ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

BELED

2

 

وَأَنتَ حِلٌّ بِهَذَا الْبَلَدِ

 

2. Sen, bu beldede bulunmakta iken.

 

Gelecekte (bulunacağın vakit) demektir. (Bu yönüyle) Yüce Allah'ın: "Muhakkak sen de öleceksin, hiç şüphesiz onlar da öleceklerdir." (ez-Zümer, 30) buyruğuna benzemektedir. Arap dilinde bunun benzerleri pek çoktur. Kendisine ikramda ve lütuflarda, bağışlarda bulunmayı vaadettiğin kimseye: Sen kendisine ikram olunan (olacak olan) ihsan olunan (ihsan edilecek olan)sın, denilir. Yüce Allah'ın kelamında da bunun benzerleri pek çoktur. Çünkü ona göre gelecekteki haller, hal-i hazırdaki görülen durumlar gibidir. Bu lafzın geleceğe dair olduğuna ve o zaman için mevcut hal ile açıklanmasının imkansız olduğuna, sürenin fetihten önce Mekke'de ittifakla indiğinin kabul edilmiş olması, kat'i bir delil olarak yeterlidir.

 

Mansur, Mücahid'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Sen bu beldede bulunmakta iken" Sen bu beldede her ne yaparsan senin için helaldir, demektir. İbn Abbas da böyle demiştir: Mekke'ye girdiği gün dilediği kimseyi öldürmek ona helal kılınmıştı. Bundan dolayı o, İbn Hatal, Mıkyes b. Subabe ve başkalarını öldürtmüştür. Rasülullah (s.a.v.)'dan sonra Mekke'de birisini öldürmek hiçbir kimseye helal kılınmamıştır.

 

es-Süddi rivayetle dedi ki: Seninle savaşan kimseleri senin de öldürmen senin için helaldir. Ebü Salih, İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Ona günün kısacık bir bölümünde helal kılındı, sonra bu helal oluş kaldırıldı, kıyamet gününe kadar haram bir belde oldu. Bu da Mekke'nin fethi günü olmuştu. Peygamber (s.a.v.)'dan da şöyle buyurduğu sabittir: "Allah gökleri ve yeri yarattığı günü Mekke'yi haram kıldı. Kıyamet gününe kadar o haramdır. Benden önce kimseye helal kılınmadığı gibi, benden sonra kimseye de helal kılınmayacaktır. Bana da ancak günün kısacık bir bölümünde helal kılınmıştır." Bu hadis daha önceden el-Ma ide Süresinde geçmiş bulunmaktadır.

 

İbn Zeyd dedi ki: Peygamber (s.a.v.)'ın dışında kimse helal değil idi.

 

Sen bu beldede ikamet ediyor ve burası senin yerin iken ... anlamında olduğu da söylenmiştir. Sen bu beldede ihsan edip, Ben de bu beldede senden razı iken diye de açıklanmıştır. Dilcilerin naklettiklerine göre "helal (ihramsız) adam" anlamında: (...) denilir. "İhramlı ve ihramsız adam"; (...) ve "ihramlı adam" anlamında (...) denilir.

 

Katade dedi ki: Sen bu belde de helal iken, sen günah işlememiş halde iken anlamındadır.

Bunun Peygamber (s.a.v.)'a övgü olduğu da söylenmiştir. Yani sen, Allah'ı inkar suçunu işleyen müşrikler gibi olmayıp, bu Beytin hakkını bilip tanıyarak senin için işlenmesi haram olan şeyleri bu beldede işleyen birisi değilsin. Yani hürmetini (saygınlığını) bilip tanıdığın şu tazim olunan Bey te yemin ederim ki, sen bu Beytte ikamet etmekte, onu tazim etmekte ve sana haram olan herhangi bir şeyi burada işlememektesin.

 

Şurahbil b. Sa'd dedi ki: "Sen bu beldede bulunmakta iken" helal iken demektir. Bunun anlamı da şudur: Onlar, avını öldürmek, ağacını kesmek bakımından Mekke'yi haram bir belde olarak kabul ediyorlar, fakat aynı zamanda seni oradan çıkarmayı ve öldürmeyi helal belliyorlar.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Beled 3

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR