BELED 1 |
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ لَا
أُقْسِمُ
بِهَذَا
الْبَلَدِ |
1. Yemin olsun bu
beldeye.
Bu buyrukta -daha
önceden; "Hayır ... kıyamet gününe yemin ederim" (Kıyame, 1)
buyruğunda geçtiği üzere-; "Hayır" (anlamındaki olumsuzluk lafzının) zaid
olması mümkündür. (Mealde de olduğu gibi) Bu açıklamayı el-Ahfeş yapmıştır ki;
(doğrudan): "Yemin ederim" demektir. Çünkü daha sonra; "Bu
beldeye" diye buyurmuştur. Yine bu beldeye; "Ve şu emin beldeye ki
... " (et-Tin, 3) buyruğunda da yemin etmiş bulunmaktadır. Yüce Allah, bu
beldeye (başka bir yerde) yemin etmiş iken, (burada) ona yemin etmesi nasıl
reddedilebilir? Şair şöyle demiştir: "Leyla'yı hatırladım da bir özlem
sardı beni Nerdeyse kalp ta özünden paramparça olacaktı."
Görüldüğü gibi burada:
(...) lafzı sıla (ulama edatı olarak fazladan) gelmiş bulunmaktadır. Yüce
Allah'ın: "Ben sana emrettiğim halde seni secde etmekten alıkoyan
nedir?" (el-A'raf, 12) buyruğu da bu kabildendir. Buna delil de Yüce
Allah'ın: "Secdeden seni ne alıkoydu?" (Sad, 75) buyruğudur.
el-Hasen, el-A'meş ve
İbn Kesir "lam"dan sonra "elif" olmaksızın olumlu ifade
olarak; "Elbette ... yemin ederim" diye okumuşlardır. Yine el-Ahfeş
buradaki bu lafzın; "... mez ... mi" (ya da: Dikkat edin') anlamında
olabileceğini de kabul etmiştir.
Yemini nefyetmek için
gelmediği de söylenmiştir. Aksine bu, Arapların:
Hayır, Allah'a yemin
ederim hayır. Ben bu işi yapmam. Hayır vallahi bu iş böyle olmadı. Hayır,
Allah'a yemin ederim mutlaka bunu yapacağım, türünden sözlerine benzer.
Bunun sahih bir nefy
olduğu da söylenmiştir. Mana da şudur: Sen bu şehirden Çıkıp gittikten sonra bu
şehirde olmayacak olursan Ben de bu şehire yemin etmem. Bu açıklamayı da Mekki
nakletmiştir. Ayrıca bunu İbn Ebi Necih, Mücahid'den rivayet etmiştir. Buna göre
Mücahid şöyle demiştir:
"Hayır" lafzı
onlara karşı bir reddir. İbnu'l-Arabi'nin tercih ettiği açıklama da budur.
Çünkü o şöyle demiştir: "Bunun red için geldiğini söyleyenlere gelince, bu
hiç de reddolunacak bir görüş değildir. Çünkü bu şekilde mana da sahih
olmaktadır, lafız da, maksat da yerli yerince oturmaktadır." Dolayısıyla
bu nefy, ölümden sonra dirilişi inkar edenlerin sözlerini reddetmekte, sonra da
yemine geçilmiş bulunmaktadır.
el-Kuşeyri dedi ki: Yüce
Allah'ın: "Hayır" buyruğu bu sürede anılmış, dünyaya aldanmış insanın
vehimlerini reddetmektedir. Yani durum, kimsenin kendisine güç yetiremeyeceği
şeklindeki kanaati gibi değildir. Bundan sonra yemine geçilmiştir.
"Bu belde"den kasıt
Mekke'dir. Bu hususta (müfessirler) icma' etmişlerdir. Yani Ben; senin Benim
nezdimdeki üstün değerin ve Benim sana olan sevgim dolayısıyla içinde
bulunduğun bu haram beldeye yemin ederim.
el-Vasıti dedi ki: Biz
sen hayatta iken orada bulunmakla vefatından sonra da bereketinle müşerref
kıldığın bu belde -ki Medine'yi kastetmektediradına sana yemin ederek diyorum
... Ancak birinci görüş daha sahihtir. Çünkü bu sürenin Mekke'de indiği
ittifakla kabul edilmiştir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN