ĞAŞİYE 8 / 10 |
وُجُوهٌ
يَوْمَئِذٍ
نَّاعِمَةٌ {8}
لِسَعْيِهَا
رَاضِيَةٌ {9} فِي
جَنَّةٍ
عَالِيَةٍ {10} |
8.
Yüzler de vardır ki o gün, nimetin eseri görülür onlarda.
9.
Amellerinden dolayı hoşnutturlar.
10.
Yüksek bir cennettedirler.
"Yüzler de vardır
ki o gün, nimetin eseri görülür onlarda." Nimet sahibidir onlar. Bu yüzler,
mü'minlerin yüzleridir. Yaptıklarının akıbeti ve salih amellerinin karşılığı
olarak kendilerine verilenleri görünce sevinmiş olacaklardır.
"Amellerinden dolayı." Dünyada iken işledikleri amellerinden ötürü,
amellerinin karşılığında, kendilerine cennet verileceği vakit, ahirette
"hoşnutturlar." Yani bu kimseler, yaptıkları işlerin mükafatı
sebebiyle hoşnut olacaklardır.
Ayetin başında
hazfedilmiş bir "vav" vardır ki: "Ve o günde öyle (başka) yüzler
de vardır ki"," anlamındadır. Bu "vav" bu tür yüzler ile
daha önce kendilerinden sözedilmiş yüzlerin arasındaki farkı belirtmek içindir.
Buradaki "yüzler" tabiri bizzat insanların kendilerini ifade eder.
"Yüksek bir
cennettedirler." Yüceltilmiş, yükseltilmiş bir cennettedirler. Çünkü bu
cennet, önceden de geçtiği üzere semaların üstündedir. "Değeri
yüksek" diye de açıklanmıştır. Çünkü o, cennetlerde canların çektiği ve
gözlerin zevk duyacağı herşey vardır ve onlar o cennetlerde ebedi kalıcıdırlar.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN