İNŞİKAK 6 / 9 |
يَا
أَيُّهَا الْإِنسَانُ
إِنَّكَ
كَادِحٌ
إِلَى رَبِّكَ
كَدْحاً
فَمُلَاقِيهِ
{6} فَأَمَّا
مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ
بِيَمِينِهِ
{7} فَسَوْفَ
يُحَاسَبُ
حِسَاباً
يَسِيراً {8}
وَيَنقَلِبُ إِلَى
أَهْلِهِ
مَسْرُوراً {9} |
6. Ey
insan! Gerçekten sen Rabbine doğru durmadan çalışıp çabalayacaksın. Sonunda
O'na kavuşacaksın.
7.
Kitabı sağ eline verilecek kimseye gelince;
8. O
kolay bir hesab ile hesaba çekilecek,
9. Ve o,
ailesine sevinçli dönecektir.
"Ey insan!
Gerçekten sen Rabbine doğru durmadan çalışıp, çabalayacaksın." buyruğunda
"insan" ile kastedilen insan cinsidir. Ey Ademoğlu, demektir. Said de
Katade'den böylece rivayet etmiştir: Ey Ademoğlu, senin çalışman hiç şüphesiz
çok zayıftır. O bakımdan her kim çalışıp çabalamasının Allah'a itaat yolunda
olmasını istiyorsa, bunu yapıversin: fakat ancak Allah'tan aldığı kuvvet ile
bunu yapabilir.
"İnsan"ın
muayyen bir kimse olduğu da söylenmiştir. Mukatil dedi ki: Bununla el-Esved B.
Abdi'l-Esed'i kastetmektedir. Ubey B. Halefin kastedildiği de söylenir, bütün
kafirlerin kastedildiği de söylenir: Ey kafir sen ... çalıŞıp, çabalamaktasın,
Arap dilinde: ''Çalışıp,
çabalamak"; amel etmek ve kazanmak demektir. İbn Mukbil dedi ki:
"Zaman ancak iki defadır, onlardan birisinde ölürüm, diğerinde ise
geçimimi arayarak çalışıp, çabalarım."
Bir başka şair de şöyle
demiştir: "Güzel herbir yaşantının güleryüzlülüğü geçip gitti, Ve ben
hayat için çalışıp çabalamaya ve yorulup didinmeye kaldım."
Burada; çalışmaya ...
kaldım, demektir.
ed-Dahhak, İbn Abbas'tan
şöylece açıkladığını rivayet etmektedir: "Gerçekten sen Rabbine doğru
durmadan çalışıp çabalamaktasın." Yani kesin ve kaçınılmaz olarak O'na
döneceksin. "Sonunda O'na" yani Rabbine "kavuşacaksın. "
Amelin ile
karşılaşacaksın, diye de açıklanmıştır. el-Kutebi de şöylece açıklamıştır:
"Gerçekten sen ... çalışıp çabalayacaksın." Yani Rabbine kavuşuncaya
kadar geçimin için çalışacak, yorulacak. didineceksin. Burada;
''Karşılaşmak", kavuşmak anlamındadır. Sen amelinle Rabbinin huzuruna
çıkacaksın. Amel defterin ile karşılaşacaksın, diye de açıklanmıştır. Çünkü
amel olup bitmiş olandır. Bundan dolayı da: "Kitabı sağ eline verilecek
kimseye gelince" diye buyurulmuştur.
"Kitabı sağ eline
verilecek kimse" -mü'min olan kimsedir-. ''... ye gelince; o kolay bir
hesab ile hesaba çekilecek." Hesabında onunla münakaşa edilmeyecek.
Rasulullah (s.a.v.)'dan
Aişe (r.anha)'nın rivayet ettiği hadiste de böyle buyurulmuştur. Dedi ki:
Rasülullah (s.a.v.)'a şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde (sıkı sıkıya) hesaba
çekilen kimseye azab edilir." Ben: Ey Allah'ın Rasülü dedim. Yüce Allah:
"Kitabı sağ eline verilecek kimseye gelince, o kolay bir hesab ile hesaba
çekilecek" diye buyurmamış mıdır? Peygamber şöyle buyurdu: "Bu hesab
o değildir. O hesabın arzedilmesidir. Kıyamet gününde hesaba inceden inceye
çekilen bir kimse azaba uğratılır." Bu hadisi Buhari, Müslim ve Tirmizi
rivayet etmiş olup, Tirmizi hasen, sahih bir hadistir demiştir.
"Ve o ailesine
sevinçli dönecektir." Cennette bulunan Huru'l-In'den eşlerine
"sevinçli" gözü aydın ve gıbta edilmeye değer bir halde
"dönecektir."
Denildiğine göre; ayet-i
kerime Abdu'I-Esed oğlu Ebu Seleme hakkında inmiştir. O Mekke'den, Medine'ye
hicret eden ilk kimsedir.
Dünyadaki ailesine
kurtuluşa erip, esenliğe kavuştuğuna dair onları haberdar etmek üzere
dönecektir, diye de açıklanmıştır.
Birincisi Katade'nin
görüşüdür. Yani o, Allah'ın kendisi için cennette hazırlamış olduğu ailesine
dönecektir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN