LEYL 17 / 18 |
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى
{17} الَّذِي
يُؤْتِي
مَالَهُ
يَتَزَكَّى {18} |
17, 18.
Halbuki malını temizlenmek için veren, çok sakınan kimse ise ondan
uzaklaştırılacaktır.
"Halbuki malını
temizlenmek için veren" yani Allah tarafından arınmak isteyen, bu yolla
riyakarlıkta bulunmak ya da yaptıkları yayılsın istemeyip, aksine Yüce Allah'ın
rızasını arayarak tasaddukta bulunan, (çok sakınan) takva sahibi olup korkan
"kimse ise ondan uzaklaştırılacaktır." Oradan uzak kalacaktır.
İbn Abbas dedi ki:
Burada maksat, Ebu Bekr (r.a)'dır. O cehenneme girmekten uzak tutulacaktır. Bu
şekildeki takva sahibi "malını temizlenmek için vermek" ile de
nitelendirilmiştir.
Bazı meani bilginleri
şöyle demişlerdir: Yüce Allah: "çok sakınan" ile "o en bedbaht
olan" buyrukları ile "sakınan kimse" ile "bedbaht olan
kimse"yi kastetmiştir. Tarafe'nin şu beyitinde olduğu gibi: "Birtakım
kimseler ölmemi temenni ettiler ve eğer ölürsem ben Elbetteki bu tek başıma
izlediğim bir yol değildir."
Görüldüğü gibi; (...)
veznindeki kelimeler; (...) yerinde kullanılabilmektedir. Nitekim "kebir:
çok büyük" anlamında: "Allahu ekber: Allah en büyüktür"
şeklindeki kullanımları da böyledir. Yüce Allah'ın: "Ve bu ona göre daha
kolaydır" (Rum, 27) buyruğunu "çok kolaydır" anlamında (ef'alu
veznindeki ismin fail vezni anlamında kullanılması gibi.)
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN