FECR 1 / 2 |
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ وَالْفَجْرِ
{1} وَلَيَالٍ
عَشْرٍ {2} |
1.
Andolsun fecre
2. Ve on
geceye.
"Andolsun
fecre" buyruğu ile Yüce Allah, fecre yemin etmektedir.
"Ve on geceye. Hem
çifte hem de teke, yürüyüp gittiği zaman da geceye ... " (3. ve 4.
ayetler) buyruklarında beş yemin vardır.
"Fecr"in ne
olduğu hususunda farklı görüşler vardır. Kimileri burada fecr, her gün
karanlığın gündüzden ayrılmasıdır, demiştir. Bu açıklamayı Ali, İbn ez-Zübeyr
ve İbn Abbas (r.a) yapmışlardır.
Yine İbn Abbas'tan
nakledildiğine göre maksat, gündüzün tamamıdır. Ondan fecr diye sözedilmesi,
fecr'in gündüzün başı oluşundan dolayıdır.
İbn Muhaysın,
Atiyye'den, onun da İbn Abbas'tan rivayetine göre, fecr'den kasıt, Muharrem
gününün fecr vaktidir. Katade de onun gibi söylemiştir. O dedi ki: Fecr,
Muharremin ilk gününün fecridir. Sene ondan başlar. Yine ondan gelen rivayete
göre, maksat; sabah namazıdır.
İbn Cüreyc'in, Ata'dan
onun da İbn Abbas'tan rivayetine göre İbn Abbas şöyle demiştir: "Andolsun
fecre" buyruğu ile kurban kesim gününün sabahı kastedilmiştir. Çünkü şanı
Yüce Allah, herbir gündüzün öncesinde ona ait bir gece kılmıştır. Kurban kesme
günü bundan müstesnadır. Ondan önce ona ait bir gece takdir buyurmadığı gibi,
ondan sonra da bir gece yoktur. Çünkü Arafe gününün iki gecesi vardır. Birisi
kendisinden önce, birisi de kendisinden sonradır. Dolayısıyla Arafeden sonraki
gece, tan yeri ağarıncaya, yani kurban kesme gününün tan yeri ağarıncaya kadar
vakfeye yetişen bir kimse yetişmiş olur. Bu aynı zamanda Mücahid'in de
görüşüdür.
İkrime dedi ki: "Andolsun
fecre" buyruğu ile Cem' yani Müzdelife gününün fecri "tan
yerinin" ağarması kastedilmiştir.
Muhammed b. Ka'b
el-Kurazi'den; "Andolsun fecre" buyruğu Cem'den ayrılış vakti olan on
günün (Muharremin ilk on gününün) son zamanıdır.
ed-Dahhak dedi ki:
Maksat Zülhiccenin fecridir. Çünkü Yüce Allah diğer günleri onunla birlikte
sözkonusu ederek "ve on geceye" diye buyurmuştur ki; bu Zülhiccenin
on gecesidir. İbn Abbas da böyle demiştir.
Mesruk da bunlar Yüce
Allah'ın Musa (a.s)'ın kıssasında sözkonusu ettiği "Ve buna ayrıca on gece
daha kattık." (el-Araf, 142) buyruğunda sözünü ettiği on gecedir. Bunlar
senenin en faziletli günleridir.
Ebu'z-Zübeyr'in,
Cabir'den rivayetine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Andolsun
fecre ve on geceye" yani, kurban bayramının birinci günü (ile tamamlanan)
on gecedir.''
Bu görüşe göre, bunlar
on gecedir. Çünkü kurban kesme gününün gecesi buna dahildir. Zira Yüce Allah bu
geceyi Arafe günü vakfeye yetişemeyen kimseler için vakfe yapacak zaman olarak
tahsis etmiştir.
Bu gecelerin marife
olarak zikredilmeyip, nekre (belirtisiz) olarak zikredilmesi ise, diğer
gecelere olan faziletlerinden dolayıdır. Eğer bu geceler marife olarak gelmiş
olsaydı, nekre halindeki faziletlilik anlamını ihtiva etmezdi. O bakımdan, kendilerine
yemin edilen hususlar arasında, o nekre olarak gelmiştir. Buna sebep ise
başkalarında bulunmayan faziletin bu gecelerde bulunmasıdır. Doğrusunu en iyi
bilen Allah'tır.
Yine İbn Abbas'tan şöyle
dediği nakledilmiştir: Maksat, Ramazan ayının son on gecesidir. ed-Dahhak da
böyle demiştir. Yine İbn Abbas, Yeman ve et-Taberi şöyle demişlerdir: Bunlar,
onuncusu Aşure günü olan Muharremin ilk on gecesidir.
İbn Abbas'dan; "Ve
on geceye" anlamındaki buyruğu izafet terkibi halinde; (...) diye okuduğu
da nakledilmiştir ki; "on günün gecesine (yemin olsun)" demektir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN