ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

A’LA

11

/

13

 

وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى {11} الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَى {12}

 ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى {13}

 

11. Oldukça bahtsız olan kimse ise; ondan kaçacaktır.

12. O ki, en büyük ateşe girecek,

13. Sonra orada hem ölmeyecek, hem de hayat bulmayacaktır.

 

"Oldukça bahtsız olan", Allah'ın ilminde bahtsız olduğu bilinen "kimse ise ondan" o öğütten "kaçacaktır." Ondan uzaklaşacaktır.

 

el-Velid b. el-Muğire ile Utbe b. Rabia hakkında indiği söylenmiştir.

 

"O ki, en büyük ateşe girecek." Bu; el-Ferra'nın dediğine göre, ateş tabakalarının en altta olanıdır. el-Hasen'den; en büyük ateş cehennem ateşi, en küçük ateş de dünya ateşidir, dediği nakledilmiştir. Yahya b. Sellam da böyle açıklamıştır.

 

"Sonra orada hem ölmeyecek, hem de hayat bulmayacaktır." Yani ölmeyecek ki çektiği azaptan rahat bulsun, kendisine fayda sağlayacak bir hayat da sürmeyecektir. Nitekim şair şöyle demiştir: "Bu bir cana ne oluyor ki, bir türlü ölmüyor da, sıkıntıları bitiversin; Ve güzel bir tadı olan bir hayat da yaşamıyor."

 

Daha önce en-Nisa Suresi'nde (40 ayetin tefsirinde) ve başka yerlerde Ebu Said el-Hudrı'nin rivayet ettiği hadis ve mü'minlerin cehennem ateşine girdikleri vakit -ki bu el-Ferra'nın görüşüne göre en küçük ateştir- orada yanacaklarına ve kendilerine şefaat edilinceye kadar (bir çeşit ölümle) öleceklerine dair açıklamalar, geçmiş bulunmaktadır ki, bu hadisi Müslim rivayet etmiştir.

 

Denildiğine göre, bedbaht olan kimselerin bedbahtlıkları birbirlerinden farklıdır. Buradaki tehdit, bedbahtlığı en ileri derecede olanlar hakkındadır. Bununla birlikte bu mertebeye ulaşmayan birtakım bedbahtların varlığı da sözkonusudur .

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A’la 14-15

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR