvenlik duydukları gibi, Kabe'nin Rabbine ibadete de
alışsınlar.
İkrime dedi ki:
Kureyşliler (Suriye topraklarındaki) Busra'ya bir yolculuk ve Yemen'e de bir
yolculuk yapmaya alışagelmişlerdi. Onlara: "Artık onlar bu Beyt'in Rabbine
ibadet etsinler." Yani Mekke'de ikamet etsinler, denildi. Kış yolculuğu
Yemen'e, yaz yolculuğu da Şam'a yapılırdı.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN