ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

TARIK

4

 

إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ

 

4. Üzerinde bir gözetleyicinin bulunmadığı hiçbir nefs yoktur.

 

Katade dedi ki: Rızkını, amelini, ecelini tesbit ve muhafaza eden "hafaza" (melekleri kastedilmektedir.) Yine ondan şöyle dediği nakledilmiştir: Hayır ya da şer türünden amelini onun için tesbit edip, muhafaza eden, onunla birlikte bulunan melek demektir. Bu buyruk, yeminin cevabıdır.

 

Cevabın: "Şüphe yok ki O, onu döndürmeye elbette güç yetirendir" (8. ayet) buyruğu olduğu da söylenmiştir ki, bu görüş et-Tirmizi Muhammed b. Ali'nin görüşüdür.

(...): Edat şeddelisinden hafifletilmiştir. (...) de tekid içindir. Yani şüphesiz herbir nefsin üzerinde bir koruyucu vardır.

 

Anlamın şöyle olduğu da söylenmiştir: Mutlaka herbir nefsin üzerinde onu kadere sağsalim teslim edinceye kadar, afetlere karşı koruyan bir koruyucu vardır.

 

el-Ferra dedi ki: Koruyucu Allah tarafındandır. Onu takdirlere sağsalim teslim etsin diye onu korur. el-Kelbi de böyle demiştir.

 

Ebu ümame dedi ki: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Herbir mü'min ile birlikte -onun aleyhinde bir kader tayin edilmediği sürece- onu koruyan yüzaltmış, melek vardır. Göz bunlar arasındadır. Sineklerin bal tabağına düşmeleri nasıl kollanıyorsa onu da yedi melek koruyup kollar. Eğer kul göz kırpacak bir süre kadar dahi kendisine bırakılacak olursa, şüphesiz şeytanlar onu kapar götürür. ''

 

İbn Amir, Asım ve Hamza (...) lafzını "mim" harfini şeddeli okumuşlardır. "üzerinde koruyucu olmayan hiçbir nefs yoktur" demektir. Bu Huzeylilerin lehçesidir. Mesela onlar: "Mutlaka kalkasın diye sana and veriyorum" derler. Diğerleri ise -belirttiğimiz gibi- tekid edici zaid bir lafız olarak şeddesiz okumuşlardır.

 

Bu ayetin bir benzeri de Yüce Allah'ın şu buyruğudur: "Onun önünden, arkasından kendisini Allah'ın emri ile gözetleyip, koruyan izleyicileri vardır." (Ra'd, 11) Önceden de geçtiği üzere.

 

Koruyan'ın şanı Yüce Allah'ın kendisi olduğu da söylenmiştir. Şayet O'nun bu varlıkları koruması olmasaydı bunlar kalamazlardı.

 

Koruyan'ın aklı olduğu da söylenmiştir. Akıl insanı kendi menfaatine olan şeylere iletir ve kendisine zarar verecek şeylerden onu alıkoyar.

 

Derim ki: Akıl ve benzerleri araçtır. Gerçekte koruyucu ise Yüce Allah'tır.

 

Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah en hayırlı koruyucudur." (Yusuf, 65) Bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: "De ki: Gece ve gündüz Rahmana karşı sizi kim koruyabilir?" (el-Enbiya, 42) ve benzeri başka buyruklar.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Tarık 5-8

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR