ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

İNSAN

10

/

11

 

إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوْماً عَبُوساً قَمْطَرِيراً {10}

 فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَةً وَسُرُوراً {11}

 

10. "Çünkü biz, Rabbimizden asık yüzlü, çatık kaşlı bir günden korkarız."

11. Bundan dolayı Allah da bugünün şerrinden onları korur ve onlara bir güzellik, bir sevinç verir.

 

"Çünkü biz, Rabbimizden asık yüzlü, çatık kaşlı bir günden korkarız" buyruğundaki: ''Asık yüzlü" lafzı, günün sıfatlarındandır. Yani dehşet ve şiddetinden yüzlerin asılacağı bir gün demektir. Buna göre anlam şöyle olur: Biz asık yüzlülüğün olduğu bir günden korkuyoruz.

 

İbn Abbas dedi ki: O günde kafir yüzünü öyle bir asar ki, teri katran gibi akar. Yine İbn Abbas'dan "asık yüzlü (el-abus)"un dar, "çatık kaşlı (el-Kamtarir)" de uzun demektir. Şair de şöyle demiştir: "Çetin, abus ve kamtarır..."

 

"Kamtarir" in şiddetli anlamında olduğu da söylenmiştir. Araplar; "Çok şiddetli ve çetin gün" derler. Aynı anlamda olmak üzere: (...) ile (...) derler. el-Ferra da şubeyiti zikretmektedir: "Ey amcamız çocukları, siz bizim üzerinize bela gibi gelişimizi hatırlıyor musunuz? Çok şiddetli ve çetin gün idi (sizin için)."

 

Burada görüldüğü gibi bu lafız, "kaf" harfi ötreli olarak telaffuz edilmiştir. ''Şiddetli oldu, çetin oldu" demektir. el-Ahfeş dedi ki: "Bela ve musibeti itibariyle en çetin ve en uzun gün"e denilir. Şair şöyle de. miştir: "Savaşın tozu dumanı çıktığı vakit kaçınız Ve asık suratlı, çetin, belalı günde o savaş şiddetlendiğinde,"

 

el-Kisai de şöyle demektedir: "Gün çok zorlu ve çok çetin oldu" denilir. Bu şekilde olan güne; (...) denilir. (...) denildiği de olur. el-Huzeli şöyle demektedir: "Biz, savaşın, şiddetli ve çetin savaşın çocuklarıyız, (o) günler için emzirildik O gün kim bizimle karşılaşırsa kaçıp gidecektir."

 

Mücahid dedi ki: "Asık yüzlü (el-abüs)" (lük), iki dudak ile olur. "Çatık kaşlı (el-kamtatir)" (lık) ise alın ve kaşlarla olur. Yüce Allah, bunu o günün dehşetinden, değişen yüzün nitelikleri arasında zikretmektedir. İbnu'l-Arabi şu beyiti zikreder: "Avın üzerine gider ve kırılmış olarak döner Bir süre kaşlarını çatar ve yüzünü asar."

 

Ebu Ubeyde dedi ki: "Kaşlarını çatmış adam" denilir. ez-Zeccac dedi ki: Dişi deve kuyruğunu kaldırıp, kalçalarını yaklaştırıp, burnunu uzatması halinde: (...) denilir. Bu halde bu fiil; (...)'dan türetilip, fazladan "mim" ilave edilmiş olmaktadır. Esed b. Naisa dedi ki: "Her gün savaşların ateşiyle kavruldum Kötülüğü çok yoğun ve sabahı çatık kaşlı. olan. "

 

"Bundan dolayı Allah da bu günün şerrinden" şiddetinden, azabından "onları korur" (azap ve şiddetini) onlardan uzaklaştırır "ve onlara bir güzellik, bir sevinç verir." Onunla karşılaşacakları vakit, yani onu görecekleri vakit, bunları onlara ihsan eder.

 

el-Hasen ve Mücahid dedi ki: Yüzlerinde "bir parlaklık" ve kalplerinde "bir sevinç" olacaktır.

 

"Parlaklık" üç türlü açıklanmıştır. Birincisine göre, beyazlık ve temizliktir. Bu açıklamayı ed-Dahhak yapmıştır.

 

ikincisine göre güzellik ve çekiciliktir. Bu açıklamayı da İbn Cübeyr yapmıştır.

üçüncüsüne göre ise, nimetin etkisidir. Bu açıklamayı da İbn Zeyd yapmıştır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

İnsan 12-14

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR